"Mali Çatışması Avrupa'ya Yayılacak"

David Lawley: Mali çatışması Avrupa devletlerini içine alacak

Press TV

Londra merkezli bir gazeteci Press TV'ye, Fransa'nın isyancı güçlere karşı gerçekleştirdiği Mali müdahalesinin savaşı Avrupa ülkelerine ve Cezayir'e taşıyacağını söyledi. 

Fransa 12 Ocak günü, Batı Afrika ülkesinin kuzey kısımlarının denetimini elinde bulunduran isyancıların ilerlemesini durdurma bahanesiyle Mali'ye karşı askeri eylem başlattı. Mali Devlet Başkanı Amadou Toumani'nin 22 Mart 2002 tarihinde bir askeri darbeyle devrilmesiyle bu Afrika ülkesinde kaos patlak vermişti. Darbe liderleri, darbeyi hükümetin ülkenin kuzeyinde iki aydır devam eden Tuareg isyanının kontrol altına almayı başaramaması nedeniyle gerçekleştirdiklerini söylüyorlardı.

Press TV, konu hakkında daha fazla konuşmak üzere Londra'dan gazeteci ve film yapımcısı David Lawley ile bir röportaj yaptı. [Press TV internet sitesindeki] videoda iki konuğun daha fikirlerine yer verilmektedir: Washington'daki İdari İstihbarat Dergisi'nden Lawrence Freeman ve stopimperialism.com sitesinin kurucusu Eric Draitser.

Press TV: Oradaki konuğumuz [Washington'daki Lawrence Freeman] bahsettiğimiz konuya dair bir noktadan söz etti; söz konusu olan şeyin Afrika'ya ait bir mesele olduğunu vurguladı. Aslında BM kararı da bunu belirtmişti, soruna yaklaşacak olanın Afrikalı ülkeler olacağını belirtmişti değil mi? Peki neden bundan sonra Fransa'nın saldırısını gördük ve bu noktada asker göndermese de lojistik destek, vs. veren diğer NATO ülkelerini de göreceğimizi düşünüyoruz?

Lawley: Evet, bu çok tuhaf bir durum. François Hollande, Mali'ye girmelerinin nedeninin terörizmin Avrupa'ya yayılmasını durdurmak olduğunu söylerken bana göre kendi bindiği dalı kesti. 

Afganistan ve Irak tarihinden gördüğümüz şeyler kesinlikle burada da olacaktır, Cezayir'deki rehine eylemiyle de hâlihazırda bu görüldü. Durum şimdiden kızışıyor ve giderek kötüleşiyor.

Şimdiden Mali'de isyancıların elinde 7 Fransız ve bunlardan başka 5 Avrupalı rehine var. Dolayısıyla bu insanları elinde bulunduran El Kaide'nin eli güçlü. Fransızlar kuzeye doğru ilerledikçe onlar Cezayir'e akın edebilir; kesinlikle, araç bombalamaları ve benzeri eylemlerle Fransa'da terörist bir savaş başlatabilirler; muhtemelen bunu yapabilecek kapasiteye sahipler. Bunun olacağını biliyorlardı. 

Fransızlar başından beri Eylül ayı civarında gireceklerini söylüyor ve İslamcıları ya da El Kaide gruplarını misillemeye hazır oldukları yönünde sürekli uyarıyorlardı. Fakat şimdi söylediklerinden erken girmiş oldular ve girmekle de kalmadılar, savaşı Avrupa'ya ve Cezayir'e taşımayacaklarına dair söyledikleri inanılır değil. Ben bunun Fransa bakımından çok hasta zihniyetli bir davranış olduğunu düşünüyorum.

Press TV: Bu noktada Mali gibi bir ülkenin egemenliğine dair bir soru gündeme geliyor. Fransa gibi bir ülkenin müdahale ettiği ve başka ülkelerin de müdahale etmesinin beklendiği koşullarda, Fransa sadece Mali'deki merkezi hükümeti güçlendirmek istediğini söylüyor olsa da açıkça böyle olmayan bir durumla karşı karşıyayız değil mi? 

Lawley: Sanırım Fransızları müdahaleye davet eden Mali hükümetiydi, fakat bir kez daha, hiç kimse gerçek nedenin bundan farklı olduğunu anlamıyor; son konuşmacının söylediği gibi bu neden emperyalizm olarak görülebilir. 
 

Yani, Mali'nin elinde bulunanların düşünülmesi çok çekici. İki temel şey, madencilik ve tarım. Minerallerden gelen büyük bir zenginlik var, fakat emperyalizm Fransa için tuhaf bir şey. Bir zamanlar bu ülkenin sömürgecisiydi, fakat şimdi istikrarsızlaştırma darbesi vuruyor ve sürekli silah satışıyla kâr sağlıyor ve söylediğimiz gibi, Tuaregler tüm bu silahları Libya'dan getirdi ve şimdi bu silahları, onları getiren Fransızlara karşı kullanıyorlar.

Batı, her zamanki gibi Afrika'nın Afrika'ya, Ortadoğu'nun Ortadoğu'ya ait olduğunu anlamıyor ve Amerika, İngiltere, Fransa ve NATO buralardan çıkıncaya kadar giderek daha fazla masum can yitirilecek. Benim her zaman kaygım bu ve bir kez daha böyle olduğunu göreceğiz.

Şu anda Suriye'de 65 bine yakın insan hayatını kaybetti ve biz oturup olanları ve Birleşmiş Milletler'i izliyoruz, peki ya burada? Burada istifa eden bir Kofi Annan yok; dünya ya da birileri, hiçbir şekilde hakları olmadığı halde bu Afrika devletlerini sömürgeleştirebileceklerini düşünen Batılı güçlere karşı ayağa kalkmıyor.

Kanaatimce bu Afrika'ya ait bir sorundur ve bunu Afrikalılar çözmelidirler, bazı ülkelerde kendi yerel ihtilaflarını çözme konusunda başarı da elde ettiler. Fakat bahane olarak gösterdikleri terörizmle çözülebilecek bir şey yok ve bu sadece sorunu ağırlaştırıp, sadece Afrika'da değil dünya çapında daha fazla ölüme neden olabilir. 

Press TV: David Lawley, başka bir açıdan baktığımız zaman, Libya'da olanların benzerinin olması, farklı gruplardan savaşçıların bir araya gelerek Mali hükümetiyle savaşması ihtimali var mı? Yani şu anda Suriye'deki savaşçıların belli bakımlardan kontrollerinden çıktıklarını görüyoruz ve şimdi bu savaşçılar Libya'daki durumun yarattığı geri tepmeyle buraya geliyorlar. Böyle bir ihtimal var mı?

Lawley: Evet, söylediğiniz gibi bunun nasıl başarıya ulaştığını görmek zor ama biliyorsunuz, yayılabiliyorlar. 

İspanya büyüklüğünde devasa bir alan olan Sahra Çölü'nden söz ediyoruz, şimdi Fransızlar tüm Tuaregleri kuzeye doğru itiyor, bu insanlar sonuçta göçebeler ve yayılarak Sahra'nın iç kısımlarına gidebilir ve saklanacak bir yer bulabilirler. Elbette bu Cezayir sınırı üzerinde olacaktır, bu yüzden savaşın Cezayir'e yayılacağını düşünüyorum ve hatta Nijerya'ya da yayılabilir ve elbette bu durumda uzun yıllar devam edecektir.

Sonunun veya sonucunun ne olacağını düşünmeden böyle bir savaşa giriştiğiniz zaman, önünüzde araç bombaları vesaireyle geçecek, 10-15 yıllık bir terörizm dönemi görürsünüz. 

Bamako'da bazı darbeleri eninde sonunda göreceğiz, tek soru bunların ne kadar zamanda yayılacağı. Amerikalı ve İngiliz rehineler nedeniyle şimdiden Cezayir'e yayılmış durumda; bu devletler bu yüzden askeri darbeler indirmeye yönelebilirler ancak bu durumda terörist saldırılar, araç bombalamaları, intihar eylemleri Batı'da Nijerya'ya ve elbette başkent Bamako'ya doğru yayılacaktır.

Ve bu çatışmanın sonunun veya sonrasının herhangi bir şekilde düşünülmediği görülüyor.

medyaşafak