Kadı Nurullah, daha sonra, Nûrbahşiyye silsilesinden bazı dervişlerin şu sözünü aktarır: “Hızır ile görüştüğünü açık eden veya hırkasını ona nispet eden her şeyh, hakikatte Şia mezhebine bağlılığını ve imamet hakkındaki inancını ortaya koymuştur.”
9.10.2025
21.09.2025
9.09.2025
27.08.2025
25.07.2025
2.07.2025
"İran’ın dünyanın önde gelen insansız hava aracı güçlerinden biri olduğu yaygın olarak kabul ediliyor ve çeşitli raporlar bu ülkeyi ABD ve Çin ile birlikte ilk beş, hatta ilk üç arasına koyuyor. Hatta bazı analistler, onlarca yıllık yasadışı yaptırımlara ve ekonomik kuşatmaya rağmen kaydettiği kayda değer ilerlemeye atıfta bulunarak, İslam Cumhuriyeti'ni sıralamada ABD ve Çin'in önüne yerleştiriyor."
"Bizim değerlendirmemize göre Filistin halkının çoğunluğu – anavatan içinde ve diasporada – özellikle Gazze'deki katliamların ışığında, feda eyleminin yeniden canlandırılmasını devrimci bir gereklilik olarak görüyor."
Alamadi, X hesabında, Washington D.C. eylemcisi Elias Rodriguez'in bir fotoğrafını, saldırıyla ilgili haberle paylaşarak şunları yazdı: "Bir düşünün; Mısırlı, Ürdünlü, Emirlikli, Bahreynli ve beşinci olarak da Faslı bir Rodriguez ortaya çıksaydı Siyonistler nerede olurdu?"
Hakîm Feyyâz Lâhicî’ye (ö. 661) göre, İmamiyye’nin inanç esaslarının büyük ölçüde Mu‘tezile ile benzerlik göstermesinin sebebi ne Mu‘tezile’den etkilenmesidir ne de onların kelam usullerini iktibas etmesidir; aksine bu benzerlik, bir yandan Mu‘tezile’nin felsefeden faydalanmasından, diğer yandan İmamiyye’nin -İmamlarından (a.s.) aldıkları- kelam usullerinin felsefî ilkelerle uyumlu olmasından kaynaklanmaktadır:
Bu çalışmada ortaya konulan bulgulara göre, “Câhiliye ölümü” başlığı altında sınıflandırılan hadislerin imama itaatin zorunluluğundan, Müslüman cemaati arasında ayrılık çıkarmaktan imtina etmekten ve Müminlerin Emiri Ali’ye (a.s) muhabbet beslemenin bir iman nişanesi olduğundan söz eden kısmının güvenilir oldukları ve sahih senetle rivayet edildikleri anlaşılmaktadır.
Pek çok araştırmacı Şîa’nın ana eğilimlerinin ve kelâmî çizgisinin Mu‘tezile etkisinde şekillendiğine inanmaktadır. Bu metnin yazarı bu görüşün yanlışlığını, dahası Mu‘tezile’nin, hatta Basra Mu‘tezilesi’nin, Şîa’nın düşüncesinden çokça etkilendiğini kanıtlamanın peşindedir. Mu‘tezile’nin önde gelen şahsiyetlerinden olan Nazzâm’ın önemli Şiî düşüncelerine yönelimi bu iddiayı doğrulamaktadır.