Şam Savaşı: Başlama Vuruşunu Kim Yapacak?

Şam Savaşı: Başlama Vuruşunu Kim Yapacak?
"Suriye krizinde iki yıldan sonra, gözler sahaya dönmüş durumda. Şam'da 'ana savaş' bekleniyor. Rejim ve muhalefet hesaplarını bu esasa göre yapıyor."

Nasır Şerare
 

Al-Akhbar
 

Suriye krizinde iki yıldan sonra, gözler sahaya dönmüş durumda. Şam'da ''ana savaş'' bekleniyor. Rejim ve muhalefet hesaplarını bu esasa göre yapıyor. Paris ise, sahadaki durumu muhalefetin çıkarına göre değiştirmek ve Cumhurbaşkanı Beşşar Esad'ın pozisyonunu ve konumunu yumuşatmak için, Washington'u ikna etmeye çalışıyor. Böylece Esad'ın muhalefetle ön şartsız diyalog kurması isteniyor. Bunun yanında, muhalefeti silahlandırma ve direk müdahale seçenekleri, Amerikan başkanı Barack Obama'nın ''kabul edilmeyenler listesinde'' bulunuyor.
 

Şam ve kırsalı, önümüzdeki süreçte, sürprizlere açık bir durumda. Rejim ve muhalefet, bu konuda stratejik düşünceler ve adımlar atmaya başladı. İki tarafa da tehlikeli denklemler sunan Şam'da, savaşların anası olabilecek bir savaş hedefi var. Her iki tarafın, stratejik ve nitelikli bir başarı elde etme amacı var.
 

Suriye Halkının Dostları ülkelerinin kulislerinde de, Şam savaşından hızlı bir şekilde söz edilmeye başlandı. Bu ''dost ülkelere'' göre, muhalefetin herhangi bir başarı elde ederek, Esad'ın ve müttefiki Vladimir Putin'in pozisyonlarını ve duruşlarını değiştirebileceği tek yer burasıydı. Fransa cumhurbaşkanı Holland'ın, Elysee Sarayı buluşmasında Amerikan Dışişleri Bakanı Kerry'ye söylediğine göre, diplomatik çözüme paralel olarak, sahada değeri olabilecek başarı elde etmeleri için, muhalefete silah yardımı yapılması gerekiyor. Holland, sahada kıymeti olabilecek bir başarının, Esad'ı, görevinde kalma şartını dayatmadan ulusal diyaloga çekebileceğini düşünüyor. Bununla birlikte, Amerikan yönetiminde ve dışişlerinde, Holland'ın, Şam gibi önemli ve stratejik bir alanda, muhalefetin ilerleme sağlaması gerektiği nasihatini dikkate alıp izleme konusunda 3 ayrı görüş var:
 


  1. 1- İlk görüş, Amerikan'ın eski Suriye elçisi ve Suriye konusunda deneyimli biri diye tanımlanan Robert Ford'a ait. Ford, muhaliflerin, Şam'da Abbasiyyun ve Emeviler bölgelerini kontrol etme imkanları konusunda coşkulu bir tavıra sahip. Teyit edilmiş diplomatik bilgilere göre, Robert Ford kasıtlı olarak, Muaz El-Hatip'in rejim ile diyalog girişimini başarısız kılan kişi. Ford, bu girişimi ''kabul edilmesi için Washington'un 3 şartı var'' diyerek engelledi. Bu şartlardan en barizi de, silahlı muhalefetin sahada bir ilerleme kaydetmesi idi. Ford diyor ki: Muhalefetin kontrol ettiği Jobar Mahallesi, Abbasiyyun sahasından yalnızca bir kaç yüz metre uzakta ve bu da Şam savaşının başladığını söylememize izin veren bir durumdur.

    2- Fransızlara göre John Kerry, siyasi çözüm için yeni fikirler icat ederken mevcut statükoyu kırmak için de yaratıcı fikirler peşinde. Bununla birlikte Fransızlar, Kerry ve Holland arasında, Suriye krizi hakkındaki derin tartışmayı sonuçlandırmak ve ondan sonra Barack Obama'yı, Suriye krizi karşısındaki donuk siyasetini değiştirmesi için ''uluslararası ikna lobisi'' yaratmak istiyorlar. Kerry, silahlı muhalefeti bir başarı elde edebilecek düzeye kadar silahlandırmanın, Esad'ın uzlaşmazlık duvarında bir açık yaratabileceğine inanıyor. Tabi Suriye'deki El-Kaideci grupların bu silahlandırmadan istifade etmemesine özen göstererek.

  2.  

  3. 3- Bu görüşe göre; ABD Başkanı Obama'nın üç hayırı var: Muhalefeti silahlandırmaya hayır, askeri dış müdahaleye hayır ve askeri çözüme hayır. Obama'nın bu hayırlarının çatısı altında, Suriye Halkının Dostları ekseninden muhtelif taraflar, Suriye sahasında ilerlemeler kaydetmek için bir kaç girişimde bulundu. Bu şekilde Esad'ı yerinden etmek için siyasi bir umut yaratmak istiyorlar. Arabistan'ın, Hırvatistan ile yaptığı silah anlaşmasında, muhalifler için satın aldığı silahların, bu girişimlerin bir kısmını oluşturduğu söyleniyor. Ankara da Doha ile birlikte, bu silah anlaşmasının uygulanmasına ortaklık etti.  Silahlar, Deyr El Zor'a, muhalefete verilmek üzere Türkiye sınırından geçirildi. Bu silahların büyük bir kısmı, Rakka'yı kontrol etmek için oraya saldıran 1000 silahlıya verildi.
     

Suriye konusunu takip eden ''siyasi mutfaklarda'' Rakka'dan sonraki adım için spekülasyonlar üretiliyor. Bu siyasi kaynaklara göre muhtemel senaryolar: İlk olarak; rejim Rakka'yı geri kazanabilir ama özellikle yerinden edilmiş barışçıl insanları kucaklayan bir yer olan Rakka'ya maddi hasar vermek istemiyor deniliyor.  Geçen iki yıl boyunca, çeşitli bölgelerden Rakka'ya 800 bin mülteci ulaştı. Rakka'ya yöneldiler çünkü burada kalışları, rejimi devirmek için muhalefete angaje olmalarını gerektirmiyordu. Aynı durum, muhalefetin kontrolü altında olan, Humus kırsallarından ve kuzey Suriye'den göç edenler için de söz konusu. Geçen bayramda Esad'ın namazını kıldığı yer olan Rakka, iç bölgelerden gelen mültecileri içinde barındırabildiği için pozitif rolüyle anılır oldu.
 

İkincisi; silahlıların Rakka saldırısı, oradan Deyr El Zor'a yol almayı kolaylaştırmak içindir. Bununla birlikte planları, rejimin kuzeyde bütün bölgelerdeki varlığını sona erdirmek. Böylece yatay uzanan bir sınır çizerek, sahadaki askeri ve siyasi varlıklar ile yer değiştirebileceklerini düşünüyorlar. Muhalefet kaynaklarına göre, Rakka'dan sonra Deyr El Zor'da kontrolü sağlamak istiyorlar. Bu şekilde Suriye, nüfuz olarak 3'e ayrılabilecek: Rejimin askeri kontrolü altındaki Güney ve Batı bölgeleri. Muhalefetin askeri olarak kontrolü altında tuttuğu Kuzey bölgeleri. Ortadaki bölgeler ise, siyasi muhalefet olmakla birlikte rejimin askeri kontrolünde.
 

Üçüncü senaryo: Şam savaşı. 3. senaryoya göre Rakka'dan sonraki hedef Deyr El Zor değil. Büyük güçlerle Deyr El Zor'a yönelmiş gibi dursa da, senaryoya göre asıl hedef Şam'ın üzerine sürpriz bir şekilde çökmek. Silahlı muhalefet Halep'te yaşananları tekrarlamak istiyor. Halep'te, rejim Şam ile ilgilenirken silahlı militan akışı çok fazla artmıştı. Bu senaryonun kaynaklarına göre, rejim, silahlıların tamamen Deyr El Zor'a yönelmelerinin ciddiyetinin farkında. Rejimin ilgisini Rakka'ya çekip, Deyr El Zor'a yönelme izlenimi verilmesine rağmen, asıl hedef Şam. Rejim, sadece Deyr El Zor savaşının ihtimallerini düşünmüyor aynı zamanda bir sonraki aşamada, Şam ve Deyr El Zor cepheleri için hazırlık yapıyor.
 

Suriye sahasında olup bitenleri takip eden kulislerde, Suriye ordusunun önleyici ve proaktif askeri icraatlarda bulunacağı, bu icraatların da aynı anda geniş kapsamlı iki askeri saldırı düzenlemek şeklinde gerçekleşeceği söyleniyor: Birincisi, kuşatma altına aldığı Rakka kentini geri almak. İkincisi Şam'da 3 eksene müdahale. Şam'daki 3 eksene müdahale şöyle olacak:
 

İlki: Suriye ordusu kontrolü altında olan havaalanı yolundan başlayarak Seyyide Zeynep bölgesine uzanacak şekilde ve bu saldırının bir parçası olarak, muhaliflerin kaleleri sayılan Tadamun ve Babile'ye kadar kontrolü sağlayacağı düşünülüyor.
 

İkincisi: Şam'ın güneyine olması bekleniyor. Daraya içinden kontrol altında tuttuğu bölgelerden, diğer tüm bölgeleri ele alacak şekilde başlayan bir saldırı ve ondan sonra Kefer Suse bölgesine ulaşması bekleniyor. Bu saldırıları başarıyla sonuçlandırması halinde rejim, Şam'ın güneyini tamamen güvenli hale getirmiş olacak.
 

Ordu, üçüncü, en tehlikeli ve en zor eksende olan savaşa ise, daha hazır halde. Bu eksen Doğu Guta ki, silahlıların akışını kolaylaştıran, arka arkaya dizilmiş bahçelere açılan bir bölge. Rejimin bu saldırısının, tamamen silahlı grupların kontrolü altında uzanan  uzun bir hattı oluşturan bölgelere olacağı varsayılıyor. Bu silahlı grupların başında Nusra örgütü yer alıyor. Bu bölgeler ise, Duma, Hareste, Kefrbatya, Melihe ve en sonunda Abbasiyun'a yakın bir bölge olan Jobar. Rejim şimdiye kadar bu eksendeki silahlılar ile, havan topları ve roketleri kullanarak ''ilişkiye'' girdi ama ordunun -beklenen- sahadaki durumu değiştirme ve önleyici savaş kararını alması ile beraber, saldırı Abbasiyin sahasına yakın olan Jobar'dan başlayıp Melihe'ye devam edip en sonunda Duma'ya ulaşacak.
 

Beklenen Şam savaşında en tehlikeli olan ise, her iki tarafın açık bir şekilde açığa vurduğu planları. Silahlıların kontrolünü sağladığı Jobar -Şam'a komşu banliyö olarak tanımlanan yer- Şam'a saldırının başlangıç yeri olarak tabir ediliyor. Ama silahlılara yönelik, Jobar'dan başlayacak herhangi bir saldırı, Duma'ya ve Hareste'ye kadar sürecektir. Rejimin Jobar'ı kontrole yönelik herhangi bir hareketi, Abbasiyyun sahasından başlayacak ve stratejik bir önemi olacaktır. Silahlıların, Şam savaşları için, lojistik ve saha kontrolü sağladığı merkez olan Doğu Guta (Jobar, Duma... ) rejimin stratejik operasyonlarının hedefi olacaktır. Daraya'yı kontrol altına almak için yapılacak operasyonlar, Doğu Guta operasyonları ile eş zamanlı olmaz ise, Duma'yı kontrol etme hedefi de eksik kalacaktır.  
 

Pratikte, Suriye ordusu iki Guta (Doğu ve Batı) arasını bölebildi. Silahlı muhalefetin ikinci Şam savaşında bu iki bölgeden saldırıya geçtiği Şam havaalanının yolu da kontrol altına alındı. İlk Guta, Horan'dan havaalanında ve Jaramana'ya kadar varıyor. İkinci Guta ise, Yermuk kampından, Hacer EL Esved'e, Seyyide Zeynep ve havaalanına uzanıyor.
 

Çev: Hasan Sivri
 

medyasafak.com