Al Ahbar

Salı günü yayımlanan bir araştırma raporunda, üst düzey Libyalı yetkililer büyük miktarda silahın Suriye'deki isyancılara ulaşması için ülkelerinden gönderilmesine izin veriyor, denildi.

Reuters'e konuşan Libya'nın üst düzey askeri ve hükümet yetkilileri Suriye muhalefetine silah sağlayan özel silahlandırma çabalarını desteklediklerini söylediler.

Haberde, 2011'de Muammer Kaddafi'yi deviren ayaklanmada eski bir Libyalı komutan olan Abdulbasit Harun'un Libya'dan Suriye'ye gönderilen en büyük silah yüklerinin bazılarının ardında olduğu iddia edildi.

Söylendiğine göre, silahlar tarifesiz uçuşlarla Suriye'ye sınır ülkelere gönderildi ve sonra da sınırdan içeri sızdırıldı.

Meclis üyesi Tevfik el- Şehabi, “2011 Libya iç savaşının bitmesinden sonra, Harun Suriye devrimini destekleyenlerden oldu… Suriye halkına yardım ve silah göndererek”, dedi ve ekledi, “İyi bir iş yapıyor.”

İsmini vermek istemeyen bir diğer yetkili Suriye için silahların Bingazi limanından çıkışına izin verdiğini söyledi.

Bu yetkili, doğu limanından sızdırılan silahları kast ederek, “Onları durdurmadık zira Suriye halkının nasıl zor bir zaman geçirdiğini biliyoruz”, dedi. İzin verdiği silah yükünün arkasında kimin olduğunu ise söylemedi.

Harun, Reuters'e, silahların ilk partisi Suriye'ye geçen sene yardım ulaştıran bir Libya gemisi yoluyla sızdırıldı ama şimdi silah konteynerleri tarifesiz uçuşlarla komşu ülkelere açıkça gönderiliyor, dedi.

Harun uluslararası ajandayla hareket edip isyancıları silahlandırma işine başladığı aylarda Suudi Arabistan onları füzelerle teçhiz etti ve Washington da Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı savaşan adamlara silah göndermeyi planlıyordu.

Bir Reuters muhabiri Bingazi'ye uzak olmayan bir yere, Suriye'ye gönderilmek üzere hazırlanan silah konteynerlerini görmek için götürüldü. Mühimmat kutularıyla istiflenmiş roket fırlatıcılar ve çeşitli tiplerde hafif ve orta ağırlıkta silahlar.

Harun ve bir arkadaşı silahları güvende tutmak için adı bilinmeyen bir üste depolandıklarını söyledi.

Yardım işine menfi etkisi olacağından ismini vermek istemeyen Harun'un arkadaşı, “Silahların transferinde benim iş arkadaşlarım değiller ama bu silahları buraya güvenli bir yer olduğundan depoladım”, şeklinde konuştu.

Harun silahları ülkenin çevresinden topladığını ve Libya ve dışarıdaki bağlantıları yoluyla silahları Suriyeli isyancılara ulaştırmak için hazırladığını söylüyor.

Harun, “Suriye'ye silah gönderdiğimizi biliyorlar, herkes biliyor”, dedi.

İçişleri Bakanlığı sözcüsü Mecdi el-Kurfi'ye göre Libya'da Harun devlet güvenliği ile hükümete yardım ediyor.

Harun ayaklanma günlerinden bir komutan olarak itibara da sahip. Tugay arkadaşı komutan İsmail Salebi, “Abdulbasit Harun kendi tugayını kurmadan evvel 17 Şubat tugayında bizimleydi”, diye konuştu.

Harun'un silah sağlama çabaları en azından Libya'nın doğusunda çok iyi biliniyor.

Bir Libya ordusu komutanı, Hamid Belhayr, Harun Suriyeli isyancılarla buluşup onlara silah sağlamak suretiyle yardım etmekte anlaşan ordudaki meslektaşlarından haberdardı, dedi.

Devamla Belhayr, “Silahlar aşırılık yanlılarına sağlanmadı, sadece Özgür Suriye Ordusu içindi”, dedi.

Bu yıl Şubat ayında hazırlanan bir Birleşmiş Milletler raporu da Harun'un Libya'dan Suriye'ye silah sızdırma iddialarının doğruluğunu kabul ediyor.

Yazarlar, “Suriye Arap Cumhuriyeti bazı Libyalı savaşçılar ve Libya ordusu malzemeleri için meşhur bir varış noktası olarak sunuldu. Transferler denetim altında veya Libya ve Suriye Arap Cumhuriyeti'ndeki aktörlerin rızasıyla organize edildi”, diyorlar.

Rapor, “Yük ve lojistiklerin kayda değer büyüklüğü Libyalı yerel yetkililerin temsilcilerinin en azından transferlerin farkında olduğu fikrine yol açıyor. Aksi halde gerçekten doğrudan gerçekleştirmiş olacaklar”, diye ekliyor.

Harun bu operasyonu Libya şehirlerinde Suriye için silah toplayan yaklaşık bir düzine adamı koordine eden bir arkadaşı ile yönetiyor. Her ikisi de silahları ulaştırmak ve sonra da sınır üzerinden geçirilmek üzere Ürdün veya Türkiye'ye birkaç tarifesiz uçuş yapıldığını söylediler.

Harun'un bir yardım kuruluşunu da idare eden arkadaşı şimdiye kadar yaklaşık 28 ton silahın hava yoluyla ulaştırıldığını söyledi.

Harun, paranın yerel işlerden ve yurtdışındaki Suriyelilerden geldiğini ekleyerek söylüyor; “Şayet paramız olsaydı sokaklardaki bütün silahları toplayabilirdik ama bunları ulaştırmak aşağı yukarı 4- 5 ayı kesinlikle alırdı.”

Harun, isyancı gruplardan desteğe en çok ihtiyacı olan en iyi yer olarak bilindiğinden silahları Özgür Suriye Ordusu'na ulaştırdıklarını söyledi. ÖSO silahları cephe hattına ulaştırdı ve Harun silahları hangi grupların aldığını kontrol etmediğini söyledi.

Doğu Akdeniz sularındaki müdahale riskinden dolayı hava yoluyla ulaştırma tercih ediliyor. İlk yükleri Lübnan sahillerine boşaltılmıştı.

Harun ve arkadaşı, her ikisi de, Ağustos 2012'de Türkiye'ye ulaşan, Suriyeli mültecilere gönderilen yaklaşık 460 ton yardımın arasına saklanan silahlardan oluşan ikinci yük daha uzun bir rota izlediğinden başarılıydı, diyorlar.

Birleşmiş Milletler raporu en azından Harun'un anlattıklarından bir kısmını, soruşturmasındaki El İntisar isimli ikinci gemi olayını, doğrular görünüyor.

BM, Libya'ya ait bir gemiyle 400 ton civarında yardımla birlikte Suriyeli isyancılara “huzursuzluğun başlamasından bu yana en büyük ölçekli silahın” sağlandığına dair bir haberi soruşturdu.

medyasafak.com