"Necef" için 85 adet haber bulundu

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (39) (SON): Müellif ile Ahmed el-Kâtib arasındaki mektuplaşmalar

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (39) (SON): Müellif ile Ahmed el-Kâtib arasındaki mektuplaşmalar

Birinci, ikinci ve üçüncü ciltte tüm bu iddialarınızı ele alıp irdeledim ve bu konularda yanıldığınızı kanıtladım. Siz de bundan sonra kalkıp bütün bu meselelerin ikincil, ayrıntı mesabesinde şeyler olduğunu söylediniz. Her şeyden önce sizin bu meseleleri ikincil ve önemsiz görme hakkınız bulunmuyor. Zira On İki İmam Şiası’na ve temel ilkelerine karşı olumsuz bir tasavvur doğurmak için tüm bu meseleleri ardı ardına toplayıp önümüze döken sizsiniz!

ÖZEL: Câbirî’ye Reddiye: Şiî İrfanı Hermesçilikten mi Doğmuştur?

ÖZEL: Câbirî’ye Reddiye: Şiî İrfanı Hermesçilikten mi Doğmuştur?

Çağdaş Faslı Arap düşünür Muhammed Âbid el-Câbirî, kendi düşünsel projesinde Şiî tefekkürünü Hermetik görüşlerin ve Gnostik – rasyonel olmayan – düşüncelerin bir ürünü olarak görür. O bu ilişkiyi, yapısalcılık ve söylem analizi gibi yöntemlerden faydalanmak ve tarihsel kanıtlar sunmak suretiyle keşfetmeye çalışmaktadır. Elinizdeki çalışma bu ilişkinin varlığını ve bu [varsayımsal] ilişkiden hâsıl olan sonuçları kritik etmeyi amaçlamaktadır.

ÖZEL: Kohlberg’in On İki İmam Şiîliği’nin Oluşumuna Dair Görüşünün Teorik Bir Eleştirisi

ÖZEL: Kohlberg’in On İki İmam Şiîliği’nin Oluşumuna Dair Görüşünün Teorik Bir Eleştirisi

Makale yazarının, İmâmiyye’nin düşünsel sistemindeki “On İki İmam” ve “on ikinci imamın gaybeti” düşüncesinin temel/özgün/asil [bir düşünce] olmadığı konusundaki en önemli delili; On İki İmam Şiîliği’nin ilk kaynaklarında bu bağlamdaki hadîslere rastlayamamasıdır. Oysaki makale yazarının müracaat ettiği metinler ve hicrî III. yüzyılın sonlarına ait diğer birkaç metin de incelendiğinde, yazarın ulaştığından farklı sonuçlara ulaşılmaktadır.

ÖZEL: Abdülkerim Surûş'un Bilim Felsefesinin Eleştirisi ve Dinsel Bilimin Anlamı

ÖZEL: Abdülkerim Surûş'un Bilim Felsefesinin Eleştirisi ve Dinsel Bilimin Anlamı

"Auguste Comte’un dinin kaynağı hakkındaki teorisi, Freud ve William James’in tapınma olgusundaki farklı yorumları, Nikki R. Keddie ve Michel Foucault’un İran İslâm İnkılâbı hakkındaki görüşleri, Anthony Giddens’in yapılandırma kuramı; teorilerin felsefî temellerden ve inançlardan doğrudan etkilendiklerinin açık örnekleridirler."

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.

ÖZEL: On İki İmam'ın imâmeti üzerine yeni bir delil

ÖZEL: On İki İmam'ın imâmeti üzerine yeni bir delil

Üçüncü karine ise; insanlık tarihinde harikulâde ve eşsiz bir hakikat olup, bir soyda birbiri ardınca ve muhaliflerinin dahi, kendilerinin ilim, ahlâk ve ibadetteki azametlerini kabul ettiği on iki yüce şahsiyetin zuhur etmiş olmasıdır. Bugüne dek istinad edilmemiş bu üçüncü karinenin varlığı, ilk iki müjdenin şahsa münhasır gerçek misdakının ortaya çıkmasını sağlamaktadır

Molla Sadrâ açısından insan ile Allah arasındaki aşk

Molla Sadrâ açısından insan ile Allah arasındaki aşk

Molla Sadrâ, aşkı “ibtihâc bi-emri muvâfık: lâyık/doğru olandan mutluluk duyma/mesrûr olma” şeklinde tanımlamak suretiyle onun hakikatinin Allah’ta olduğuna inanır. Tıpkı vücûd sözcüğünün Allah’tan başkasına ıtlak edilmesinde olduğu gibi aşk sözcüğünün O’ndan başkasına ıtlakını da mecâzî bulur. Dolayısıyla her mümkin varlık, ilâhî (Allah’a ait) kemâlin boyutlarından bir boyuttur ve Allah’ın kendi Zât’ına aşkı, mümkinâtın tamamına duyduğu aşktır.