Peki, insanoğlunun bilgileri beyninde midir? Elbette çok açıktır ki, insanın beyni olmasa, bilgisi zuhur etmez. İlk olarak bu soruya cevap vermemiz gerekir. Beyindeki hücrelerde en ufak bir sorun meydana gelse, beyin artık faaliyetlerini yerine getiremez. Peki, bu organ bilginin kabı mıdır, yoksa onun ortaya çıkış şartı mıdır?
21.11.2025
16.10.2025
4.09.2025
27.08.2025
25.07.2025
22.07.2025
Bu çalışmada ortaya konulan bulgulara göre, “Câhiliye ölümü” başlığı altında sınıflandırılan hadislerin imama itaatin zorunluluğundan, Müslüman cemaati arasında ayrılık çıkarmaktan imtina etmekten ve Müminlerin Emiri Ali’ye (a.s) muhabbet beslemenin bir iman nişanesi olduğundan söz eden kısmının güvenilir oldukları ve sahih senetle rivayet edildikleri anlaşılmaktadır.
Pek çok araştırmacı Şîa’nın ana eğilimlerinin ve kelâmî çizgisinin Mu‘tezile etkisinde şekillendiğine inanmaktadır. Bu metnin yazarı bu görüşün yanlışlığını, dahası Mu‘tezile’nin, hatta Basra Mu‘tezilesi’nin, Şîa’nın düşüncesinden çokça etkilendiğini kanıtlamanın peşindedir. Mu‘tezile’nin önde gelen şahsiyetlerinden olan Nazzâm’ın önemli Şiî düşüncelerine yönelimi bu iddiayı doğrulamaktadır.
ABD'de devlet bankalar ve tekeller tarafından kontrol ediliyor. Çin'de ise tam tersi oldu: Devlet, serbest piyasanın halk lehine çalışmasını sağlamak için kapitalistlerin tepesinde oturuyor.
İbrahim Rabbe şöyle dedi: “Keşke İşmael (שְׁמָעֵאל) [İsmail] Senin veçhin için baki kalsa… [Rab ona şöyle cevap verdi:] “Senin İşmael [İsmail] hakkındaki [sözüne/duana] icabet ettim. Ona bereket vereceğim ve onu Me’od Me’od [Muhammed] vasıtasıyla yücelteceğim; [O,] on iki imamı vücuda getirecek ve [Ben,] onu büyük bir millete dönüştüreceğim. (Tekvin, 17: 18-20)
"Hasan b. Mahbûb önemli kitaplar da yazmıştır. O, ricâl ilmi alanında yazılmış ilk kitaplardan biri olan el-Meşîha adlı kitabında, Büyük Gaybet’ten (Gaybet-i Kübrâ) yaklaşık yüz yıl önce, İmam Mehdî’nin (a.f.) doğumuna ve gaybetine dair hadisleri yazıya geçirmiştir."
Tevrat’ın Çıkış Kitabı’nda, peygamberliğe seçilip İsrailoğullarını doğru yola iletmekle görevlendirildiğinde Hz. Musa (a.s.) ile Tanrı arasında şöyle bir konuşmanın geçtiği yazar: “İsraillilere gidip, ‘Beni size atalarınızın Tanrısı gönderdi’ dersem bana, ‘O’nun adı nedir?’ diye sorabilirler. O zaman onlara ne diyeyim?’ dedi. Tanrı Musa’ya, ‘Ben, Var Olan’ım.’ İsrail halkına, ‘Beni size Var Olan gönderdi’ diyeceksin,’ dedi.