Medeniyet Tarihi ve Mehdevî Devlet kitabının yazarı Muhammed Hâdî Hümayun, İsra Sûresi’ndeki ayetlere göre “İsrail” Yahudilerinin iki merhalede yıkıma uğrayacağına ve Siyonistleri içeriden yıkılmaya sevk edenin Direniş Ekseni olduğuna inanıyor.
Hamas’ın propaganda videolarında gösterdiği intihar SİHA’larının İran tarafından on yıldan fazla bir süredir üretilen ve kullanılan “Ebabil” modeli oldukları gözleniyor.
İran ile vekilleri, İsrail için en büyük bölgesel tehdidi teşkil etmeyi sürdürmektedir. İran, yaşadığı çok derin ekonomik krize rağmen İsrail'i bir “ateş çemberiyle” çevirebilmek için önemli bir kaynak yatırımı yapmaktadır. Kissinger'ın İsrail hakkındaki sözlerini yeniden söylemek gerekirse görünüşe göre İran'ın iç politikası yok, sadece dış politikası vardır.
Suudi Arabistanlı üst düzey yetkililerin “eğip bükmeden” şeffaf bir şekilde halklarına tüm gerçekleri anlattıkları çok nadir görülür. Suudi Arabistan Maliye Bakanı Muhammed el-Cedan’ın geçtiğimiz akşam el-Arabiya televizyon kanalına ülkenin mali ve ekonomik durumuyla ilgili verdiği röportaj da bu eşine az rastlanır örneklerden biri oldu.
İran’ın 8 Ocak’ta gerçekleştirdiği Ayn el-Esed füze saldırısı, tıpkı Husilerin Suudi Aramco tesislerini vurduğunda olduğu gibi Amerikan Patriot savunma sisteminin balistik füzeler karşısındaki etkisizliğini gösterdi.
1990'larda Fransız ve Cezayir gizli servisleri tarafından Cezayir'de Silahlı İslami Grup'un (Groupe Islamique Armé / GIA) yaratılışına şahitlik ettik. GIA, IŞİD Suriye'de ne yaptıysa Cezayir'de kesinlikle onu yaptı. Geniş çaplı katliamlar, tecavüzler ve benzeri şeyler İslam adına işlendi. IŞİD'in Ebu Bekir el-Bağdadisi gibi Şerif Gousmi, namı diğer Ebu Abdullah Ahmed adında sahte bir halifeleri vardı.
İlk olarak şunu soralım; bu operasyona niçin “Nasrun min-Allah” ismi verildi? Bana kalırsa bu operasyonun ismi “Nasrun min-Allah” aynı şekilde ayetin devamındaki “ve fethun qarib” (Zafer Allah’tandır ve fetih yakındır – Saff / 13) mesajını taşıyor.