Bizler aklın misalleriyiz, akıl bizim misallerimiz değildir... Buraya dikkat ediniz. İlâhî âlemin aklı mı misaldir, yoksa bizler mi aklın misalleriyiz? Misal olan bizleriz; asıl olan onlardır (akıllardır).
3.11.2025
20.10.2025
16.10.2025
9.10.2025
24.09.2025
21.09.2025
Birçok rivayette, Hz. Peygamber'in (s.a.a.) Nur’dan yaratıldığı ifade edilmiştir. Ancak bu rivayetlerle kastedilenin, Hz. Peygamber'in maddî varlığı değil, nuranî hakikati olduğu açıktır. Dolayısıyla Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a.) iki hakikati vardır diyebiliriz. Birincisi nurdan olan nuranî hakikati ve ikincisi de diğer insanlara benzer maddî varlığı.
Ehl-i Sünnet’e mensup bulunan Hârizmî’nin naklettiği bir rivayet, Şeyhayn’ın Âşûrâ hadisesindeki rolünü açıkça ortaya koymaktadır. Hârizmî’nin rivayetine göre, İmam Hüseyin (a.s.) mübarek sakalını kendi kanıyla boyamış ve şöyle buyurmuştur: Dedem Resulullah’ın (s.a.a) huzuruna çıkıncaya değin bu halde kalacağım; kanıma boyanmış vaziyette, “Ya Resûlullah! Beni falan ve falan öldürdü!” diyeceğim.
Bu esnada, tam şu anda, milyonlarca ruh – Iraklılar, İranlılar, Afganlar, Pakistanlılar, Kuzey Afrikalılar, Orta Asyalılar, Fars Körfezi ülkeleri vatandaşları – Necef’ten Kerbela’ya yapılan dev ve ruhların içini temizleyen bir yürüyüşle sükûnet buluyor. Manevi kurtuluşla siyasi beyanı kaynaştıracak şekilde en doğru sözü söyleyen bir ziyaretçinin bana hafif bir tebessümle söylediği gibi, bu yürüyüş aynı zamanda “terörizme karşı bir protesto”.
Bugüne kadar, Şiîliğin Mu‘tezile’den etkilendiğini ya da Şiîlerin teşbih inancına sahip olduklarını ileri süren ve Mu‘tezile dışı bir kaynaktan gelen bağımsız bir rivayet tespit edilememiştir. Asıl şaşırtıcı olan ise Mu‘tezile’yi müşrikler, kâfirler ve büyük günah işleyenlerle bir tutan Hadis Ehli ve Eş‘arîlerin, onların Şiîlere yönelik suçlamalarını kabul edip aynen tekrar etmiş olmalarıdır.
"Gerçek şu ki, bu coğrafyada din ile siyasetin kesişimi ve tarihsel dönüşümleri, dışarıdan ithal kuramların yüzeysel şemalarıyla açıklanamayacak kadar karmaşık, yerli tarihsel özgüllüğe içkin bir çözümlemeyi zorunlu kılar."
"Bu üsler karşısında silahlı ve kitlesel bir mücadele başlatmak yalnızca emperyal kontrolün kalbine darbe vurmakla kalmayacak, aynı zamanda ABD emperyalizmi, Siyonizm ve Arap gerici rejimleri arasındaki ittifakı da açığa çıkaracaktır."