"İsrail’in Suriye’ye Dönük Hava Saldırıları El Kaide ile Koordineli"

"İsrail’in Suriye’ye Dönük Hava Saldırıları El Kaide ile Koordineli"
Mısır ve Ürdün istihbarat kaynaklarına göre İsrail’in Suriye’ye yönelik hava saldırısı, El Kaide liderliğindeki isyancıların Başkan Beşar Esad kuvvetlerine saldırmasını önceleyecek şekilde zamanlandı. Bu, "cihadçıların" nasıl da, karşısında olduklarını iddia ettikleri güçlerin kirli işlerini yaptıklarının bir kez daha altını çizdi.

Kaynaklar: İsrail'in Suriye'ye dönük hava saldırıları El Kaide militanlarıyla koordine edildi
 

Paul Joseph Watson
 

Infowars.com
 

Mısır ve Ürdün istihbarat kaynaklarına göre İsrail'in Suriye'ye yönelik hava saldırısı, El Kaide liderliğindeki isyancıların Başkan Beşar Esad kuvvetlerine saldırmasını önceleyecek şekilde zamanlandı. Bu, cihadçıların nasıl da, karşısında olduklarını iddia ettikleri güçlerin kirli işlerini yaptıklarının bir kez daha altını çizdi.


Kaynaklar, WABC sunucusu ve New York Times'ın kitapları çok satan yazarı Aaron Klein'a “İsrail'in Suriye'ye bugün düzenlediği hava saldırısının Türkiye'yle birlikte koordine edildiğini, bunun daha sonra Suriye çapında, İsrail saldırısıyla çakışacak şekilde zamanlanmış isyancı saldırılarını koordine ettiğini” ifade etti.
 

Her ne kadar Suriyeli isyancılara İsrail saldırısından önce bilgi verilmediyse de, özel olarak, en az 100 Suriye ordusu askerini öldürdüğü aktarılan hava saldırılarının avantajından yararlanmak üzere ne zaman yeni saldırılar başlatabilecekleri kendilerine söylendi.
 

Mısırlı istihbarat kaynağı, Klein'a, “İsrail Hava Kuvvetleri'nin ayrıldığı anla isyancı ilerlemesinin başladığı an hemen hemen aynıydı” dedi.


Hava saldırısını önceleyen haftalarda Suriye Ordusu ÖSO isyancılarına karşı önemli zaferler elde etmiş, saldırıdan birkaç gün önce Humus'un merkez bölgelerini geri almıştı. Fakat İsrail saldırısı militanların “Şam'a doğru giden bağlantı yollarını” kullanmasına yardımcı oldu. İsyancılar buradan hareketle “ülke çapında Suriye askeri güçleriyle ağır çatışmalara girdi”; bu çatışmaların yaşandığı yerler arasında “Şam'ın kuzeydoğusundaki Rankus, Şam kırsalındaki Daraya, Humus köyleri, El Alkamiye, Tuneybe ve Halep kırsalındaki Menneg de bulunuyor.”


Dün vurguladığımız gibi, İsrail ve Amerika Birleşik Devletleri rutin olarak, bölgedeki düşmanlarını istikrarsızlaştırmak için El Kaide'yi kullanıyor. İsrail yalnızca Suriye'de El Kaide liderliğindeki isyancıları desteklemek ve hatta yaralanan savaşçılar için sahra hastaneleri kurmakla kalmadı ve 2002 gibi erken bir tarihte, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilere saldırılarını haklı göstermek üzere bir El Kaide grubu kurduğu ortaya çıkarıldı.


Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail ayrıca yıllardır, bombalamalar ve suikastlar gerçekleştirmek üzere İran'daki El Kaide bağlantılı grupları silahlandırdı ve finanse etti. NATO güçleri, 2011'de Albay Kaddafi'yi devirmek için açıkça, El Kaide bağlantılı Libya İslami Savaş Grubu'nu silahlandırdı ve finanse etti.


Ayrıca yakın zamanda Dışişleri Bakanlığı'nın, daha sonra saldırıya uğrayacak olan Bingazi'deki diplomatik misyonu “korumak” için El Kaide bağlantılı militanları sakladığı ortaya çıktı.
 

Bu yakın tarih dikkate alındığında, Barack Obama'yı  “El Kaide'nin küresel şefi” olarak tanımlamamız  giderek daha yerinde gibi görünüyor.
 

Ayrıca ABD ve İsrail tarafından desteklenen teröristlerin muhtemelen yakın zamandaki bir kimyasal silahlı saldırıdan da sorumlu olduğu ortaya çıktı. Obama yönetimi kimyasal silah kullanımını askeri müdahaleyi haklı kılacak sözde “kırmızı çizgi” olarak tanımlamıştı (fakat sadece Esad kuvvetlerine bu suçlamanın yöneltilebilmesi halinde).
 

Reuters, “Pazar günü önde gelen bir gözlemcinin belirttiğine göre BM insan hakları gözlemcilerinin Suriye iç savaşındaki ölümlerden ve tıbbi personelden topladığı tanıklıklar, isyancı güçlerin sarin sinir gazı kullandığını gösteriyor” diye aktardı.
 

Del Ponte, bir İsviçre-İtalyan televizyonuna verdiği demeçte, “gözlemcilerimiz komşu ülkelerde kurbanlarla, doktorlarla ve sahra hastanelerinde görüşmeler yaptı ve geçen hafta sundukları ve benim de gördüğüm rapora göre sarin gazının kullanıldığı ve kurbanların bundan etkilendiği yönünde güçlü, somut şüpheler var, ancak henüz kesin kanıtlar yok” dedi.
 

Infowars'ın ortaya koyduğu pek çok örnekte ABD destekli isyancılar kimyasal silahları denerken veya nasıl gönderileceklerini tartışırken görüldü, fakat bu tür haberleri görmezden gelen şirket medyası, bunun yerine sürekli olarak, sıfır kanıtla Esad kuvvetlerinin bunu yaptığını iddia etti. Askeri bakımdan ilerlemelerine hiçbir fayda sağlamayacağı, sadece küresel düzeyde kınanma getireceği ve dış askeri müdahale ihtimalini arttıracağı halde Suriye Ordusunun neden sınırlı kimyasal silah saldırıları yapacağına dair pek bir izahatta da bulunmadı.
 

İsrail saldırısından hemen sonra Suriye ordu kuvvetlerine karşı El Kaide saldırılarının koordine olması, bir kez daha Suriye'deki çatışmanın, NATO'nun yön verdiği medyanın iddia ettiği üzere tabandan gelen bir ayaklanma değil, yine egemen bir ülkeyi yıkmak için El Kaideci teröristlerle birlikte çalışan ABD ve İsrail'in sürdürdüğü hegemonik bir saldırı olduğunu gösterdi.
 

Çeviren: Selim Sezer
 

medyasafak.com