Gadir-i Hum Hadisi ve hadisesi hakkında sitemizde yayımlanmış 18 söyleşi, makale ve analiz…
15.04.2025
19.02.2024
29.04.2023
21.03.2023
16.11.2022
11.09.2022
Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.
Mizzî’nin (h. 742) Tehzîbü’l-Kemâl adlı eserine bakalım. Mizzî burada Ömer b. Sa’d’ın tercüme-i hâlinde şöyle der: "Ahmed b. Abdullah el-İcli şöyle derdi: Ömer b. Sa’d babasından hadisler rivayet ederdi. İnsanlar da ondan rivayette bulunurdu. Ömer b. Sa’d, Hüseyin’i öldürdü. Tabiî ve sikadır."
Said b. Cübeyr’den rivayete göre şöyle demiştir: Arafat’ta İbn Abbâs ile beraberdim. İbn Abbâs ‘‘insanların telbiye getirmelerini niçin duymuyorum’’ dedi. Ben de ‘‘Muâviye’den korktukları için’’ dedim. Bunun üzerine İbn Abbâs çadırından çıkarak "Emret Allah’ım, emrine hazırım’’ diye telbiye getirmeye başladı ve ‘‘Ali’ye kızgınlıkları yüzünden Sünnet’i terk etmişler” diye konuştu.
Şiiliğe yönelik mantık dışı Amerikan nefretinin temelinde, Şiiliğin özünde yer alan adaletsizliğe karşı direniş ruhu bulunuyor. Şiiliğin, Kerbela olayı ve İmam Hüseyin’in duruşunun izinde, ezileni korumayı ve savunmayı; ezenin karşısında durmayı esas alan tavrı, ABD ve Batılı egemen güçlerin tolere edebileceği bir şey değil.
İnsanlığın Resûlü ve bu ümmetin peygamberi Hâtemü’l-Enbiyâ, Hz. Zehrâ (a.s.) hakkında neler buyurmuşlar ve O’na nasıl davranmışlar? Kitabımız el-Müstedrek ale’s-Sahîhayn’ın da müellifi olan Hâfız Hâkim en-Nîsâbûrî’nin (h. 405) Fadâilü Fâtımeti’z-Zehrâ adlı eseri.
Bir hadisin isnâdı sahih olduğu halde İmam Ali (a.s.) için bir fazilet ve bir menkıbe ortaya koyuyorsa bilginler ‘‘hadiste bir münkerlik vardır’’ diyerek kriterlikten düşürmeye çalışırlar. Çünkü hadis, İmam Ali’ye bir hususiyet tahsis etmektedir. Bu aslî ilkeyi tesis eden Muaviye ve İbn Teymiyye’dir.