"Hizbullah’ın Suriye’deki Rolü"

"Hizbullah’ın Suriye’deki Rolü"
El Ahbar Gazetesi Başyazarı İbrahim Emin'in bu merak edilen konuya ışık tutan önemli bir yazısını sunuyoruz...

İbrahim El Emin

 

El Ahbar
 

Uzun zamandan beri Lübnan'da, Suriye'de, Arap ve Batı dünyalarında Hizbullah'ın Suriye krizindeki gerçek rolü hakkında çok şey söylendi ve spekülasyonlar yapıldı. Alışılageldiği gibi Hizbullah karşıtı propaganda makinesi özellikle aktif hale geldi ve partinin çatışmadaki varsayılan yeri hakkında günlük olarak haberler ve raporlar yayınlandı.
 

Bu makine – ki Lübnanlı, Suriyeli ve başka ülkelerden operatörleri var – yüzlerce Hizbullah savaşçısının Suriye'de öldüğünü ve onlarcasının da Suriyeli isyancılar tarafından rehin alındığını iddia etti. Beyrut'taki resmi bir güvenlik kuruluşu, olgusal bilgileri kendi istediği gibi geliştirerek sızdırmak yoluyla bu cephede merkezi bir rol oynuyor. Bu insanların inandığı bu bilgi tufanı, Hizbullah'a karşı olabildiğinde fazla öfke meydana getirmenin faydalı bir aracı.
 

Hizbullah ise, Genel Sekreter Nasrallah'ın partinin Suriye içindeki köylerde yaşayan Lübnanlı destekçilerine yardım etmedeki rolü hakkında söylediklerine dair net açıklamalar yapmadı, ancak Nasrallah Hizbullah'ın Suriye içindeki çatışmada pek yer almadığını tekrarladı.  
 

İsrail de dâhil olmak üzere bölgesel ve yabancı istihbarat kuruluşları tarafından Hizbullah'a karşı kasıtlı bir kışkırtma ve abartma stratejisi izleniyor. Ancak odaklanılan yer dün olduğu gibi bugün de, Hizbullah'ın üçüncü yılına giren Suriye krizindeki yerini anlama noktası. Bu kuruluşlar, sahada rejim ve muhalefet güçleri arasında çatışma anlamında gerçekten neler olduğuna dair pek çok ayrıntıyı biliyor. Bunlar her iki tarafın da kapasitelerinin farkında ve Hizbullah tarafından yürütülenler de dâhil olmak üzere, rejime destek için yürütülen bütün faaliyetleri devamlı olarak izliyor.
 

Ancak başkaları için, Hizbullah'ın kriz karşısındaki tutumuna dair genel görünümü netleştirmek gerekli olabilir. Bu, pek çok kişinin partinin duruşunun ideolojik, siyasi ve operasyonel dayanaklarını anlamasına yardımcı olabilir.
 

Hizbullah, meseleleri İsrail'le savaştaki merkezi rolü perspektifinden görmeye devam ediyor. Parti, bu mücadelenin nihai hedefini ayrıntılandırmıyor olabilir, ancak bu, İsrail'den kurtulmayı amaçlayan uzun vadeli bir kampanyanın, daha fazla hazırlığın gerekli olduğu bir savaşın parçasıymış gibi hareket ediyor. Arap ve Müslüman halkların çoğunluğu İsrail'den kurtulmayı önemsemezken, sadece küçük bir azınlık sonuna kadar böyle bir savaşı sürdürmeyi istiyor.  
 

İsteksizlerin içindeki bir azınlık, böyle şeylerden bahsetmenin çılgınlık veya hayal olduğunu ve tarihte bir dayanağı olmadığını düşünüyor. Bu nüfuz sahibi grup, bu tür bir savaşa ihtiyaç olmadığını düşünüyor. Bu yüzden de Hizbullah'ı, kendi halklarını ve kendi kendisini tehlikeye attığı gibi bölge halklarının çıkarlarını da tehlikeye atan bir grup meczup olarak görüyor. Bu azınlık bu yüzden kendisini Hizbullah'ın gerçek düşmanlarıyla, adını söylemek gerekirse İsrail, ABD ve bazı Arap ve Batı başkentleriyle ittifak halinde buluyor.
 

Hizbullah'ın işgale karşı direniş sözü, başka düşmanlar yaratmaktan çekinmek de dâhil olmak üzere pek çok şey yapmayı zorunlu kılıyor. Suriye'deki konumu, bir bütün olarak Arap dünyasındaki protesto hareketlerine karşı tutumu ile uyumlu.
 

Başından beri hiç kimse, Hizbullah'ın Suriye'deki rejime karşı bir duruş sergilemesini hayal bile edemezdi. Her ne kadar parti krizin ülke içindeki nedenlerini görmezden gelmiyorsa da, gerçekleşen çatışmaları tasvip etmiyor. Büyük resme dair bakışı, tarafsız bir tutum benimsemesini engelliyor; çatışmada yer alan pek çok gruba nazaran Suriye içinde daha güçlü bir taraftar topluluğu bulunduğu gerçeği de öyle.
 

Hizbullah erken dönemlerde, protestolara liderlik eden grupların dış bağlantıları ve gündemleri hakkında ikazda bulunmuştu. Bu gruplardan en etkili olanlardan bazılarının ideolojik kanaatleri hakkında net kanıtları vardı. Protestoların başlangıcından itibaren Humus ve Deraa'daki göstericilerin nasıl da Nasrallah resimlerini ve Hizbullah bayraklarını yaktığını ve partiye karşı mezhepçi bir kışkırtma kampanyasının nasıl da son hızla geliştiğini gördü.
 

Bu, partinin Suriye'deki gelişmeler hakkında herhangi bir yorum yapmasından önceydi – aksine, o tarihte, aralarında Hamas'ın da olduğu çok sayıda Arap İslamcı hareketle birlikte, mevcut felaketten kaçınmak amacıyla temaslar kurmaya çalışıyordu.
 

Basitçe ortaya koymak gerekirse Hizbullah'ın bakış açısı, Suriye'deki savaşın ülkeyi siyasi ve stratejik olarak varlığına ters bir konuma kaydırmayı amaçladığı şeklindedir. Bir başka deyişle Beşar Esad'ın başında olduğu şu anki rejimi, Lübnan ve Filistin'deki direniş hareketi için bir ileri savunma hattı olarak görmektedir.  Tek başına bu, partinin krizin ortasında olmasının nedenidir.
 

Hizbullah'ın Suriye'de oynadığı rol hakkında çok sayıda soru ve iddia olabilir. Karşıtları, partinin süregiden askeri operasyonlara yoğun bir şekilde katıldığını söylüyor. Olgular, fazla izahat gerektirmiyor:
 

– Hizbullah, sınır köylerinin Lübnanlı sakinlerine eğitim, silah ve yeterli lojistik destek sağlıyor.
 

– Hizbullah, Iraklı muhafızlar terk ettikten sonra Şam'ın güneyindeki Seyyide Zeyneb türbesini koruma görevini üstlendi. Parti üyeleri, onların sorumluluğunu türbenin yakın çevresiyle sınırlayan bir plan dâhilinde oradalar.
 

– Hizbullah, kendi azınlık cemaatlerini ciddi tehdit altında hisseden çok sayıda Dürzi, Hristiyan, Şii ve İsmaili gruptan heyeti kabul etti. Bu grupların eğitim ve silah taleplerine yakınlık göstermedi, ancak onlara yerlerinden edilmelerini önleyecek araçlar sundu.  
 

– Rejimle güvenlik ve askeri bağları bulunan Hizbullah, Suriye güçlerine, geçen on yılda büyük ölçüde İran'ın yardımıyla yapılan bilimsel akademilerde ve füze fabrikalarında koruma sağlayarak destek veriyor.
 

– Hizbullah, Lübnan'daki ve hatta Suriye içindeki mültecilere yardım etmek gibi çok büyük bir görevi yürütüyor, hatta belki de en büyük görev bu. Buradaki amaç, 2006'da Lübnan'dan gelen mültecilere kucak açan Suriyelilere bunun karşılığını ödemek değil. Siyasi görüşlerinden bağımsız olarak bütün mültecilerin ve yerlerinden edilmiş insanların mümkün olan tüm insani yardımları hak ettiği kanaatinden hareketle bu, sessizce yapıldı.
 

Hizbullah'a yönelik tutumlar, bir sürü hesapla bağlantılı. Bazıları, Hizbullah'ı sadece Suriye krizinin içine değil, Lübnan'da da benzeri bir çatışmanın içine sürüklemek için umutsuzca çabalıyor. Parti bunun farkında. Mezhepsel yarılmaları bitirecek bir operasyon için gerekli prosedürleri tartışıyor gibi görünüyor, ancak liderleri, bu hayata geçemeden çok fazla kan akmasından korkuyor.
 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com