Evet, mesele tam olarak budur. O’nu bulanın hiçbir eksiği yoktur. O’nu bulmayanın neyi vardır? Eğer bir kimse O’na ulaşamazsa – isterse bütün dünya onun olsun– onun neyi vardır ki? Bir an nefesi tükendiğinde ölür, gider. Bu insana evrenin hükümdarlığının verilmiş olduğunu düşünün. O bir an nefes alamasa, ne olur?
Elit Kuvvet ya da Rıdvan Gücü olarak da adlandırılan Rıdvan Birimi, 2008 yılında İsrail rejimi tarafından Suriye'de katledilen, Hizbullah'ın önde gelen askeri komutanı şehid İmad Muğniye tarafından 2006 Savaşı’ndan sonra kurulmuştur.
ABD, doları silah haline getirerek ve yaptırımları kör bir araç olarak kullanarak kendi ayağına kurşun sıktı. Dünya, Amerika'nın zorba taktiklerinden kurtulmak için sabırsızca gün sayıyor! Açıktır ki, ABD hegemonyası günleri geride kalmıştır. Küresel ticaret işlemlerinde dolar tamamen geçersiz hale geldiğinde son çivi de çakılmış olacak!
Emperyalizmin neo-kompradorlara olan ihtiyacı, siyasi aktivizmi bir istihdam piyasasına dönüştürdü. Böylece, işsiz entelektüeller ve disiplinsiz solcular, devrimci deneyimlerini ve potansiyellerini emperyalist çıkarlara satmak için yarışmaya başladılar.
IŞİD'in yenilgisine yol açan askeri operasyonun hikâyesi, Süleymani ile Hizbullah Genel Sekreteri Hassan Nasrallah'ın Beyrut'ta yaptığı görüşmeyle başladı. Nasrallah, Hizbullah'ın Suriye ve Lübnan'da konuşlanmış bir grup saha subayını Şam'daki bir toplantıya çağırma kararı aldı.
Üst düzey Filistin kaynaklarından edindiğimiz sağlam bilgilere göre Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze’deki direniş gruplarından seçilen muharip unsurlardan oluşan bir Filistin birliği kuruldu. “Ahrar el-Celil” adını taşıyan birlik, bu günlerde Rıdvan Tugayları’nın bir "ikizi" olmak için en üst düzeyde eğitilmekte ve silahlandırılmaktadır.
Aslolan vücûddur. Yokluk, varlığın ışığında anlam kazanır. Eğer varlık olmasaydı, yokluğun ne gibi bir anlamı olabilirdi? Hiçbir anlamı olmazdı. İnsanın bu meselelere/kavramlara dikkat etmesi, yani aslolanın vasl ve vahdet olduğunu bilmesi oldukça önemlidir. “Yabancılaşma,” “hicran” ve “firâk” gibi şeylerin tamamı ârızîdir ve sonradan meydana gelir.