"Hamas Yeniden İran Yörüngesine Girecek mi?"

"Hamas Yeniden İran Yörüngesine Girecek mi?"
Al Monitor sitesinden, Hamas'ın içine girdiği durumdan rahatsız olduğunu ve İran ile ilişkilerini güçlendirmek istediğini iddia eden önemli bir analiz...

Adnan Ebu Amir

 

Al-monitor.com

 

İki yıldan az bir zaman içinde Hamas, bölgesel ittifaklar ağı içinde kendisini yeniden konumlandırdı. Daha önce Suriye ve Hizbullah'ın da içinde olduğu, İran liderliğindeki “direniş-meydan okuma ekseni”nin parçası olarak düşünülen Hamas, kademeli olarak kendisini, Muhammed Mursi Mısır'ı, Katar ve Türkiye tarafından temsil edilen başka (kendisine özel bir isim seçmemiş olan) bir eksene doğru kayar halde buldu. Bu son eksen Hüsnü Mübarek Mısır'ı, Ürdün ve Suudi Arabistan'dan oluşan, Arap Baharı yanlısı “ılımlı eksen”den uzak durdu, ancak bu eksen Mısır'daki darbe sonrasında yeniden ortaya çıkmaya başladı.

 

Hamas, meydan okuma eksenine üyeliğinden büyük fayda sağladı. Suriye'de üslenmiş olan Hamas, İran'dan kayda değer finansman desteği aldı ve Lübnan'daki Hizbullah'la yakın bağları sayesinde savaşçılarını eğitebildi.

 

Rüya ve kabus

 

Bütün büyük tarihsel olaylar gibi Arap devrimleri de, bölgesel manzarayı yeniden şekillendirdi. Hamas, Suriye kriziyle ilgili konumlanışı nedeniyle, meydan okuma ekseninden tam olarak kopmadan ondan biraz uzaklaştı.

 

Eş zamanlı olarak, Hamas'ın Mısır'la olan ve Mübarek zamanında daimi kriz halinde olan ilişkileri, Mursi yönetimi altında kademeli bir ittifaka dönüştü. Fakat Mısır'daki son darbe Hamas'ın güçlü bir bölgesel ittifak ağına sahip olma rüyasını, halen uyanamadığı bir kâbusa dönüştürdü. Hamas kendisini,  uzun zamanda elde ettiği kazanımları iki yıldan az zaman içinde kaybetmeyecek şekilde, ittifaklar karşısında yeniden konumlandırmaya karar verdi. Hamas son aylarda İran ve Hizbullah'la olan ilişkisinin düzeyini düşürdü, ancak kendisinin de kabul ettiği gibi İran ve Hizbullah'ın Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na İsrail'in kalbini vurabilecek uzun menzilli füzeler göndermesinden kaynaklı olarak, bağlarını tamamen kesmedi. Zira Hamas'ın yeni müttefikleri — Mısır, Katar ve Türkiye — ona böyle silahlar vermemişti.

 

Zor koşullardan geçen Hamas'ın, hayat çizgisinin onarıldığını görmeyi isteyeceği açıktır. Hamas, İran'daki bağlantı yetkilisinin telefonu eline alıp işbirliğini Suriye devriminden önce olduğu gibi yeniden tesis etmesi durumunda mutlu olacaktır.

 

Al-Monitor sitesinin elindeki bilgilere göre, henüz böyle bir telefon görüşmesi gerçekleşmiş değil. Filistin topraklarının içindeki ve dışındaki Hamas liderleri hüsran yaşıyorlar ve mali zorluklarını saklamıyorlar. Mursi'nin yönetimdeki son günlerinde Suriye'yle ilişkileri kesmesi ve Suriye büyükelçisini sınır dışı etmesi sonrasında Mısır-Suriye ilişkileri tepetaklak gitti.

 

Her ne kadar Hamas'ın sıradan üyeleri Mursi'nin bu hareketini kabul ettiyse de, üst düzey Hamas liderleri bundan coşku duymadı. Bu kişiler Mursi'nin eylemini Hamas'ın eski müttefiki İran'a karşı büyük bir darbe olarak gördüler. Mursi karşıtı darbeyse Hamas'ı çok şaşırttı.

 

Sıkıntıyı aşma çabaları

 

Hamas'ın ittifak ağı zayıflıyor. Her zaman için İran'la bağlantıları asgari düzeyde de olsa sürdürme yönünde çağrı yapan Mahmud el Zahar gibi Hamas liderleri başta olmak üzere grup, İran'la iletişim kanalını açık tutma amaçlı açık ve örtülü girişimlerde bulunarak meseleyi düzeltmeye çalıştı. Zahar'ın tek başına hareket etmediğini de belirtmek gerekir. Al-Monitor'dan Shlomi Eldar'ın haberi gibi bazı haberler buna işaret ediyor. 

 

Önde gelen bir Hamas yetkilisi bu yazara, Zahar'ın artık bir liderlik görevi olmamasına rağmen hareket içinde büyük saygı gördüğünü ve onun İran'la temaslarının Hamas politikasının parçası olduğunu söyledi. Hamas liderliği Filistin davasına hizmet edecek bütün kaynakları seferber etmek istiyor ve kimseyle ilişkilerini kesmemelidir.

 

Yurtdışında yaşayan bir diğer bilinen Hamas kaynağı da Al-Monitor sitesine, Hamas'ın Müslüman Alimler Birliği tarafından Haziran ayında Kahire'de düzenlenen Suriye devrimine destek amaçlı bir konferansa yapılan davete itibar etmediğini söyledi. Hamas konferansa katılmamayı seçti çünkü İran'la ilişkileri onarmak istiyordu. Konferans, genç Arapların ve Müslümanların Suriye rejimine karşı savaşmak üzere istihdam edilmesini tavsiye etti.

 

Yazarla paylaşılan bilgiler, yakın zamanda Beyrut'ta Hamas, Hizbullah ve İran yetkililerini bir araya getiren bir dizi toplantı olduğunu gösteriyor. Hamas, gergin ilişkileri tartışmak için, üst düzey İranlı heyetle buluşmak üzere, başında siyasi büro üyesi Musa Ebu Marzuk'un olduğu üst düzey bir heyet gönderdi.

 

Hizbullah'taki karar alma çevrelerine yakın bir kaynak Al-Monitor sitesine, Ebu Marzuk'un Beyrut'ta Hizbullah ve İran yetkilileriyle buluşmasının amacının, iki taraf arasındaki ilişkilerin en üst düzeyde güçlü kalmasını sağlamak olduğunu ve tarafların birbirini koşullarını anladığını söyledi.

 

Bu dönem boyunca Hamas medyası köprüleri yakmama konusunda dikkatli davrandı ve İran'a hücum etmedi.

 

Uzlaşma?

 

Müslüman Kardeşler'in Mısır'a kapıları açması ve Mursi'nin Tahran'a tarihi ziyareti sonrasında bazı Mısırlılar İran'a Mısır'ın içişlerine karışmaktan uzak durma çağrısı yapmıştı. İran'ın yeni Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Mursi'nin devrilmesinin bir askeri darbe olduğunu söyledi ve ordunun siyasete müdahalesini reddetti. Mursi'nin demokratik yoldan seçilmiş cumhurbaşkanı olması nedeniyle görevine geri getirilmesi çağrısı yaptı. İran'ın bunu yapmasının nedeni, Suriye konusunda yanlış yapmasına rağmen hâlâ Mursi'nin Mısır'daki en yakın dostları olduğuna inanmasıdır.

 

Mısır güvenlik güçleri İran'ın El Alem kanalının Mısır'daki bürosunu kapatmasından ve müdürünü gözaltına almasından sonra Tahran ve Kahire arasındaki durumlar daha kötüye gitti. İran'ın Mısır'la ilişkileri daha da kötüleşebilir.

 

Hem Hamas hem de İran'ın Mısır'daki yeni siyasi düzeni reddetmesi, Hamas-İran ilişkilerinin onarılmasına yardımcı olabilir. Tahran, Müslüman Kardeşler'in Mısır'daki gerilemesinden, hâkim jeopolitik durum nedeniyle Hamas'ı İran'la güçlü ilişkilerinin olmasını daha iyi olacağına ikna etmek için kullanabilir.

 

Hamas, İran'a ihtiyaç duyduğunu, İran'ın da Tahran'ın mali ve askeri desteğini karşılayacak bir alternatif bulamayan Hamas'a ihtiyacı olduğunusöylemekten çekinmiyor. Türkiye, Mısır ve Katar, boşluğu doldurmuyor. Türkiye protesto gösterileriyle meşgul. Mısır'da Müslüman Kardeşler devrildi ve Katar bir siyasi geçiş yaşıyor.

 

İran, Filistin sahnesindeki en örgütlü ve en etkili silahlı siyasi hareket olması nedeniyle Hamas'a ihtiyaç duyuyor. İran müttefiki Suriye'nin muhalefet tarafından hırpalandığını görüyor ve başka bölgesel müttefiklerini kaybetmek istemiyor.

 

Mısır'ın Gazze Şeridi'nin altındaki tünellere getirdiği sınırlamalar, Hamas'ı İran ve Hizbullah'la daha fazla yakınlaşmaya itiyor. Bir yanda İran ve Hizbullah'ın, diğer yanda Hamas'ın ilişkileri geliştirmek için yürüttüğü çabalar, ilişkilerinin hiçbir zaman tamamen kopmadığını, yalnızca geçici olarak zayıfladığını gösteriyor.

 

Mısır'daki darbe her iki tarafı da, geçmişin hatalarının üstesinden gelmek ve ilişkilerini düzeltmekten başka seçenekleri olmadığı gerçeğine uyandırdı. Mursi'nin yönetimindeki Mısır tamamen Hamas'ın tarafında değildi ve Hamas, yeni İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani döneminde İran'ın tamamen kendisine karşı olmasını istemiyor.

 

Adnan Ebu Amir, Al Ummah Üniversitesi Açık Eğitim'de Edebiyat Fakültesi Dekanı, Basın-Enformasyon Bölümü başkanıdır ve Filistin tarihi, ulusal güvenlik, siyaset bilimi ve İslam medeniyeti alanlarında dersler vermektedir. Şam Üniversitesi'nden doktora derecesi almıştır ve çağdaş Filistin tarihi ve Arap-İsrail çatışması ile ilgili çok sayıda kitap yayınlamıştır. Twitter'da takip etmek için: @adnanabuamer1

 

Çev: Selim Sezer
 

medyasafak.com