"Hizbullah’ın Suriye’deki Rolü, Direnişinin Müdafaa Edilmesidir"
- Medyasafak.net
- ANALİZ
- 08.05.2013
2006’da Siyonist düşmanla savaşan ve onu yenilgiye uğratan direniş Suriye’ye askeri bakımdan angaje olduğunda bu sadece, söz konusu olanın Suriye “rejimine” karşı bir “devrim” değil, Suriye Arap Cumhuriyeti’ne ve onun parçası olduğu Direniş Ekseni’ne karşı bir savaş olduğunu teyit eder.
Amal Saad Ghorayeb
Resistance-episteme
2006'da Siyonist düşmanla savaşan ve onu yenilgiye uğratan direniş Suriye'ye askeri bakımdan angaje olduğunda bu sadece, söz konusu olanın Suriye “rejimine” karşı bir “devrim” değil, Suriye Arap Cumhuriyeti'ne ve onun parçası olduğu Direniş Ekseni'ne karşı bir savaş olduğunu teyit eder. Bu savaş Temmuz Savaşı'nın genişletilmiş halidir ve İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırısını destekleyen Arap ve Batılı güçler tarafından desteklenmesi tesadüf değildir. Hizbullah, tıpkı Mayıs 2008'de Lübnanlı Sünnilerle çatışmanın içine sürüklendiği zaman direniş önceliğini ihmal etmekle suçlandığı gibi, bugün de benzer şekilde silahlarını Müslüman din kardeşlerine yöneltmekle suçlanıyor. Bununla birlikte birçok kişinin anlayamadığı şey, tıpkı 2008'de 14 Mart'ın Hizbullah'ın telekomünikasyon şebekesini çökertmeyi ve onu iç savaşa sürüklemeyi denemesinde olduğu gibi, hareketin bugün Suriye'ye müdahalesinin yalnızca Suriyeli müttefikini korumak olmayıp, kendi DİRENİŞİNİN SAVUNULMASI olduğudur.
Komşu köylerdeki Lübnanlıların ve Suriyelilerin korunması, Lübnan köylerinin sınırında bulunan – ve bu şekilde direnişine stratejik bir tehdit oluşturan – tekfirci cihadçıların işgal ettiği alanları özgürleştirmede Suriye ordusuna yardım edilmesi ve hükümetin desteklediği Halk Komiteleri'nin gerilla savaşı için eğitilmesi, muhalefet güçlerinin iki yıldır vaat ettiği üzere Suriye'de bir rejim değişikliği olması halinde ilk yitirilecek şey olan Hizbullah direnişinin müdafaa edilmesinin parçalarıdır. Her ne kadar bu, Filistin'i destekliyormuş gibi yapan pek çok Arap için nahoş görünse de, bunlar Filistin'in ve bölgenin Siyonist topluluktan özgürleştirilmesi için yapılması gereken fedakârlıklardır. Aynı zamanda Suriye'nin toprak bütünlüğünü korumak ve Hristiyanları, Şiileri ve ana akım Sünnileri yok etmek isteyenleri kontrol altında tutmak için ödenmesi gereken bedeldir. Bölgesel bir mezhep savaşını engellemek için Hizbullah'ın, Suriye'yi temel gündemi bu olanlardan korumaya yardım etmekten başka şansı yoktur.
Ve Hizbullah'ın Suriye'deki askeri faaliyetinin ölçeği hakkında Batı ve Arap medyasının abartılı haberlerine inananlar için, Hizbullah'ın verdiği şehitlerin sınırlı sayısına (35 civarında) işaret etmek ve Hizbullah gerçekten Suriye'ye çok sayıda savaşçı göndermiş olsaydı, Suriye'nin önemli bir bölümünün şu anda kurtarılmış olacak olduğunu hatırlatmak yeterlidir.
Siyonist devrimiminizin tadını çıkarın
Teyide ihtiyaç duymadık, fakat El Mayadin televizyonu ÖSO'nun medya sözcüsünün İsrail'in Kanal 2 televizyonuna Suriye'ye yönelik İsrail saldırısı sonrasında “Suriyeli devrimcilerin ve savaşçıların yüreklerini dolduran büyük sevinç”ten bahsettiğini aktardı. Habere göre sözcü ayrıca İsrail'in askeri saldırısı öncesinde isyancıların, Suriye Ordusu'nun elde ettiği [özellikle Kuseyr'deki] başarıları nedeniyle “umutsuzluk” içinde olduklarını söyledi.
El Mayadin başka bir yerde, önde gelen Suriyeli muhalif figürlerden Kemal el Labvani'nin “Suriye halkı”nın İsrail'in Suriye'nin askeri tesislerini vurmasından ötürü “mutlu” olduğunu söylediğini aktardı.
Siyonist devriminizin tadını çıkarın.
Çeviren: Selim Sezer
medyasafak.com