Kral Abdullah’ın Öldüğüne Dair Deliller / Krallık İddia Edenlerin İsimleri

 Kral Abdullah’ın Öldüğüne Dair Deliller / Krallık İddia Edenlerin İsimleri
Fars Haber Ajansı: Suudi Arabistan Kralı Abdullah, artık bu ülkeyi yönetme gücüne sahip değil, ekim ayının sonlarından beri Riyad Krallık Hastanesi’nde yatmaktadır ve tüm deliller onun hayatta olmayabileceğini gösteriyor.

Padişahlık Tahtı İçin Şehzadelerin Gizli Çabası

Fars Haber Ajansı, İslami Kardeşlik Kurumu'ndan aktararak Suudi Arabistan Kralı Abdullah'ın artık bu ülkeyi yönetme gücüne sahip olmadığını ve tüm delillerin onun hayatta olmadığını gösterdiğini bildiriyor.

Öldüğünü Gösteren Deliller:

1-Bir aydan fazladır hiçbir etkinliğe katılmaması.

2-Kral Abdullah'ın hiçbir yakını açıkça yaşadığını söylemiyor.

3-Hükümetler genellikle böyle durumlarda, söylentileri engellemek için güvenilir birkaç yabancı makamı hasta olan şahısla görüştürürler. Kral Abdullah ise kimseye gösterilmedi.

4-Krallık iddiasında bulunan Suudi veliahtların arasında yaşanan birçok çalkantı Londra ve Washington'a bildirilmektedir.

5-Tüm bunlardan daha önemlisi ise Suudi müftü Abdülaziz bin Abdullah Âl-i Şeyh'in sözleridir. Müftü son konuşmasında şöyle demişti: “Ne yazık ki düşmanlarımız bizim dinimizin öğretilerinden istifade edip ve dünyevi ve siyasi sorunlarını çözerek huzurlu ve istikrarlı bir hayat için kullanmışlardır. Hâlbuki gücün bir gruptan başka bir gruba ve tarafa geçmesi, rahatlıkla, kanuni bir şekilde ve birkaç saatte veya daha kısa bir zamanda sağlanabilir. Böylece kimse katledilmemiş, kan dökülmemiş, hiç kargaşa çıkmamış ve kimsenin malı zarar görmemiş olur… Güç intikali, zamanla değişmeyecek, doğru bir düzen ile gerçekleşmelidir.”

Gerçekte Suudi Arabistan'da, hiçbir güç intikali ve seçim söz konusu değildir. Hâkimiyet ve güç, sadece Suudi ailesinin kontrolündedir.

Arabistan Müftüsü şöyle demektedir: “Neden İslam dünyasında güç intikali, kan dökmekle, mallara zarar vermekle ve dedikodu ve batıl sözleri yaymakla gerçekleşmektedir? Neden düşmanlarımız bizi geçtiler? Neden dinimize dönmüyoruz?”

Âl-i Şeyh, Riyad'da Cuma namazı hutbesinde de şunu vurguladı: “Düşmanlarımız kendi kanlarına değer veriyorken neden bizim kanımızın ve mallarımızın değeri yok.”

Suudi Arabistan, bazı Arap ülkelerindeki ayaklanmaların başından bu yana halkın, özellikle de bu ülkenin doğu bölgesindeki Şiilerin eşit hak talebi için yaptığı barışçıl itirazlarına ve gösterilerine şahit oldu. Bu ülke, itirazları ve hak taleplerini bastırmak için askeri güce başvurmuş, bunun sonucunda meydana gelen baskılar sonucu onlarca kişi şehid düşmüştür.

Abdullah'tan Sonra Arabistan'ı Kim Yönetecek?

Kral Abdullah tarafından veliaht ilan edilen Selman bin el-Aziz, tabii olarak yönetimi ele alacaktır. Ancak bu yaşlı veliaht, en önemlisi unutkanlık olan çeşitli hastalıklardan dolayı acı çekmektedir.

Bununla birlikte, aşağıdaki isimleri Kral Abdullah'ın ölümünden sonra Arabistan'ın krallık iddiasında bulunan kimseler olarak zikredebiliriz:

1-Muhammed bin Fahd: Eski Suudi Kralı Fahd'ın oğlu ve Şii yerleşim bölgesi olan doğu bölgesinin emiri.

2-Mutib bin Abdullah: Kral Abdullah'ın oğlu ve Suudi Arabistan Milli Muhafız komutanı.

3-Halid bin Sultan: Sultan bin Abdülaziz'in oğlu ve Suudi Savunma Bakanı.

4-Muhammed bin Naif: Naif bin Abdülaziz'in oğlu ve Suudi Bakan.

Bu dört veliaht, hastalıktan ve yaşlılıktan muztaripler, ancak saltanat tahtına oturma şansları mevcuttur. Şimdilerde gizli ama ciddi bir çabanın içeresine girmiş bulunuyorlar. Amerika ve İngiltere'yi yanlarına çekerek yine Âl-i Suud hanedanı ismiyle Arabistan'ı yönetmeye devam etme gayretindeler. Tüm bunlar olurken sesi duyulmayan ise sadece halktır. Halkın çoğu bu durumdan rahatsız olup söz konusu gelişmelerin kendi haklarını elde etme fırsatı yaratmasını beklemektedir.

medyasafak.com