Raja News: İstanbul Hem Direniş Karşıtlarının Merkezi hem de İran Müzakerelerinin Yapıldığı Yer Olamaz
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 06.04.2012

İran’ın nükleer takımına yakın resmi ve resmi olmayan haber kaynakları İran’ın 5+1 Grubu ile geçen turda yaptığı müzakerelerde Türk yetkilinin takındığı tavrın Tahran’ın politikaları doğrultusunda olmadığı, bilakis 5+1 Grubunun yanında yer alan yedinci kişi unvanıyla İranlı müzakerecilere baskıda bulunmaya çalıştığı bilgisini verdiler
Birkaç gün önce Hillary Clinton Riyad’ta alışılmadık bir şekilde 1+5 Grubunun diliyle, İran’la gelecekte yapılacak müzakerelerin 25 Nisan’da ve İstanbul’da yapılacağını söyledi. Ancak İranlı kaynaklar ve Baş Müzakereci Ashton’un verdiği bilgiler müzakerelerin zaman ve mekânının farklı olacağını göstermektedir.
Raja Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre eski müzakerelerin sürecine bakıldığında İran ile 1+5 Grubunun yapacakları müzakerelerin zaman ve mekânını iki tarafın baş müzakerecileri yani Ashton ve Celili açıklamaktaydı. Amerika’nın ön girişimde bulunarak müzakerelerin İstanbul’da ve 25 Nisan’da yapılacağını söylemesi tarafların tepkisine neden oldu ki bugün İran’ın Bağdat’ı müzakereler için önermesi bunu yeni bir aşamaya soktu.
Hillary Clinton’un açıklamalarından sadece bir gün sonra Catherine Ashton’un sözcüsü yayınladığı bildirisinde “Bu oturumun gerçekleşmesi için yapılan görüşmelerde önemli ilerlemeler kat edildi. Biz tam anlaşma sağlandıktan sonra müzakerelerin yeniden başlama tarihini ve mekânını ilan edeceğiz” dedi.
Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zibari Çarşamba günü İranlı yetkililer tarafından İran ile 5+1 Grubu arasında yapılacak müzakerelerin İstanbul yerine Bağdat’ta yapılması önerisinde bulundukları haberini verdi. Böylece İran tarafı Bağdat’ı önermekle Türkiye’ye ve 5+1 Grubuna açık bir mesaj vermiş oldu. Aynı zamanda İranlı bazı kaynaklar İran’ın müzakereleri 14 Nisan tarihinde yapmak istediğini haber verdiler.
Bu hususta geçen gün İran Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyi Sekreteri Dr. Said Celili, yardımcısı Ali Bakıri ve Dr. Said Celili ile Rıza Emiri Mukaddem’in de içinde bulundukları üst yetkili bir heyet Irak’ı ziyaret etti. Bu ziyarette Irak’ın önemli konuları ele alındı ve Bağdat’ın İran ile ve 5+1 Grubunun müzakereleri için ev sahipliği yapması hususunda anlaşmaya varıldı.
Bu şartlar altında İran tarafından aşamalı bir şekilde Türkiye’nin nükleer dosyasındaki etkisi azaltıldı. Hâlbuki Türkiye’nin yeni hükümeti Ortadoğu’da daha etkin olmak için strateji değişikliğine gittiğinde İran, Tahran bildirisinde İstanbul’a vurguda bulunup 5+1 Grubu ile yapacağı 4. tur müzakerelerinin İstanbul’da yapılmasını kabul etmekle Türkiye’nin bölgedeki konumunun takviye edilmesinde önemli rol ifa etmişti.
Her ne kadar İran bölgedeki bu komşusuna meydan verdiyse de Türkiye Tahran’ın itimadını kazanacak bir şey yapmadı. Hatta Erdoğan’ın İran ziyaretinden döndükten birkaç gün sonra İran’ın nükleer müzakerelerinin İstanbul’da yapılması için girişimlerde bulunulacağı beklentisinin olduğu bir sırada İran, İstanbul’u nükleer müzakerelerin yapılacağı yer unvanıyla kabul etmediğini ilan etti ve müzakereler için Bağdat’ı önerdi.
İran’ın nükleer takımına yakın resmi ve resmi olmayan haber kaynakları İran’ın 5+1 Grubu ile geçen turda yaptığı müzakerelerde Türk yetkilinin takındığı tavrın Tahran’ın politikaları doğrultusunda olmadığı, bilakis 5+1 Grubunun yanında yer alan yedinci kişi unvanıyla İranlı müzakerecilere baskıda bulunmaya çalıştığı bilgisini verdiler. Hâlbuki bu oturumun İstanbul’da olması için İranlı yetkililer çok çabalamışlardı.
Bununla birlikte Türkiye’nin Arap baharına karşı takındığı pozisyonun, bilhassa son bir yılda Suriye aleyhindeki etkinliklerinin Tahran’ın bu kararında etkisiz olduğu söylenemez. Türkiye’nin yeni hükümeti daha önceki yıllarda İsrail’e saldırmakla ve bölgede yeni politikalar gütmekle Ortadoğu’da çok önemli bir konuma sahip olmayı başardı. Ancak bu son bir yılda Beşşar Esad yönetimini devirmek ve İsrail karşısında direniş bloğuna darbe vurmaya çalışmakla İsrail karşıtı politikalarının zan altında kalmasına neden oldu. Bu, Erdoğan’ın Tahran’da aldığı bir mesajdı ve buna binaen Suriye politikalarında biraz olsun esnek oldu. Ancak Beşşar Esad yönetimine baskıda bulunmak ve Beşşar Esad aleyhtarı teröristlerin yönetime gelmeleri için Pazar günü “Suriye Dostları” unvanıyla İstanbul’da bir toplantının yapılması İran’ın kendi nükleer meselesinde Türkiye’yi görmezlikten gelmesine neden oldu.
Buna karşın Maliki hükümetinin bölgedeki olumlu tavrı, direniş bloğuna karşı pozisyonu ve Amerikalıların bu ülkeden çıkmaları için gösterdiği duruşu, İran’ın bölge denkleminde bu ülkeyi ön plana çıkarmasına yol açmıştır. Bağdat’ın başarılı Arap Birliği toplantısından sonra gelecek İran 5+1 Grubu müzakerelerinin gerçekleştirileceği mekân olarak önerilmesi Irak’ın bu pozisyonuyla ilintilidir.
İran’ın 5+1 Grubuyla yapacağı müzakerelerin ev sahipliği için Bağdat’ı önerdiği haberi görünüşe göre Tahran’ın bölgesel münasebetlerde Türkiye’ye olan itimadının azaldığını ve Amerika’nın 5+1 Grubu için görev belirlemesini kabul etmeyeceklerini göstermektedir.
İran bu girişimiyle müzakerelerin sadece içeriğinin önemli olmadığını, müzakerelerin zamanı ve mekânı gibi pek önemli gözükmeyen konularda bile Amerika’nın isteklerinin hiçbir öneminin olmadığını ve eğer bir karar alınacaksa da bu kararı İranlı yetkililer ile 5+1 Grubunun yetkililerinin alması gerektiğini ilan etmiş oldu.
Bu makale Sedat Baran tarafından medyasafak.com için çevrildi.