Arafat bunun üzerine radikal bir soru sordu: “Ya Filistin güçleri füze sahibi olsaydı?” Arafat’ın hesaplaması basit ve stratejikti: Gazze yakınlarındaki büyük bir İsrail kentine —örneğin Aşkelon— İran yapımı Katyuşa füzeleri atılabilseydi, Tel Aviv’den gelecekteki sınırlar ve tavizler konusunda yeni, sert bir pazarlık gücü elde edilebilirdi.
27.08.2025
22.07.2025
4.06.2025
18.04.2025
24.03.2025
7.03.2025
Üst düzey Hamas yetkilisi Nizar Avazullah'ın da aralarında bulunduğu heyet, Ayetullah Hamenei'ye Gazze ve Batı Şeria'daki mevcut durum ve elde edilen zaferler ve başarılar hakkında bir rapor sundu. Hamas'ın geçici lideri Halil el-Hayya da, “Bugün siz azizimizle buluşmaya geldik ve hepimiz gururluyuz. Bu büyük zafer bizim ve İslam Cumhuriyeti için ortak bir zaferdir” diye konuştu.
"Hamas şartlarını dayattı, öyle ki binlerce tutsağı serbest bıraktı. 1.500'den fazla tankı imha etti; işgalci saflarında 30.000 kayba yol açtı [ölü ve yaralı]. 150.000'den fazla işgalcinin yerinden edilmesine neden oldu ve işgal ordusunun prestijini paramparça ederek onu yendi. İsrail rejimine 34 milyar dolar kayıp verdirdi, ekonomisini felç etti."
İran’da yayın yapan Raja News sitesi, Batı Asya uzmanı Ali Rıza Mecidi ile yaptığı görüşmede Suriye’deki son gelişmeler bağlamında HTŞ’nin mahiyetini ve Esad yönetiminin düşüşünün Hizbullah’a yansımalarını ele aldı.
2013 yılında Halid Meşal, diğer bazı Hamas liderleriyle birlikte ve Katar'ın desteğiyle Beşşar Esad hükümetine karşı savaşmak üzere “Ahfad el-Rasul Tugayı” adı altında Suriye'ye güç gönderdiğinde ise iki üst düzey Hamas yetkilisi Yahya Sinvar ve Muhammed Deyf buna karşı çıkmıştı.
"İslâm dünyasında siyer yazıcılığı Urve ve Zührî’nin öncülüğünde, belli bir hizbe hizmet etmek amacıyla, bir açıdan hastalıklı bir disiplin olarak ortaya çıkmıştır. İmam Zeynelâbidin’den (a.s.) nakledilen siyer rivayetlerinin muhtevası, onun bu alana girme nedenini göstermekte ve amacının siyer rivayetlerini tashih etmek ve Ehl-i Beyt’i (a.s.) savunmak olduğunu somut bir biçimde ortaya koymaktadır."
"Bu makalede, tarihsel kanıtlara ve örneklere dayanılarak, Yezid ordusu askerlerinin Osmaniyye düşüncesinin hâkimiyeti altında oldukları gösterilmiş ve Kufeli olmalarından dolayı onların zorunlu olarak Şiî olmaları gerektiği görüşünün tarihsel bir safsatadan ibaret olduğu ortaya konulmuştur."