"Mısır’ın Gerçek Bir İslami Devrime İhtiyacı Var"

"Mısır’ın Gerçek Bir İslami Devrime İhtiyacı Var"
"İhvan'ın en büyük hatası, direniş eksenine, yani büyük bir başarıyla Siyonist ve emperyalist güce karşı duran Hamas-Hizbullah-Suriye-İran eksenine katılmayı reddetmekti."

Mısır'ın gerçek bir İslami devrime ihtiyacı var

 

Dr. Kevin Barrett

 

Press TV

 

 

Böylelikle “İslami devrim yerine geçen şey” sona erdi.


Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi, bir darbeyle devrildi. Mursi'nin gidişi, Müslüman Kardeşler'in başarısız olan, Batı'yla uyum stratejisinin sonunu ifade ediyor.

Hiç kimse Mısırlıların çoğunluğunun İslami yönetim istediğini inkâr etmiyor. Hiç kimse Cumhurbaşkanı Mursi'nin Mısır'ın ilk serbest ve adil seçimlerini kazandığını inkâr etmiyor.

Fakat Mısır'ın Batı destekli laik komprador seçkinleri, gerçek demokrasi için hazır değil. Onlar, serbest ve adil seçimlerin sonuçlarını kabul etmek istemiyorlardı. Bu yüzden Batılı veznedarlarının yardımıyla Mısır'ın ekonomisini baltaladılar, parmaklarıyla Mursi'yi suçladılar, gençleri kandırarak sokaklara döktüler ve bir darbe ürettiler. 

Mursi karşıtı darbe, Mısır'ın demokrasisini beşikteyken boğdu.

Aynı zamanda Müslüman Kardeşler'in bir taraftan Batı yörüngesinde kalarak bir taraftan Mısır toplumunu İslamileştirme yönündeki yanlış, umutsuz girişimini de sonlandırmış olabilir.

Mursi ve Müslüman Kardeşler, Batı ve bölgesel kuklalarıyla ittifak yaparak korkunç bir hata işledi. Hareket, Sünni ve Şii Müslümanlar arasında mezhepçi bir iç savaş çıkarmak suretiyle Ortadoğu'yu bölüp fethetmeyi amaçlayan, Siyonist hakimiyetindeki Batı'nın bir aracı haline geldi. Geçmişte saygı duyulan bir İhvancı entelektüel olan Şeyh Yusuf el Karadavi, Siyonistlerin kışkırttığı, Suudilerin desteklediği Şii karşıtı bir mezhepçiliğin sözcüsü haline gelerek kendini rezil etti.  
 

Belki de Cumhurbaşkanı Mursi, Batı'nın baskılarını kabul edip Suriye savaşına katılırsa, Gazze sınırını kapalı tutarsa, Camp David “teslim anlaşmasını” sürdürürse, Mısır'ın gelecek kuşaklarını Uluslararası Para Fonu'nun kölesi haline getirirse ve Mısır Ordusu'nun Mübarek döneminde olduğu gibi yönetmeye devam etmesine izin verirse, Mısır medeni kanununa bir parça daha şeriat eklemesine izin verileceğini düşündü. 

Yapılmaya başlanan şey, Şeytan'la pazarlıktı ve Şeytan pazarlığı sürdürmedi bile.


Cumhurbaşkanı Mursi ve Müslüman Kardeşler, geçmişe giderek, yerküreyi sarsan siyasal İslami uyanışın babası Ayetullah Ruhullah Humeyni'nin çalışmalarını incelemelidir. 

Ayetullah Humeyni, İslami uyanışta mezhepçiliğe yer olmadığında ısrar etti. Müslümanlar,  Hanefi, Maliki, Hanbeli, Şafii veya Caferi içtihad okullarından olsa da, ilk ve öncelikli olarak Müslümandırlar.  

Müslüman Kardeşler, mezhepçiliği teşvik etmeye son vermeli ve İslam birliğini desteklemelidir. 

İkinci olarak Ayetullah Humeyni, bütün Müslümanların, zalimlere karşı mücadelelerinde mazlumların – mustazafların – yanında durmak gibi bir ahlaki yükümlülükleri olduğunu anlamıştı. İmparatorluğa, Apartheid'a, Siyonizm'e, saldırgan savaşa ve her tür ırkçılık ve adaletsizliğe karşı mücadele aynı zamanda bütün Müslümanların mücadelesidir.  

Müslüman Kardeşler, Batılı, Suudi veya Katarlı zalim yöneticilerin önünde el pençe divan durmaya son vermeli ve dünya çağında sömürüye ve adaletsizliğe karşı verilen mücadeleye katılmalıdır. 

Üçüncü olarak Ayetullah Humeyni, gerçek bir İslam devriminin eski düzenin yıkılmasını ve Batı'yla tam bir kopmayı gerektirdiğini gördü. Batı kuklası diktatör Şah'ı destekleyen bütün güçlü figürler – özellikle de askeri liderler – ya iktidardan uzaklaştırılmalı ya da başarılı bir şekilde yeniden eğitilmeliydi. Ve IMF gibi emperyalist kurumlar İran'dan dışarı atılmalıydı. 

Müslüman Kardeşler, eğer Mısırlıların çoğunluğunun istediği İslami toplumu kuracaksa, bütün Batı kuklalarının iktidardan uzaklaştırılması ve Batılı bankalar ile hükümetler tarafından dayatılan ilişkilerin kırılması da dâhil olmak üzere tam bir İslam devrimi için çalışmalıdır. Mısır'daki gerçek iktidar Batı'nın kuklası ordunun elinde kalırken sadece bir seçim kazınmak, hiçbir şey getirmez.

Müslüman Kardeşler, Mısır'daki yenilgisini, hataları üzerine düşünmek için bir fırsat olarak görmelidir. 

Hareketin en büyük hatası, direniş eksenine, yani büyük bir başarıyla Siyonist ve emperyalist güce karşı duran Hamas-Hizbullah-Suriye-İran eksenine katılmayı reddetmekti. 

İhvan, Suriye'deki trajik tarihinin, yükselen direniş ekseninin sunduğu tarihsel fırsatı görmesini engellemesine izin verdi.

Şimdi at gözlüklerini çıkarma zamanıdır. 

Bir yıl önce, Müslüman Kardeşler bağlantılı iki önde gelen devlet başkanının, Mısır Cumhurbaşkanı Mursi ve Katar Emiri Hamad bin Halife el Sani'nin hemen hemen eş zamanlı olarak iktidardan düşeceğini, Suriye'deki Esad hükümetinin ise sadece iktidarda kalmayıp, güç kazanmaya devam edeceğini kim tahayyül edebilirdi?

Batılı ana akım medya bize devamlı olarak Başkan Esad'ın düşmesinin eli kulağında olduğunu anlattı.

Onlara göre iki yıldan uzun zamandır düşmesinin eli kulağındaydı.

Elbette ki eğer Ortadoğu hakkında doğru bir izlenim edinmek istiyorsanız, alternatif medyayı okumalısınız – Batı'nın, Suriye'de rejim değişikliğinin devamlı kapıda olduğu yönündeki iddialarından her zaman şüphe eden Press TV dâhil.

Direniş ekseni Suriye'de galip geliyor. Dünya İsrail apartheidı gerçeğine uyanırken, yavaş ama emin bir şekilde, Filistin'de de galip geliyor. 

Siyonizm'e ve imparatorluğa teslimiyet ekseni kaybediyor.

Gelecek, dünyanın yükselen ekonomilerinindir, çökmekte olan Batı'nın değil.

Cumhurbaşkanı Mursi'ye karşı gerçekleşen darbe Müslüman Kardeşler'in uyanmasına yardımcı olacak mı? Müslüman Kardeşler yeni bir yol – 34 yıl önce Ayetullah Ruhullah Humeyni tarafından şekil verilen gerçek İslam Devrimi ve İslam birliği yolu – izlemeye karar verecek mi? 
 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com