"Suriye Ordusu Şam'ın Dört Duvarını Güçlendiriyor"

"Suriye Ordusu Şam'ın Dört Duvarını Güçlendiriyor"
"Geçen ayın başında Suriye'de ortalıkta dolaşan bir soru vardı: Şam savaşında kim diğerinden önce davranıp ilk vuruşu yapacaktı? Muhalefet mi rejim mi? İki tarafın planları da açıktı..."

Nasır Şerare
 

Al-Akhbar
 

Geçen ayın başında Suriye'de ortalıkta dolaşan bir soru vardı: Şam savaşında kim diğerinden önce davranıp ilk vuruşu yapacaktı? Muhalefet mi rejim mi? İki tarafın planları da açıktı. Muhalefetin, başkentin idari merkezinin içine -Jobar mahallesini işgal ederek Abbasiyin sahasına-  ulaşabilmesi için kullanabileceği tek hayati alanı var. Diğer taraftan rejim ise -Şam savaşını savunma amaçlı bir savaşa doğru götürmeye karar vermezse- Abbasiyin sahasına 700 metre mesafede Jobar'da, silahlı muhalefetin askeri karargahlarının bulunduğu noktaları bombardıman ile sarsmak veya muhalefetin kontrol ettiği bölgelerden başlamak zorunda. Jobar; üst taraflarında bulunan Duma ve Harasta'dan beslendiği gibi, önemli kalelerden sayılan ve Kefersuse Bahçeleri ile iletişimi olan Batı Guta'dan da lojistik yönden besleniyor.
 

Son üç hafta boyunca muhalefet, rejimle çatışmaları alışılmışın dışına taşıyarak, sürpriz bir yer edinmek ve istedikleri stratejik kazanımla sahanın hakimi olan Suriye askerinin statükosunu kırmak istedi. Muhalefet organizasyon ile ''uykudaki grupları'' harekete geçirerek Barze Mahallesinden (özellikle yerleşim yerlerinden),  Rükneddin bölgesinden (yüksek oranda Kürt ve Filistinlilerin ikamet ettiği) Şam'ı gören Kasyun Dağı'na doğru (Suriye ordusunun büyük miktarda top ve roket cephaneliğinin konumlandığı yer) sürerek bu hamleyi gerçekleştirmek istedi. Askeri kaynaklara göre, bu sızma, daha önceden (bir kaç gün önce) istihbarat alınıp engellenmeseydi büyük sürprizler yaşatabilirdi.
 

Dört Duvar
 

Pratikte Suriye ordusunun planları, silahlı muhalefetten veya dış müdahaleden (Nato veya başka etkenler) gelebilecek askeri bir sürprize göre çizilmişti. Bu nedenle, başkentin etrafı ''Dört Duvar'' ismiyle anılan, bir koruma sistemiyle muhafaza ediliyor denmeye başlandı. Bu duvarlar, başkentin iç bölgelerinden dışına, kırsallarına doğru ve çatışmaların ön hatlarında şunlardan oluşuyor: Cumhuriyet muhafızları duvarı. Görevi de Kaysun Dağı'nı korumak, diğer duvar ise Şam'ın eteklerinde halk ordusu ile birlikte savaşan 4. birlik. 3. duvar ise halk ordusu. 4. set de ön saflarda yerini alan askeri muhaberattan oluşuyor.
 

Önleyici Savaş Planı
 

25 günden fazla süreden beri, ordudaki liderlik Şam'da önleyici bir savaş taktiğini yürütme kararı verdi ve bir birlik aynı anda dört cephede birden savaşı yürütmeye başladı. Velakin ordu bu sefer, alışılageldiği gibi silahlıları Şam kırsalında kontrol altında tuttukları alanlardan uzaklaştırmaya çalışmadı, aksine kapsamlı bir tıkama sürecine gitti. Bunun amaçlarından biri Şam'ı korumak, diğeri de kırsallarındaki silahlıların kontrolü altındaki bölgeleri kuşatmak. Ordunun nihai hedefi, Şam ve kırsalındaki 4 cephenin ana eksenlerine yönelip silahlı güçlerin varlığını tamamen bitirmek ve bütün birlikleri önceden belirlenmiş spesifik bir noktada -güney bölgelerinin ekseninde- buluşturmak. Bu bölgelerden biri Yermuk Kampı ki Suriye ordusunun Şam ve kırsalından bütün silahlıları temizlediğindeki son başarısı olacağı düşünülmektedir.
 

Bu Planın Ayrıntıları Nelerdir?
 

Suriye ordusu son olarak önleyici bir savaş taktiği uygulamadan önce, silahlı muhalefet başkent Şam'ın etrafında 4 eksende vücut buluyordu. Birinci eksen: Batı Guta ve içinde ağırlık olarak Daraya. İkinci eksen: Doğu Guta. Üçüncü Eksen: Tadamun, Hacer El-Esved ve Filistinlilerin kaldığı kampların da dahil olduğu güney bölgesi. Dördüncü Eksen: Zebedani ve Berde Vadisi.
 

Batı Guta'da, Şam'daki önleyici savaş taktiğinin sonucu olarak Deraya, halen, kaynaklara göre yüzde yüz oranından Suriye ordusunun elinde. Deraya da silahlı yok artık. Silahlı muhalefetin bu yönden Şam'a doğru olan savaşı felce uğratıldı.
 

Deraya'da kontrol sağlandıktan sonra ordu, şu an temassız çatışmaların yaşandığı Modamıya'ya doğru yol aldı.
 

Doğu Guta ekseninde ise ordu, halk komiteleri ile birlikte, bölgede var olan silahlıları kuşatacak bir güvenlik kordonu oluşturmak için ortaklaşa hareket ediyor. Sahada uygulanmaya başlanan bu planın ilk sonucu kordonun oluşturulması oldu. Ordu şu anda havaalanı yolunda ve komşu köylerde geniş bir alanda yayılmış durumda (Horan El-Avamid, Nişebiyye, Akarba vs).
 

Bu hamle ile birlikte bu eksende iki önemli gelişme yaşandı. Ordu ilk olarak Jobar'da yüzde 70 oranında kontrolü sağladı ve Maliha bölgesinde tam hakimiyet kurdu.
 

En tehlikeli eksenlerden biri de güney bölgesi. Çünkü Şam'ın idari merkezine en yakın olan mıntıka burası. Bununla birlikte militanların çoğu Nusra örgütüne mensup. Militanlar, özellikle de kamplarda (Yermuk başta olmak üzere), Tadamun, Hacer el-Esved ve Beyt Sahem'e kadar olan bölgede kümelenmiş vaziyetteler.
 

Önleyici savaş kapsamında burdaki gidişat, bu bölgenin esas kaleleri üzerinde etkili bombardıman ile devam ediyor. Bombalamalar, belirli ve spesifik zamanlarda istihbarat yardımı ile, muhalefet liderlerinin buluşması veya geçişi sırasında meydana gelmektedir. Bu eksende muhalefet ile yakın temaslı askeri vukuatlardan çok çatışmalar vur-kaç şeklinde devam ediyor. Özellikle Filistinli mültecilerin kampı Yermuk'ta.
 

4. eksende, Şam'ın güney bölgesinde çatışmaların yaşandığı en bariz yer Yermuk Kampı ve 3 ana sokağı: 30. Sokak, Filistin Sokağı ve kampın ortasında yer alan Yermuk Sokağı. Bu sokaklar bir taraftan da Şam'ın güneyinde yer alan, Golan'dan gelen mültecilerin kaldığı Tadamun bölgesine kadar uzanıyor.
 

Yermuk Kampı sahasında olan biten ise şöyle: 30. Sokakta herhangi bir tarafın kontrolü bulunmuyor. Bununla birlikte ordu Yermuk Sokağının başından geniş bir alana yayılarak Rica sahasına kadar uzanan bölgede kontrolü sağlarken güneyinde geri kalan bölgede silahlılar kontrolü sağlıyor. Filistin Sokağında ise, sokağın başından Trabiş sahasına kadar ordu, geriye kalanında ise silahlılar kontrolü sağlamakta.
 

Ordudaki kaynaklara göre, Doğu Guta'da askeri üstünlük tamamen sağlanana kadar, Yermuk Kampı sahasında herhangi bir değişiklik olmayacak. Ordu güney ekseninde şimdilik, silahlıların bulunduğu bölgeleri kuşatma altına almak ile yetiniyor.
 

Şiddetli Savaş
 

4. eksen olan Zebedani'de, silahlılar bulunmakla beraber güçlü bir pozisyona sahip değiller. Yani bu bölgede güçlü kaleleri bulunmamakta. Buradaki silahlıların büyük çoğunluğu Nusra örgütünden olan yabancılardan müteşekkil. Bu eksen bir aydan beridir çok sert çatışmalara şahit oluyor. Rejim kaynaklarına göre silahlı muhalefet burada sürekli gerileme halinde.
 

Bu eksendeki askeri gidişat, art arda saldırılar ile dağlık engebeli yollarda ve alanlarda meydana gelmekteydi. Son önleyici savaş ile birlikte buradaki çatışmalar Berde Vadisi'nde yoğunlaşmakta. Ordu burada iki ana hedefe ulaşma niyetinde:
 

1- Silahlıların var olduğu bölgelere bütün yardım yollarını tıkamak,
 

2- Bu bölge ile karşısında Lübnan'a ait bölgeler arasındaki kaçak yolları kesmek
 

Suriye ordusu buradaki şiddetli cephede belirleyici olmayı, kuzeyde Halep ve kırsallarındaki denklemlere benzetiyor: Öncelikli şartın; bu bölgeleri, Lübnan'dan ve Türkiye'den uzanan derin lojistik hatlardan ayırmak olduğunu belirtiyorlar. Geçen günlerde Suriye ordusu, silahlıları var olduğu çeşitli bölgelerden uzaklaştırmak için operasyonlarını yoğunlaştırdı. Bombardıman altında tuttuğu silahlılar, büyük birlikler halinde Lübnan sınırına kadar çekilmeye zorlandı. Nusra örgütünün, ablukadan kurtulabilmek için, militanlarını, kovulduğu Zebadani'deki kalelerden Lübnan içlerine taşımaya - Azaz mıntıkasının sınıra yakın Türkiye'deki bölgeleri gibi Lübnan sınırına yakın bölgeler ile iletişime girerek- karar vermesi bekleniyordu. Nusra örgütü ikinci seçenek olarak, medyayı kullanarak, Zebedani'deki çatışmaları kapatmak için,  buradaki savaşı Hizbullah ile yapıyor iddiasını da dış  muhalefet çevrelerinde yayabilir.
 

Suriye'nin askeri ve siyasi kaynakları; Lübnan devletinden herhangi bir tarafın Zebedani savaşını, Suriye ve Lübnan arasındaki bir sorun gibi lanse ederek -muhalefete basın desteği ile- Nusra örgütünün kuşatmadan kurtulmasına ve nefes almasına yardım edebileceği konusunda uyarıda bulunuyor. Aynı zamanda bu şekilde, Türkiye ve Suriye arasındaki sınırın avantajlarının aynısı, Lübnan'ın kuzeyi ile özellikle Suriye ile doğu tarafında yer alan hudutta yaratılmak isteniyor.
 

Aynı kaynaklar, geçen günlerde silahlı muhalefetin, Zebedani ekseninde kazanım elde etmek için, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi-Genel Komutanlık noktasına saatler süren saldırılarda bulunduğunu ama başarısızlıkla sonuçlandığını kaydediyorlar. Buradaki hedefleri yine Beyrut ve Şam arasındaki bir hat üzerinde kontrolü sağlamaktı.
 

Tıkanmış Yollar
 

Şam etrafında süren savaş planlarının nihai karesinde -Suriye ordusuna yakın kaynaklara göre- ordunun tıkanmış yolları son aşamadaki hamlesi ile açacağı söyleniyor.
 

Bu yollar şunlar: Suriye ordusu Deraya'dan sonra Modami'ya yöneldi. Bundan sonra çok az silahlının var olduğu Katana'ya, ardından başkente sürekli havan mermilerinin gönderildiği Kefersuse bahçelerine yönelecek.
 

Kefersuse'den sonra ordu Yermuk Kampı'nda 30. sokağa çıkacak ve burada var olan güçlerle buluşacak. Bundan sonra Hacer el-Esved ve Tadamun'a saldırıları tamamlayacak ve Yermuk Kampı'nı Halk Komitelerine bırakacak.
 

Çev: Hasan Sivri
 

medyasafak.com