Abdülbari Atvan: Bu Haziran Çok Sıcak Geçebilir

Abdülbari Atvan: Bu Haziran Çok Sıcak Geçebilir
"Haziran ayı yazın sıcak aylarından bir ay, ironik bir şekilde de bu yıl, Ramazan ayından 40 gün önce başlıyor. Bu ayın, Arap tarihindeki bütün aylardan daha iltihaplı bir ay olabileceğini göz ardı etmiyoruz."

Abdulbari Atvan
 

El-Quds el Arabi
 

Arap bölgesinde, özellikle Körfez taraflarındaki  karar vericilere yakın birden fazla kaynak, Suriye dosyasında gelecek haziranda kritik ve tehlikeli gelişmeler olabileceği ihtimalinden bahsediyor. Üst düzey yetkililerin ise, Amerika tarafından ayrıntılarıyla ve yeterli olacak şekilde bilgilendirildiği söyleniyor.
 

Bu kaynaklar belirli ayrıntıları anlatmıyor ve genellemelerle yetiniyorlar. Bu anlaşılır bir şey, savaş hilelidir zaten.  Bu konuşulanlara bizi daha çok inandıran bazı noktaları aktaralım:
 

İlk olarak: Arap bölgesindeki savaşların ve saldırıların çoğu yaz aylarında ve özellikle haziranda meydana geldi (1948 Savaşı, 1967 Haziran Savaşı, 1982'de Lübnan işgali, Lübnan İkinci Lübnan Temmuz Savaşı-2006, Kuveyt işgali-Ağustos 1990).
 

İkincisi: İngiliz ordusuna bağlı bilim adamları, Suriye'deki çatışmalarda kimyasal silahların kullanıldığına dair adli-tıbbi bulgular elde ettiler. Times gazetesi, savunma bakanlığından kaynaklara dayandırdığı haberde, özel bir birim tarafından Şam yakınlarından bir bölgeden alınan toprak örneğinin Londra'ya götürüldüğünü yazdı. Yapılan incelemelerin ardından, bir çeşit kimyasal silahın, rejim veya muhalefet suçlanmadan, kesinlikle kullanıldığına dair kanıtlar elde edildiği aktarıldı.
 

Üçüncüsü: Amerikan CNN televizyonu, Kongre'deki Demokrat ve Cumhuriyetçi üyelerin baskılarından sonra, askeri seçenekleri yeniden canlandırmak amacıyla, Amerikan yönetiminin ayak seslerinin duyulmaya başlandığını belirtti.
 

Dördüncüsü: Özgür Suriye Ordusuna tabii elit bir birimin, Amerikalı ve İngilizlerin eli ve Amerikan istihbaratı CIA'nin de denetimi ile Türkiye ve Ürdün'de aldıkları askeri eğitimleri mayıs ayının ortalarında tamamlanıyor.
 

Beşincisi: Avrupa Birliğinin, muhalefete silah ambargosu kararının süresi, haziran ayının ilk günlerinde sona eriyor. Süre bitimi ile, Fransa ve İngiltere'nin özgürce ve gizli bir şekilde hareket etmesini, muhalefeti uçaksavar ve zırh delici füzeleriyle daha çok silahlandırmasını sağlayacak geniş bir yol açılacak.
 

Altıncısı: Suriye yönetimi ile Birleşmiş Milletler arasında, kimyasal silahların kullanımı ile ilgili incelemelerde bulunacak uluslararası komite konusunda çıkan anlaşmazlıkların şiddetlenmesi. Bu komitenin kurulmasını talep eden Suriye, komitenin çalışmalarını, Halep Han El Asel bölgesi ile sınırlandırmasını istiyor. Bunun yanında Birleşmiş Milletler de komitenin; muhalefetin rejimi kimyasal silah kullanmakla suçladığı, Humus'taki Beyada mahallesi ile başka bölgeleri de incelemesini istiyor.
 

...
 

İngiliz savunma bakanlığının, Şam yakınlarında bir bölgeden kimyasal silah kullanımı kanıtlayan toprak örnekleri alma haberi ve bu haberi profesyonel gazete Times ile güçlendirme, basit bir ''ifade özgürlüğü'' olarak algılanmamalı.
 

Bu sızıntı bize; İngiliz istihbaratının İran asıllı İngiliz gazeteci Farzat Bazfot'u,  Irak'taki kimyasal maddeler laboratuarı yakınlarından toprak örneği alması için bölgeye gönderişini hatırlatıyor. İngiltere'deki bir laboratuar da Amerika ve İngiltere'nin 90'larda, Irak'ı kuşatıp vurmayı ve işgalini meşrulaştırmak amacıyla, toprak örneğinde kitle imha silahlarının üretildiğini teyit eden bulgulara ulaştığını kanıtlamıştı.
 

Amerika Devlet Başkanı Barack Obama, altı ay önce kimyasal silahların kullanımı ile ilgili sert bir uyarı ile ''Kimyasal silah kullanımı uluslararası bir cevap gerektirir'' demişti. Büyük, sanayileşmiş ülkelerin dışişleri bakanlarının ''Grup 8'' toplantısı sırasında aynı ifadeyi kullanmaları da tesadüfi değildir (Oturum aralarında Suriye ''ılımlı'' muhalefetinden isimlerle toplantılar da yapıldı. Koalisyon ve Geçici Hükümetten Muaz El-Hatip ve Gassan Hito gibi lider şahsiyetler de hazır bulunmuştu).
 

Biz şimdi, Irak'ı kuşatma ve ardından işgal etme senaryosuna yakın bir senaryonun tatbiki ile karşı karşıyayız. Bu senaryo, Kürt kenti Halepçe'yi kimyasal silahlar ile vurup 5 bin kişinin ölümüne sebep olma ve batılıların, Irak rejimini bu olaydan sorumlu olmakla suçlaması ile başladı.
 

Humus'taki Beyada mahallesi ''Suriye'nin Halepçesi'', Beşşar Esad ''Yeni Saddam Hüseyin'' olabilir. Kanıt toplama çalışmaları, herhangi bir askeri hareketliliğe meşruluk kazandırmak amacıyla, hızlı bir şekilde yoğunlaşmaya başladı.
 

...
 

Burada karşımıza güçlü bir şekilde çıkan soru: Askeri hareketlilik; uçuşa yasak bölge kurmak ve silahlı muhalefete silah yardımında bulunarak İran'ı tuzağa çekip (İran'a yem atarak) katılımını daha fazla kılmak şeklinde mi olacak yoksa Amerikan-İsrail-Arap çerçevesiyle, Suriye ile birlikte üzere İran'a karşı bir savaş kapsamında mı gerçekleşecek?
 

İsrailliler tarafındaysa, İran'ın bu yıl bitiminden önce nükleer bombaya sahip bir devlet olacağı ve Amerika ve İsrail'in de bunun -bölgedeki en tehlikeli stratejik değişimin- önüne geçebilmek için bir kaç ayları olduğu konuşuluyor.
 

Bütün bu hesapları tersine çeviren bir fark ise, Saddam Hüseyin rejiminin, ambargoyu ve ardından savaşı karşılarken, hiç bir dostu -Rus veya Arap- olmadan tek başına durması idi. Rusya Gorbaçov'dan sonra iflas etmişti ve bir geçiş dönemi yaşıyordu, Çin ise ekonomik kalkınmaya odaklanmıştı.
 

Esad rejimi ise şu an Rusya, İran, Hizbullah ve BRICS (Hindistan, Çin, Güney Afrika, Brezilya) tarafından destekleniyor.
 

Haziran ayı yazın sıcak aylarından bir ay, ironik bir şekilde de bu yıl, Ramazan ayından 40 gün önce başlıyor. Bu ayın, Arap tarihindeki bütün aylardan daha iltihaplı bir ay olabileceğini göz ardı etmiyoruz.
 

Çeviren: Hasan Sivri
 

medyasafak.com