"Kimler Suriye'nin Yanında?"

"Kimler Suriye'nin Yanında?"
FHKC'den bir Suriye değerlendirmesi...

Kimler Suriye'nin Yanında?

Mahmut Fenun- FHKC


Suriye'nin kapitalist tabakası bu savaşta Suriye'nin yanında değil.

Amerika'nın uşağı olan güçler Suriye'nin yanında değil.

Amerika'nın bütün oluşumları ve batı sömürgeleri Suriye'nin yanında değil.

Siyonistlerle işbirliği içinde olanlar da Suriye'nin yanında değil.

Casuslar, uşaklar, simsarlar ve bütün yozlaşmış ve bozulmuş sistemler Suriye'nin yanında değil.

Arabistan yönetiminin, Katar'ın ve gerici Arap sistemlerinin de Suriye'nin yanında değil de düşmanlarının yanında olduğunu söylemeye gerek yok.

Suriye'nin durumunu analiz etmemiz lazım: Suriye'ye ve yönetimine karşı bu seferberlik niye? Esad'ın diktatör, özgürlükleri kısıtlayıcı ve baskıcı olduğunu söylemek yetmiyor.

Böyle bir durum olsaydı devrimin arkasındaki güçler emperyalistler ve gerici sistemler değil de yukarıdaki nedenler olurdu.

Devrim güçleri diktatöryal rejimi bütünüyle ortadan kaldırmayı, ekonomide daha ilerici olup kapitalizme karşı olmayı ve kapitalistlerle birlikte ülkeyi emperyalistlerden özgürleştirmeyi hedeflemelidir ama şu an sahada yaşananların bütün bunlarla alakası yok.

Hafız Esad'ın ne olursa olsun feodal yapıyı ve aileleri devre dışı bıraktığını ve Suriye'nin yaralarını sarıp kamu sektörünü kurarak tarihsel anlamda toplumsal devrimler yaptığını unutmamak lazım. Yönetime nasıl geldiği konusunda ne düşünüyor olursak olalım bu durumu görmemiz lazım.
Meydandaki güçler devrimci güçler olsaydı bu başarıları daha da güçlendirmek, daha ileriye taşımak, halkın ve sınıfların yararına olacak şekilde demokratik bir yönetime geçmeyi hedeflerdi. Veya vatanın  ulusal demokratik devrimini tamamlar ve ileriye doğru devrimci sosyalist bir adım atarlardı.

Suriye'nin karşısında pozisyon almış güçler Hafız Esad zamanında neticelendirilen başarıların da karşısındadır.

Onlar burjuvazi sistemlerden yana, Suriye ekonomisini batılı ekonomiye ilhak, Suriye'yi gerici bir yönetimle cehalet ve geri kalmışlıkla emperyalizmin bir bataklığı haline getirme ve Suriye'nin silahlarını yok etme peşindeler.

Suriye'yi içten parçalamak ve istikrarsızlığı sürekli hale getirmek istiyorlar. Selefi siyasi hareketleri, Amerikan programına göre Amerika'nın ''yönetim'' vaadiyle Suriye'ye çekmeyi başardılar. Değişik Arap ülkelerinden paralı askerler toplamayı başardıkları gibi.

Amerikan emperyalizmi; Katar, Türkiye ve Arap ligi liderinin yardımları ve bölgedeki diğer işbirlikçilerin de desteğiyle bölgede görevi ‘'Suriye'deki durumları daha da içinden çıkılmaz hale getirmek olan grupların'' liderliğini yapıyor. En önemlisi Suriyeli'nin devrimci sloganlarını devre dışı bırakıp özgürlük söylemlerini bulanıklaştıracak ve rejime karşı olanları en sonunda bu söylemleri yüzünden küfür ve ateizm ile suçlayacaklardır. Yalan ve sahtecilik halkasını tamamlamak için devrimci sloganlar yerine ‘gerici sloganlar' üretip Suriye halklarını bir kan denizi içine batıracaklar.
Suriye'nin yanında kimler kaldı: Felaketin boyutunu gerçek anlamda idrak eden kitleler rejim ve orduyla beraberler. Onlarla beraber siyasi ve sembolik olarak, hedef haline getirilen Hizbullah.
Uluslarası düzeyde ise Rusya ve Çin ise Amerika'nın Birleşmiş Milletlerdeki emperyalist adımları karşısında duruyor.

Arap devletleri ise Nato ve gericilik karşısında durup Suriye'yi desteleyip savunacaklarına, daha çok parçalamaya ve çıkarları doğrultusunda işbirliği yaparak düşmanca tavırlarıyla Suriye'yi bu yolda yalnız bırakmayı seçtiler.

Bu Amerika'nın Arap milleti karşısında, Arapların çıkarları ve gerçek devrimlerin karşısında durarak aynı zamanda pazarlarını ve Siyonist projenin korunması için için yürüttüğü bir savaştır.

Çev: Hasan Sivri

medyasafak.com