"Filistin Yönetimi’nin Önemsiz Liderliği İçin Sayılı Günler Kaldı"

"Filistin Yönetimi’nin Önemsiz Liderliği İçin Sayılı Günler Kaldı"
Bir analist Siyonistler ve emperyalist kuruluşlar Birleşmiş Milletler’in Filistin’in Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası kuruluşlarda bağımsız bir sese sahip olmasını onaylamasından korkuyorlar, dedi.

Filistin Yönetimi'nin önemsiz liderliği için sayılı günler kaldı

Bir analist Siyonistler ve emperyalist kuruluşlar Birleşmiş Milletler'in Filistin'in Uluslararası Ceza Mahkemesi gibi uluslararası kuruluşlarda bağımsız bir sese sahip olmasını onaylamasından korkuyorlar, dedi.

Press TV Berkeley'den politik yorumcu Ralph Schoenman ile mesele hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.

Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.


Press TV: Eğer ben bunu Amerika Birleşik Devletleri ve dünyanın kalan kısmı arasında gerçekleşecek bir şey olarak söylersem, yaklaşan restleşmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Schoenman: Sizin ifade ettiğiniz hesaplaşma Filistin Yönetimi temsilcisi görülen ile Birleşmiş Milletler'in kuruluşlarıyla ilgilidir.

Bunun içeriği önemli değildir. Semboliktir ve daha fazlası değildir çünkü önümüzdeki mesele Mahmud Abbas'ın ve Filistin Yönetiminin politikaları ve onun Siyonist devlet ve emperyalizmin her ikisiyle ilişkisi ve onun Filistin halkı üzerindeki mutlak gücüdür.

Aklımızda tutmak zorundayız ki, Filistin Yönetimi genel olarak sadece İsrail tarafından finanse edilmiyor, bilakis o gerçekten, Batı Şeria'daki yönetimine derinden müdahale eden CIA'ye, Merkezi İstihbarat Teşkilatı'na karşı da sorumludur ve Filistin Yönetimi İsrail Devletinin politikalarına muhalif olanları ve halkı bu bakımdan harekete geçirmek isteyen Filistinli aktivistleri sürekli bir biçimde tutukluyor, hatta öldürüyor ve ortadan kaldırıyor.

Bu adamakıllı anlaşıldı. Bu Amerika Birleşik Devletleri'ndeki anaakım medya tarafından bile biliniyor. Mesela, Atlantic Montly, bu Atlantic yayını bir anaakım aylık yayındır, burada Robert White ismiyle bir makale yazıldı, “Gazze'nin ekonomik ambargosu ne zaman sona erecek?”

Yazar burada Amerika Birleşik Devletlerinin müsamaha göstermeyeceği bir başka şeyi söylüyor; Eğer Kanada Amerika Birleşik Devletlerine vazgeçilmez ürünlerin ithalatını yasaklayıp Amerikan ihracatını genel olarak kısıtlayarak felç edici bir ekonomik ambargo dayatsaydı ne olurdu? Bu bir savaş nedeni olarak kabul edilecektir ve Amerika Birleşik Devletleri buna kuvvetle karşılık vermek isteyecekse, evet,  füzeleri Kanada içlerine doğru yöneltecektir.

Halkını açlıktan ölmemek için teslim olmaya zorlayan İsrail tarafından dayatılan felç edici bu ekonomik ambargo Gazze'nin yıllardır yüzleştiği durumdur.

Bunlar Amerikan ana akım yayınlarında geçmişte yer almayan kategorilerdir.

Bütün bunlara rağmen temel şeyler olduğu kadar çimento, kum ve demirin de Gazze'ye girişi engelleniyor. Bu hava ve deniz yoluyla uygulanan bir ambargo; geniş çaplı kısıtlamalar varken ne ithal edilebilir? Mallarını Batı Şeria'daki Filistinli kardeşlerine satamazlar. Her ay Gazze'ye giden mal yüklü kamyonların sayısı ihtiyacın yüzde ikisi kadardır.

Tabii ki, Gazze'nin işsizlik oranı resmi olarak %28'dir. Gazzelilerin %70'inin ihtiyaçlarını karşılamasının yardımlara bağlı olması hiç garip değildir. Elbette orada temel malzemeler eksiktir; yapı malzemeleri olmadığından okullar inşa edilemez. Amerikan yayınlarındaki bu makale ayrıntılarıyla anlatıyor ki, bu değişmeyecek, bu daimi politikadır.

Press TV: İngiltere ve tutumu hakkında da sormak istiyorum, aslında İngiltere Filistinlilerin Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde İsrail'le karşı karşıya gelebilme düşüncesinden korkuyor gibi görünüyor. Bu bakımdan İngiltere'nin korkularını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Schoenman: İngiltere ve Amerika Birleşik Devletlerinin her ikisi ve tüm emperyalist güçler Filistin temsilciliğine uluslararası kuruluşlarda herhangi bir oturum izni vermemekte heveslidirler çünkü biliyorlar ki, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri açısından Filistin Yönetimi ve ondan daha az önemli olan lideri için günler sayılıdır.

Filistinlilerin uluslararası kuruluşlardaki mevcudiyeti her zaman Mahmud Abbas gibi ülke satıcılar tarafından temsil edilmeyecek ve endişe budur, Filistin halkının bu gibi kurumlardaki izolasyonunu şeklen bile olsa devam ettirmek.

Onların endişesi Mahmud Abbas'ın Siyonist Devlet'in rolüne meydan okuyacağı veya Filistin halkına boyun eğdireceği ile ilgili değildir. Herkes bunun olmayacağını bilir.

Ama bu, Filistin halkının baskı gören bir halk olarak kabul edildiğinin bildirilmesidir ki, Filistinliler kendilerini yönetme hakkına sahiptirler ve bu kuruluşlar Gazze'deki, Batı Şeria'daki, Yeşil Hat'taki ve her nerede olursa olsun Filistin halkının emperyalistlerce boğulma çabasının mimarlarına göstermelik düzeyde bile olsa müsamahasız olmak zorundadır.

medyaşafak