"Zeydi" için 68 adet haber bulundu

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (21): Ramazan Bayramına Niçin Fıtır Bayramı Denmiştir?

İbrahimî Dinânî: Feyz-i Kâşânî Söyleşileri (21): Ramazan Bayramına Niçin Fıtır Bayramı Denmiştir?

İnsanın fıtratı demek olan “akl”ın bir kapasitesi vardır. Aklın aslı ve özü, melekût âlemindedir. Melekût âlemdeki ilâhî akıl, hiçbir zaman hiçbir şeyle kirlenmez. Keza melekler âlemi de bu şekildedir. O akıl bu zaman, mekân ve tabiat âlemine indiğinde zamanın, mekânın, şehvetlerin ve heveslerin hüküm sürdüğü bir âlemi tecrübe etmiş ve doğal olarak bunlarla karışmış olur.

İsrail ve emperyalizm karşıtı direnişe niçin ‘Şii davaları’ deniyor?

İsrail ve emperyalizm karşıtı direnişe niçin ‘Şii davaları’ deniyor?

Sünni hükümdarlar tarafından papağan gibi tekrarlanan bir eleştiriyi tekrar ederek, İran'ın "Filistin'de Arap Sünni hükümetlerinin egemenliğini baltalamak için iyi bir araç bulduğunu" ve "bu sayede Arap Sünni kitlelerin" desteğini kazandığını iddia ediyor. Bu değerlendirme, Devrim’den önce bile, İran'ın dini ve laik muhaliflerinin Filistin yanlısı olduğu ve halkın Şah'ın İsrail'e desteğine muhalefet ettiği gerçeğini göz ardı ediyor.

Ahmed el-Kâtib’e Reddiye (17): İmâmet hakkındaki birkaç soruya cevap

Ahmed el-Kâtib’e Reddiye (17): İmâmet hakkındaki birkaç soruya cevap

Eldeki kanıtlar ve bütün işaretler kuşku götürmeyecek bir tarzda onların şûrâya inanmadıklarına delalet etmektedir. Çünkü Ebû Bekir, hastalığı ağırlaşıp da ölüm döşeğine düştüğü esnada Ömer’i veliaht tayin edip ümmetin başına atadı. Bu metodu takip eden Ömer’in kendisi dahi aralarından birisini seçmeleri için altı kişilik şûrâyı atamış ve şöyle demiştir: “Eğer Sâlim hayatta olsaydı şûrâ teşkil etmezdim.”

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

ÖZEL: Etan Kohlberg’in “Râfıza” Teriminin Kavramsal ve Tarihsel Analizine İlişkin Görüşünün Kritiği

Etan Kohlberg, çağdaş bir oryantalist ve Şiilik araştırmalarında aktif, Siyonist bir uzmandır. O, “Râfıza” terimi hakkında yazmış olduğu iki makalede, mezkûr terimin anlamını ve tarihsel arka planını açıklamayı amaçlamış; ilk Şiî ve Sünnî kaynaklardan yararlanarak, yüklendiği mânâları incelemiştir. Kohlberg, bu terimin başlangıçta olumsuz bir anlama sahip olduğu, ancak Şia İmamları tarafından müspet ve iftihar verici bir anlama dönüştürüldüğü konusunda ısrarcıdır.

Ahmed el-Kâtib’e reddiye (10): İmamlar niçin on iki kişi ile sınırlanmıştır?

Ahmed el-Kâtib’e reddiye (10): İmamlar niçin on iki kişi ile sınırlanmıştır?

Bu âyet-i kerimenin ışığında şunu söyleyebiliriz: Toplumu yönetme hakkı olanlar; peygamber, ondan sonra vasi (Rabbanî) ve ondan sonra da yeterli donanıma sahip adil bir fakihtir (ahbâr).

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (8): On İki İmam hadisleri Şia ve Ehl-i Sünnet nezdinde zayıf mıdır?

Ahmed el-Kâtib'e reddiye (8): On İki İmam hadisleri Şia ve Ehl-i Sünnet nezdinde zayıf mıdır?

Ben derim ki; On İki İmam rivayetleri bağlamında incelenen Ehl-i Sünnet ve Ehl-i Şia’nın sened kriterleri yazarın bu iddiasını çürütmektedir. On İki İmam hakkındaki Şia hadisleri İmam Mehdî’nin (a.s.) veladetinden önce hatta hicretin ikinci asrından itibaren Şiîler tarafından bilinmekteydi.

ÖZEL: Meşhur hadislerin Şia’nın İmâmet silsilesinin sürekliliği inancının oluşumundaki rolü

ÖZEL: Meşhur hadislerin Şia’nın İmâmet silsilesinin sürekliliği inancının oluşumundaki rolü

İslam hadis mirasındaki bazı meşhur rivayetler, her dönemde İslam ümmeti arasında din ilminin âdil taşıyıcısı ve koruyucusu olan birisinin kesinlikle var olduğunu ortaya koymaktadır. O, Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’indendir ve O’nun ümmetinin hidayet kaynağıdır.