New York Times'ın (NYT) yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre İran, işgal altındaki Batı Şeria'daki Filistin direnişine işgalci İsrail güçlerine karşı koymaları için silah ve mühimmat sağlamak amacıyla en az iki yıldır gizli bir kaçakçılık operasyonu yürütüyor.
36 zanlı arasında; Suudi Arabistan, Kuveyt, Irak, Suriye, Ürdün, BAE ve Katar'ı da içerdiğine inanılan bölgesel Arap ülkelerinden 7 yerel ajan da vardı. Bu kişilerin çoğu ya kendi ülkelerinin yetkilileri ya da Direniş Cephesi tarafından yakalandılar ya da öldürüldüler.
Üst düzey bir Direniş Ekseni güvenlik yetkilisi The Cradle'a, Direniş’in İran Kudüs Gücü Generali Kasım Süleymani ve Irak'ın Haşdi Şabi Komutan Yardımcısı Ebu Mühendis'in suikastlarına misilleme olarak bir Amerikalı ve bir de İsrailli komutanı öldürdüğünü söyledi.
Yakın tarihin en sofistike “tekfir teşvik kitabı” olduğunu düşündüğümüz metni ele alarak çağdaş İslam dünyasındaki tekfir konusuna odaklanalım: Hain İttifak - İsrail, İran ve ABD'nin Gizli Anlaşmaları, Trita Parsi ( Yale Üniversitesi Yayınları, 2007). Treacherous Alliance — The Secret Dealings of Israel, Iran and the US by Trita Parsi (Yale University Press, 2007).
Öte yandan bazı haber kaynakları, saldırının asıl hedefinin Erbil Havalimanı yakınlarında yer alan ve bu yıl birkaç kez saldırıya uğrayan yerdeki bir Mossad karargâhı olduğunu bildiriyorlar.
Bu nedenle, Dubai'deki 7 Temmuz patlamasının İslami İran ile İsrail arasında devam eden bölgesel hibrit savaşla ilgili olduğunu varsaymak makuldür. Dubai olayı, İsrail'in son günlerde bölgesel vekiller aracılığıyla kayıplarını gizlediği tek örnek değil. Bu yılın Nisan ayında da Siyonizm yanlısı Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Irak'ta Mossad ajanlarının öldürüldüğünü iddia eden haberleri yalanlamıştı.
Merhum Ahmed Cibril başlangıçta komünist eğilimliydi ve Filistinliler arasında komünizm eğitmeniydi, ancak İran Devrimi ile onun içinde de bir devrim baş gösterdi ve İslam'a döndü. Ben onun bir Şii olduğuna inanıyorum. Arafat'a yakın olduğu anlaşılan bir grup âlime, "Ben Müslüman oldum ama sizin İslam’ınızla değil, İmam Humeyni'nin İslam'ı ile" demişti.