"Kuseyr’den Sonra Rejim Gözünü Halep’e Dikti"

Rıdvan Murteda
 

El Ahbar
 

Kuseyr çatışması yavaşlarken, rejim güçleri Halep'i, geçen Temmuz ayında bu şehri istila eden Suriye muhalefetinden almaya hazırlanıyor.
 

Suriyeli güvenlik kaynaklarına göre Suriye ordusu, muhalefetin kontrol ettiği Halep'e hücum etmek üzere pek çok bölgede kuvvetlerini takviye etmeye başladı. Kaynaklar, muhalefetin beslenme kanallarını kesmek üzere ordunun şehri kuşatma süreci içinde olduğunu söyledi.
 

Eğer başarılı olursa, rejim Suriye'nin en önemli iki eyaletini – Humus ve Halep – yeniden ele geçirmeyi başarmış olacak.
 

Humus, hükümet birlikleri şehri geri alıncaya kadar “Suriye devriminin başkenti” idi. Muhalefet savaşçılarının, hem rejimi hem de kent sakinlerini şaşırtacak şekilde binlerce kişiyi Halep'e yığmasından bu yana on ay geçti. Şehir, Suriye krizinde bir yıldan uzun süre rejime sadık tarafta kalmıştı ve hiç kimse muhalefetin eline bu kadar hızlı ve çabuk bir şekilde düşmesini beklemiyordu.
 

Hükümet kaynakları, Halep'in düşmesini Hama'daki eski Suriye Askeri İstihbaratı şefi Muhammed Muflih'in muhalif Tevhid Tugayı ile yaptığı gizli işbirliğine bağladı. Askeri kaynaklara göre Muflih'e, binlerce muhalif savaşçının şehre geçmesine izin vermesi için büyük meblağlarda para ödendi.
 

Askeri kaynaklar Haleplilerin, Bazzi aşireti gibi rejime sadık ailelere karşı katliamlar işleyen muhalefeti kesinlikle hoş görmediğini söylüyor. Aynı kaynaklara göre şehirdeki savaşçıların sayısı şimdi 20 bine çıkmış olabilir.
 

Muflih'in saf değiştirmesi ve Halep'te oynadığı rol, artık eski haberler. Şu ana kadar bilinmeyen şey ise, özellikle ilk aşamalarında Müslüman Kardeşler'in Tevhid Tugayı'yla bağlantısının ne olduğu.
 

Raporlar, istihbarat şefinin – taraf değiştirdiğini ilan etmesinden önce – Halep'te ve İdlib'de kontrol sağlamaya çalışan Tevhid'le işbirliği içinde olduğunu gösteriyor.
 

İlişki, Muflih'in bütün silahları tugayın eline teslim etmeye hazırlandığı bir noktaya kadar geldi. Tevhid, rejimle çalışmakla suçladığı diğer silahlı gruplarla bir dizi başarılı çatışmaya girdi.
 

Muflih'in taraf değiştirmesinden sonra, Tevhid ile ona bağlı komutanlar arasındaki temaslar devam etti. Kırılma noktası ise, bu komutanların Tevhid'in “silahlarını bırakmasını ve rejimle müzakereye gireceğini açıklamasını” istemesi oldu. Muhalif tugay ise Türkiye ve Katar'la yeni kanallar açtı ve nihai olarak Müslüman Kardeşler'e bağlılığını ilan etti.
 

medyasafak.com