"Gazze’de Yıpratma Savaşı"

"Gazze’de Yıpratma Savaşı"
Siyonist basında yayınlanan bir makale, Filistinli direniş örgütlerinin önceki tecrübelerden istifade ederek kapasitelerini geliştirdikleri ve füze saldırılarının engellenmesinin güçleştiğini belirtiyor. Yazıda ayrıca İsrail'in saldırı nedenlerinden birinin de İhvan hareketini test etmek olduğu kaydediliyor.
Gazze’de yıpratma savaşı

Ron Ben-Yishai

Ynetnews.com

 Analiz: Filistin örgütleri Dökme Kurşun’dan ve İkinci Lübnan Savaşı’ndan ders çıkardı

Savunma Sütunu Operasyonu karşılıklı yıpratma aşamasında. Sürpriz unsur şimdiden bütünüyle kullanıldı ve İsrail Savunma Kuvvetleri Filistinlilerin uzun mesafeyi vurma becerilerini azaltmak ve böylelikle uzun menzilli Fecr füzeleri fırlatamamalarını sağlamak ve 42 kilometreye (26 mile) kadar menzilli Grad roketlerinin sayısını belirgin şekilde azaltmak üzere Filistin bölgesindeki ilave hedefleri vurmaya çalışıyor.

Bir diğer amaç, ateşlemeden önce veya sonra, roket ateşleme hücrelerini hedef almak.

Gazze Şeridi’ndeki örgütler temelde Hamas ve İslami Cihad, Dökme Kurşun Operasyonundanders çıkardığı gibi Hizbullah örgütünün İkinci Lübnan Savaşı sırasında çıkardığı dersleri de öğrendi ve bunları hayata geçirdi.

Bunun sonucunda şimdi, İsrail Hava Kuvvetleri’ne ait onlarca insanlı ve insansız uçak ve karmaşık gözetleme sistemleri karadan ve havadan onları izleyerek ateşleme girişimlerini engellemeye çalışsa da, şu anda onlarca Grad roketi (122 milimetrelik Katyuşa roketleri) fırlatmayı dahi başarıyorlar.

Hamas’ın ve İslami Cihad’ın, önceden planlanmış bir programa göre hareket ediyor gibi görünen roket ateşleme hücreleri, yeraltına veya yerüstüne yerleştirilmiş statik ateşleyicileri yönetiyorlar.  Bunları çalıştıran kişilerin bir roket fırlatırken ateşleyicinin yakınında olması gerekmiyor, dolayısıyla bu, uzaktaki bir yerden de yapılabiliyor. İlave olarak, saklanmaları sayesinde İsrail Hava Kuvvetleri onları “çembere alıp” vurmadan önce ateşleyiciyi hızlıca ve gizli bir şekilde yeniden yükleyip kaçabiliyorlar.

Bir karşılaştırma yapmak gerekirse, Mart ayındaki son çatışmada Ateş Kanopisi isimli engelleme sisteminin çalışması sonucunda, bir roket ateşlemesi sırasında bunu yapan 22 Filistinli öldürülmüştü. Şimdiki operasyonda ise sadece bir hücre vurulabildi.

İlave olarak, Dökme Kurşun Operasyonu’ndan ve İkinci Lübnan Savaşı’ndan elde edilen derslerin sonucunda (ki ikincisi Hamas ve İslami Cihad’a İran tarafından iletilmişti) Hamas, bozulması çok daha zor bir kontrol ve iletişim sistemi oluşurdu. Bu şekilde temel Filistinli örgütlerin üyeleri, komuta merkezlerinden gelen talimatlara uygun olarak sürekli değişen bir operasyon planına göre hareket edebiliyorlar.

İsrail Savunma Kuvvetleri büyük Filistinli örgütler tarafından kullanılan yeni araçları ve operasyon yollarını inceliyor ve roket ateşleme hücrelerini hedef alma eylemlerini koordine eden Ateş Kanopisi sistemi önümüzdeki günlerde daha başarılı olacak gibi görünüyor.

Stratejik sonuç, operasyonun başarısını belirleyecektir

Başarısı kanıtlanan bir diğer sistem, Demir Kubbe. Operasyonu erteleme kararı verilmesinin bir nedeni, İsrail Ordusu’nun dördüncü bataryayı operasyonel hale getirmek istemesiydi. Bununla birlikte, bataryaların yerleşim bölgelerine atılan roketlerin %100’ünü engelleme garantisi vermediğini anlamamız gerekiyor. Roket durdurma sistemi siyasi kademenin elini rahatlatmakta ve İsrail ordusunun daha etkili vuruşlar yapmasını sağlamaktadır, ancak sonuç, İsrail ordusunun kullandığı taarruz araçları tarafından belirlenecektir. 

Operasyonun başarısı ise sahadaki askeri sonuçlarla değil, stratejik ve siyasi sonuçlarla ölçülecektir. Bütün işaretler, İsrail’in görece ılımlı bir hedefi olduğunu gösteriyor: yalnızca roket ve füze fırlatılmasını kapsayan değil, Gazze sınır hattı boyunca İsrail Ordusu’na karşı gerçekleştirilen tüm terörist faaliyetleri kapsayan uzun vadeli bir ateşkes. Operasyondan bir diğer beklenti, Gazze’deki tüm gerilla  örgütlerinin ateşkese uyması ve bunun Mısır tarafından garanti edilmesidir. Eğer Hamas böyle bir anlaşmayı reddederse, İsrail ordusu muhtemelen Gazze’ye yönelik bir kara saldırısını düşünecektir.

Operasyon ayrıca Mısır öncülüğündeki bölge ülkelerinin vereceği yanıtı da test edecektir. Şu anda görünen, Müslüman Kardeşler rejiminin topu uluslararası arenaya atmaya çalıştığı, dolayısıyla İsrail’le sıcak çatışmaya girmekten imtina ederken Mısır kamuoyunu da memnun halde tutmaya çalıştığıdır. Bu durum muhtemelen Çarşamba akşamı ABD Başkanı Barack Obama’nın Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile yaptığı telefon görüşmesinin bir sonucu.

medyaşafak