Bu esnada, tam şu anda, milyonlarca ruh – Iraklılar, İranlılar, Afganlar, Pakistanlılar, Kuzey Afrikalılar, Orta Asyalılar, Fars Körfezi ülkeleri vatandaşları – Necef’ten Kerbela’ya yapılan dev ve ruhların içini temizleyen bir yürüyüşle sükûnet buluyor. Manevi kurtuluşla siyasi beyanı kaynaştıracak şekilde en doğru sözü söyleyen bir ziyaretçinin bana hafif bir tebessümle söylediği gibi, bu yürüyüş aynı zamanda “terörizme karşı bir protesto”.
20.06.2025
7.03.2025
24.01.2025
24.12.2024
21.12.2024
8.08.2024
Hamas'ın Lübnan temsilcisi Ahmed Abdülhadi şu önemli bilgiyi vermişti: "Tünel fikri iki kişiden geldi. Birincisi şehit komutan İmad Muğniye, ikincisi ise Hacı Kasım Süleymani. General Süleymani Gazze'ye birden fazla kez gitti ve en başından beri Gazze'nin savunma stratejisinin geliştirilmesinde yer aldı."
Övgüye layık tüm şeyler vücûdî umûrdandır. Vücûd da hakikatte Hakk Tebârek ve Teâlâ’dır. Çünkü kötülükler O’na ulaşamaz. Şeylerin noksanlıkları ve kusurları ademîdir [yokluksaldır]. Nitekim Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Sana isabet eden her iyilik Allah’tan, her kötülük ise nefsindendir.”
Nijer'de Fransız askeri üsleri önünde yapılan protesto gösterilerinde de Rus bayrakları göze çarpıyordu. Le Monde Afrique geçtiğimiz Ağustos ayında Nijer Başbakanı Ali Mohamane Lamine Zeine'nin Moskova'yı ziyaret ettiğini bildirdi. Lamine Zeine ayrıca Batı'ya alternatif olarak Türkiye, İran ve Çin ile işbirliğine ilgi duyuyor.
Medeniyet Tarihi ve Mehdevî Devlet kitabının yazarı Muhammed Hâdî Hümayun, İsra Sûresi’ndeki ayetlere göre “İsrail” Yahudilerinin iki merhalede yıkıma uğrayacağına ve Siyonistleri içeriden yıkılmaya sevk edenin Direniş Ekseni olduğuna inanıyor.
Netanyahu ayrıca "İran Hamas'ın arkasında duruyor. İran ile çatışma halindeyiz... İran ahtapotun başıdır ve Husilerden Hizbullah ve Hamas'a kadar her yerde ellerini görüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
Peki, Allah’ın bir yüzü var mıdır? O’nun veçhi, âleme olan teveccühü/yönelişidir. Eğer, Hakk’ın, örneğin denize bir teveccühü (yönelim) olmasaydı, deniz, deniz olabilir miydi? Dolayısıyla tüm âlem, O’nun teveccühü olmaksızın, bir hiçtir. Eğer Hakk’ın inâyeti bir ân dahi âlemden yüz çevirecek olsa, bu âlem, âlem olamaz ve yokluğun karanlığında mahvolur. Hakk’ın inâyeti, O’nun veçhidir. Vech de teveccühten gelir. Bir şeye teveccüh etmek (yönelmek), kişinin yüzünü belli bir yere dönmesi demektir.