Kırmızı Çizgileri Mukavemet Çiziyor / Hizbullah'ın Elinde Hangi Silahlar Var?

Kırmızı Çizgileri Mukavemet Çiziyor / Hizbullah'ın Elinde Hangi Silahlar Var?
General Amos Yadlin'in Mukavemet konusunda hazırladığı bir çalışma İsrail'e sürpriz yaşattı. Çalışmada ''Suriye ve İran'da bulunan tüm silah çeşitleri, geleneksel olsun veya olmasın, Hizbullah'ın elinde de mevcuttur'' deniliyordu.

Kırmızı Çizgileri Mukavemet'in Caydırıcı Gücü Çiziyor

Ali Derbic

Es-Sefir

''Hesap ederek bakarsak: Hizbullah'ın sahip olduğu 'Katyuşa' füzelerine 'Scud' füzelerini ekleyin, sonra da 'Zilzal' ve 'Şahap-3' füzelerini buna katın. Bu toplamı da 7.5 milyon insana bölün. İsrail'deki her vatandaş için kaç roket düşüyor? Mühendislik tarafından bakalım: Tel Aviv'in etrafına 3 daire çizin. Birincisi 'Şahap' füzesinin etki alanını göstersin.  İkincisi 'Scud' ve üçüncüsü de 'Katyuşa' füzelerinin etki alanlarını göstersin. Bunun üstüne İsrail'e herhangi bir saldırının Suriye, İran ve Hizbullah arasındaki bir koordinasyon ile sağlanacağını da eklemek gerekiyor.''

Sürece, Haaretz gazetesi yazarı İsrailli Zvi Bar'el'in yukarıda yazdığı gibi iki şekilde de, hem hesap hem de mühendislik açısından bakan bir kişinin; 2006 Temmuz saldırısından bugüne kadar Mukavemet'in elinde biriktirdiği füze gücünün caydırıcı etkisinin, İsrail'de doğurduğu ve içine daha çok batırttığı endişeli boyutu anlaması çok zor değil.

İsrail; Genelkurmay Başkanı Benny Gantz'a göre ''İsrail'in bir ayda çözebileceği'' Lübnan'daki Mukavemet ile gelecekteki savaş için ordu ve kamuoyunu hazırlıyor.

''İsrail ve Mukavemet arasında, caydırıcı amaçlı bir korku dengesi mevcut.'' Amerika Eski Savunma Bakanı Robert Gates bunu söylerken Mukavemet'in gücüne de işaret etmişti: ''Mukavemet'in elinde bir çok hükümetten daha fazla füze var.''

Bu durum İsrail'i iki seçenek arasında bırakıyor: Ya bu gücü kabullenerek bu güç ile yaşamak ki bu da saldırı üzerine kurulu güvenlik akidelerine terstir. Veya risk alarak, Benny Gantz'ın iddialarına rağmen sonuçlarını bilmediği tehlikeli bir savaşa girmek.

Nasrallah, Mukavemet'in Füzelerini Açık Arttırmaya Açıyor

Hizbullah, İsrail'le manipülasyon sanatı ile rekabet etme yeteneğine sahip oldu. Genel Sekreter Seyyid Hasan Nasrallah,  düşmanın iyi anlayabildiği şifreli mesajlar göndermekle yetindi.

İsrail,  Seyyid Nasrallah'ın ettiği kelamlarla ne demek istediğini havada kaptı. Geçmiş seneler boyunca İsrail, gelecek herhangi bir savaşta Mukavemet'in eğitim kampları, silahlanma düzeyi ve hazırlık aşamaları konusunda verilere ve bilgilere ulaşmak için istihbarat servislerini hazırladı.

İsrail askeri komutası, Hizbullah'ın tırmanış halindeki silahlanma süreçlerini takip etmek amacı ile bir grafik çizdi. Fakat ''göstergeleri'' iki ana zaman diliminde durdu:

İlki, Temmuz savaşının bitimi ile başlayıp 2010 yılına kadar devam etti. Bu yıl içinde ''Hizb'' İsrail'in Şin Bet servisinin itiraflarını nitelikli bir hamle ile elde etti.

İkincisi ise diğerine oranla daha önemli. Suriye krizi ile de bağlantılı bu süreçte Hizbullah ''Scud'' füzeleri ile nitelikli-sofistike hava savunma araçlarına sahip olmayı başardı.

Hizbullah'ın Temmuz İşgali Sonrası Gücü

İlk aşamada, Araştırma Servisi Başkanı Tuğgeneral Yossi Beydits'ın -istihbarat bölümü eski şefi-, Knesset (İsrail Parlamentosu) ve Dış Güvenlik Komitesi önünde 2010 yılında sunduğu belgeler aydınlatıcı olmaları bakımından önemlidir. Bu sunumda İsrail, Hizbullah'ın her çeşit ve mesafede binlerce roket mermisi tersanelerine sahip olduğu acı gerçeği ile karşılaştı. Bu çeşitliliğin yanında katı yakıtlı, daha hassas ve uzak menzilli roketlerden de bahsedildi. Sunumda dikkat çekilen nokta: ''2010 model Hizbullah ile 2006 model Hizbullah'ın arasında çok büyük farklılıklar vardır.''

İsrail'in, Mukavemet'in elinde bulunan füzelerle ilgili olarak değerlendirmeleri aşamalı olarak şöyle gelişti: ''''Aviad Araştırma Birimi''ne göre başta 12 binden fazla füze var iken 2007 Ağustos'unda İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak'a göre bu sayı 20 bine çıkmıştı. Daha sonra istihbarat servislerinin kaynaklarına göre sayı 42 bine çıktı. Bu füzeler şunlar: ''Katyuşa, Raad, Zilzal, Hayber ve 250-300 km menzilli ve savaş başlığı taşıyabilen Fatih-110 füzeleri.''

İsrail istihbaratının 2010 kulislerinden ulaşılan bilgilere göre Hizbullah, diğer eski füzelerden daha hassas ve 250 km menzili ile yarım ton ağırlığında patlayıcı-savaş başlığı taşıyabilen ''M600'' füzelerine de sahip.

Bunlara ek olarak Suriye'den taşınan, 500 km menzilli ve yarım tonluk savaş başlıkları taşıyabilen ''Scud'' füzeleri ve 400 km menzilli 300 kg. patlayıcı taşıyabilen ''Zilzal'' füzelerini de hesaba katmak lazım.

İsrail kulisleri bu sefer, 2006 savaşından önce Hizbullah'ın depolarında bulunan ''Kornet'' ve ''Mits'' roketlerinden değil, daha tehlikeli ve ölümcül türlerden bahsediyor. Aslında, Kornet roketlerinden sonra Rus yapımı (Kornet'in halifesi) ''Krezntma'' (6 km menzilli, bütün zırhlı tank çeşitlerini imha edebilen) roketleri de 2008 yılından sonra Hizbullah'ın eline geçmişti.

Mukavemet'in yararına göre caydırıcılık dengesinin değişim süreci, Suriye krizinin kıvılcımlarının sahneye sunulması ile başladı. İsrailli liderlerin gerçekleşmesinden korktukları şey fiiliyat kazandı: ''Hizbullah'ın günden güne daha fazla silahlanmasının önüne geçemeyen İsrail aciz bir pozisyonda kaldı.''

Kendine Yetme Aşaması

Hizbullah, İsrail'in caydırıcılık aralığında ölümcül bir çok hedefe ulaşmayı başarabildi.

İsrail ordusunda Askeri İstihbarat Bölümü eski başkanı General Amos Yadlin'in Mukavemet konusunda hazırladığı bir çalışma İsrail'e sürpriz yaşattı. Çalışmada ''Suriye ve İran'da bulunan tüm silah çeşitleri, geleneksel olsun veya olmasın, Hizbullah'ın elinde de mevcuttur'' deniliyordu.

Meslektaşı, İsrail Savunma Bakanlığı Siyasi Güvenlik Bölümü başkanı Amos Gilad şunları söyledi: ''Hizbullah'ın elinde 700 km menzill ''Scud-D'' füzeleri var. 150 kg'lık savaş başlığı taşıyabilen bu füzeler aynı zamanda kimyasal ve biyolojik başlıklar da taşıyabiliyor. İsrail'deki herhangi bir noktayı, Lübnan'ın herhangi bir noktasından vurabilecek bir füzedir.''

''Korku Konseri'' walla.co.il'de askeri konularda yorumculuk yapan Bouchbot'ın sitedeki yorumu ile devam etti. Bouchbot, Hizbullah'ın ''Scud'' füzeleri ile silahlanmasının Orta Doğu'daki stratejik dengeleri değiştirdiğini ve sadece bir füze fırlatılmasının bile etkili bir caydırıcılık oluşturabileceğini söyledi.

''Orta Doğu'da Askeri Dengeler Projeleri'' müdürü Shabbir ''dağılmış şerlerden'' bahsetti. Şöyle ki, Lübnan'a taşınma ihtimalinden bahsedilen bazı sistemler var. Bu sistemlerin, kendi deyimi ile, Tel Aviv'deki siyasi ve güvenlik düzeyindeki karar vericileri uykularından uyandırması lazım. Bu sistemler ''Stirlits'' ve ''Fantesir'' hava savunma sistemleridir.

Shabbir, bir çok çalışmasında, İsrail'in aşmaması gereken aksi takdirde Hizbullah ile dengeleri bozabileceği kırmızı çizgileri yazdı. İlk çizgi: SA17 hava savunma sisteminin (en gelişmiş anti-uçak roketleri atabilen sistemlerden biri kabul edilir) Lübnan'a ulaşmasını engellemek. Dolayısı ile bu sistemin Hizbullah'ın elinde olması İsrail için bir kırmızı çizgi oluşturacaktır. İkinci çizgi: Bastion füzesini kapsayan bir kırmızı çizgi. Hizbullah tarafından Lübnan sahillerine yerleştirilmesi demek İsrail'in tüm sahilinin kapsama alanı içinde olması demektir. Bu da Hizbullah'ın çizebileceği ikinci kırmızı çizgidir.

Hizbullah, insansız hava aracı ''Eyüb'' ile işgal altındaki Filistin sahasının 55 km derinine girmesi ile İsrail ile mücadele tarihinde havasal caydırıcılıkta yeni bir denklemin temelini atmıştı. Hizbullah aynı zamanda, sürekli ihlal edilen hava sahasını korumak için hava savunma sistemleri kurabildi. Askeri İstihbarat Bölümünden kaynaklara göre de Eyüp uçağının ''kardeş uçakları'' dışında da Hizbullah'ın elinde uçaklar var.

Çev: Hasan Sivri

medyasafak.com