"Suriye’deki Kirli Siyonist Oyunları ve Suriye Ordusunun Kararlılığı"

"Suriye’deki Kirli Siyonist Oyunları ve Suriye Ordusunun Kararlılığı"
"İnsanlığın düşmanları Suriye’de, iyi hazırlanmış bir kurguyu hayata geçirmeye başlayalı yaklaşık iki buçuk yıl oluyor. Amaç, Beşar Esad hükümetini devirmek ve bunun sonucunda, Siyonizm’e karşı direnişin diğer organlarına giden kan akışını kesmekti."

Suriye'deki kirli Siyonist oyunları ve Suriye ordusunun kararlılığı

 

Arif Hüseyn

 

Press TV

 

İnsanlığın düşmanları Suriye'de, iyi hazırlanmış bir kurguyu hayata geçirmeye başlayalı yaklaşık iki buçuk yıl oluyor. Amaç, Beşar Esad hükümetini devirmek ve bunun sonucunda, Siyonizm'e karşı direnişin diğer organlarına giden kan akışını kesmekti.


Mekanizma, alışılageldiği üzere sıradan hükümet karşıtı gösterilerle başladı. Fakat toplulukların içinde kuzu postuna bürünmüş kurtlar olduğunu çok az kişi biliyordu. Kurtların kara koyunu yakalaması kolaydı; kara koyun bundan sonra barışçıl ortamda yıkım yarattı.

Komplo o kadar iyi planlanmıştı ki, dışarıdaki dünya tamamen tahrif edilmiş haberler aldı. BBC, Sky news, CNN, El Cezire, Fox News hep birlikte, kendilerine talimat verildiği şekilde yalan fırtınasını başlattı. Katil kurban olarak, zalim mazlum olarak, suçlular barışçıl göstericiler olarak, tecavüzcüler ve boğaz kesenler özgürlük savaşçıları olarak gösterildi.

 
Arkasından, çoktan yazılmış uzun varsayımlar listesi başladı; Esad El Kaideci teröristleri öldürüyor, Suriye ordusu barışçıl tecavüzcüleri ve katilleri eziyor, Esad güçleri masum boğaz kesiciler ve çocuk istismarcılarına karşı güç kullanıyordu.


Kendi komplolarına göre, Beşar Esad'ın başkanlık sarayındaki ilk zafer kahvaltısını birkaç hafta içinde edecekleri konusunda hayli iyimserdiler. Belki Libya'dakine benzer sonuçlar bekliyorlardı. Fakat bu kez tamamen yanılmışlardı. Burası Libya değil Suriye'ydi; Suriye direnişin içinde profesyonel bir oyuncuydu ve Siyonist köpeklerle nasıl baş edeceğini iyi biliyordu.

Cesur Suriye Arap Ordusu'nun arka arkaya gelen zaferleri, Siyonistleri ve kuklalarını hayal kırıklığına uğrattı

Bir ordunun başka bir orduya karşı sınır boyunda bir savaş yürütmesi zor değildir. Fakat iş, şehirlerin içindeki kana susamış Vehhabi ve Selefi çetelerine karşı savaşmaya gelince, her ordu bunu yapmaya cüret etmez. Çünkü onlar normal insanlar değildir, onlar hiçbir dinden değildir, onların bakışına göre kurbanın masum bir çocuk veya bir düşman savaşçısı, yeni doğmuş bir bebek veya ölüm çağına gelmiş yaşlı bir yurttaş, yeni evlenmiş bir kız veya hastane yatağındaki bir hamile kadın olması fark etmez. Bu zihniyete göre hepsi eşit derecede günahkardır ve Siyonist efendilerinin ırkçı düşünceleri dayatılıncaya kadar hepsi ölmelidir. 

Onların haklı bir davayı savunan, gerçekten yana olan ve adaletsizliğe karşı direnen herkese karşı alerjisi vardır. Ve bu kirli düşünce okulunun en tehlikeli yüzü, kutsal cihad adına savaşıyor olmalarıdır. Onlar, geçmişte İslami tarz olarak görülen, daha sonra Suudi Arabistan'ın Siyonist dostu müftüleri tarafından giyilecek olan kıyafetler giyerler.  

Selefi cihadçılar, onlarca Siyonist ülkeden tam finansal, siyasi, stratejik destek ve silah desteği almalarına rağmen, cesur Suriye Arap Ordusu'nun darbelerine karşı duramadı. Halkın tam desteğini alan sarsılmaz Suriye ordusu, onları pek çok şehirden çıkarabildi. Siyonistler ve kuklaları, yalan ve dikkat dağıtma üzerine kurulu güçlü medya makinalarına rağmen, Suriye Arap Ordusu'nun cesaret öykülerinin dış dünyaya varmasını engelleyemedi. Suriye ordusunun zaferini ilan etmesinden sadece bir gün önce El Cezire'nin yaptığı bir haberden burada bahsetmeye değer.


"Hizbullah militanlarının desteklediği Suriye ordusu şehri ağır bombardımana tutuyor. Kuseyr'de isyancılar çok zor durumlarla karşı karşıya, fakat stratejik kasabanın %80'i halen isyancıların kontrolünde." 

Bunu tahayyül edebiliyor musunuz? Şehrin %80'i, insanların onların ölülerini arkada bırakıp çıldırmış köpekler gibi kaçtıklarını görmelerinden bir gün önce isyancıların kontrolündeymiş. Bu, Siyonist medya makinesinin nasıl çalıştığına dair sadece küçük bir örnek.  

Zaferden zafere koşan Suriye Ordusu, yamyamlar, tecavüzcüler ve boğaz kesiciler grubunu bozguna uğratıyor. Siyonistler ve kuklaları, Suriye ordusuna karşı zafer şansları olmadığını gördükleri zaman, komik kararlar almak üzere umutsuzca, Doha'da acil toplantı çağrısı yaptı. 

Doha'da Suriye halkının düşmanlarının komik konferansı

Bu konferansın neresinin komik olduğunu merak edebilirsiniz. Komikti, çünkü orada komik kararlar alındı. Saatlerce süren tartışmadan sonra nihai sonuç, Suriye'de istikrar ve barış için isyancılara silah gönderilmesi gerektiği oldu. Bu komik değil mi? Bunu komiklik veya delilik diye adlandırmak mümkün olabilir, ama ben delilikten de daha komik olarak adlandırıyorum. Kanun ve düzen tesisi için suçlulara silah göndermek gerçekten de bayağı komik bir şey. 

Bölgesel diktatörler, İran'ın artan bölgesel ve küresel nüfuzuna dair gereksiz korkular taşıyor

Suudi Arabistan, Katar ve Ürdün gibi bazı Vahhabi devletlerinin hegemonik güçlerin ayak izlerini takip etmesinin nedenlerinden biri, İran'ın bölgesel ve küresel nüfuzuna dair gereksiz korkular taşımalarıdır.

Bu korku, İran'ın uzun tarihi boyunca tek bir savaşı dahi başlatmamış olması anlamında gereksizdir. Şu ana kadar hiçbir devleti işgal etmediği gibi, gelecekte bunu yapmak gibi bir niyeti de yoktur. Çünkü Batı hegemonyasının tüm kirli komplolarını inanılmaz bir profesyonellikle siyasi ve diplomatik olarak yenilgiye uğratmış, ilk günden itibaren çaresizlere karşı barbarlığa direnmiş, Siyonistlerin ve kuklalarının gerçek yüzünü göstermiş, demokrasiyi desteklemiş ve diktatörlükleri mahkum etmiştir. Bu nedenle bölgedeki bütün diktatörler için bir rahatsızlık nedeni olmuştur. 

Onlar, Batılı güçler İran'ın ideolojisini yenilgiye uğrattıktan sonra, diktatörlüklerini ebediyen sürdürebileceklerini düşünüyorlar. 1979 İslam Devrimi, demokrasiden yoksun halklar için ideal bir hareket haline geliyor; ezilen halklara, tek aile yönetimiyle nasıl mücadele edeceklerini öğretiyor. Arap diktatörler bu gerçeği hazmedemedikleri için, Siyonist efendilerinin kollarının altına girmek istiyorlar. 

Dünya Batı'nın ikiyüzlü, çifte standartçı davranışlarından bıktı

11 Eylül'ün arkasından gelen yanıltma harekâtı propagandası ve Afganistan'ın işgali, Usame'yi avlama peşinde geçen yıllar ve denizin karanlık derinliklerinde gelen dramatik sonu, Irak'ta kitle imha silahları olduğu varsayımı ve ülkenin kitlesel yıkımı sonrasındaki utanç verici dönüş, Libya'nın sözde iç savaşı, Afganistan, Pakistan ve Yemen'de Taliban'a karşı verilen savaş ve Katar'da onlarla yapılan dostane masa sohbetleri, on yıllarca El Kaide'ye karşı sürdürülen sözde takip ve onların Libya ve Suriye'de desteklenmesi, Boston'daki yanıltma harekâtı bombalamaları ve kendilerinin yarattığı durumun profesyonellikten uzak bir şekilde tedirginlik yaratmak için kullanılması, başka ülkelerin casuslukla suçlanması ve kendi casuslarının başkaları tarafından yakalanarak sınır dışı edilmesi, İran'la sözde nükleer görüşmeleri ve ülkenin nükleer bilimcilerinin gizlice öldürülmesi. Daha neyden bahsedebilirim? Onların attıkları her adım ikiyüzlüce, aldıkları her karar çifte standart kararı.  

Bu savaşlar ve diğer şeyler neden oluyor? 

Bununla ilgili bir paragraf yazacak değilim. Bahsedilen her şey zaten gün gibi açık. Ben bunun yerine tek bir cümle yazmayı tercih edeceğim. 

Bütün bunlar çok küçük bir ırkçı topluluğu daha fazla geliştirmek için yapılıyor: Siyonist İsrail devleti.

Çözüm: Sünni din adamları şiddeti durdurmak için öne çıkmalıdır 

Siyonistler kirli amaçlarına ulaşmakta başarısız olduktan sonra, şeytanın elindeki son kartı oynaması gibi, kanlı olaylara mezhepçi bir boyut getirmeye çalışıyor. Vahhabi ve selefi cihadçılar ırkçı yüzlerini Sünni İslam'ın arkasına gizlerken, Sünni din adamları öne çıkmalı ve vekâlet savaşını en sert şekilde kınamalıdır. Suudi fetvalarının temelsiz olduğunu ve İslami olmadığını ilan etmek yoluyla gerçeği açığa çıkarmak, Sünni Müslümanlar için bir görevdir.

Bu Selefi Siyonistler, sahte cihad yönündeki kara sloganlarıyla milyonlarca okuma-yazma bilmeyen Müslümanı İslam'a karşı savaşlarına katılmaya teşvik edebildi. Masum Sünni Müslümanları yanıltmak için, Kuran'dan sadece cihad çağrısı yapan ayetleri seçip ezberlediler. Onlar, Kuran'ın karşılaştırmalı incelemesini yapanları vahşice öldürüyorlar, çünkü bu tür incelemeler, onların her hareketinin yanlış olduğunu ortaya koyuyor.

Böyle bir senaryoda Sünni din adamlarının bu sahte cihada karşı sıkı bir duruş sergilemesi beklenecektir. Onlar, milyonlarca kişinin bu kirli katliama katılmasını engelleyebilirler. Eğer dünya çapında Sünni din adamları Suudi müftülerinin sahte fetvalarını açıkça kınarsa, Siyonistleri de Müslüman dünyaya karşı aşırı yıkıcı komplolarında yenilgiye uğratırlar. 
 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com