"ABD Savaş Makinesinin Vietnam’daki Yenilgisi Mazlumlar İçin Bir Zaferdir"

"ABD Savaş Makinesinin Vietnam’daki Yenilgisi Mazlumlar İçin Bir Zaferdir"
Press TV'nin internet sitesinde Yusuf Fernandez imzasıyla yayınlanan analizde, Vietnam halkının ABD emperyalizmi karşısında kazandığı zaferin yıldönümü dolayısıyla bu savaşın önemi ele alınıyor.
ABD Savaş Makinesinin Vietnam’da Yenilgisi Mazlumlar İçin Bir Zaferdir

Yusuf Fernandez

 

Press TV

 

1975’te, o gün Vietnam Halk Ordusu (VHO) ve Güney Vietnam Ulusal Özgürlük Cephesi (GUC) veya diğer adıyla Vietkong, Güney Vietnam’ın başkenti Saygon’a girdi ve Amerikancı rejime son vererek savaşı bitirdi. Kısa süre önce ise, son ABD askerleri ve elçilik memurları elçilik binasının çatısından kalkan helikopterlerle şehirden kaçmışlardı.

Fransızların Dien Bien Phu’da yenilmesinin ardından 1954’te imzalanan Cenevre Anlaşması, 17’inci paralelde kuzey ve güney bölgeleri olmak üzere Vietnam’ı “geçici” olarak ikiye bölmüştü. 1956’da ülke genelinde seçim yapılması ve ülkenin birleşmesi planlanmıştı. Ancak ABD bu sürece karşı durdu, zira Ho Chi Minh tarafından yönetilen devrimcilerin demokratik referandumu kazanacağına inanıyordu.

Bunun yerine ABD, her anlamda yapay bir ülke olan Güney’de yozlaşmış kukla bir diktatör rejim oluşturdu. 20 yıllık varlığı süresince, Amerika’nın askeri ve ekonomik destekleriyle tamamen bağımsızlaştı. ABD 1973’te askerlerini geri çektiğinde, General Nguyen van Thieu tarafından yönetilen rejim iki yıl sonra neredeyse savaşmadan yıkılacaktı.

ABD, Irak’ta olduğu gibi (var olmayan kitle imha silahları bahanesi) “Tokin Körfezi hadisesini” uydurduktan sonra, Vietnam’da tam ölçekli bir savaşa başladı. O zaman, Amerikan medyası hiçbir eleştiri yapmadan hadiseyi resmi makamların aktardığı şekilde aktarmakla yetinmişti. Aynı şey daha sonra Irak meselesinde de yapıldı.

Savaş 1965 yılında Başkan Lydon Johnson’un Vietnam’daki Amerikan askerlerinin sayısının artırılması emrini verdiğinde daha da şiddetlendi, askerlerin sayısı 1968’de 500.000’i aşmıştı. Amerikalıların yenilmesi ihtimali çok uzak görünüyordu. Başkan Johnson ve kurmayları Amerikan ordusunun 40 milyon nüfuslu bir üçüncü dünya ülkesi tarafından yenilebileceği fikrini akıl almaz buluyorlardı.

Yine de, bazı üst düzey Amerikalı yetkililer savaşın kazanılamayacağı konusunda erken uyarılarda bulunmuştular. 12 Eylül 1967’de CIA Başkanı Richard Helms, Başkan Johnson’a “Vietnam’daki Olumsuz Sonuçların Yansımaları” başlıklı 32 sayfalık bir rapor gönderdi. Rapor ABD yöneticilerinin savaşı haklı göstermek üzere kullandıkları argümanları çürüterek, ABD’nin Vietnam’daki başarısızlığının “komünistlerin yönetimi ele geçirmesine imkân sağlamayacağını” dile getiriyordu.

Rapor, böylesi bir yenilginin Amerika’nın gücünün de belli sınırları olduğu şeklindeki kimileri için beklenmedik, kimileri için endişe verici, diğerleri içinse cesaretlendirici bir gerçekliği gün yüzüne çıkarabileceği konusunda uyarılarda bulunuyordu. Her şeyin ötesinde, Vietnamlıların zaferi ABD’nin geniş katılımlı, iyi şekilde desteklenen, yeterliliğe sahip bir devrimci hareketi alt edemeyeceğini tamamen açığa çıkarabilecekti.

Tüm uyarılara rağmen, ABD yönetiminin savaşa iyimser bakması için sebepleri vardı. 1968 ve 1969 yıllarındaki savaşta, 530.000 ABD ve 800.000 Güney Vietnam rejimine hizmet eden Vietnam Cumhuriyeti Ordusu (VCO) askerine karşı 600.000 VHO ve GUC askeri savaşmaktaydı. Ayrıca ABD deniz ve hava sahasının tümüne hâkimdi ve teknolojik olarak avantajlıydı.

Yine de GUC gerillaları kendilerini ABD stratejisine adapte ettiler. Üstün Amerikan ateş gücünün belirleyici bir faktör olabileceği geniş ölçekli savaşlardan kaçındılar. Bunun yerine, belirledikleri zaman ve yerde Amerikan askerlerine karşı vur-kaç saldırıları yaptılar. ABD buna, geniş ölçekli bombalamalar, suikastlar, işkenceler, köylerin ve pirinç tarlalarının yok edilmesi, katliamlar ve diğer vahşi cezalandırmalar gibi kıyımlarla yanıt verdi. GUC’nin desteğini kesmek için Güney Vietnam’ın üçte birlik kısmından fazlası yerlerinden edildiler.

CIA köy liderlerini ve şüpheli GUC destekçilerini öldürmek amacıyla Anka Kuşu Operasyonunu başlattı. Bu 20.000 insanın hayatına mal oldu. Buna ABD askerlerinin 500’den fazla kadın erkek ve çocuğu öldürdüğü meşhur My Lai katliamı da dâhildir.

ABD savaş sırasında Vietnam ormanlarının üçte birini yok eden kimyasalları sıkça kullandı. Anne babaları ya da büyük anne ve babaları bu maddelerden etkilendiğinden, bugün bile birçok çocuk sakat ya da hastalanmış bir şekilde doğmaktadırlar.

Savaşta 3 milyondan fazla Vietnamlı öldürüldü. Milyonlarca insan sakat kaldı ve yaralandı. Ülkenin toptan bombalanması nedeniyle, ABD ordusu, 2. Dünya Savaşında tüm ülkelere attığından daha fazla bir şekilde 15 milyon ton bomba kullandı.

Diğer taraftan, 60.000’den fazla Amerikan askeri öldürüldü, çok daha fazla sayıda asker psikolojik olarak yıkılmış bir şekilde ülkelerine döndü. Amerikan askerleri kendilerinin işgalci bir güç olduğunu anladılar ve GUC halkın çoğunluğunun desteğini aldı. Bu duygular savaşan askerler arasında Amerikan askeri kuvvetini zayıflatan güçlü bir muhalefet hareketi başlattı ve bunun ABD ordusu üzerindeki etkisi çok büyüktü, Amerikalı yetkililer ordularının parçalandığını ve moralini yitirdiğini görmeye başladılar. Savunma Bakanlığı savaş süresince 500.000’den fazla firar olayı olduğunu açıklamıştı.

Savaş aynı şekilde ABD içerisinde güçlü bir savaş karşıtı cephe oluşturdu. Savaşın karşıtlığı ülke içerisinde öngörülmeyen bir düzeye ulaştı. Anketlere göre 1971’de, Amerikalıların %71’inden daha fazlası Vietnam savaşının bir hata olduğunu söylemiş ve %58’i ise savaşı “ahlaksızlık” olarak tanımlamıştı. Hareket ülkede gerçek manadaki ilk savaş karşıtı protestoyu düzenledi. 1968’deki Demokratik kongre önündeki gösteriler ve polisin bunu şiddetle bastırması dünyaya ABD’de geniş çaplı bir savaş karşıtlığının olduğunu göstermişti.

Tüm acılara ve savaş suçlarına rağmen, ABD başkanı, yönetimdekiler ve Pentagon’un üst düzey görevlilerinden hiçbiri hesap vermeye çağrılmadı. Yine de, Vietnam’daki yenilgi ABD yönetici üst sınıfında bir şok yarattı. Irak savaşında olduğu gibi, ABD siyasi sınıfı ve tüm organları büyük ölçüde gözden düştüler. İki savaş da ABD ekonomisi için yıkıcı etkiler yaratmıştır.

ABD’nin Vietnam’daki yenilgisi, ölüm saçan savaş makinesine karşı mazlumların galibiyetini ve Vietnam halkının 30 yıldır süren mücadelesinin zirve noktasını simgeliyordu. Bu savaş Amerikan gücünün sınırlarını ilk kez göstermiş ve diğer ülkelere kendi bağımsızlıkları için savaşma ilhamı vermişti.             

medyasafak