Arafat bunun üzerine radikal bir soru sordu: “Ya Filistin güçleri füze sahibi olsaydı?” Arafat’ın hesaplaması basit ve stratejikti: Gazze yakınlarındaki büyük bir İsrail kentine —örneğin Aşkelon— İran yapımı Katyuşa füzeleri atılabilseydi, Tel Aviv’den gelecekteki sınırlar ve tavizler konusunda yeni, sert bir pazarlık gücü elde edilebilirdi.
13.03.2025
11.10.2024
25.03.2024
19.07.2023
8.06.2023
29.04.2023
Üst düzey Filistin kaynaklarından edindiğimiz sağlam bilgilere göre Suriye, Lübnan, Batı Şeria ve Gazze’deki direniş gruplarından seçilen muharip unsurlardan oluşan bir Filistin birliği kuruldu. “Ahrar el-Celil” adını taşıyan birlik, bu günlerde Rıdvan Tugayları’nın bir "ikizi" olmak için en üst düzeyde eğitilmekte ve silahlandırılmaktadır.
Tasavvurla, tahayyülle, hisle hatta taakkul ile onu bulamazsınız. Çünkü taakkul da tümel bir kavram oluyor. Yani hisle, hayalle, vehimle ve taakkul ile varlığı idrak etmenin yolu yoktur. Çünkü bunların hepsi suretle gelir; taakkul ise tümel bir kavramla gelir. Varlık ise tümel bir kavram değil, nesnel (aynî) bir gerçekliktir.
Bu, gerçek bir savaş. NATO Rusya ile savaş halindedir. Alman hukukçular buna hayır diyebilirler, ancak Batı Ukrayna'yı silahlandırdığında; NATO, Özel Kuvvetleri ile Kiev'deyken (yani İngiliz SAS'ıyla) ve milis vekillerine Rusları öldürmek için silah eğitimi verirken, Rus helikopterini düşüren (Britanya yapımı) Starstreak füzesinin kimin omzundan ateşlendiğinin gerçekte ne önemi var?
Batı medyası, başkent Bağdat'ın -her Irak şehri gibi-, ABD ve müttefik orduları harekete geçmeden önce onlarca Tomahawk füzesi ile nasıl bombalandığını “unutmuş”. Afganistan'ın başkenti Kabil de ABD ordusu oraya erişmeden önce ağır bir şekilde bombalanmıştı. Rus savaşının ilk iki haftasında Kiev, TV kanalı kulesini yok eden tek bir hassas füze ile vuruldu. Üçüncü haftada, başkente sadece birkaç füze düştü.
Basra Körfezi tüccarları The Cradle'a yaptıkları açıklamada, İran'ın şu anda Viyana'da müzakere edilmekte olan ve henüz imzalanmamış Ortak Kapsamlı Eylem Planı anlaşması olmaksızın günde en az 3 milyon varil petrol sattığını doğruladı. Petrol yeniden etiketleniyor, kaçırılıyor ve gecenin köründe tankerlerden transfer ediliyor.
1980'lerin başında Hassan es-Saffar'ın kurduğu Arap Yarımadası İslam Devrimi Teşkilatı'nı unutmamak gerekiyor. Ne de Krallığın, 1996 yılında Güney Lübnan'da hazırlandığı iddia edilen bir kamyonla gerçekleştirilen ve 19 ABD askeri personelinin öldürüldüğü El-Hobar bombalamasıyla suçladığı Suudi "Hicaz Hizbullahı"nı unutmalıyız.