"ABD’nin İran’a Karşı Dayattığı Yasadışı Yaptırımlar Küresel Ekonomiye Zarar Veriyor"

"ABD’nin İran’a Karşı Dayattığı Yasadışı Yaptırımlar Küresel Ekonomiye Zarar Veriyor"
Bir analist Press TV’ye, İran’a karşı ABD öncülüğünde dayatılan yaptırımların uluslararası iş dünyasında talihsiz etkiler yarattığını, küresel ekonomiye zararlı etkileri olduğunu anlattı.
ABD’nin İran’a karşı dayattığı yasadışı yaptırımlar küresel ekonomiye zarar veriyor

Press TV
 


Bir analist Press TV’ye, İran’a karşı ABD öncülüğünde dayatılan yaptırımların uluslararası iş dünyasında talihsiz etkiler yarattığını, küresel ekonomiye zararlı etkileri olduğunu anlattı.

ABD kaynaklı yasadışı yaptırımlar, İran’ın nükleer enerji programıyla sivil olmayan hedefler güttüğü yönündeki, temelsiz varsayım üzerinden dayatılmıştı. 

Press TV, konuyu daha fazla tartışmak üzere Londra’daki Küresel Enerji Araştırmaları Enstitüsü’nde önde gelen bir ham petrol kaynakları analisti olan Manuşehr Takin’le bir röportaj yaptı. Aşağıda, bu röportajın yüzeysel bir çözümlemesi sunulmaktadır. 

Press TV: Elimizde iki gösterge var: bir yandan bol miktarda kaynaklarımız var gibi görünüyor, diğer yandan ise İran’a dayatılan bu yaptırımlar var. Bu durum hakkındaki düşüncelerinizi bizimle paylaşabilir misiniz? 

Takin: Bu gerçekten de siyasi bir sorun ve ben bu konuda uzman değilim. Fakat petrol kısmına bakacak olursak, yaptırımların ve siyasi kararların dünya çapındaki uluslararası petrol alım, satım, ticaret ve nakliye işlerini etkilemesi talihsiz bir durum. 

Şubat-Mart ayından beri, yani sekiz-dokuz aydır, önce yaptırımlar tehdidine, arkasından Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri vesaire bakanlarının farklı aşamalarda yaptırımları hayata geçirmesine tanık olduk ve şimdi de yaptırımların sıkılaştırılması aşamasındayız. 

Bana göre bunun iki yönlü etkileri var. Elbette, Cumhurbaşkanı’nın ve İranlı otoritelerin de belirttiği gibi İran’ı etkiliyor. Ama aynı zamanda, fiyatları yüksek tutması nedeniyle Avrupalı tüketicileri ve petrol tüketicilerini de etkiliyor.

Eğer meselenin özüne girip kaynaklara ve talebe bakarsanız, İran petrolü azaltılırken, yaptırım uygulayan ülkelerin İran’dan almadığı petrolü Suudi Arabistan veya Urallardan gelen petrolle ikame edemeyeceğini görürsünüz.

Beş altı ay geçmiş olmasına rağmen, rafinerileri için İran petrolünü ikame edecek petrol bulmaları kolay değildir. Genel olarak bu durum, uluslararası petrol piyasasında sıkıntılara neden olmaktadır.

Bana göre fiyatların yükselmesinin petrol dışında bir nedeni daha var. Siyasi bir neden bu. Allah korusun, bir savaş ve bombardıman olması, füzelerin uçuşması halinde tehdit altında olan sadece İran petrolü değil, Fars Körfezi ve Hürmüz Boğazı’ndan gelen tüm petrol ihracatı olacaktır. Her zaman petrol alıp satan tüccarlar, akıllarının bir tarafında bu senaryoları ve ihtimalleri tutuyor. 

Bir gün içinde bir o tarafa bir bu tarafa gidiyor: İsrailli bir politikacı bir şeyler söylüyor, sonra başka bir yerde başka bir şey söyleniyor, vesaire.

Evet, bu konuda uzman değilim ama bana öyle geliyor ki mesele sadece yaptırımlar nedeniyle İran’dan gelemeyen petrol miktarı değil.

Fakat bunun ötesinde, rafinerileri için yüz milyonlarca, milyarlarca dolar harcayan ve petrolün gündelik kullanımı için para koyanlar, yanı sıra her zaman milyarlarca doları harekete geçiren spekülatörler de akıllarının bir tarafında bunu tutuyorlar. Fars Körfezi’nde ve dünya pazarlarına giden petrol tedarikinde ciddi bozulma olabileceğini söylemiyorlar… Bunu nicelik olarak belirtmek zor. 

Şu an için, haberlerin diğer kısmında sizin de belirttiğiniz gibi, ekonomik yavaşlama, enflasyon ve benzeri nedenlerden ötürü dünyadaki petrol tüketimi de azaldı. 

Çok daha az ekonomik aktivite, daha az nakliye var, bu yüzden talep de azaldı. İran petrolü olmadan daha kolay yoldan petrol elde edebileceklerini düşünüyor olabilirler, ama bence böyle değil ve nitekim öyle olmadığına tanık da oluyoruz. Bir özel rafineri için, belirli bir ham petrolü başka bir ham petrolle ikame etmek, teknik olarak o kadar da kolay değildir.

Fakat tekrarlamak gerekirse, siyasal bozulma ve Allah korusun savaş ve benzeri gelişmelerin yaşanması korkusu bulunuyor. Bence petrol fiyatlarının yükselmesinin arkasında bu psikolojik etki ve en kötü senaryonun gerçekleşmesi korkusu bulunuyor.

Press TV: Bir petrol uzmanı olarak bize söyleyebilir misiniz, kışın yaklaşması talepte artış olacağı anlamına gelmez mi?

Ve mümkünse kısaca şundan da bahsetmenizi rica edeceğiz. Bazı analistler bir takım yazılarında veya röportajlarda eskiden İran’ın sağladığı petrol tedarikinin yakın gelecekte devre dışı bırakılabileceği anlamına gelen şeyler söylüyor. Oysa İran en büyük ikinci petrol üreticisi. Bunlar propaganda açıklaması gibi görünmüyor mu?

Takin: Evet, böyle bir propaganda var, fakat İranlılar olarak sizin, bunun içinde bir gerçek parçası olduğunu da kabul etmeniz gerekir, zira kriz nedeniyle küresel talep pek de artmadı. Ülkeler daha az petrol kullanıyorlar. 

Diğer yandan Suudi Arabistan maalesef üretimini günde bir-iki milyon varil düzeyinde arttırdı.

Biçimsel olarak, bir yerlerden petrol geliyor. Ama izah ettiğim gibi, bir petrolü diğeriyle ikame etmek kolay değildir.

Bundan bahsetmemiştim, hatırlattığınız için teşekkür ederim; şimdi kışa girmemiz nedeniyle dünyanın petrol talebi günde iki-üç milyon varil artacaktır. Dolayısıyla bu ikame ve İran petrolü olmadan bir şeyler yapmaya çalışmak, daha da zorlaşacaktır.

medyaşafak