"Siyonistler ve Suudiler Şii-Sünni Bölünmesini Şiddetlendirmek İstiyorlar"

"Siyonistler ve Suudiler Şii-Sünni Bölünmesini Şiddetlendirmek İstiyorlar"
Meşhur bir politik analist Press TV’ye, Amerika Birleşik Devletleri İsrail’in yanı sıra Suudi Arabistan ile de Orta Doğu’daki Müslümanlar arasındaki bölünmeyi yaymak için birlikte çalışıyor, dedi.

Bu yorum Kasım 2011'den bu yana Suudi Arabistan'da sürmekte olan hükümet karşıtı protestolar için Uluslararası Af Örgütü Suudi yetkilileri demokrasi yanlısı göstericilere karşı aşırı kuvvet kullanmayı durdurmaya çağırdığı bir sırada geldi.


Press TV meseleyi derinlemesine tartışmak için San Antonio'dan politik analist Mark Dankof ile bir röportaj gerçekleştirdi. Dankof, Madison'dan yazar ve İslami çalışmalar uzmanı Kevin Barret ile Washington'dan IGA yöneticisi Ali el Ahmed'e eşlik ediyor.


Aşağıdaki metin bu röportajın yaklaşık bir çözümüdür.


Press TV: Mark Dankof, bir evvelki misafirimiz Ali el Ahmed'in yaptığı açıklamalara, bölgesel dengenin değişmesi ve Amerika Birleşik Devletleri ile bazı Batılı ülkelerin Suudi Arabistan'a daha az destek vermeleri ihtimaline odaklanalım. Her şeyden evvel bu ne kadar mümkündür?


Dankof: Şimdiye kadar çok mümkün olduğu ispatlanmadı, kesinlikle. Demek istediğim, Amerika Birleşik Devletleri açıkça Suudi monarşisinin büyük bir politik destekçisi oldu. Suriye'de her ikisinin bulunduğu konum bunun kesin bir delilidir.


Suriye'de olanın karşısında Bahreyn'de olacakların Batı'nın ilgisi dışında olduğunu görmek ve Amerikan medyasının Suriye'deki bilinen eğip büküşü benim için özellikle şaşırtıcıdır.

Şurası açıktır ki, Amerika'nın “bir kişi, bir oy” taahhüdü ve önerisi bazı durumlarda uygulanır ama Amerika Birleşik Devletlerinin jeo-stratejik menfaatleri olarak algıladığı başka durumlarda uygulanmaz.


Bence bu Bahreyn'in durumunun Amerikan medyasında öne çıkarılmamasının, son aylardaki bu durumun aksine neler olacağına dair Amerikan hükümetindeki tam anlamıyla sessizliğin ve yine Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı, Amerikan istihbarat servisleri, NATO, Suudi Arabistan ve Fars Körfezi devletlerinin Suriye'deki vaziyeti şiddetlendirmelerinin sebebidir.


Yine bu reel politikanın bir diğer meselesidir ve Amerika Birleşik Devletleri Suudi rejimiyle bilinen tarihinde kuvvetle muhtemel her ne kriz olursa olsun bu hükümete politik desteğini devrilme noktasına kadar sürdürecek gibi görünüyor.

Bu devrilme noktasına henüz ulaştık mı? Gerçekten bilmiyorum. Ama bazı noktalar devrilme noktası olacak ve sonra muhtemelen, düşmesi şöyle dursun Suudi rejimi bazı noktalarda sendeleyecek olursa Fars Körfezi'ndeki Amerika'nın politik müttefiklerinin ağızları tamamen kapalı bir kısmına ne olabileceğine dair Washington'da panik düğmesine basılacağını göreceğiz.

Press TV: Mark Dankof, Suudi Arabistan'ın sahip olduğu, oynanılan ve gündeme dayatılan mezhepçilik kartı hakkında konuşalım. Rejim ve medyanın her ikisi protestoları mezhepçi tabiatta resmediyorlar.




Doğu Eyaleti Devrimi'nde bütün Suudiler seçimlere dayalı bir yönetim sistemi, temsili bir hükümet oluşturmak istiyor diyen bir grup, politik bir gençlik grubu var ve bu bir Sünni veya Şii fikri değil ama bu haysiyet ve eşitlik anlamına geliyor. Mesele bu değil midir? Suudilerin hayal kırıklığının merkezindeki şey bu değil midir?


Dankof: Öyle olduğunu sanıyorum ama bir kez daha burada bir durum var ki bana Sünni Şii bölünmesinin boyutu Amerika Birleşik Devletleri ve Siyonist güçler tarafından arttırılıyor gibi görünüyor. Onlar kesinlikle kendi amaçları için bölgede ihtilaf ve bölünme tohumları ekmek istiyorlar, (onlar için bu), bölgeye yerleştirilen ve böylelikle şimdiye kadar açıkça etkili olan harika bir taktiktir.


El Ensar Radyo ve Uluslararası İslam Kanalı'ndaki arkadaşlarla konuşmak için birkaç hafta evvel Güney Afrika, Durban'da olduğumdan bu Sünni ve Şii bölünmesi işini canlandırmanın bazı boyularını, Suriye'de ve Bahreyn'de neler olduğunu biliyorum.

Ben İslam'a yabancı, Hıristiyan bir vaiz olarak basitçe, bana öyle görünüyor ki, bir şekilde gerçek bir anahtar (bulmak) İslam Dünyası'ndaki durum için çok daha iyi olacak, onların asıl menfaatine olan bu olduğundan Sünniler ile Şiiler arasında bir çeşit uzlaşma olmalı, dedim. Şayet birleşik bir politik muhalefet olmayacaksa, on yıllardır Orta Doğu'da faaliyet gösteren Siyonist, emperyalist, askeri sanayi kompleksine, çok uluslu petrol konsorsiyumuna doğrusu ne diyebiliriz ki?


Bence Kevin Barret burada önemli bir noktaya parmak bastı, bu uzlaşma nasıl olur, Arap Dünyası ve genel olarak İslam Dünyası yabancıların kalıcı görünen müdahalesini önlemek için bu değişmez günaha karşı bir çeşit anlayışa nasıl ulaşır?

İslam'a yabancı birisi olarak bu tür bir ortak anlayış ve diyalogu neyin oluşturabileceğine dair bir sezgim gerçekten yok. Ama açıkçası, bu gerçekleşseydi, durumu bu şekilde kızıştırmaya devam eden yabancı güçlerin bunu yapması çok daha zor olacaktı ki, bunlar bunu çok ama çok etkili bir şekilde son 100 yıl içinde kullandılar ve tabii Suriye bunun ancak son örneğidir.


Press TV: Amerikalılar, muhtemelen, Suudi Arabistan'daki tüm bu farklı unsurların tamamen farkındadırlar ama onlar yaptıkları silah ticareti dahil olmak üzere Suudi Arabistan ordusunu elde tutuyorlar. Biliyoruz ki bu savaş uçaklarına Suudi pilotlar tarafından dokunulamadı bile veya teknolojik bilgi alt yapısına sahip Amerikalılardan dolayı tamir bile edilemedi. Öyleyse bu Amerikalıların içinde görüldükleri bir uzlaşma meselesi midir?


Dankof: Bu konuda bir mesele olduğunu düşünmüyorum ve bence Kevin Barret bunu bir kısmından bahsetti. Silah satıcılarını, banka faizlerini, petrol konsorsiyumlarını ve Siyonistlerin bu karışık ağını incelemeye başladığınızda, bu, Amerikan iktidar elitleri ile Suudi monarşisi arasındaki menfaatlerin bölüşümüne dair var olan ilişkiyi daha iyi açıklayacaktır.

Burada en büyük ironi şayet bir gün Suudi monarşisinin bu topraklardaki politik varlığı biterse bunun sonucunun Orta Doğu, Orta Asya, Kuzey Afrika ve Fars Körfezi'nde depreme neden olacağıdır ve bu, Amerika Birleşik Devletleri'nde de benzer bir politik deprem yaratabilir zira doğrusu Amerikan imparatorluğu petro-dolar politikaları sebebiyle mecburen düşüşe geçebilir ve Amerikan imparatorluğu eski Amerikan cumhuriyetine gerçekten inanan bizlerden geriye kalanların eliyle bir kez daha kurtarılabilir.


medyasafak.com