11 Eylül Sigorta Hilekarlığı

11 Eylül Sigorta Hilekarlığı
11 Eylül'ün Siyonist bir komplo olduğunu iddia eden önemli bir analiz daha...

11 Eylül Sigorta Hilekarlığı 

 

Dr. Kevin Barrett

 

Press TV

 

New York'ta bugün suç ortağı ikilinin “davası” başlarken, 11 Eylül'ün bir sigorta şirketi yolsuzluğu olabileceği fikri de gündeme geldi.

Sigorta şirketleri Silverstein'ı aleni bir şekilde sigorta sahtekârlığı yapmakla suçlamıyorlar, zira bunu yapmaları durumunda 11 Eylül'ün üzerindeki sis perdesinin kalkma ihtimali olduğunu ve bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda da ABD ve İsrail hükümetlerinin son hızla devrileceğini tahmin ediyorlar.
 

Bu dünyadaki gelmiş geçmiş en büyük sigortacılık yolsuzluğu olabilir mi?
 

Pek çokları bu soruya olumlu yanıt veriyor, çünkü dünyanın en büyük gayrimenkul dolandırıcısı ile dünyanın en namussuz hâkimi Pazartesi, Salı ve Çarşamba günleri Manhattan'da bulunan bir mahkeme salonunda buluşacaklar. Davanın konusu ise şu: 11 Eylül 2001 tarihinde Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin yıkılması ile milyarlarca doların talan edilmesi.        

Dünya Ticaret Merkezi'nin sahibi olan ve ulusal televizyonda bu kompleksin 7 no'lu binasının “pimini çekin” dediğini itiraf eden Larry Silverstein, New York'ta, Pearl Sokağı 500 no'lu binada bulunan mahkeme salonunda Hâkim Judge Alvin Hellerstein'ın karşısına çıkacak. Üç gün süreceği tahmin edilen davanın sonunda Silverstein'ın, 11 Eylül'deki “kayıplarından” ötürü şimdiye kadar aldığı 4.9 milyar dolara ek olarak, havayollarından ve havayolu bağlantılı şirketlerden 3.5 milyar dolar daha almaya hakkı olup olmadığına karar verilecek.    
 

Herkesin aklına takılan soru şu: Silverstein, binalarından en az birini yıkma talimatı verdiğini itiraf etmişken nasıl oluyor da havayollarının bu binaları yıktığını iddia ediyor? Silverstein 2002 yılında PBS'de yayınlanan “America Rebuilds” (Amerika Yeniden İnşa Ediyor) adlı bir belgeselde, sadece 6.5 saniyede yerle bir olan DTM-7 adlı 47 katlı gökdelenin kontrollü bir şekilde yıkılmasında dahli olduğunu itiraf etmişti.   
 

Gizemli bir şekilde yıkılan 7 no'lu bina âdeta 11 Eylül'ün Rosetta Taşı* hâline geldi. Bina hakkında incelemeler yapan ve aralarında binlerce mimar ve mühendisin bulunduğu bağımsız uzmanların neredeyse tümü Amerikan hükümetinin yaptığı açıklamanın (Amerikan hükümeti, Dünya Ticaret Merkezi'nin 7 no'lu binasının birkaç ofiste başlayan küçük yangınlardan dolayı yıkıldığını iddia etmişti) beceriksizce yapılmış bir açıklama olduğuna dair mutabakat içinde. Burada anılan uzmanlar, 7 no'lu binanın kontrollü bir yıkım yoluyla yerle bir edildiğinin açık bir gerçek olduğunu söylüyorlar, ki Silverstein da bunu bizzat itiraf etmiştir. (Tüm Amerika'da yayımlanan “Re-Think 9/11” (11 Eylül'ü Yeniden Düşünmek) adlı reklam kampanyası yoluyla bu Eylül'de Amerikalılara 7 no'lu bina yeniden hatırlatılacak.)     
 

Silverstein, kendine ait olan bu binayı yıktırdığını itiraf etmesine rağmen şimdiye değin sigorta şirketlerinden sadece 7 no'lu bina için 861 milyon dolar ve Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin geri kalanı için de 4 milyar dolardan fazla para aldı. Silverstein'a Dünya Ticaret Merkezi'nin 7 no'lu binası için 861 milyon dolar ödenmesinin nedeni Silverstein'ın, herhangi bir uçağın çarpmadığı bu binanın serbest düşüş hızıyla yerle bir olmasından uçakların sorumlu olduğunu iddia etmesiydi.    
 

Sigorta şirketleri Silverstein'ı aleni bir şekilde sigorta sahtekârlığı yapmakla suçlamıyorlar, zira bunu yapmaları durumunda 11 Eylül'ün üzerindeki sis perdesinin kalkma ihtimali olduğunu ve bu ihtimalin gerçekleşmesi durumunda da ABD ve İsrail hükümetlerinin son hızla devrileceğini tahmin ediyorlar. Bu her ne kadar şirketler Silverstein'ın kendisine daha fazla para ödenmesi konusundaki talebini “saçma” olarak niteleyecek kadar ileri gitmiş olsalar da hiç kuşkusuz bu dahi bir tefrittir.
 

Sigorta şirketleri, Silverstein'ın talebinin zarar toplamını geçen bir tazminat olduğunu iddia ediyorlar. Söz konusu şirketlerin söylediğine göre, Silverstein'a hâlihazırda 4.9 milyar dolar para ödendi. Bu meblağ ise onun ve finansörlerinin kompleks için yıkımdan haftalar önce ödedikleri 115 milyon dolardan katbekat büyük bir meblağ. Peki bu hâlde Silverstein neden 3.5 milyar dolar daha talep ediyor? Silverstein'ın cevabı şu: Paraya ihtiyacım var. 

   

Silverstein'ın paraya ne zaman ihtiyacı yoktu ki? Hellerstein 3.5 milyar dolarda karar kılmadan önce Silverstein bundan tam 11 milyar dolar daha fazla para talep etmişti.  


Sigorta şirketleri şu gerçeği ifade etmediler: Silverstein'ın onları yıkımdan altı hafta önce, Haziran ayında satın aldığı Dünya Ticaret Merkezi kompleksinin içinde bulunan İkiz Kuleler, Haziran'dan aylar önce, 2001 yılı başlarında asbestostan dolayı mahkûm edilmişti. Sigorta şirketleri benzer şekilde bu gerçeği de saklı tuttular: Silverstein, Dünya Ticaret Merkezi'ni satın aldığında sigorta teminatını ikiye katladı. Söylemedikleri bir şey daha vardı: Silverstein, agresif bir politika izleyerek sözleşmeye sigorta teminatının “nakten” ödeneceğine dair bir madde eklettirmişti. Öte yandan, Silverstein'ın Dünya Ticaret Merkezi'ni bir dostu, yani Cumhuriyetçi Ulusal Komite Başkanı ve New York Liman İdaresi Başkanı olan Siyonist dolar milyarderi Lewis Eisenberg'in vasıtasıyla satın aldığı gerçeği de ifade edilmedi.          

     

Christopher Bollyn'in 2002'de yazdığı gibi:

“Hem Silverstein hem de Eisenberg, milyar dolarlık bir Siyonist ‘hayır' kurumu olan United Jewish Appeal'de (Birleşik Yahudi Çağrısı) yöneticilik mevkilerinde bulunmuşlardır. Silverstein, United Jewish Appeal- Federation of Jewish Philanthropies of New York, Inc.'in (Birleşik Yahudi Çağrısı-New York Hayırsever Yahudiler Federasyonu) eski başkanlarındandır. Her sene yüzlerce milyon dolar para toplayan bu kuruluş, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail'de bulunan yüzlerce Siyonist örgütün üyesi olduğu bir çatı kuruluştur.”  

 

Ha'aretz'e göre, Silverstein İsrail Başbakanı Netanyahu ile yakın arkadaştır ve onunla her haftasonu telefonda görüşmektedir.

Sigorta şirketlerinin suskun kaldığı bir konu daha vardır: 11 Eylül'den önce sigorta teminatını ikiye katlayan Silverstein, 11 Eylül sonrasında çifte tazminat talep ederek kazancını ikiye katlamıştır. Silverstein'ın sözcüsüne göre, “11 Eylül'de kaçırılan ve 110 katlı İkiz Kuleler'e iki ayrı uçağın çarpması sigorta açısından bakıldığında iki ayrı ‘olay' olarak değerlendirilmeliydi. Bu nedenle de 3.6 milyar dolarlık poliçeler imzalayan Silverstein'ın bu meblağın iki katını alma hakkı vardı.” Bu tuhaf çifte tazminat talebi 2004 yılında onaylandı. 

 

Bütün bunlara ek olarak sigorta şirketleri, Silverstein ve kızının Kuzey Kulesi'nde bulunan, her sabah kahvaltı yaptıkları Windows on the World (Dünyaya Açılan Pencereler) adlı restorana 11 Eylül sabahı gelmediklerini de belirtmediler. O sabah son anda dişçiyle randevusu olduğunu hatırladığını söyleyen Silverstein ve kızı bahaneler öne sürmekle yetindiler.     

 

Nasıl oldu da Silverstein'ın işlediği cinayetler tarihteki en aşikâr sigorta hilekârlığı olan bu dava sonucu yanına kaldı?


Elbette, suç ortağı Hâkim Alvin Hellerstein sayesinde.

Hellerstein'ın mahkeme salonu, konu 11 Eylül'de işlenen suçların üstünün örtülmesi olduğunda bir Sıfır Noktası olarak tabir edilebilir. Yakın geçmişte Ellen Mariani'nin Bush, Cheney, Rumsfeld, Wolfowitz ve benzerlerine açtığı dava da dâhil olmak üzere 11 Eylül'e ilişkin neredeyse tüm davalar bu mahkeme salonunda görüldü. 


Tıpkı Silverstein ve Eisenberg gibi Hellerstein da İsrail'le sıkı bağları olan bağnaz bir Siyonisttir. Hâkim Hellerstein'ın hem oğlu hem de kızı ABD'den İsrail'e göç ederek işgal altındaki Filistin topraklarına kurulan Ortodoks Siyonist yerleşimlerinde ikamet etmeye başlamışlardır.   


Araştırmacı gazeteci Christopher Bollyn şöyle yazar: “Hellerstein'ın şu anda İsrail'de avukatlık yapmakta olan oğlu 2001'de İsrail'e göç etmiştir. Sahip olduğu firma, Rothschild tarafından finanse edilen ve 11 Eylül'de gerçekleşen terörist saldırıdan sorumlu olan Mossad şirketi için ve bu şirketle beraber iş görmektedir.”


Bolly'nin yazdığı üzere Hellerstein'ın İsrail'de yaşayan bir avukat olan oğlu “Mossad tarafından kontrol edilen International Consultants on Targeted Security (Uluslararası Özel Amaçlı Güvenlik Danışmanları) adlı havaalanı güvenlik firmasını temsil etmektedir. Bu firma ise bir yolcu tarama şirketi olan ve 11 Eylül'de ABD'nin önemli havaalanlarından uçaklara binen yolcuları güvenlik kontrolünden geçiren Huntleigh U.S.A'nin sahibidir.”   


Bollyn bunlara ek olarak şunları da yazar: “Hem Alvin Hellerstein hem de oğlu Joseph, şu an bulundukları mevkilere gelmeden önce meşhur bir Yahudi hukuk firması olan Stroock, Stroock & Lavan'da çalıştılar… Stroock, Stroock & Lavan, 11 Eylül'ün kurgulanmasında kilit bir rol oynadı… Stroock, çok uzun zamandan beri Rothschild'leri ve diğer üst düzey Siyonistleri temsil etmektedir.”   


11 Eylül'e şüpheyle bakanlar, önümüzdeki Pazartesi'den Çarşamba'ya kadar sürecek olan Silverstein-Hellerstein davasını protesto edecekler mi?

Hakikat ve adaletin galip geldiği bir gün gelecek mi?

Hakikat ve adalet, galip gelebilmek için dünyanın en zengin ve en kudretli suç şebekesini yenmek zorunda.

 

* Üç ayrı Mısır tapınağına gönderilmek üzere üç dilde yazılmış olan Rosetta Taşı ya da Reşid Taşı, yüzyıllar boyunca çözülemeyen bir sır olarak kalan Hiyeroglif yazısının çözülmesini sağlamıştır (Ç.N.).

 

Dr. Kevin Barrett, İslam ve Arap dünyası konusunda uzmanlaşmış bir akademisyendir. Barrett, aynı zamanda Amerika'da “Teröre Karşı Verilen Savaş”ı eleştiren önde gelen düşünürler arasında yer almaktadır. Kendisi pek çok kez FOX, CNN, PBS gibi televizyon kanallarına mülakatlar verdi ve New York Times, the Christian Science Monitor ve the Chicago Tribune gibi önemli gazetelerde özel haberlerin yapılması ve bu gazeteleri temsil eden başyazılarda savunulan görüşlerin tersini savunan görüşlere yer verilmesine öncü oldu. Dr. Barrett, San Francisco, Paris ve 2008'de senatörlüğe aday olduğu Wisconsin'de bulunan üniversitelerde dersler verdi. Müslüman-Hıristiyan-Yahudi Birliği'nin kurucularından olan Barrett, şu kitapları kaleme almıştır: Truth Jihad: My Epic Struggle Against the 9/11 Big Lie (2007) ve Questioning the War on Terror: A Primer for Obama Voters (2009). İnternet sitesinin adresi: www.truthjihad.com.

 

Çev: Leyla Kader

 

medyasafak.com