Ben de Gazzâlî'nin Şiî olduğuna inananlardanım, elbette ki ömrünün sonlarına doğru. Kendisi hakkında otuz yıl önce kaleme almış olduğum Gazzâlî’nin Bakışında Mantık ve Marifet adlı kitabımda birtakım delillere dayanarak onun Şiî olduğunu ispatlamıştım. Bunun en büyük delillerinden biri, kendisinin kaleme almış olduğu Sırru’l-Âlemeyn adlı kitabıdır. Zira Feyz-i Kâşânî de aynı kitaba dayanarak onun Şiî olduğunu söylüyor.
Ahmed el-Kâtib’in Şia’da Siyasal Düşüncenin Gelişimi - Şûrâdan Velâyet-i Fakîhe (Tatavvuru'l-Fikri's-Siyâsîyyi'ş-Şîî mine'ş-Şûrâ ilâ Velâyeti'l-Fekîh) kitabına karşı Seyyid Sâmî Bedrî tarafından yazılmış reddiyenin (Şübehât ve Rudûd) (Şüpheler ve Yanıtlar) tam çevirisini yayımlamayı sürdürüyoruz.
Böylece bu iddia sahibinin ‘‘hicrî üçüncü asra kadar Şia’da On İki İmam nazariyesine ilişkin bir izin görülmediği’’ şeklindeki iddiasının yanlış olduğu vuzuha kavuşuyor. Çünkü yazar ya Ali b. Bâbeveyh el-Kummî’nin kitabının önsözü ile İbrâhim b. Nevbaht’ın kitapları hakkında hakikaten gafil davranıp bunları gözden kaçırmış ya da hakikate vâkıf olduğu halde kendisini gafil göstermiştir.
İslam İnkılâbı Rehberi İmam Hamenei: "Gerçek bir İslamî yönetim insanlığı adalet, huzur, iman, maneviyet, paklık ve kardeşliğe, barış ve gerçek dostluğa ulaştırır. Aziz şehid komutanımıza bir ekol, bir yol, ders alınacak bir üniversite gözüyle bakmamız gerekiyor."
İran ile vekilleri, İsrail için en büyük bölgesel tehdidi teşkil etmeyi sürdürmektedir. İran, yaşadığı çok derin ekonomik krize rağmen İsrail'i bir “ateş çemberiyle” çevirebilmek için önemli bir kaynak yatırımı yapmaktadır. Kissinger'ın İsrail hakkındaki sözlerini yeniden söylemek gerekirse görünüşe göre İran'ın iç politikası yok, sadece dış politikası vardır.
Esasında Muâviye Hz. Resûlullah’a (s.a.a.) lanet etmek istiyor, fakat açıktan yapamıyor. Muâviye’nin İmam Ali (a.s.) ve Ehl-i Beyt ile savaşı Allah Resûlü ile yapılan bir savaştır. O, Resûlullah (s.a.a.) ile savaşmaya gücü yetmediğinden Ali ile savaşmıştır.
Ümmü Seleme’nin huzuruna vardım. Bana ‘‘Aranızda Hz. Resûlullah’a (s.a.a.) sövülmekte midir?’ diye sorunca ben ‘‘Allah’a sığınırız veya Allah bütün kusurlardan münezzehtir.’’ veya buna yakın bir şey söyledim. Bunun üzerine Ümmü Seleme şöyle dedi: ‘‘Resûlullah’ın (s.a.a.) şöyle buyurduğunu işittim: Kim Ali’ye (a.s.) söverse bana sövmüş olur.”