Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.
Mesela, enerjiyle tedavi yapanlar bunun bir irfan olduğunu iddia ediyorlar. Ben enerji tedavisini inkâr etmiyorum, enerjiyle tedavi belki de yapılabiliyordur, ben bunu reddetmiyorum. Ama enerji maddidir. Neden maddidir, çünkü ölçülebilir bir şeydir. İrfan ise manevi meselelerle ilgilidir. Siz manayı maddi bir araçla ölçemezsiniz.
Veda Haccı’nda Resûlullah (s.a.a.) ile birlikte yetmiş bin, yüz bin veya daha fazla sayıda sahâbî bulunmaktaydı. Bu yıl nübüvvetin son yılıydı. Sahâbe, temettu haccının durumunu Hz. Peygamber’den (s.a.a.) dinlemiş, sert ve uzun tartışmalardan sonra onunla amel etmişti. Bütün bunlara rağmen Halife Ömer onlara temettu umresini/haccını yapmayı yasaklayabilmiş, bu konuda emrine muhalefet edenleri cezalandırabilmiştir. İmam Ali (a.s.), Mikdâd, Ammâr gibi birkaç sahabî dışında bu durumun önünde durmaya kimse cüret edememiştir.
"BAE sıradan bir Batılı vasal değildir; NATO'nun bölgesel teşvik aracıdır. Abu Dabi ve Dubai, genellikle Batılı rejimlere boyun eğip ve teslim olmanın bölgeye nasıl fayda sağlayabileceğinin modelleri olarak sunulur. 1960'larda ve 1970'lerde ABD'nin Vietnam saldırısı sırasında Singapur ve Hong Kong da benzer bir yumuşak güç rolü oynuyordu."
Üçüncü karine ise; insanlık tarihinde harikulâde ve eşsiz bir hakikat olup, bir soyda birbiri ardınca ve muhaliflerinin dahi, kendilerinin ilim, ahlâk ve ibadetteki azametlerini kabul ettiği on iki yüce şahsiyetin zuhur etmiş olmasıdır. Bugüne dek istinad edilmemiş bu üçüncü karinenin varlığı, ilk iki müjdenin şahsa münhasır gerçek misdakının ortaya çıkmasını sağlamaktadır
Bu ifadeyi ilk kez kullanıyorlar. Siyonist rejimin “varlık yokluk” problemi masaya geri döndü. “Biz (İsrailliler) Kurtuluş Savaşı zamanına geri döndük”, bunlar Ariel Şaron'un sözleri. “1947'de bulunduğumuz yere geri döndük. Sağ kalacak mıyız yoksa aksi mi olacak? İsrail baki mi kalacak yoksa yok mu olacak?”
İslam hadis mirasındaki bazı meşhur rivayetler, her dönemde İslam ümmeti arasında din ilminin âdil taşıyıcısı ve koruyucusu olan birisinin kesinlikle var olduğunu ortaya koymaktadır. O, Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’indendir ve O’nun ümmetinin hidayet kaynağıdır.