Yedioth Ahronoth: Kasım Süleymani’nin 10 yıl önce çizdiği plan tuttu / İran karşısında varoluş mücadelesi veriyoruz

Yedioth Ahronoth: Kasım Süleymani’nin 10 yıl önce çizdiği plan tuttu / İran karşısında varoluş mücadelesi veriyoruz

Önceki savaştan farklı olarak, bir terör örgütüne karşı değil, etrafımızda bir “ateş çemberi” yaratmayı kısmen başarmış olan İran İmparatorluğuna karşı varoluşsal bir zorlu mücadele verdiğimizi anlamalıyız.

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (28): Ahlakın cevheri de akıldır / Kant'ın büyük yanılgısı

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (28): Ahlakın cevheri de akıldır / Kant'ın büyük yanılgısı

Felsefe tarihinin dönüm noktasını teşkil eden Kant, konu iman olunca akıldan ziyade ahlâkı devreye sokmuştur. Örneğin bizim hakîmlerimiz hem nazarî akıl hem de amelî akıl derken o daha çok pratik akla vurgu yapmış, Hıristiyanlığın hakikatine ahlâk üzerinden ulaşılması gerektiğine inanmıştır. Buna benzer düşüncelere İslâm dünyasında da rastlamaktayız [Mesela Faslı Müslüman düşünür Taha Abdurrahman; Medya Şafak].

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (24): Allah vardı, O’nunla birlikte başka hiçbir şey yoktu / Şu anda da böyledir

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (24): Allah vardı, O’nunla birlikte başka hiçbir şey yoktu / Şu anda da böyledir

"Önce rahmet gelir; gazap arızîdir. Önce tevhid gelir; şirk arızîdir. Aslolan şirk midir, tevhid midir? Tevhiddir. Bizler Hakk’ın rahmetinden mi geldik, gazabından mı? Rahmetten geldiğimize göre, yine rahmetine mi döneceğiz, yoksa gazabına mı? Geldiğimiz yere, yani rahmete döneceğiz."

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (23): Hakk’ın Veçhi ve Kulluk (Ubûdiyet)

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (23): Hakk’ın Veçhi ve Kulluk (Ubûdiyet)

Bilimler söz konusu olduğunda hep akıl ve düşünceyle ilerlenir. Dinde ise durum farklıdır: Burada akıl, düşünce ve şuurun yanı sıra irade ve kalp de devreye girmelidir. İrade ve akıl normalde iki ayrı şey değil midirler? Evet, öyledirler. Ancak din gibi bir alanda bunlar tek bir yönde Allah’a doğru yönelirler. İbadetlerde de durum bu şekildedir: Namaz sırasında yalnızca fikriniz değil, iradeniz de O’na yönelmiş olmalıdır. Burada irade ve akıl tek bir şey olmaktadır.

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (21): Ramazan Bayramına Niçin Fıtır Bayramı Denmiştir?

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (21): Ramazan Bayramına Niçin Fıtır Bayramı Denmiştir?

İnsanın fıtratı demek olan “akl”ın bir kapasitesi vardır. Aklın aslı ve özü, melekût âlemindedir. Melekût âlemdeki ilâhî akıl, hiçbir zaman hiçbir şeyle kirlenmez. Keza melekler âlemi de bu şekildedir. O akıl bu zaman, mekân ve tabiat âlemine indiğinde zamanın, mekânın, şehvetlerin ve heveslerin hüküm sürdüğü bir âlemi tecrübe etmiş ve doğal olarak bunlarla karışmış olur.

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (20): Akıl tarihsel değil tarih aklidir / Nevruz gazeli

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (20): Akıl tarihsel değil tarih aklidir / Nevruz gazeli

Hegel gibi bazı filozoflar tarihsel akıl diye bir kavramı ortaya attılar. Onlara göre tarih zamanın dönüp duran çarklarıdır. Her asır kendi aklını yaratır. Yani XX. yüzyılın aklı ile XIX. yüzyılın aklı arasında bir fark vardır. Modern akıl Orta Çağ aklından farklıdır vd. Ben bu kimselerin söylediğinin aksine bir şey söyleyeceğim: Bana göre akıl tarihe teslim olmuş değildir; tam tersine tarih aklîdir.