Övgüye layık tüm şeyler vücûdî umûrdandır. Vücûd da hakikatte Hakk Tebârek ve Teâlâ’dır. Çünkü kötülükler O’na ulaşamaz. Şeylerin noksanlıkları ve kusurları ademîdir [yokluksaldır]. Nitekim Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Sana isabet eden her iyilik Allah’tan, her kötülük ise nefsindendir.”
Yani gerçekte o, her şeyi ve her yeri o kadar kaplamıştır ki, bu onu görmenize bir engel teşkil eder. Peki, vücûdu görememem onun sadece gizlenmiş olmasından dolayı mıdır? Hayır. Burada da bazıları, onu gizli olduğu için göremediğimizi varsayar. Oysa durum bunun tam tersidir. O, bunca aşikâr olduğu için onu göremeyiz.
Diğer taraftan, Rusya'nın Ukrayna'daki savaş deneyimi Su-35'in bazı zayıflıklarını da göstermiştir. Anlaşmanın bu kadar uzun süre ertelenmesinin nedeni muhtemelen buydu. Zira İran'ın savaş uçaklarına ilk ilgisi Ukrayna savaşından önce, 2021'de dile getirilmişti. Muhtemelen İranlılar bazı iyileştirmeler talep ettiler.
Burada gözleriniz “görme” görevini yerine getirmiştir, evet. Fakat o, gördüğünün sandalye olduğunu bilmemektedir. Gözün ardında, onun sandalye olduğuna hükmettiren bir şey var. İşte o, akıldır. Akıl, tüm duyuların ötesindedir. Eğer gözlerin ardındaki akıl olmasaydı, göz sadece görmüş olacaktı. Göz sadece görür, anlamları (me‘ânî) idrak etmez.
İran Kültürel Miras ve Turizm Bakanı ve emekli Devrim Muhafızları Generali İzzetullah Zargami, 20 Kasım 2023'te IRIB Ofogh TV'de yayınlanan bir programda, İran'ın Hamas'a Fecr-3 roketleri sağladığını söyledi. Zargami, roketleri teslim etmek ve bunların çalıştırılmasıyla ilgili talimatlar vermek için Gazze tünellerine girdiğini belirtti.
Ben de Gazzâlî'nin Şiî olduğuna inananlardanım, elbette ki ömrünün sonlarına doğru. Kendisi hakkında otuz yıl önce kaleme almış olduğum Gazzâlî’nin Bakışında Mantık ve Marifet adlı kitabımda birtakım delillere dayanarak onun Şiî olduğunu ispatlamıştım. Bunun en büyük delillerinden biri, kendisinin kaleme almış olduğu Sırru’l-Âlemeyn adlı kitabıdır. Zira Feyz-i Kâşânî de aynı kitaba dayanarak onun Şiî olduğunu söylüyor.
Ağustos 2021'de Herzliya Uluslararası Terörle Mücadele Enstitüsü bir raporunda, El-Nuceba'nın “İsrail'in güvenliği ve bekası açısından Golan bölgesinin stratejik önemi” başlıklı bir kitap yayınlamasının, hareketin gelecekteki İsrail karşıtı savaşa katılma kararlılığının bir işareti olduğunu öne sürmüştü.