Bugüne kadar, Şiîliğin Mu‘tezile’den etkilendiğini ya da Şiîlerin teşbih inancına sahip olduklarını ileri süren ve Mu‘tezile dışı bir kaynaktan gelen bağımsız bir rivayet tespit edilememiştir. Asıl şaşırtıcı olan ise Mu‘tezile’yi müşrikler, kâfirler ve büyük günah işleyenlerle bir tutan Hadis Ehli ve Eş‘arîlerin, onların Şiîlere yönelik suçlamalarını kabul edip aynen tekrar etmiş olmalarıdır.
7.04.2025
5.01.2025
10.12.2024
1.09.2023
11.10.2022
24.10.2021
Bu âyet-i kerimenin ışığında şunu söyleyebiliriz: Toplumu yönetme hakkı olanlar; peygamber, ondan sonra vasi (Rabbanî) ve ondan sonra da yeterli donanıma sahip adil bir fakihtir (ahbâr).
Birincisi: Ömer'in alışkanlıklarından biri de insanların isimlerini değiştirmekti. Tarihçilere göre bu ismi ona Ömer vermiş ve Abdullah bu ismiyle tanınmıştır. Belâzürî Ensâbü'l- Eşrâf'ta şöyle der: Ömer b. Hattâb, Ali'nin oğluna “Ömer'' adını verdi.
İslam İnkılâbı Rehberi İmam Hamenei: "Gerçek bir İslamî yönetim insanlığı adalet, huzur, iman, maneviyet, paklık ve kardeşliğe, barış ve gerçek dostluğa ulaştırır. Aziz şehid komutanımıza bir ekol, bir yol, ders alınacak bir üniversite gözüyle bakmamız gerekiyor."
Yani İbn Teymiyye bu hadisi Yezid’e uyguluyor. Ona göre Yezid veliyyü’l-emirdir ve imamdır. Ona biat etmeksizin ölen kimse câhiliye ölümü üzere ölür! İbn Teymiyye’nin bu nazariyesi ile ‘‘imam zalim dahi olsa ona biat edilmesinin vacip olduğu’’ sonucu çıkıyor. Evet, biz aksi görüşteyiz. Bu Râfızîlik ise evet, biz Râfızîyiz!
Şöyle bir itiraz gelebilir: ‘‘Bu çıkarım doğru mudur? Muaviye’nin hilafete Ömer b. Hattab’dan daha layık olduğunu söyleyen Emevî yönelimli birisi gerçekten de mevcut mudur?’’ Buna cevabımız evettir, çünkü bu sözü ilk defa söyleyen Muaviye’dir. Hilafete Ömer b. Hattab’dan daha layık olduğunu ilk iddia eden Muaviye’nin kendisidir.
İbn Hacer’in elimizde iki iddiası vardır. İlk iddia, İbn Teymiyye’nin birçok ceyyid ve sahih hadisi reddetmesi. İkinci iddia ise yine İbn Teymiyye’nin İmam Ali’nin makamını küçük düşürmeye varan tavırlar takınmasıdır.