Suriye: Çatışmanın İki Kutbu İçin de Zamanla Yarış

Suriye: Çatışmanın İki Kutbu İçin de Zamanla Yarış
Zamanla yarışmaktayız… Suriye vatani görevlerini hem politik hem de milli alanda kuvvetlendirmeye çalışır, Araplardan ya da Batı’dan gelen herhangi bir engellemeyi uzaklaştırmaya çabalarken, öte taraftan Araplar ve Batılılar da çok geç olmadan Suriye rejimini alaşağı edip, yok etmek istiyor. Bu yolda menfaatler var, yalnız rüzgâr Arapların ve Batılıların istediği gibi esmiyor.

Zamanla yarışmaktayız… Suriye vatani görevlerini hem politik hem de milli alanda kuvvetlendirmeye çalışır, Araplardan ya da Batı'dan gelen herhangi bir engellemeyi uzaklaştırmaya çabalarken, öte taraftan Araplar ve Batılılar da çok geç olmadan Suriye rejimini alaşağı edip, yok etmek istiyor. Bu yolda menfaatler var, yalnız rüzgâr Arapların ve Batılıların istediği gibi esmiyor. 

Geçtiğimiz günlerde Suriye Başkanı Beşar el-Esad, kendi sisteminin reform sürecinin devamı olan yeni anayasa taslağını tanıttı. Başkan bu adımla yönetimini reform yapmamakla suçlayanların da seslerini kesmeyi planlıyor.

Buna paralel olarak, orduyu silahlı grupları yok etmeye, sınırları kapatmaya ve bu gruplar için destekçi olan komşu ülkelerin üzerine gitmeye de çağırdı. Özellikle, Rusya ve Çin'in vetosuyla birlikte, rejim silahlı grupların ortadan kaldırılmasını iç krizin önünü almak veya en azından varlığını en alt seviyeye indirmek için olmazsa olmaz kabul etti. 

Önümüzdeki aylar kendisiyle birlikte bir dizi menfaatler de getirecek ve Arap tarafı kendileri bir sonuca ulaşmadan bir şeylerin olmasını istemiyor. Mesela bunlardan ilki, gelecek Mart ayında Bağdat'ta gerçekleşecek Arap Birliği zirvesi ki, orada başkanlık Katar'dan Irak'a geçecek, bu da Araplar için çok şey ifade ediyor.

Liderliği ele almasına engel olmak ve Suriye dosyasının Irak liderliğine bırakılmaması adına, Bahreyn gibi bazı Arap ülkeleri, diğer Arap ülkelerine Iraklı liderlerin Bahreyn hakkındaki demeçlerini aktararak zirveye katılmamalarını öğütlüyor.

Diğer bir mesele de, Nisan ayındaki Fransa başkanlık seçimi, zira Fransa Başkanı Nikola Sarkozy, Arap Birliği'nin Başkan Esad'ı indirme planlarının en büyük destekçilerden birisi.

Fransa başkanlık seçimleri Sarkozy'nin Fransa iç mevzularıyla meşgul olacağı, uluslararası meselelerden hatta Suriye konusundan bile uzak durmak istediği anlamına geliyor.

Bence Arap Birliğindeki bazı devletler gelecekte bölgesel ve uluslararası alanda ne olabileceğini fark ettiler ve BM çatısı altında Arap Birliği askerlerini şu var olan şans kaçmadan göndermek için gerekli olan teklifi hazırlamakta acele ediyorlar.

Birkaç gün içinde, Suudi kralıyla BM Güvenlik Konseyi'nin kırılan güveni hakkında konuştuktan, Arap Birliği'nde Katar dönüşümlü başkanlığı elde ettikten ve Arap Dışişleri Bakanları toplantısında Suudi dışişleri bakanı el-Faysal'ın Suriye'de akan kan konusundaki ateşli cümleleri ve buna ek olarak eğer Suriye'de muhalefete karşı şiddet ve katliam kısa sürede sona ermezse muhalefeti ekonomik ve askeri olarak desteklemek gerektiğine işaret etmesinden sonra Riyad çeşitli şekillerde ortaya çıktı.

Tüm bunlar Arap Birliği üyesi ülkeler arasında birbirini anlamaya dayalı, Suudi-Katar ekseninden uzak, Suriye rejimini yıkacak Arap planına tehdit oluşturacak bir ortama ihtiyaç olduğunu bizlere gösterdi.

Arapların Suriye'ye BM çatısı altında ortak bir hareket düzenleme önerisi Batı tarafından kabul görmedi. İngiltere'nin kendini geriye çekmesinden, hızlı bir ateşkesten dem vurmasından ve son olarak da Suriye'ye Batı kökenli olmayan bir müdahaleden bahsetmesinden dolayı ve bir aydan beridir Afganistan'dan derhal geri çekilmek gerektiğini vurgulayan Fransa'nın herhangi bir askeri maceranın daha fazla kayıp demek olduğunu söylemesi,  Sarkozy'nin kendini Elysee'ye kapatması ve AB'deki ekonomik kriz yüzünden Yunanistan'ın Fransa ve Almanya'ya büyük bir yük oluşturmasıyla bu ülkelerin sınırlanması hasebiyle, Arap ülkeleri, planları karşısındaki direnişin artışı ve tartışmaya zaman olmadığı konusunda ABD'yi ikna etmeye çalışıyorlar.

Ruslar da, plan hakkında konuşmaya hazır olduklarını bildirmelerine rağmen, güvenlik konseyindeki Arap Birliği çözüm önerisine karşı çıktı. Çin de aynı şekilde bölgedeki ayrışmayı artıracak herhangi bir çözüme karşı olduğunu belirtiyor.   

Sonuçta görünen o ki, zamana karşı bir yarış var ve içeride sorun çözülmeye çalışılırken, dışarıda da mücadele veriliyor. Krizin en baskın yönü meydanda çözülemediği ve zamanın çözüm için tek çare olduğudur.

 
Alalam.ir sitesinde Arapça yayınlanan bu analiz medyasafak.com için Hüseyin Beheşti tarafından çevrildi.