İran’ın Su-35 savaş jetlerini alması düşmanları için kötü haber: Tüm oyun değişti

Shabbir Rizvi

Press TV

İran İslam Cumhuriyeti, savunma kabiliyetlerini büyük ölçüde artıracak şekilde, Sukhoi Su-35 savaş uçaklarının alımı için Rusya Federasyonu ile yaptığı ve uzun süredir beklediği anlaşmayı nihayet tamamladı.

Anlaşma ayrıca Mil Mi-28 saldırı helikopterleri ve Yak-130 jet eğitim uçaklarını da kapsiyor.

Aylar süren uzun bir sürecin sonunda tamamlanan anlaşma Tahran ve Moskova arasındaki bağları daha da güçlendirdi. İran böylece Su-35 dördüncü nesil savaş uçağının birincil operatörleri olan Rusya ve Çin'e katılmış oldu.

Bu üç ülkenin BRICS ekonomik ittifakı ve Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) içinde yer alması ve İran'ın her iki ittifaka da son altı ay içinde katılmış olması dikkat çekiyor.

Anlaşmanın tamamlanması Rusya ve İran arasındaki ilişkilerin daha da ısınacağının bir işareti olarak görülüyor.

İki ülke küresel sahnede benzer zorluklarla karşı karşıya: her ikisine de meydan okumaya çalışan agresif, gerileyen bir ABD ve Amerikalılar tarafından sabotaj operasyonları için kullanılan bölgesel tehditler.

İki ülkenin savunma liderleri Eylül ayında askeri işbirliğini geliştirmek ve karşılaşılan zorlukları görüşmek üzere kısa bir toplantı yapmıştılar.

Birçok ülke hava üstünlüğüne sahip bu savaş uçağını elde etmeye çalışmış olsa da Çin ve İran dışında hiçbiri şimdiye dek bunu başaramadı. Türkiye ve Cezayir gibi ülkeler bu değerli savaş uçağına sahip olmak için girişimlerde bulundular ancak sonuç alamadılar.

Mısır ve Endonezya gibi diğer ülkeler ise yaptırımlara maruz kalma korkusuyla Rusya'dan alım yapmaktan vazgeçtiler.

İran'ın kendi kendine yeten, yaptırımlara dirençli ekonomisi ve Rusya ile ortak yönleri bu alım için ideal bir zemin oluşturuyor. Rusya için İran'ı Su-35 ile donatmak doğal bir karardı.

Hava üstünlüğüne sahip savaş uçağının satın alınması için gereken siyasi koşullar açık. Peki bu savaş uçağı İran'ın savunması bağlamında nasıl bir avantaj sunuyor?

İslam Cumhuriyeti güçlü bir kara kuvvetlerine ve güçlü bir donanmaya sahip - her ikisi de tartışmasız olarak bölgenin en iyileri. İran aynı zamanda güçlü hava savunma sistemlerine ve etkili bir insansız hava aracı programına sahip olsa da, savaş uçağı alanında hâlâ katetmesi gereken alanlar bulunuyor.

Sukhoi Su-35 hava üstünlüğüne sahip bir avcı uçağıdır. Öncelikle havadaki tüm senaryolara hâkim olmak için tasarlanmıştır. Sadece savunma amaçlı olarak kendi hava sahasında etkili değildir ve düşman hava sahalarına da nüfuz edebilir.

Sıkı manevra kabiliyeti, düşman savaş uçaklarına angaje olmasına ve hızla değişen hava muharebe durumlarında üstünlük kurmasına imkân tanır.

Su-35'in birincil işlevi gökyüzünü kontrol etmektir: düşman giremez veya canlı çıkamaz.

Her ne kadar İran'ın bu türden bir savaş uçağıyla kapasitesini artırma zamanı çoktan geçmiş olsa da, Su-35 daha ideal bir zamanda da gelemezdi doğrusu.

ABD sürekli olarak İran'ın karasularına yasadışı yollardan girmeye çalışarak bu ülkeyi kışkırtmaktadır. Sadece bu da değil, çok amaçlı savaş uçaklarını Basra Körfezi'ne konuşlandırabilecek şekilde, Lockheed Martin F-35 gibi uçak gemilerine de sahiptir.

ABD'nin İran karasularını küstahça ihlal etmeye kalkıştığı çok sayıda gerginlik örneği yaşanmıştır.

Örneğin, İran Devrim Muhafızları kısa süre önce ABD saldırı helikopterlerini Hürmüz Boğazı'nda konuşlanan uçak gemilerine inmeye zorlamıştı.

Bu tırmanışlar, çok sayıda savaş uçağı barındıran Amerikan uçak gemilerinin Fars Körfezi'ne daha da yaklaşmakta olduğu bu günlerde artabilir.

Ancak denkleme Su-35 gibi bir caydırıcılık unsurunun eklenmesi durumunda Amerikalılar iki kez düşünecekler.

Ölümcül detaylara geçelim. Military Today'e göre 3.600 km menzile ve 2.390 km/saat azami hıza ulaşan bu uçakla İranlı bir pilot, gelişen bir durum karşısında birkaç dakika içinde ihtiyaç duyduğu yere varabilecek.

Böylece düşman uçağının geçip gittiği ve cevap vermede gecikilen günler geride kalacaktır. Su-35, düşman uçağı için üsse dönüş çağrısı yapılmadan önce, ona yetişecektir.

Eğer iş zora girerse, aynı pilot çoğu denkleme cevap verebilecek bir cephaneliğe sahiptir. Su-35, hafif 30 mm.lik topuyla ve 5’den az mermiyle en zırhlı araçları bile delebilir ve bu top 150 mermi taşır.

Top, 800 metredeki hava hedeflerine ve yaklaşık 2.000 metre uzaklıktaki yer hedeflerine karşı etkilidir.

Sırada füzeler var. Su-35 havadan havaya, havadan yere, havadan gemiye ve havadan radyasyona muharebede (radyo frekansı ile nesneleri hedefleme) kullanılabilir.

Su-35'in hız, makine, manevra kabiliyeti ve çok yönlülük bakımından çoğu savaş uçağıyla eşit ya da onlardan daha üstün olduğu açıktır. Ama fiili olarak da savaşmış mı?

Bu savaş uçağı 2007 yılında dünyaya tanıtıldığından bu yana, yeteneklerini çoğunlukla tatbikatlar ve hava gösterileri aracılığıyla sergiledi. Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'da gerçekleştirdiği askeri operasyona kadar Su-35 savaş deneyimi yaşamamıştı.

Rus savunma yetkilileri tarafından yayınlanan çok sayıda video, Su-35'in savaş alanında faaliyet gösterdiğini, hatta bir çatışma bölgesindeki hava hedeflerini yok ettiğini ve yerdeki mevzileri hedef aldığını gösteriyor.

Diğer taraftan, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş deneyimi Su-35'in bazı zayıflıklarını da göstermiştir. Anlaşmanın bu kadar uzun süre ertelenmesinin nedeni muhtemelen buydu. Zira İran'ın savaş uçaklarına ilk ilgisi Ukrayna savaşından önce, 2021'de dile getirilmişti. Muhtemelen İranlılar bazı iyileştirmeler talep ettiler.

Ruslar, NATO tarafından sağlanan silahların Su-35'e karşı kullanılmasıyla elde edilen doğrudan deneyimlerin ardından savunma yeteneklerini güçlendirdiler. Bazı Batılı savunma uzmanları Su-35’in Amerikan savaş uçaklarına karşı üstünlüğünü çok önceden kabul etmişti ki sistem artık daha da gelişmiş durumda.

…

Buna rağmen, caydırıcılık her zaman anahtar önemdedir. Zira caydırıcılık, düşmanı daha silahına uzanamadan onun zihninde yenmektir. Yaptırımlara maruz kalmasına rağmen kararlı duran İran, Su-35’i satın alarak kendisini ana bölgesel güç kılma yolunda bir basamak daha tırmandı.

Çeviri: Medya Şafak