"İran Amerika Karşıtı Direniş Hareketini Yönetiyor"

"İran Amerika Karşıtı Direniş Hareketini Yönetiyor"
Bir politik analist Press TV’ye, 1979’da Tahran’daki Amerika Birleşik Devletleri Elçiliğinin gençlik tarafından kontrol altına alınmasının tüm dünyadaki insanlarca izlenen ve benzerlerinin gerçekleştirilebilir olan iyi bir model yarattığını söyledi.

Analist: İran Amerika karşıtı direniş hareketini yönetiyor


Bir politik analist Press TV'ye, 1979'da Tahran'daki Amerika Birleşik Devletleri Elçiliğinin gençlik tarafından kontrol altına alınmasının tüm dünyadaki insanlarca izlenen ve benzerlerinin gerçekleştirilebilir olan iyi bir model yarattığını söyledi.

İran'daki “Öğrenci Günü” ve 4 Kasım'daki tarihi olayı anmak amacıyla düzenlenen büyük gösterilerde yer almak için insanlar Cuma sabahı erken saatlerden itibaren başkent Tahran sokaklarını doldurmaya başladılar.

Press TV meseleyi derinlemesine tartışmak için politik analist İbrahim Musevi ile bir röportaj gerçekleştirdi.

Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.

Press TV:  Bay Musevi, konu Amerika Birleşik Devletlerine, İran inkılâbına yönelik endişedeki rolüne, Amerika Birleşik Devletlerinin İran'a karşı politikalarına geldiğinde, burada, İran'da birçok fikir, birçok yorum var. Bize Amerika'ya yönelik ülkeniz Lübnan'daki düşünceleri ve Amerika Birleşik Devletlerinin oradaki politikalarda oynadığı rolü söyler misiniz?

Musevi: Peki, her şeyden evvel İran İslam Cumhuriyeti'nin zaferi ve başarısını bize duyuranları, henüz işin başındayken yılanın başını gerçekten ezmek istedikleri için o dönemde elçiliği kontrol altına alan genç insanların farkındalığını tebrik etmeme izin verin.

Bu, tarihin o döneminde veya Amerikan yayılmacılığı ve müdahaleciliğinin zirvesinde dolaşan bir fıkra konusu oldu. Bu hala geçerlidir.

Bu fıkra basitçe, bir ülkede darbe yapmak için ne lazım, diye sorar yahut isterseniz diğer şekilde de sorabilirsiniz; niçin Amerika'da bir darbe olmaz? Bunun doğrudan ve basit cevabı, orada, Amerika Birleşik Devletlerinde Amerikan elçiliği yoktur zira elçilikler dışarıdadır, olacaktır.

Öyleyse bir ülkede herhangi bir türbülans, karışıklık, problem çıkarmak istiyorsanız ihtiyacınız olan tek şey bir Amerikan elçiliğidir zira o tuzaklar, komplolar ve ülkenin zarar göreceği her şeyin bulunduğu bir yer olacaktır.

Bu Lübnan'da da geçerlidir. Düşünceler hakkında konuştuğunuzda, biz Amerikan müdahalesinden her zaman acı çektik; Lübnandaki insanlar Amerikalıların kendi parlamenterlerini, elçilerini veya bakanlarını, onların isimlerini, Amerikalılar Lübnan politik hayatının her detayına müdahale ettiklerinden dolayı belki Amerikalılardan bile daha iyi bilirler. Onlar Lübnanlı politik partilerle taraf olurlar, onları provoke etmeye çalışırlar, onları Lübnan içindeki duruma veya Lübnan'ın içerideki menfaatlerine tamamen aykırı şeyler yapmaya zorlarlar.

Burada örnek olarak söylüyorum, ilk başlangıçta İran'da ne oldu ve bu tebrik edilmesi gereken bir şeydi, bilinç başlangıçtan beri çok yüksek düzeydeydi ve buna saygı duyulmalıdır, ama İran İslam Cumhuriyeti'ndeki devrimcilerin istikametleri çok kesindi, onlar kim düşmandı ve ne yapıyorlar biliyorlardı.

Ve 33 yıl sonra hepimizin gördüğü gibi İran orada, çok ama çok daha önemli hale geliyor, dünyadaki ve bölgesel ve farklı yerlerdeki yerel politikalarda çok etkili, o yöneticidir, o Amerikan hegemonyasına karşı, Amerikalıların ve Batılıların bölgeye yönelik komplolarına karşı sabır ve direniş ekseninin lideridir.

Ve bu, İran liderliği,  halkı ve şu an yetişkin olan, daha da yaşlanan ama bu hareketi yaptığında tüm dünya halkları tarafından takip edilen ve benzeri yapılabilir iyi bir örnek yaratan herkes için olduğu kadar İran de için yeterli bir onurdur.

medyaşafak