Arafat bunun üzerine radikal bir soru sordu: “Ya Filistin güçleri füze sahibi olsaydı?” Arafat’ın hesaplaması basit ve stratejikti: Gazze yakınlarındaki büyük bir İsrail kentine —örneğin Aşkelon— İran yapımı Katyuşa füzeleri atılabilseydi, Tel Aviv’den gelecekteki sınırlar ve tavizler konusunda yeni, sert bir pazarlık gücü elde edilebilirdi.
9.09.2025
25.07.2025
19.07.2025
2.07.2025
24.03.2025
7.03.2025
Hamas, selefi FKÖ'nün hem savaşta hem de müzakerelerde yaptığı hatalardan zekice dersler çıkarmış enerjik bir siyasi oluşumdur. Entelektüel, siyasi ve askeri kaynaklarını titizlikle İsrail'i ve onun psişik ağırlık merkezini anlamaya yatırmıştır. Hoşumuza gitsin ya da gitmesin, Hamas artık Filistin mücadelesine önderlik eden birincil güçtür.
Batı yanlısı Sünni monarklar tarafından papağan gibi tekrarlanan bir eleştiriyle İran'ın "Filistin'de Sünni Arap hükümetlerin egemenliğini zayıflatmak için iyi bir araç bulduğunu" ve "Sünni Arap kitlelerin" desteğini aradığını iddia ediyor. Bu değerlendirme, Devrim’den önce bile, İran'ın dini ve laik muhaliflerinin Filistin yanlısı oldukları ve Şah'ın İsrail'i desteklemesine karşı çıktıkları gerçeğini göz ardı etmektedir.
Köleliğin üstesinden -gerçekten ortadan kaldırıldığı kadarıyla- liberalizm içinde kendiliğinden gelişen içsel bir süreçle gelinmemiştir. Aksine, bu koşullar öncelikle dışlanan halklar tarafından sürdürülen devasa özgürleşme ve tanınma mücadelelerinin doğurduğu zorlukların ardından ortaya çıktı. Köleliği ortadan kaldıran 1791'deki Haiti sömürge karşıtı devrimi, zenginliğin halka yeniden dağıtılmasını sağlayan 1917'deki Ekim Devrimi, emperyalistleri ülkeden kovan 1979 İran Devrimi gibi…
Sonuç olarak, emperyalizm, özellikle de ABD ile İsrail arasındaki ilişki, İsrail'in ABD'nin eyaletlerinden biri sayıldığı, ancak daha ileri bir yerde olduğu ve bu organik bağın hiçbir zaman gizlenmediği göz önüne alındığında; iyi, kötü veya tereddütlü olarak tanımlanamaz. Önceki satırlarda göstermeye çalıştığımız şey işte budur.
İran'ın bölgesel direnişi ateşlemedeki rolü yalnızca askeri gücünden değil, aynı zamanda emperyalist kuvvetlere karşı yıllarca meydan okumanın biriktirdiği kolektif bilgiden-hafızadan da kaynaklanmaktadır.
Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.