ABD-Fransa-İngiltere Suriye'de Geri Adım Atma Hazırlığında

ABD-Fransa-İngiltere Suriye'de Geri Adım Atma Hazırlığında
"Suriye dosyasının üç şövalyesi, kapalı gerçekleşen bir geri çekilme aşamasında. Büyükelçilerden Fransız Eric Chevalier, Amerikalı Robert Ford ve İngiliz John Wilkes Washington'da İkinci Cenevre Anlaşması konusundaki temasları değerlendirmek üzere bir araya geldi."

Suriye Cenevre-2 Yolunda, Ateşkessiz Müzakere Süreci
 

Muhammed Blut
 

Es-Sefir
 

Suriye dosyasının üç şövalyesi, kapalı gerçekleşen bir geri çekilme aşamasında. Büyükelçilerden Fransız Eric Chevalier, Amerikalı Robert Ford ve İngiliz John Wilkes Washington'da İkinci Cenevre Anlaşması konusundaki temasları değerlendirmek üzere bir araya geldi.
 

Suriye sahnesinin şövalyeleri olan bu üç diplomat; Suriye muhalefetinin kadrosunu toplayan ve dağıtabilen; konferans tarihlerini, programını ve yol haritasını, Tunus'tan, İstanbul'a, Paris ve Doha'ya kadar toplantıların yapılacağı yerleri belirleyebilen kişilerdir. Suriye muhalefeti; Batı'dan ve Suriye'nin Dostlarının başkentlerinden, İdlip çevresine Bab El-Hava kapısından girerek mesaj taşıyan bu üç şövalyenin otoritesinin farkında.
 

Koalisyon üyesi bir muhalifin tarif ettiği gibi, dış muhalefette karar alma mekanizmasının yokluğundan dolayı, karar sürecini hızlandıran çalışmalar yapılıyor. Gelecek hafta İstanbul'da gerçekleştirilecek toplantıda varılması istenen noktalar şunlar: Cenevre Konferansı'nda açık bir pozisyon belirlemek, müzakere için temsilci heyeti belirlemek ve rejim heyeti ile yapılacak görüşmelerde sunulacak öneriler üzerinde uzlaşıya varmak.
 

Koalisyon üyesi muhalif; muhalefetin, Robert Ford ile Antakya'da yapılan görüşmelerde, diyalog masasına oturmaya ikna edildiğini belirtiyor. Koalisyon, müzakere masasına oturacak isimleri belirlemiş durumda değil ki zaten öyle bir yetkisi de yok. Çünkü Koalisyon, Esad görevini bırakmadan rejim ile herhangi bir diyalogu reddetme kararı almış durumda.
 

Cenevre toplantısında başarısızlık istenmiyor. Fransız bir diplomatik kaynak, Washington'un, iki yıllık savaştan sonra rejim ile muhalefeti bir araya gelecek programın başarısız olma potansiyelini daraltmaya çalıştığını belirtiyor.
 

Fransız bir kaynağa göre, bu üç diplomat, muhalefetten Cenevre'ye gidecek bileşimi oluşturacak bir kaç öneri üzerinde çalışmalar yürütüyor. Bu bileşimin, Suriye muhalefetinin dengesini - değişik kutuplar arasında- kuracak ve Rus-Amerikan uzlaşmasına göre hareket edecek formülde olması gerekiyor.
 

Suriye muhalefetinden bir kaynak, Ruslar ile Amerikalılar arasında, Cenevre'deki ilk konferansın senaryosu için, uyum ve değişim konularında  kısmen de olsa fikir birliğine varılmış durumda olunduğunu aktardı.
 

Rusya ve Amerika, müzakere sürecinden önce uzlaşılması gereken ve önceliği olan konularda uzlaşıya vardı. Her iki taraf, kendi müttefikini (Ruslar rejimi, Amerikalılar muhalefeti) Cenevre'ye gitme konusunda ikna edecek. Ancak Ruslar, rejim tarafında bu konuda bir sıkıntı olmadığından hesaplarını tekrar gözden geçirmeye başladı. Özellikle rejimin çok önceden temsilci delegasyonunu belirlemiş olması ile birlikte Ruslar, masanın her iki tarafında olmanın, kendi çıkarlarına daha uygun olduğunu düşünmeye başladılar.


Son günlerde roller tekrar dağıtılmaya başlandı. Amerikalılar Robert Ford öncülüğünde, yüzünü İsviçre'nin başkenti Cenevre'ye doğrultmak istemeyenleri ikna için uğraşırken Ruslar, rejimin ikna edilmesine gerek olmadığı garantisini verip konferansın başarısı için çalışmalara başladı.
 

İki taraf, yeni bir durum olmakla birlikte, muhalefet delegasyonunun dengeli bir yapıda olabilmesi için muhalefet cepheleri ile iletişim kurmaya başladı. Bu durumun, mantıksal olarak ileriki siyasi çalışmalara olumlu etkisi olacaktır. Ayrıca her cepheden çoğunluk sağlanabilirse, müzakere sürecinde taraflar üzerinde daha kolay bir şekilde etki bırakılabilir.
 

Robert Ford, Antakya'da bir araya geldiği -George Sabra, Faruk Tayfur, Semir Naşer, Abdülahed Astifo, Sehir Etesi ve askeri meclis lideri Selim İdris- Koalisyoncuları ve hatta ''Skype'' ile iletişim kurulan Riyad Tirk'i, Cenevre'ye katılmaları konusunda ikna etti.
 

Muhalefetten bir isim, Koalisyon içindeki savaş çığırtkanlarının, Cenevre'de kaybedeceğini söylüyor. Bu yüzden Mustafa Sebaa ve Ahmet Ramadan gibi isimler, Cenevre'ye karşı çıkıyorlar.
 

Koalisyona destek veren ''şahinler'' grubu -Fransa, Katar, Türkiye- iç muhalefet cephelerini, müzakere heyetinden dışlamaya çalıştılar. Halen bu amaçla, Avrupalılar ve Araplarla iletişimlerini sürdürerek, bazı muhalif cepheleri devre dışı bırakma yönünde baskı yapmaya devam ediyorlar. Bu devletler; Koordinasyon Kurulu, Ülkeyi İnşa Hareketi ve iç muhalefet cephelerinin, Koalisyon'a üye olmaları ve Koalisyon ismi altında Cenevre'ye katılmaları konusunda bir öneride bulundu ama bu öneri Ruslar ve  iç muhalefet cepheleri tarafından reddedildi.
 

Birleşmiş Milletlerdeki son oylamaya baktığımız zaman, ileride BM'de Koalisyon'un Suriye halkının temsilcisi olarak kabul edilme seçeneğinin zayıfladığını görüyoruz. Katar öncülüğünde sunulan taslak, 107 kabul oyu aldı. Suriye rejimini kınayan bir önceki tasarının 133 oy ile kabul edildiğini hatırlatalım.
 

Batılı bir diplomat ''Katar ve Batılıların isteklerine vurulan bu darbeden sonra (kabul oyu sayısının azalması ve çekimser oyların artması) ileri bir zamanda Suriye'nin BM koltuğunu Koalisyon'a verecek herhangi bir karar tasarısının kabul edilme potansiyelinin daraldığını görüyoruz'' dedi.
 

Ruslar, pozisyonlarına yakın devletlerden bir grup oluşturabildi. Bölgesel, uluslararası ve iktisadi eksenlerde önemli bir yere sahip olan bu güçler şunlar: Latin Amerika, Afrika ülkelerinin çoğunluğu, Çin, Hindistan, Arjantin, Brezilya ve Güney Afrika.
 

Suriyeli muhalif bir kaynağa göre Ruslar; Ali Haydar, Kadri Cemil, Joseph Suveyd ve 3. Hareket'i, müzakerelere katılacak olan muhalefet heyetine ilhak etme hesapları yapıyorlar.
 

Bir diğer yandan Avrupalılar ve Araplar; Koordinasyon Kurulu ve Koalisyon'dan üyelerin Kahire veya Viyana'da bir araya gelip, Cenevre için ortak bir program üzerinde anlaşmaları ve müşterek bir heyet oluşturabilmeleri için uğraşlar veriyorlar.
 

Müzakere görüşmelerinde muhalefetin temsil heyeti liderliği için Riyad Seyf ve Heysem Menna dönüşümlü olmak üzere liderlik için önerildiler. Riyad Seyf'in sağlık durumu yoğun toplantı yüklerine elverişli olmadığından onun yerine başka isimler düşünülüyor. Velakin, şahinler gurubu -Fransa, Türkiye, Katar- Heysem Menna ismine karşı çıktı. Şahinler grubu Heysem Menna'nın, asgari düzeyde müzakere heyetinin bir üyesi olmasını kabul etmekle yetindiler, Amerikalılar ise Menna önerisine karşı çıkmadılar.
 

8 Avrupa ülkesi ortak bir mesaj ile, müzakere süreci için önerilerde bulundu. Öneriler arasında, süreç boyunca gerçek çoğunluğun sesinin çıkması için, 10 ila 20 üyesi olacak bir heyete dikkat çekiliyor.
 

Koordinasyon Kurulu Cenevre'ye 5 üyesini gönderiyor: Heysem Menna, Münzir Heddam, Reca Naser, Salih Mislim ve Cemal Şeyh Baki.
 

Washington toplantısının, Koalisyon'un temsilci heyetinin resmini ortaya çıkarması bekleniyor. Ardından, Koalisyon bu ayın 23'ünde İstanbul'da gerçekleştireceği toplantıda temsilcilerini belirleyebilir.
 

Müzakere süreci; bu konu hakkında gerçekleşen görüşmeleri ve iletişimleri takip eden Suriyeli bir kaynağa göre, Ruslar ve  Amerikalılar arasındaki uzlaşmanın senaryolara açık olmasından dolayı, Cenevre toplantısı ile veya bu toplantıdan sonra gerçekleşecek bir dizi toplantı ile de bitmeyebilir. Senaryolara açık olma durumu, Cenevre toplantılarının uzun süreceği ve başarısız olma ihtimaline karşı bir son tarih belirlenemeyeceği anlamına geliyor. Tartışmalar, geçiş hükümetini başlatacak kilit noktalarda bir uzlaşıya varana dek sürecektir.
 

Koalisyon'un bir kutbu, müzakere sürecinin ateşkesi sağlayamayacağına inanıyor. Müşterek Askeri Meclis'e bağlı olan Özgür Suriye Ordusu'nun, cephelerde kontrol sağlayan az sayıda birliğinin olmasından dolayı, muhalefetin, çatışmaları durdurma kararı aldırtması zor görünüyor.
 

Suriyeli muhalif bu konuda şunları söyledi: ''Suriye sahasına dağılmış 1200'den fazla muhalif birlik var. Selefi-Cihadist gruplar ateşkesi kabul etmeyecektir. Vietnam tarzı bir müzakere sürecinin başlaması tercih edilebilir ki bu da biz Cenevre'de toplantılar gerçekleştirirken sahada çatışmalar devam edecek anlamına geliyor. Ateşkesin sağlanması, esas olarak rejime bağlıdır. Rejim ateşkes konusunda duyarlı davranırsa, muhalefet güçleri, sahada çatışmaya devam eden grupları izole etmeye çalışacaktır.''
 

Çeviren: Hasan Sivri
 

medyasafak.com