Tasarlandığı Gibi: Fransa’nın Mali Müdahalesi Cezayir’e Sıçrıyor

Tony Cartalucci
 

Global Research
 

Tam olarak öngörüldüğü gibi, Kuzey Afrika ülkesi Mali'ye yönelik süregiden Fransız “müdahalesi” Cezayir'e – 2011'de Libya'nın başarılı bir şekilde istikrarsızlaştırılmasından sonra Batı'nın bölgedeki jeopolitik çıkarlarının bir sonraki hedefi olması en muhtemel ülkeye – sıçradı.
 

Geçen hafta yayınladığımız “Mali'ye Bombalar Düşerken Fransa Dengesiz bir İkiyüzlülük Sergiliyor” başlıklı yazıda, (medyaşafak'da çevrisi yayınlandı; ed.) özel olarak şunlar belirtilmişti:
 

“Ağustos 2011 gibi erken bir tarihte, şirket finansmanlı think-tank kuruluşu Brookings Institution'dan Bruce Riedel ‘bir sonraki düşecek ülke Cezayir olacaktır' diye yazmış ve neşe içinde, Libya'daki başarının Cezayir'deki radikal unsurlara, özel olarak AQIM'e cesaret vereceğini öngörmüştü. Riedel, aşırıcı şiddet ve Fransız hava saldırıları olasılığı arasında, Cezayir hükümetinin düştüğünü görmeyi umuyordu. İronik bir şekilde Riedel şunları yazıyordu: ‘Cezayir, Libya'daki kargaşanın El Kaide ve diğer aşırıcı cihadçılar için büyük bir sığınak ve barınağın ortaya çıkmasına neden olabileceği şeklindeki özel kaygılarını ifade etti'.
 

Ve NATO sayesinde Libya tam olarak bu söylenen şey oldu: El Kaide için Batı destekli bir sığınak. AQIM'in Kuzey Mali'deki gelişimi ve şimdi Fransa'nın müdahil olması kaçınılmaz olarak çatışmanın Cezayir'e sıçramasına neden olacak. Riedel'in ayrıca, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın terör örgütleri listesinde bulunan (28 numara) Halkın Mücahitleri'ni (MEK) tüm İran'a zarar vermek ve oradaki hükümetin düşmesine yardımcı olmak üzere silahlandırmayı açıkça savunan – yani ABD dış politikasını hayata geçirmek için ABD Dışişleri Bakanlığı'nın bile listesinde yer alan açıkça terörist örgütleri kullanma yolunu gösteren – ‘Hangi Yol İran'a Gider?' kitabının iki yazarından biri olduğunu da belirtmek gerekir.”

Şimdi, “El Kaide bağlantılı” teröristlerin, Batı basını tarafından Fransa'nın Mali operasyonlarının “taşması” olarak tanımlanacak şekilde, Cezayir'de Amerikalıları rehin aldığı aktarılıyor. Washington Post, “El Kaide bağlantılı militanlar Cezayir'deki BP tesisine el koydu, Mali'nin intikamı olarak rehin alma eylemi gerçekleştirdi” başlıklı yazıda şunları iddia ediyor: “Cezayir ordusuna ait helikopterler Sahra çölünün derinliklerinin üzerinde dönerken, İslamcı militanlar geceden yola koyularak Çarşamba sabahı, Fransa'nın Mali müdahalesinin ilk taşması olabilecek şekilde bir doğalgaz kompleksine saldırdı, iki kişiyi öldürdü ve onlarca yabancıyı rehin aldı.”
 

Wall Street Journal ise, “Militanlar Cezayir'de ABD'lileri Rehin Aldı” başlıklı yazıda şunları aktarıyor:

“El Kaide ile bağlantılı olması muhtemel militanlar, Cezayir'deki bir doğalgaz sahasında aralarında çok sayıda Amerikalının da bulunduğu yaklaşık 40 yabancıyı rehin alarak, Afrika'daki radikal İslamcıların büyüyen etkisini azaltmak isteyen ülkeler için yeni bir tehdit düzeyi meydana getirdi. ABD ve Avrupa'daki güvenlik yetkilileri rehinelere uzak noktalardan ulaşmanın yollarını değerlendirirken, Cezayir güvenlik güçleri Çarşamba akşamı tesise hücum etme girişiminde başarısız oldu.”

WSJ şunları da ekledi:
 

“Savunma Bakanı Leon Panetta, ABD'nin rehinelerle ilgili ‘gerekli ve uygun adımları' atacağını ve askeri eylemi göz ardı etmediklerini söyledi. Panetta, Cezayir'deki saldırının olayların Mali'nin dışına taşması olabileceğini ifade etti.”
 

Batı'nın aşırıcı vekillerinin ve Avrupa'nın eski emperyal haritaları gözümüzün önünde yeniden çizilirken Batı'nın onların Mali-Cezayir sınırına giderek çökmesini durdurma yönündeki sahte çabalarının karşılaşacağı şey, hem örtülü hem de giderek daha açık şekilde gerçekleşecek askeri eylemdir.
 

Eş zamanlı olarak, tam da bu terörist güçler Suriye'de NATO'dan ve özellikle de, “Özgür Suriye Ordusu”nun Kuzey Afrika'daki ideolojik ve tam denk müttefikleri ile savaştığı iddiasındaki ABD ve Fransa'dan finansman, silah, örtülü askeri destek ve diplomatik tanınırlık elde etmeye devam ediyor.

Gerçekte El Kaide, ABD'nin ve Fransa'nın 2011'de Cezayir hükümeti tarafından alt edilen siyasi yıkım girişimlerinin ardından Cezayir'e müdahale etmesine ve karışmasına izin veriyor. El Kaide temel olarak, Batı'nın hedefteki ülkelere karşı hem savaş nedeni hem de paralı asker olarak kullandığı bir güçtür. Fransız operasyonlarının Cezayir'de silahlı çatışma başlatmak ve olası bir Batı askeri müdahalesinin önünü açmak amaçlı olduğu, Mali çatışmasının sadece bir bahane olarak kullanıldığı açıktır.
 

Çev: Selim Sezer

medyaşafak