"O dönemde konuştuğum tüm askeri bağlantılar İran'ın toparlanmasının 2-5 gün alacağı tahmininde bulunmuştu. Herkesi şaşırtan bir şekilde İran 15 saat içinde komuta kademesini yeniden inşa etti, hava savunmasını yeniden devreye soktu ve yıkıcı füzeleriyle ilk saldırı dalgasını başlattı."
4.06.2025
7.03.2025
4.03.2025
21.01.2025
24.09.2024
2.08.2024
Arafat'ın yaptığı, İkinci Dünya Savaşı'nda, işgal altındaki Fransa'nın Vichy hükümetinin ülkelerini Nazilerin çıkarları doğrultusunda yönetmesiyle eşdeğerdir. Vichy hükümeti nasıl Fransa'daki bir Nazi üssü idiyse, Filistin Yönetimi de Filistin’deki Siyonist üstür! Öyleyse onlara muamelemiz de bu şekilde olmalıdır!
Eğer pek çok devlet değil de tek bir Arap devleti ya da daha gevşek bir Arap konfederasyonu mevcut olsaydı, bu devlet ulusal sorumluluklarından kaçamaz ve sanki dar bir asansörde sıkışmış birçok yabancıdan sadece biriymiş gibi gökyüzüne bakamazdı! Filistinli bir devrimci aynı zamanda mutlaka pan-Arapçı olmalıdır.
Hamas'ın Lübnan temsilcisi Ahmed Abdülhadi şu önemli bilgiyi vermişti: "Tünel fikri iki kişiden geldi. Birincisi şehit komutan İmad Muğniye, ikincisi ise Hacı Kasım Süleymani. General Süleymani Gazze'ye birden fazla kez gitti ve en başından beri Gazze'nin savunma stratejisinin geliştirilmesinde yer aldı."
Murray Bookchin anarşist komünite için aziz gibi bir şeydir. Sosyal ekoloji, özgürlükçü belediyecilik ve komünalizm olarak kavramsallaştırdığı fikirleri, kendisini solcu olarak tanımlayan çok sayıda insan üzerinde kalıcı etki yaratmıştır. Bununla beraber çok da dillendirilmeyen bir şey var ki, o da, Bookchin’in birçok anarşist ve liberteryen sosyalist gibi emperyalizm karşısında hoşgörülü bir mahcubiyet içinde olmasıdır.
Sözün özü, “bir şey hiç yoktan iyidir” diye bu kadar az şeyi kabul etmeye hazır olmamız, düşmanı bizden daha fazla taviz koparmaya teşvik ediyor. Bu Siyonist dünyada bırakın aptal bir zayıfı, sadece zayıfın bile gözünün yaşına bakılmaz. Zafer kazanmak isteyen uluslar önce yenilgici liderlerinden kurtulmalıdır.
Dünya kapitalist krizinin daha önceki dönemlerinde hegemonik düzenin çöküşüne siyasi istikrarsızlık, yoğun sınıfsal ve toplumsal mücadeleler, savaşlar ve yerleşik uluslararası sistemdeki kırılmalar damgasını vurmuştu. İkinci Dünya Savaşı'nın başlangıcının 1936-39 İspanya İç Savaşı ve onun sonucu olan faşist diktatörlük olduğunu hatırlayalım. Filistin'de tehlikede olan küresel geleceğimizdir.