Özel Haber: Kuseyr’de Nasrallah’ı Gördüm!

Özel Haber: Kuseyr’de Nasrallah’ı Gördüm!
"Bu görüşmeleri yaparken bir başka bilgi daha edindim: Nasrallah süregiden kriz sırasında Kuseyr’i birden çok kez ziyaret etmişti. Hizbullah’a yakın bir kaynak bana şunları söyledi: “Seyyid Nasrallah savaşın başlamasından bir gün önce Kuseyr’e giderek orada komutanlarla görüştü, yaralı bazı mücahitleri ziyaret etti ve bir konuşma yaptı."
Yazan: Al-Monitor Lebanon Pulse'dan Ali Hashem, 16 Haziran
 
Güneydoğu Suriye'de bulunan Kuseyr'in düşmesinden sadece birkaç gün sonra bu şehre ziyaretçiler gelmeye başladı. Bu ziyaretçilerden bazıları, evlerinden ve diğer mülklerinden geriye ne kaldığını görmek için Kuseyr'e geldiler. Bazıları da yollarının üstünde bulunan bu şehre ne olduğunu kendi gözleriyle görmek isteyen kişilerdi. Ayrıca, Hizbullah'ın genel sekreteri olan Seyyid Hasan Nasrallah'ın da kuvvetle muhtemel içinde yer aldığı üçüncü bir ziyaretçi grubu da söz konusuydu. 
 

Kuseyr'de geçireceğim son gündü ve önceki günlerde olduğu kadar yoğun güvenlik önlemleri alınmamıştı. İnsanlara bu konuya ilişkin soru sorduğumda tek aldığım yanıt her gün yeni emirler alındığıydı. Bir meslektaşımdan şu sözleri duydum: “Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad muhtemelen şehri ziyaret edecek, tıpkı ona bağlı güçler tarafından ele geçirilmesinin ardından Humus'ta bulunan Babı Amr'ı ziyaret ettiği gibi.” Ne var ki, bu durum daha sonra teyit edilmedi. Daha sonra Suriyeli bir asker bize (Esad değil ama) Suriyeli üst düzey bir memurun çok yakında Kuseyr'e geleceğini söyledi.
 

Şehirde birkaç saat geçirdim ama gelen giden olmadı. Bu nedenle Kuseyr'in buraya dönen eski sakinleriyle karşılaşarak röportaj yapmak ümidiyle şehirde dolanmaya karar verdim. Şehir merkezine gelip bulvarın tam ortasında durdum ve kısa bir süre sonra dört çekerli siyah bir araba bana doğru gelmeye başladı.
 

Şoförün yanında oturan kişiye baktım: Tanıdık bir yüzdü bu kişinin yüzü, ama bu yüzde bir şeyler eksikti. Az sonra apaçık kavradım ki, Hizbullah'ın Genel Sekreteri Seyyid Hasan Nasrallah'la karşı karşıyaydım. Ama bu kez başında sarığı yoktu ve askeri üniforma giyiyordu. Yüz yüze geldiğimizde bana gülümsedi ve olumlu bir yüz ifadesiyle başını salladı. Araba gözden kaybolduğunda ben hâlâ şoke olmuş vaziyetteydim. Zira Nasrallah bir konvoyla değil tek bir arabayla gelmişti. Ama daha önce de belirttiğim gibi şehirde ve etrafında güvenlik önlemleri alınmıştı elbette.     
 

Gördüğüm kişinin kesinkes Nasrallah olduğuna kanaat getirmem biraz zaman aldı. Beyrut'a döndüğümde bu durumu teyit etmek için çeşitli kişilerle görüştüm ve en nihayet teyit ettim.   
 

Bu görüşmeleri yaparken bir başka bilgi daha edindim: Nasrallah süregiden kriz sırasında Kuseyr'i birden çok kez ziyaret etmişti. Hizbullah'a yakın bir kaynak bana şunları söyledi: “Seyyid Nasrallah savaşın başlamasından bir gün önce Kuseyr'e giderek orada komutanlarla görüştü, yaralı bazı mücahitleri ziyaret etti ve bir konuşma yaptı. Önde gelen komutanlarıyla yarım saat kadar konuşarak onlarla savaş, beklentileri ve kaç günde durumu kontrol altına alabilecekleri hakkında fikir alışverişinde bulundu.”  
 

Saldırıdan bir gün sonra yaptığı son ziyaretine gelince, bir kaynak Nasrallah'ın Kuseyr'i ve civar köyleri ziyaret ettiğini ifade etti. Bu kaynak sözlerine şunları da ekledi: “Seyyid Nasrallah mücahitlere bizzat teşekkür etmek istedi. Onlarla bir araya geldi, yaralılarla tanıştı ve çeşitli gözlemlerde bulundu.”
 

Bu kaynağa Nasrallah'ın Beyrut'tan çıkıp Suriye'de bulunan Kuseyr'e nasıl gelebildiğini ve İsrail'in onun saklanmakta olduğunu söylediği bazı zamanlarda nasıl İran'a gidebildiğini sordum.
 

Soruma “Bu bir saklambaç oyunu” diyerek yanıt verdi sözünü ettiğim kaynak. “Nasrallah'ın güvenliğinden sorumlu kişiler ne zaman ve nasıl hareket edilmesi gerektiğini bilecek kadar profesyoneller. Kimse onların tam olarak ne yaptıklarını ve aldıkları önlemlerin ne olduğunu bilmiyor ve ancak iş bittiğinde bir şeylerin olup bittiğini fark edebiliyoruz.” 
 

Nasrallah'ın Kuseyr'i ziyaret etmiş olması, Nasrallah'ın önderi olduğu grubun Suriye'de yürüttüğü mücadelenin bir çıkar çatışmasına dayanmadığını, bunun onlar için hayat memat meselesi olduğunu bir kez daha gösteriyor.
 

Ali Hashem, Al Mayadeen haber ağının baş muhabiri olan Arap gazetecidir. Ali, 2012 yılının Mart ayına kadar Al Jazeera'nin savaş muhabiri olarak ve Al Jazeera'den önce de BBC'de kıdemli bir gazeteci olarak görev yaptı. Ali aralarında Lübnan'da çıkan günlük gazetelerden biri olan Assafir'in, Mısır'da çıkan günlük gazetelerden olan Almasry Alyoum ve Aldostor ile Ürdün'de günlük olarak çıkan Alghad'ın da içinde olduğu çok sayıda gazete için yazılar yazdı ve The Guardian gazetesine de yazılarıyla katkıda bulundu.
 

Çeviren: Leyla Kader
 

medyasafak.com