"Yermuk Kampını Niçin İşgal Ettiler?"

"Yermuk Kampını Niçin İşgal Ettiler?"
Okuyucularımın Yermuk kampına saldırıların nedenini öğrenmeleri için Ulusal Koalisyon üyelerinden George Sabra’nın Al-Arabiya’ya verdiği demeçten ipuçları vereyim: “Kamp Suriye toprağıdır. Kimse Yermuk kampına girişimizi engelleyemez. Çünkü Şam savaşını çözümleyecek olan yer burasıdır.”

Reşad EbuŞever

Quds El-Arabi


Yermuk kampı şu anda acılar içinde kıvranıyor… Bu acının müsebibi kim?
Orda yaşayanların çoğu kampı bırakıp gitti. Niçin? Korkup kaçmalarına sebep olan nedir? Bizi gerçeğe, bu soruların götüreceğine inanıyorum.

El-Quds El-Arabi okuyucuları Yermuk kampıyla ilgili defalarca yazığımı hatırlarlar. Yalanlara iftiralara karşı ve kışkırtıcı haberleri tekzip amaçlı hep yazdım.

Sadece Yermuk kampına değil bütün Filistinlilere saldırılar başladı. Filistinli askerlere ve Filistin Halk Kurtuluş Cephesinin subaylarına arka arkaya gelen suikast operasyonları ile beraber içinde halkımızın da yararlandığı doktorlar ve özel bir alanda uzmanlaşmış Filistinliler de suikaste uğradı.
Peki bu suikastler niye?

Geçen Mayıs ayında Golan taraflarından Filistin'e yürüyüş eşliğinde geçirilen bir şehidin cenaze töreninde FHKC-Genel Komutanlığa bağlı bir birime yapılan saldırıdan sonra da okuyuculara gerçeği aktarma arzusuyla hakikatleri yazmıştım. Halkımızı yanıltmaya, onun kanı üstünden ‘efendilerine' hizmet etmeye çalışan dürüstçe olmayan ve etik dışı hareket edenlere karşı yazmıştım.
Defalarca şunu sordum: Filistinliler için neler hazırlanıyor (nasıl entrikalar)? Zihinlerini ve akıllarını özenle okumak sizi zahmetsiz bir şekilde cevaba götürecek.

Ve şimdi kamptaki ailem yerinden olmuş. Çocuklarını korumak için ve hayatlarına devam edebilmek için nereye gideceklerini bilmiyorlar. Diyorum ki: Yermuk için de planlanan da bu.

Şam haritasına eline alıp birkaç dakika göz gezdirenler Yermuk kampının coğrafyasını ve bağlandığı mahalleri görebilecekleridir: Tadamun, El-Urube, Hacerül Esved, El-Kadm, Meydan, Yalda ve Doğu Guta'dan geniş bölgeler.

İkinci olarak: Yermuk kampına saldırılarını -geçen aylardan beri başlattıkları ve son günlerde artan- yoğunlaştırmalarının amacı kampı savaş yeri yapmaktı. Bu şekilde Suriye Ordusunu bu önemli merkezi geri almak için burada savaşmaya zorlayabileceklerdi ve medyada rejime iftira olarak kullanabileceklerdi. Bunu yaparken de kampın sakinlerini, olacakları ve yerleşimcilerin muhtemel terk edişlerini dikkate almadan saldırılarını yoğunlaştırdılar. Bir düşünün, Amerika Filistinlilere acıyor ve çağrı yaparak mesuliyeti Suriye rejimine yüklüyor. Herhalde Yasir AbdRabbo'nun çağrısına icabet edip ‘suç işleyen rejimi cezalandırmalıyız' diyerek çevre ülkeleri buna iknaya çalışıyorlar
Yermuk'ta rejime bağlı askeri noktalar yok. Kampın içinden de kimse rejimi savunmaya kalkmadı. Yermuk kampını bütün sakinleri ‘kampa giriş'e karşı çıktı. 1948 felaketinden sonra onları kucaklayan ve Arap kardeşi olarak gören Suriye halkına ve Suriye vatanına ihtiramen tarafsız kaldılar
3 gündür Yermuk kampına bombalamalar sürüyor. Bombalamalara aynı zamanda saldırılar da eşlik ediyor, bir Hacerül Esved tarafından bir Tadamun tarafından… Geçen Pazar gününden sonra bazı evleri kuşatma altına almakla beraber Hacerül Esved, Tadamun, El-Urube ve Yalda taraflarında binlerce silahlı birikti.

Filistinli liderler ve işçilerin bir kısmı saldırıları, kuşatmayı ve evleri işgal edenlere karşı çıkıp teslim olmayı reddetti.

Sivil toplum işlerinde, eğitimde ve sağlıkta görevli olan insanların teslim olmaları neden istenir? Bu Suriye'deki herhangi bir tarafa karşı bir atak mıdır ki?



Yermuk kampını korumak için halk komitelerine katılanların aktardıklarına göre kampa silahlıların girişini sağlayacak olan ‘deliği' Nusra Cephesi ve Özgür Suriye Ordusu açtı. Şaşmamak gerek. Nusra cephesi Kazaz bölgesi ve başka bölgelerde Suriyeli vatandaşları hedef alan bombalı araç patlamalarıyla ünlü. İntihar bombacılarının aldıkları emirleri basit bir şekilde yerine getirdiklerini gördük.

Filistin saflarından bu örgüte katılabileceklere de şaşmamak gerek. Daha önceden Ürdün, Lübnan ve Suriye'den Afganistan'a cihad için gitmeleri emredilen Filistinliler oldu ki Kudüs binlerce kat daha yakınken!

Yermuk kampı, kuşatılmış halde olan Filistin devrimine binlerce gerilla verdi. Ama çoğunluğunun silahı yok ve aralarında halen vatanlarını özgürleştirecekleri günü bekleyenler var Lübnan'da. Gençlerine silah taşıtma istekleri ve devrime verme amaçları işte budur.

Pazar günü binlerce silahlı kampı istila etmeye kalkıştılar. Karşılarında ise kampın giriş çıkışlarından sorumlu çok az sayıdaki Halk Komiteleri üyelerini buldular bu sayede patlatılabilecek herhangi bir aracı içeri geçiremediler ve kampın güvenliğini tehdit edebilecek -hangi taraftan olursa olsun- herhangi bir girişim engellendi.

FHKC-Genel Komutanlık, Yermuk kampı sakinlerinin ‘kampı koruma amaçlı yerel koordinasyon oluşturma' isteklerine karşılık vererek kampın güvenliğinde büyük bir sorumluluğu üstlenmiş oldu. Aynı zamanda başka örgütler de fırsatçı davranarak farklı tavırlar takındılar. Nusra'nin kamptaki insanlarını tehdit eden saldırılarına karşı sesiz kalıp ilgisiz göründüler.

FHKC-Genel Komutanlık Yermuk kampını korumada üstlendiği görevler nedeniyle takdiri hakediyor. Aynı zamanda basının iftiralarına ve yalanlarına karşı da direndiler. Bu iftiraların ve yalanların arkasında yatan sebepleri öğrenmek için şu soruları sorabiliriz: Genel Komutanlık liderleri kamptan ayrılıp dışarda mı savaştılar? Kampı savunmak suç mudur? Veya böyle bir şeye izin yok mudur? Veya savunma yapmak ‘rejimle beraber hareket etmek midir? Yermuk kampı sakinlerinden; kamplarının savaş merkezi yapılmasına karşı sessiz kalmaları mı isteniyor?

Yermuk kampına yönelik gece gündüz devam eden baskınların, sniper saldırılarıyla beraber bombalamaların amacı kamp halkını korkutma ve yıldırma amaçlıdır. Bu saygısızca saldırılara karşı mücadele eden Yermuk kampı çocuklarını tanıyorum. Bu onların görevidir aynı zamanda nefsi müdafaa haklarıdır.

Okuyucularımı 1982 yılında Beyrut'u terkettikten sonra ‘herhangi bir Filistin fraksiyonuna' bağlı olmadığım konusunda uyarmak istiyorum. Yani FHKC-Genel Komutanlık veya başka fraksiyonlar karşısında tarafsızım. Ben vicdanından ödün vermeyecek bir yazarım, gerçeklerle oynayıp kimsenin hakkını yemem. Bir yazar olarak her zaman, hep inandığım gibi doğruları söylemenin, Filistin'in çıkarlarını savunup milletimizin birliğine bağlı olarak işgalcilere karşı mücadelenin devam etmesi gerektiğine inanan, Arap halkının onurunu savunan, Amerikan'ın Arap ülkeleri üstündeki hegemonyasına karşı savaşmak, cahil yönetimleriyle üstatları olan Amerikalılara bağlılıklarını sürdüren Arap rejimlerine karşı ve ümmeti mezhepsel ve dini savaşlara sürükleyen belalara yol açan petrol sabotajına karşı savaşmanın gerekli olduğuna inanan biriyim.

Okuyucularımın Yermuk kampına saldırıların nedenini öğrenmeleri için Ulusal Koalisyon üyelerinden George Sabra'nın Al-Arabiya'ya verdiği demeçten ipuçları vereyim: “Kamp Suriye toprağıdır. Kimse Yermuk kampına girişimizi engelleyemez. Çünkü Şam savaşını çözümleyecek olan yer burasıdır.”

General George Sabra eski bir komünist yoldaş, bir kardeş (halen) ama yaklaşık 100 bin Filistinlinin geleceği onun umrunda değil. Kampın önemli pozisyonundan dolayı rejimin burayı bırakmayacağını unutuyor. Kamp belki de yakılıp yıkılmış bir yere dönecek. Demek isterim ki: Sayın George Sabra, sen Nusra Cephesine destek olup onunla birlikte savaşıyorsun ama Şam savaşı sadece Şam halkını veya sadece Yermuk kampını sonu gelmeyecek bir yıkıma ve daha şiddetli bir yangına doğru götürmekle kalmayacak! Şam savaşının hedefi ‘Vaat edilen devleti' (Hilafet devleti) kurmaktır, ey yoldaş!

Yermuk kampı zor zamanlarda Filistinlilerin uğraş vererek sert koşullarda mücadele ederek kurdukları bir kamptır. Burada çevre mahallelerden çiftçilerin meyve ve sebzelerini satabilecekleri alışverişlerini yapabildikleri bir pazarları bile oldu. Şam halkının köyleri ve beldeleri yakılan yüzlerce aileye karşı cevaben takındıkları bu tavır güzel bir örnektir. Bunlar yeter mi?
İhvan-ı Müslimin, Nusra Cephesi ve Özgür Suriye Ordusu Yermuk kampının suikastie uğratılmasından sorumludurlar ve bunun suçlularıdırlar. Halkımızın ve onurlu milletimizin asla unutmayacağı bir suç…

Çev: Hasan Sivri

medyasafak.com