Cartalucci: ABD’nin Suriyedeki “Syriasly” Kampanyası

Cartalucci: ABD’nin Suriyedeki “Syriasly” Kampanyası
"ABD Dışişleri Bakanlığı ve onun politikalarını yazan aynı şirket finans çıkarları tarafından finanse edilen sahte STK’lardan oluşan kapsamlı ağ, 'Syriasly' adını verdikleri bir cephe örgütü oluşturdu."

Tony Cartalucci

Press TV


Batı ve onların Arap partnerlerinin, vahşi derecede otokratik Suudi Arabistan ve Katar rejimlerinin El Kaide'nin güney Suriye'deki kalesi Deraa'ya ağır silahlar akıttığı artık kabul edilirken, ABD Dışişleri Bakanlığı ve onun politikalarını yazan aynı şirket finans çıkarları tarafından finanse edilen sahte STK'lardan oluşan kapsamlı ağ, “Syriasly” adını verdikleri bir cephe örgütü oluşturdu.

Syriasly kendisini şöyle tanımlıyor: 

“Syriasly, bir STAND kampanyası, kitle kıyımlarına karşı öğrenci liderliğinde bir harekettir. Darfur-Sudan'daki soykırıma karşı mücadele etmek için doğan STAND, meydana gelebileceği her yerde soykırıma ve kitle kıyımlarına karşı aktif olarak mücadele eden sürdürülebilir bir öğrenci ağı kurmaya kendini adadı. Biz, uluslararası toplumun sivilleri kitle kıyımlarından koruyacağı bir dünya öngörüyoruz.”  

Batı'nın fethi sırasında Suriye'nin [Libya'nın olmalı – çev.] üzerinde uçan Fransız sömürgeci renklerini taşıyan ve NATO'nun 2011'de Kuzey Afrika ülkesine gerçekleştirdiği vahşi bombalama ile Libya'da ülke çapında soykırıma engel olmayan, bilakis soykırıma neden olan, artık ölmüş durumdaki “Koruma Sorumluluğu” hilesini dillendiren "Syriasly", kendisini "öğrenci liderliğinde" bir hareket olarak tanımlıyor.  

Bir STAND kampanyası olduğunu iddia eden "Syriasly," uzun süredir planlanan kâr ve tahakküm savaşları için rıza üretmek amacıyla insan hakları savunucuları kılığına giren diğer ABD Dışişleri Bakanlığı-özel şirket çıkarları cephelerinin sadece bir kopyası. ABD, Suudi Arabistan ve İsrail'in 2007 gibi erken bir tarihe Suriye'nin yıkımı için komplolar hazırladıkları kabul ediliyor. Ve eğer "Syriasly" kulağa, “hızla yayılan” Kony 2012 filminden sonra, fakat paravan kişisi Jason Russell çırılçıplak ahlaksız eylemleriyle kamuoyunda erimeden önce bir Wall Street-AFRICOM propaganda kampanyası olarak ifşa edilen, şimdi gözden düşmüş “Görünmez Çocuklar” cephesi kadar abartılı geliyorsa, bu, STAND'in Syriasly kampanyasının ve Görünmez Çocuklar'ın her ikisinin de bir diğer özel şirket çıkarları tarafından yönetilen kuruluş olan "Resolve" çatısı altına girmesidir.  

Resolve'un ortakları arasında hükümlü suçlu George Soros'un Açık Toplum Enstitüsü tarafından finanse edilen İnsan Hakları İzleme Örgütü, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın “Yeter” isimli Sudan propaganda cephesi, Soros'un Açık Toplum Enstitüsü, Time Warner, Unilever, Chevron, Deutsche Bank, Marathon Oil, BM finansmanlı "Refugees International ve "Humanity United" (Birleşmiş İnsanlık) da bulunuyor. 

Humanity United ayrıca BBC Dünya Servisi Tröstü, Demokrasi için Ulusal Bağış / Açık Toplum / ABD Dışişleri Bakanlığı'nın finanse ettiği Benetech, suçlu finansör George Soros'un Açık Toplum Enstitüsü ve 2011'de ABD'nin ateşlediği ayaklanma bocalamaya başlamışken Mısır'ın işçi sendikalarını mobilize eden NED finansmanlı Dayanışma Merkezi ile de ortaklıklara sahip.  

Bir başka deyişle, şirket-vakıf finansmanlı geniş emperyal ağ ile iç içe geçmiş her örgüt ayrı “insan hakları örgütleri” ve iyi huylu STK'lar kılığına giriyor. Gerçekte bu “sivil toplum” ağı, ulusal hükümetlerin ayağını kaydırmaya çalışıyor ve hepsi de şirket-finans oligarkları tarafından tasarlanan IMF, Dünya Bankası ve BM gibi küresel “kuruluş”larla ara yüz işlevi görüyor. 

Birbiriyle ilişkili, eş finansmanlı ve aynı mesajı yayan STK'lar ve “aktivist” hareketlerinin oluşturduğu bu möbius şeridi, arkasında şirket sponsorlarının suçlu girişimlerini kesinlikle cezasız kalacak şekilde gerçekleştirebileceği bir insani kaygı perdesi yaratmaya çalışıyor. Suriye çatışması, “Arap Baharı” terimi kullanılmaya başlamadan çok önce şirket finansmanlı think-tank kuruluşları tarafından planlanmıştı. Bu, Suriye halkına “demokrasi” bağışlamayı değil, yakınlardaki İran'ı devirmeyi, güneydeki petrol yataklarını İslam Devrimi'nden önce kontrol eden İngiliz ve Amerikalılar için talep etme amacıyla hedefleyen bir jeopolitik stratejinin parçasıdır. 

"Syriasly" gibi saçma cepheler sadece ABD Dışişleri Bakanlığı'nın istihbaratının hedef kitlesine doğrudan bir saldırı değil. Bu aynı zamanda şirket destekli sahte insan hakları aktivizminin geliştirilmesi, gerçek adaletsizliği sonlandırmak için verilen gerçek mücadelelerin de altını oyuyor. Tüm raporların, ve hatta “Suriye muhalefeti” lideri Muaz el Hatib'in raporlarının gösterdiği gibi Suriye hükümeti “demokrasi yanlısı” özgürlük savaşçılarıyla değil, El Kaide teröristleriyle savaşıyor. Gerçek soykırım, 2007'de Pulitzer ödüllü gazeteci Seymour Hersh'in New Yorker makalesi “Yeni Yönelim”de sözü edilen, CIA ajanı Robert Baer'ın habercisi olduğu soykırımdır:  

"Sünni Araplar yıkıcı çatışma için hazırlanıyorlar ve Lübnan'daki Hristiyanları koruyacak birilerine ihtiyacımız var. Eskiden bunu yapan Fransa ve ABD olurdu, ama şimdi Nasrallah ve Şiiler olacak.”  

Baer'in öngördüğü mezhep çatışması açıktır ki şimdi gerçekleşiyor ve onun düşündüğünden çok daha kötü. Ve bu, Batı, İsrail ve Suudi parası, silahları ve komplosuyla doğmuş bir çatışma. Eğer "Syriasly" bir fark yaratmak isteseydi, ilk sırada yıllar önce bu kan gölünü tetikleme planı yapan sponsorlarını ve bağlaşıklarını işaret edebilir ve bunu durdurmanın yolunun Libya'da kasten suiistimal edilmiş olan “Koruma Sorumluluğu”nu gündeme getirmek değil, gerçeği ifşa etmek ve Batı ile bölgesel müttefiklerinin Suriye ve çevresine müdahale etmeyi kesmesini ve bundan vazgeçmesini istemek olduğunu söylerdi.

"Syriasly"yi oluşturan düzenbazlar böyle bir şey yapmayacağına göre, bizler bu gündemi yürüten şirket finans çıkarlarını, çoğumuzun gündelik olarak alışveriş yaptığı bu çıkarları tanımlamalı, Suriye halkına yönelik bu saldırıyı planlamak ve yürütmek için kullandıkları haksız etkiyi ortadan kaldırmak için onları boykot etmeli ve ortadan kaldırmalıyız.

Çev: Selim Sezer

medyasafak.com