18. yüzyıl ve 19. yüzyılın başları boyunca yankı bulan bu islami cumhuriyetçi yeraltı hareketi, fransız devrimi ile sonuçlanan diğer pek çok aydınlanmacı akımla da işbirliği içinde olmuştur. iki öncü ingiliz romantik percy ve mary shelley de radikal ütopik fikirlerini islami cumhuriyetçilikle eşit tuttukları bir evreden geçmişlerdir – onların düşünsel durumunu garcia “gnostik şii islam” olarak...
ana akım medyada nihayet yayılmaya ve küresel kolektif şuurda yer etmeye başlayan bilgilere rağmen suudi emperyalizminin yemen’deki kanlı tarihi hala büyük oranda keşfedilmiş değildir.
eucom ve nato’nun kaygısı aslında türkiye’nin rusya’ya daha fazla yanaşıp ardından nato’yu terk etmesiydi. bu durum şu anda olması istenen bir şey değil. (1991’den bu yana centcom abd dış politikasının şekillenmesinde büyük rol oynuyor. savunma bakanı mattis bir centcom aygırıdır. onun ve centcom’ un ağzının payını aldığını görmek güzel.)
oldukça yakın bir zamanda, israil askerlerinin kudretli imajı ile arap direnişinin korku dolu hali yer değiştirdi. ben, israillilerin ne zaman isterlerse bombalayabilecekleri ve işgal edebilecekleri zamanlar olan 60’ların ve 70’lerin lübnan’ında büyüdüm. bu artık asla gerçekleşemez çünkü israil hizbullah’tan korkmaya başlamıştır.
ancak 2011 yılında, ilk provokatörler suriye caddelerine çıkmadan öncesinde de abd durumun içindeydi. new york times gazetesinde yayımlanan 2011 tarihli bir makalede, abd’li grupların, isyanların büyümesine yardım ettiği itiraf ediliyor. (https://www.nytimes.com/2011/04/15/world/15aid.html)
kuzeydoğu suriye, sahip olduğu zengin doğal kaynaklar (özellikle doğal gaz ve petrol formundaki fosil yakıtlar) açısından büyük önem taşıyan bir bölge. suriye’nin tüm petrol ve doğal gaz potansiyelinin %95’i (ülkenin en geniş petrol yatağı el-ömer dahil olmak üzere) burada.
türkiye’nin her kesimden oluşan, farklı sponsor ve ajandalara sahip militan grupları “kuzey suriye’den temizlemek” için zamana ihtiyacı var. bunlar kendilerini destekleyenlerin sırtında tamamen bir yüke dönüşmüş durumda zira devam eden varlıklarının artık herhangi bir amacı bulunmuyor.
günümüzün dramasında kötü çocuklar abd-israil-suudiler iken, karşılarındaki tek güvenilir barışçıl aktör iran’dır. 1930’lu yıllarda algılanan tehdit, avrupa’ya musallat olan “komünizm hayaleti” idi, şimdi ise yegane anti-emperyalist müslüman devlet olan iran’a indirgenmiş halde. o dönemde sovyetler birliği barış yanlısı olduğu halde, terörizm ve komünizm eşit görülürdü.
2006 savaşı esnasında hizbullah, israil deniz kuvvetlerine ait sa’ar-5 sınıfı korveti vurduğu zaman bütün bir deniz kuvvetlerini muharebenin dışına çıkardı. bir israil f-16’sının düşürülmesi hiç kuşkusuz tel aviv’e, suriye’nin kendini yenilediği ve 1973’ten beri yapmadığı şeyi yapmaya hazır olduğu bilgisini vermiştir: suriye’nin savaşa hazır olduğuna şüphe yoktur.
israil’in anlatısının sahte olduğunu, uçağın israil hava sahasında vurulduğu gerçeğini kamufle etme çabası olduğunu ortaya koyuyor. “eğer f-16’yı bir sam-5 füzesi vursaydı, havada patlardı ve geriye hiçbir şey kalmazdı. uçak, f-16’lar gibi manevra yapabilen, daha küçük fakat daha hassas bir füzeyle vuruldu.” bu olay, ayetullah humeyni’nin tahran’a dönüşünün ve iran islam cumhuriyeti'nin...
"görüştüğüm #suriyeli komutan teyit etti: f-16’yı vuran bir s-200 değildi. 'hazırlanmış bir pusu' idi. yarın @alraimediagroup üzerinden daha fazlasını okuyun."
"abd, türk ordusunun performansını ilgiyle gözlemliyor ve erdoğan’ın bozgun yaşayıp afrin’de kürtlerin kayasına çarpmasını diliyor. nitekim abd’nin verdiği tanksavar silahları hâlihazırda kürtler tarafından türk ordusuna karşı kullanılıyor."
batı’dan gelen basınçla orantılı olarak artan bir şekilde avrasya ülkeleri, ekonomilerini abd hazine’sinin mali yaptırımlarından bağımsız olarak büyütmenin yollarını geliştiriyor. gelecekte geriye dönüp bakıldığında belki de abd’nin bu yaptırımları, washington’un avrasya ekonomileri üzerinde tahakküm kurmak için gerçekleştirdiği en ahmakça girişimlerden biri olarak görülecek.
leslie stahl 1996 yılında 60 dakika isimli tv programında abd’nin bm büyükelçisi madeleine albright’a “yarım milyon çocuğun öldüğünü duyduk. yani, hiroşima’da ölenlerden daha fazla sayıda çocuk. sizce buna değer mi?” diye sorduğunda, albright’ın yanıtı “bunun çok zor bir seçim olduğunu düşünüyorum, fakat bize göre buna değer” oldu.
“üst düzey bir amerikalı yetkili haaretz gazetesine, başında israil ulusal güvenlik danışmanı’nın bulunduğu bir heyetin bu ay başlarında beyaz saray’da, iran’ın ortadoğu’daki saldırganlığına karşı koyacak bir strateji hakkında ortak tartışma yürütmek üzere üst düzey amerikalı yetkililerle bir araya geldiğini teyit etti.”
ancak hepsi bu değil, zira eksen, suriye savaşı bittikten sonra israil’in hizbullah’a savaş açacağını öngörüyor. nasrallah birkaç vesileyle, farklı bir mücadele stratejisini tartıştı: suriye’de eksenle birlikte savaşmış bütün grupları kullanmak istiyor. yani, öngörülen savaşta suriyeli, afgan, ıraklı ve pakistanlı savaşçıları lübnanlı savaşçılarla bir araya getirmek istiyor.
pazartesi günü, israilli gazeteci ben tzion’un suudi arabistan’ın medine şehrindeki mescid-i nebevi içinde poz verdiği fotoğrafları, arap haber kuruluşlarında ve sosyal medyada sel olup aktı. suudi arabistan’daki birkaç noktada açık şekilde poz veren tzion, üzerinde ibranice yazıların olduğu bir çanta taşıyordu. bu görüntüler, suudi-israil ilişkilerinde eşi görülmemiş bir gelişmeye işaret ediyor.
bu esnada, tam şu anda, milyonlarca ruh – ıraklılar, iranlılar, afganlar, pakistanlılar, kuzey afrikalılar, orta asyalılar, fars körfezi ülkeleri vatandaşları – necef’ten kerbela’ya yapılan dev ve ruhların içini temizleyen bir yürüyüşle sükûnet buluyor. manevi kurtuluşla siyasi beyanı kaynaştıracak şekilde en doğru sözü söyleyen bir ziyaretçinin bana hafif bir tebessümle söylediği gibi, bu yürüyüş
washington'un lübnan hizbullahı komutanı ali musa dakduk’u amerika'ya götürmek yönündeki arzusunu dile getirdiğinde hizbullah abd yönetimine -ırak liderleri aracılığıyla- bir mesaj göndermiş; dakduk’u ırak dışına çıkarmanın, başta ırak olmak üzere ortadoğu’daki her abd’li asker ve subayın rehine olarak alınabileceği anlamına geldiğini belirtmişti.
esad arzulu bir şekilde bir tehdit durumunda kendisinin de parçası olduğu direniş ekseni’nin yanında yer almayı bekliyor. esad’ın 2006’da silah depolarını hizbullah’a açması bugün sadece geçmişe ait küçük bir jest olarak görülebilir: israil ile yapılacak sonraki çatışmada esad tüm suriye ordusunu hizbullah ve genel sekreteri seyyid hasan nasrallah’ın yanında savaşa sokacak.
dünyadaki afyonun %93’e varan kısmı afganistan’dan geliyor. batı’daki hakim algının aksine, bu bir afgan talibanı operasyonu değil. atlantikçi çevrelerin asla sormadığı kilit önemdeki sorular, kimlerin afyon mahsullerini satın aldığı, rafine edip eroine çevirdiği, ihracat yollarını kontrol ettiği ve taliban’ın yerel düzeyde empoze ettiği vergilere kıyasla muazzam kârlarla sattığıdır
eski dışişleri bakanı hillary clinton’a ait sızdırılmış e-postalar ayrıca israil’in örtülü bir şekilde çatışmayı yaratmadaki rolünü ve esad’ın devrilmesi planının uygulanmasına abd ve diğer ülkelerin dâhil olmasının sağlanmasındaki açık rolünü ortaya çıkarıyor. clinton tarafından danışmanı jacob sullivan’a iletilen bir e-posta, israil’in, esad hükümetinin devrilmesi halinde iran’ın bölgedeki “tek
bu ise suudi arabistan’ı sinirlendirdi ve onları, ufukta bir sonu görünmeyen bir çatışmaya çekti (amerika’nın 1980’lerde sovyet imparatorluğu’nu, ordusunu yaklaşık 10 yıl sürecek bir savaş için afganistan’a çekmek yoluyla çökertme yönündeki örtülü stratejisini düşünün).
bu sebeple, britanya imparatorluğu’nun filistin’de siyonizm’i dayatma yöneliminin, günümüz suudi arabistan’ının coğrafi dna’sında yerleşik olduğu gayet açıktır. imparatorluk 1920’lerde filistin’de siyonizm’in temellerini attığı için, islam’ın en kutsal iki beldesinin bugün suudi klanı ve vehhabi öğretiler tarafından yönetiliyor olmasında daha da büyük bir ironi vardır.
israil kendisini iki süper gücün sınırlarına dayandığı yeni bir gerçeklik ile yaşamaya alıştırmalıdır, suriye ve lübnan gökleri de artık kendine münhasır değil. yeni durumu ve sınırlarındaki güçleri, yani direniş ekseni ve rusya’yı kabul etmenin en uygun zamanıdır.
hizbullah ise bugün, 2006’da olduğundan daha da güçlü. kısa ve öz olarak söylemek gerekirse, suriye’de el kaide’yi yenilgiye uğratan temel olarak hizbullah oldu. suriye de ırak da parçalanmayacak. ve boru hattı-istan cephesinde – ki bu savaşın temel nedenlerinden biri – öngörülebilir bir gelecekte iran ve katar’ın avrupa’ya doğalgaz satmak için bir araya geldiğini dahi görebiliriz.
al-monitor, hamas heyetinin ilave olarak, iran’ın kudüs gücü komutanı, tümgeneral kasım süleymani’yle de görüştüğünü öğrendi, ancak görüşmede nelerin vuku bulduğuna dair başka bir bilgi bulunmuyor. iranlı bir siyasi kaynak al-monitor sitesine, şu an itibariyle önceki beş yılın tüm sonuçlarının geride kaldığını ve iran’ın hamas’a olan desteğinin şu anda, suriye krizinin öncesinde olanın dahi ötesi
elijah j. magnier yazdı: hizbullah askeri kapasitelerinin birçoğunu kasıtlı olarak göstermekten çekinmedi ve bunda amacı, israil’e anlayacağı mesajlar göndermekti (kısa süre önce bir volkan roketi, arsel’de el kaide’yle girilen çatışmalarda kullanılan 1 ton patlayıcıyı taşıyabilecek şekilde geliştirildi).
abd, (ward churchill’e göre) 241 yıllık katliam ve kargaşa yaratma tarihi boyunca dudak uçuklatan sayıda insanı öldürdü, sakat bıraktı, yerinden etti ve başka biçimlerde zarar verdi – buna 1945 yılından beri 37 ülkede öldürülen 20 milyondan fazla insan dahil.
direniş ekseninin ırak’ta, suriye’de ve hatta lübnan’da teröre karşı savaşta kaydettiği ilerlemeden yola çıkarak yakın gelecekte meydana gelecek tek bir şeyi okumak mümkün: o da, direniş ekseni döneminin başlangıcı ve pratikte de "ümmetin ortak çıkarlarını gerçekleştirme potansiyeline dayalı yeni bir ortadoğu'nun doğuşudur."
işin dini boyutundan bakınca birçok kişi, zuhur çağı alametlerinin büyük kısmının gerçekleşmesi sebebiyle israil'in sonunun yaklaştığı yorumlarında bulunuyor. ancak ben bu yazıda, lübnan ve filistin'deki islami direnişin ideolojik boyutunun göstergeleri ile yetineceğim.
benim geçmişte hazırladıklarım, israil’in suriye çatışmasına yönelik müdahalesini kapsamlı olarak belgelemişti. söz konusu müdahalelere, hizbullah ve iran’ın silah konvoylarına düzenlenen çok sayıda hava saldırısı, israil işgalindeki golan’ın üzerinde birkaç metre gezen bir suriye jetinin düşürülmesi, hizbullah ve iran komutanlarına düzenlenen suikastlar, el kaide’yle müttefik el nusra birimlerine
şaban, “son yarım yüzyıllık tarihte, suriye ve ırak’ın birbirine yaklaşması, koordinasyon kurması her zaman engellendi. (eski suriye devlet başkanı) hafız esad ve (eski ırak devlet başkanı) ahmed hassan el-bekr kapsamlı bir anlaşmaya varmak üzereyken saddam hüseyin bir darbe yaptı ve suriye’yle yakınlaşma isteyen bütün subayları idam etti” diyor.
bu, iran’ın bir dizi seyir füzesini de içeren füze cephaneliğinin çok da kapsamlı bir listesi sayılmaz. ancak yine de, iran devrim muhafızları’nın en ölümcül kapasitelerinden biri hakkında okuyuculara temel bir genel görünüm sunuyor. balistik füzeler de iran’ın, vekil kullanımını ve asimetrik deniz savaşını da içeren caydırıcılık stratejisinin keskin uçlarından biri. ancak bu, abd merkez komutanlı
gerçekte, levant ve mezopotamya bölgelerinde washington’un askerlerine duyulan husumet eşi görülmemiş düzeye ulaşmıştır ve kürtlerin abd’yle (ve suudi arabistan’la) yan yana gelme seçimleri intihar getiren, inanılmaz derecede naif bir stratejidir. şu halde, amerika birleşik devletleri’nin levant’ta yalnızca düşmanlar elde edeceği ve en sonunda bölgedeki geçici kürt dostlarını kaybedeceği açıktır.
suudiler, israilliler ve amerikalılar arasındaki anlaşma, son makalemde aktarıldığı gibi, ilk sonuçlarını üretiyor ve bu, bazı terörist unsurların ortadoğu’dan, özellikle de suriye ve ırak’tan güneydoğu asya’ya ve hatta orta asya cumhuriyetlerine transfer edilmesi yönünde ilk adım gibi görünüyor.
öte yandan neo-liberal/insan hakları kliği obama ve clinton’a çok yakın ve dolaylı yoldan müslüman kardeşler’i ve katar’ı destekliyor. neo-con’lar ise tarihsel olarak suudi arabistan ve israil’e daha yakın. bu ülkelerin her ikisi de, bölgesel kontrolü riyad ve tel aviv’e bırakmak suretiyle abd’yi dikkatini asya’ya yöneltecek şekilde serbest bırakacak olan bir arap nato’su sayesinde abd’nin ortadoğ
dünya çapındaki uzmanlar, katar-suudi soğuk savaşı’nı gerçekte körükleyen şeyin ne olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor, ancak yanıt basit: abd. washington, her zaman yapmaya meyilli olduğu gibi, ortadoğu’da ustalıkla bir böl ve yönet oyunu oynuyor ve oldukça geniş bir alana yayılan “arap baharı” renkli devrimleri esnasında kuzey afrika ülkelerinde ne yaptıysa körfez müttefiklerinde de aynısını yap
abd güçleri, bu sınır kapısını uzun süre ellerinde tutmanın imkansız olduğunun farkındalar: ıraklı kuvvetler hızla sınırlara doğru ilerliyor ve sınırın diğer tarafında suriyeli kuvvetlerle karşılaşacaklar. washington’un kaçınmaya çalıştığı şey tam olarak buydu, ancak çabası beyhude.
tahran’dan bağdat’a, oradan da şam ve beyrut’a uzanan “şii hilali”, bazı kaynakların tahayyül ettiği gibi şu ya da bu başkent üzerinden uzanan belli bir coğrafi çizgi değildir. gerçekte, abd’nin 2003’teki ırak işgali ve ışid’in 2014’teki musul işgali sonrasında somutlanmış bir “proje”dir. bu olaylar bu sanal bağı zerre kadar zayıflatmamış, bilakis güçlendirmiştir.
ışid yeryüzünden silindikten sonra ırak’a ne olacağını zaman gösterecek, fakat uzun ve kademeli balkanlaşma süreci bugün halihazırda geri dönüşsüz hale gelmiş gibi görünüyor.
her ne kadar 2003 ırak işgali hakkındaki yaygın görüş bunun tamamen petrol meselesi olduğu şeklinde olsa da, israil’in baskısı da burada pek bilinmeyen, ancak temel önemde bir rol oynadı. seçkin amerikalı profesörler john maersheimer ve stephen walt, “israil lobisi ve abd dış politikası” başlıklı derinlemesine makalelerinde, amerikan dış politikasının temel odak noktasının kendi çıkarları değil, i
bize sıklıkla, ırak işgalinin ve suriye’deki savaşın, batı’nın dış politikasının felaket getiren başarısızlıkları olduğu söylenir. bu makale ise, bu savaşların mimarlarının, askeri çabalarının istikrarsızlaştırıcı sonuçlarının gayet bilincinde olduğunu ve gerçekte her zaman, ırak ve suriye’nin mezhep çizgileri üzerinden bölünmesine arzulanabilir bir sonuç olarak baktığını savunuyor.
rusya ve iran, güvenli bölge fikri karşısında benzer bir şüphecilik ortaya koydu. moskova göründüğü kadarıyla suriye’de olanlara karar verme konusunda esnekliği korumaya çalışacak; tahran ise başlıca müttefikleri olan suriye arap ordusu ve hizbullah’ın, ülkenin kalan kısımlarındaki kontrolünü güçlendirmeye çabalayacak.
iran ise çin ve rusya’yla, şiö ülkeleriyle ve ilave olarak hindistan ve pakistan’la bütünleşerek bu hileli sistemden çıkma yolunda ilerliyor. şimdiden önemli ölçüde dolarsızlaşmış olan bu ülkeler, dünya nüfusunun yaklaşık yarısını barındırıyor ve dünya gsyih’sinin üçte birinden fazlasını kontrol ediyor.
sorgulanabilir çok sayıda meseleden ilki, washington’un, suriye hükümetinin düzenlediği iddia edilen sarin gazı saldırısı hakkında, bilimsel yetkinlik taşıyan bm kimyasal silahların yasaklanması örgütü’nün (opcw) herhangi bir bağımsız soruşturma yapmasına izin vermeyi reddetmiş olması. bu kuruluş 2013 yılında abd’nin esad’ın sarin gazı silahları kullandığı yönündeki, neredeyse savaş çıkaracak iddi
bununla birlikte yemen ordusu sivillerin bulunduğu hiç bir şehri doğrudan hedef almadı, tek bir suudi sivile ait eve zarar vermedi. yemen güçleri, angajman kurallarına bağlı kalmayı sadece suudi ordusunu hedef alarak sürdürdü.
suudi ordusu ağır ve acı verici kayıplardan muzdarip, suudi askeri birliklerin deniz, hava ve kara bölümlerinden şu ana kadar 6483 askeri görevli yaralanmış ya da hayatını kaybetmiş durumda. ra’yul yevm, newyork times, birçok amerikan, arap ve yabancı haber ajansları ya da medya kaynakları, suudi arabistan’ın savaşın ilk yılında 3 binden fazla askerinin hayatını kaybettiğini kaydetti.
romana wadi, son bir kaç ay içeriside meydana gelmiş bazı kompleks olayların gizemini çözmemize yardımcı oluyor. manquehue enstitüsü, bayan wadi ile “filistin meselesi, geçmiş, şu an ve gelecek” isimli özel bir röportaj gerçekleştirdi. bayan wadi, filistin özerk yönetimi’nin filistin halkının gerçek temsilcisi olmadığına inanıyor.
fakat kısa süre önce abd ulusal arşivleri’nden çıkarılan cıa belgeleri, suriye hükümetini zayıflatıp devirme yönündeki son çabaların ve suriye çatışmasının komşu lübnan’la ve müttefik iran’la olan ilişkisinin, abd’nin çıkarlarının önüne set çeken bölge hükümetlerini istikrarsızlaştırma ve devirme yönündeki, on yıllardır devam eden çabaların yalnızca son ayağı olduğunu ortaya koyuyor.
hizbullah, 2013 yılından beri, oradaki on binlerce savaşçısının varlığıyla ilgili bütün kolları ve kurumlarıyla suriye’de askeri varlığını sürdürüyor. lübnan ve suriye’yi birbirinden ayıran dağlar, tahrip gücü yüksek dördüncü nesil fatih-110 uzun menzilli füzeleri ve başka benzeri roketleri kamufle etmek için mükemmel bir örtü işlevi görüyor. bu füzelerin her biri 250 ila 500 kg. arası patlayıcı
yaklaşık 15 ay kadar önce şehid muhanned el-halebi kudüs'ün eski şehir bölgesinde bıçaklı eylem gerçekleştirmişti. eylemin sonucunda iki israilli ölmüş, ikisi de yaralanmıştı. ancak operasyonun uzun vadedeki sonuçları bundan çok daha fazlası oldu. bu eylem, filistinlilerin çok sayılı bölgede yürüttüğü bir dizi bıçaklama eyleminin başlangıcına dönüştü.
birinci filistin intifadası (ayaklanması yahut silkinmesi), israil’in gaddar askeri işgaliyle geçen yirmi uzun yılın ardından 9 aralık 1987 tarihinde çarpıcı bir şekilde patlak verdi.
uzmanlar, iki yılı devirmek üzere olan ve yaşlılar, kadınlar ve çocukların da bulunduğu on binlerce kurbanın verildiği yemen saldırılarının maliyetinin 1 trilyon beş yüz milyar doları aştığına işaret ediyor. kral selman, oğlu ve arap müttefiklerinin hiçbir askeri başarı elde edemediği savaş, aksine onları yakın tarihte karşılaşacakları bir iflasın eşiğine getirdi.
raporda, “israil’in perspektifine göre en iyi senaryo, bir yandan esad rejiminin ortadan kalkması ve iran ile hizbullah’ın suriye’den çıkarılması, diğer yandan da ışid'in yenilgiye uğratılması ve suriye’de ılımlı bir sünni rejiminin kurulmasıdır” ibareleri okunuyor.
clinton e-postasında şunlar yazılı: "ışid’e ve bölgedeki öteki radikal sünni gruplara yasadışı mali ve lojistik destek sağlayan katar ve suudi arabistan’a basınç uygulamak için diplomatik varlıklarımızı ve daha geleneksel istihbarat varlıklarımızı kullanmamız gerekiyor."
belki de bu ilk önermelerin arkasında yatan şey, gerçekte rusya, iran ve çin arasındaki işbirliğini kırma isteği olabilir. bunun gerekçeleri, pekin, moskova ve tahran arasında tam bir askeri, kültürel ve ekonomik ittifak kurulursa bunun abd için getireceği sonuçlardır. böyle bir ittifak, abd’yi uluslararası ilişkilerin büyük satranç tahtasında neredeyse etkisiz hale getirecektir.
ağustos 1989’da ise los angeles times’tan kenneth freed’in yaptığı bir araştırma, israilli eğitmenlerin kolombiya’daki medellin uyuşturucu kartelini ölüm mangalarından paramiliter güçleri eğittiğini gösteren bir israil yapımı video keşfetmişti.
ros-lehtinen ve ötekiler ise bu yaptırımların arttırılması çağrısı yaptı. ros-lehtinen “yeni yılın başlarında iran’la ilgili faaliyetlerde bir hareketlenme” öngördü ve “son birkaç yılda verildiğini gördüğümüz pek çok sorunlu tavizin tersine çevrileceği bir fırsat” gözlediğini ifade etti. bu fırsatı “bekleyemediğini” de ekledi.
fiyat düşürmenin amacı, rusya, venezuela, iran, ekvador ve bolivya’yı bu iş alanının dışında bırakmaktı. bu ülkelerin sosyal harcamaları ve devlet sektörleri, petrol gelirine bağlıdır. eğer bu merkezi planlamalı, devlet merkezli ekonomiler nakit paraya aç hale getirilebilirse, rejim değişikliğinin temeli kurulabilirdi. ancak bu olmadı.
bu direnişte birçoğu ho chi minh tarafından yenilgiye uğratılmış olan amerikalı askeri uzmanlar, iki direnişi karşılaştırmanın baştan çıkarıcılığına direnemeyecekler ve tereddütsüz bir şekilde hizbullah savaşçılarının direniş tarzlarının özellikle askeri taktik ve strateji alanında vietnamlıların ortaya koymuş oldukları taktiklerden daha üstün olduğunu kabul etmek zorunda kalacaklardır.
ve her ne kadar hiçkimse, bütün yemen halkına ayağa kalkması için ilham verenin husiler olduğunu ileri sürmeyecek olsa da, kuzey yemen’deki bu aşiret yemen’deki büyük devrimci yolculukta bir katalizör rolü oynadı. bunu anlamak, savaşı doğru bağlama yerleştirmemize yardımcı olacaktır.
durumun yakın zamanda gelişme göstermesinin hiç de muhtemel olmadığı kabul görüyor. uzmanlara göre suudi ekonomisi petrole bağımlılıktan özgürleşemediği için, durum bozulmaya devam edecek. petrol fiyatları varil başına 45-50 dolar civar aralığında seyretmeye devam ederse, suudilerin altın ve döviz rezervleri beklenenden daha hızlı eriyebilir.
"batı’nın sünni köktencilerle olan işbirliği hakkında yazmış olan robert dreyfus, batılı kaynakların baasçıları acımasız katiller olarak şeytanlaştırmak için hama'daki ölüm rakamlarını kasıtlı olarak abarttığını ve baasçıların da müslüman kardeşler’i yıldırmak için bu yanıltmacanın peşinden gittiğini ileri sürer."
ancak “suriye’deki protesto hareketinin eylül 2011’e kadar büyük çoğunlukla barışçıl olduğu” şeklindeki yaygın inanış yanlıştır, yahut en iyi ifadeyle eksiktir. gerçekte hükümet karşıtı muhalefet neredeyse en başından itibaren şiddete yönelmişti ve muhtemelen ülkeyi kutuplaştırmak için sert bir tepkiyi provoke etmeye çalışıyordu.
fakat 17 mart’ta, deraa’da şiddet yanlısı bir ayaklanma başladı. bunun kıvılcımını kimin veya neyin çaktığına dair çelişen anlatılar var. time, “deraa’daki isyanı bir duvara rejim karşıtı yazılamalar yapan bir avuç gencin gözaltına alması kışkırttı” diye yazdı. ındependent’tan robert fisk, biraz farklı bir versiyon sundu...
dört hafta boyunca suriye’de kalmamın başlıca nedenlerinden biri, beyaz miğferler hakkında uzun süreli bir araştırmaya devam etmek istememdi. bu grup, amerika birleşik devletleri, birleşik krallık, ab ve japonya tarafından finanse edilip teçhizatlandırılıyor. beyaz miğferler eski ingiliz ordusu paralı askeri james le mesurier tarafından eğitiliyor ve gruptan çoğu zaman “suriye sivil savunması” diy
doğu halep’te hastanelerin hedef alındığına ilişkin propagandanın başlıca üreticilerinden biri, uluslararası bir yardım stk’sı olan ve çoğu zaman fransızca kısaltmasıyla msf diye anılan sınır tanımayan doktorlar. msf’ye gönderilen 4 mayıs tarihli bir açık mektupta, bir jeopolitik analisti ve yazar olan rick sterling, msf raporlarındaki bu göze çarpan çelişkilere ve bir dizi başka aleni anormalliğ
halep'in kuzey kısmındaki beni zeyd kasabası, temmuz ayında, bizim halep’e gelişimizden birkaç hafta önce suriye ordusu tarafından özgürleştirilmişti. mahalle kurtarılmadan önce, batı halep’teki yerleşim alanlarına fırlatılan ölümcül “cehennem topu” füzeleri için bir fırlatma rampası işlevi görüyordu, bu yüzden de bu gelişme, suriye halkı tarafından dev kutlamalarla karşılandı.
batı halep’teki hükümet kontrolündeki bölgelerde 1.5 milyonu aşkın sivil yaşıyor ve bunlara, 2012 yılında doğu halep’ten kaçmış olan 600 bin sivil de dahil. halep tıp birliği’ne göre şehrin teröristlerin işgali altındaki doğu kısmında yaşayan 200 ila 220 bin kişiden yaklaşık 50 bininin veya daha fazlasının sözde “isyancı” grupların üyeleri ve onların aileleri olduğu tahmin ediliyor.
fakat suriye bir taş değil, hele sıçrama taşı hiç değil. suriye sert bir kayadır. suriye; rusya, iran ve çin ile birlikte dünyanın hayal edebileceği en güçlü ittifaka sahiptir. bu barış ittifakı, abd-nato-brüksel’in yıkım ve öldürmeye dayalı şeytani terör ittifakı karşısında en sonunda muzaffer olacaktır.
"bugün suudilerin batı ile olan bağlantı noktaları ciddi bir varoluşsal tehdit ile yüz yüze. husiler eğer bab el-mendeb'de bir gemi batırabiliyorsalar, bu durum petrol tankerlerini de kesinlikle batırabileceklerini gösterir ve eğer vaziyet buysa suudilerin kucaklarında çok ciddi bir sorun var."
ancak, ortadoğu’daki savaşlarda öldürülenlerin sayısı çok daha yüksek olabilir. nisan ayında araştırmacı gazeteci nafiz ahmed, yalnızca ırak ve afganistan savaşlarında ölenlerin değil, ırak’a uygulanan yaptırımların kurbanlarının da eklenmesi halinde gerçek ölü sayısının 4 milyon gibi yüksek bir sayı olabileceğini ortaya koydu.
elbette, videonun baştan sonra propagandacılar tarafından üretilmiş olması gayet mümkündür, ancak suriye’de yaralanan ve ölen çocuk sayısı da pek az değildir. dolayısıyla, bu görüntünün tamamen gerçek olup propagandacıların buna el koymuş olması ihtimali de gerçek ve inandırıcıdır...
büyük petrolün şii müslümanlardan nefret eden fanatiklerle yanyana gelmesi manidardır. sosyal adalet mesajı ve kapitalizm karşıtlığı ile şii islam, wall street’in düşmanıdır.
"tarihte hiçbir zaman abd’nin nükleer silahlarına erişimi kesilmemişti ve uçuşa yasak bölge ve incirlik’e giden enerjinin kesilmesiyle olan tam da budur... yanıt olarak abd şimdi erdoğan’a karşı son derece çirkin bir melez savaş saldırısı başlatmayı düşünüyor."
dünyaca ünlü gazeteci seymour hersh, bir dizi röportajda ve kitapta, obama yönetimi’nin suriye’yi işgal etmek için bahane olarak kullanmaya çalıştığı sarin gazı saldırısı nedeniyle gerçek dışı bir şekilde suriye devlet başkanı beşar esad hükümetini suçladığını açığa çıkardı.
sözde “insan hakları” gruplarının suriye karşıtı savaş retoriğini yaydıkları ve suriye hükümeti ile suriye arap ordusu aleyhinde sahte ithamlarda bulundukları ortaya çıktıkça bu sayfa genişleyecek. var olan haliyle de aktörler listesi hayli kapsamlı. aşağıda, insan hakları cephesinde yer alan kişi ve gruplardan bilinenleri listeyeleyeceğim (bunlardan pek çoğu, hatta belki de çoğunluğu, abd dışişle
bm, israil ordusunun ateşkes hattı üzerinde sandıklar içinde tedarik sunduğunu, bunların da selefi savaşçılar tarafından alınıp götürüldüğünü gözlemledi. israilliler istihbarat sunmak üzere (el kaide ile bağlantılı olan) el nusra komutanlarıyla bir araya geliyor. bir suriyeli dürzi böyle bir görüşmeyi kayda aldı ve bu kayıt suriye televizyonunda yayınladı.
beyaz miğferler, eski bir ingiliz subayı officer ve şimdi blackwater-academi ile birleşerek constellis holdings’e dönüşmüş bir özel yüklenici kuruluş olan olive group içindeki bir paralı asker olduğu kabul edilen james le mesurier tarafından kuruldu. kuruluş, esad’a karşı batı müdahalesini savunan savaş yanlısı bir pr firması olan purpose ınc. üzerinden george soros’la bağlantılıdır.
nüfusun yüzde 50 ila 72’lik kısmı, suriye hükümetinin kontrolündeki bölgelerde yaşamaktadır. diğer yandan usaıd bile suriye’de 2014 yılında yapılan seçimlere katılım oranının yüzde 70’in üzerinde olduğunu teyit etmiştir.
geride kalan beş yıl içinde, suriye devlet başkanı esad ve suriye arap ordusu aleyhtarı propaganda, senaryosu yazılmış (otpor tarafından teşvik edilmiş “devrimde”) “barışçıl protestoculara ateş açılıyor” retoriğinden, “iç savaş” ve “ılımlı isyancılar” gibi bir diğer aldatıcı kelime dağarcığına kadar değişiklik arz etti.
amerika son 71 yılda verdiğinden çok daha fazlasını almıştır. kullanılan veya faydalanılan her şeyin çeyreği, bu dünyada tüketilen bütün kaynakların tam %25’i, yani paylaşılan zenginliklerin orantısız bir yüzdesi amerikalılar tarafından harcanmıştır. ve liderlerimizi çaresizlik içinde gördüğümüz yer de burasıdır. zira eğer sistemi ilerler halde tutamazlarsa… eh, sanırım yanıtı biliyorsunuz.
İsrail’in kuzeyinde bir hastanede yaralı yatan Suriyeli isyancı Malik, tekrar iyileşip Başkan Esad rejimi karşısında silahına sarılacağı günün gelmesini bekliyor. 22 yaşındaki militan İsrailli askerler tarafından korunan bir tedavi odasında AFP’ye (Agence France Press) “Suriye’ye döneceğim ve Esad gidene dek savaşacağım” diyor.
rus uçakları himeymim üssünden her gün iki farklı amaçla kalkmaya devam edecek. birincisi eve dönen rus askerlerini taşımak. ikincisi de suriye'deki ışid noktalarını vurmaya devam etmek. rusya, 6 ay önce suriye'deki en geniş kapsamlı operasyonu başlattı ve birkaç gün denebilecek kısa bir süre içinde savaşın seyrini değiştirmeyi başardı. eğer ki ateşkes bozulursa 100'ü aşkın savaş uçağının bir "b p
suriye’yi ilk defa nisan 2014’te ziyaret ettim, şam’a ilave olarak humus ve lazkiye’ye de gittim. suriye’ye yaptığım birbirini izleyen üç yolculuğumun üçünde de, orta düzeyde halk arapçası konuşarak, pazarlarda, taksilerde, sokaklarda ve ziyaret ettiğim bölgelerde, oradaki suriyelilerle birebir ilişki kurabildim.
hizbullah, ortadoğu’yu ve kuzey afrika’yı istikrarsızlaştırmak için yinon planı’nı izleyen ve bu bölgeler içindeki egemen ülkeleri, onlar üzerinde kolayca tahakküm kurabilmek için daha küçük ülkelere ayırmaya çalışan israil’in yayılmacılığına karşı mücadele eden bir direniş örgütüdür.
“üst düzey bir yönetim yetkilisinin söylediğine göre, savunma bakanı ash carter, genelkurmay başkanı orgeneral joseph dunford ve merkezi haberalma teşkilatı müdürü john brennan, yakın zamanda beyaz saray’da düzenlenen toplantılarda moskova’ya karşı giderek artan düzeyde şahin görüşleri dillendirerek ‘ruslara gerçek acı yaşatacak’ yeni önlemlere gidilmesi çağrısında bulundu.”
şimdi iran bu düzeni bozuyor ve abd doları sistemine ve doların dünyadaki hakim döviz kuru rolüne yeni bir darbe indiriyor. iran’ın şimdi petrolünü yalnızca euro ile satma kararı almasıyla birlikte, dolar sistemi tiranlığına dönüşmüş olan şeyin sonu yaklaşıyor. gerçekten de büyüleyici bir dünya.
suriyelilerin maruz kaldığı türden bir travmadan geçmiş halklar ya psikolojik olarak yenilmiş bir ulus haline gelir, ya da içinden geçtikleri krizden güçlenerek çıkarlar. ben bu kriz sürecinde suriye’ye yaptığım ziyaretlerden hareketle, halkın daha güçlü çıkacağından eminim. suriyelilerin ruhuna çelik katılmıştır.
suriye'de faaliyet yürüten üst düzey bir subay şunları söyledi: "islam devrimi muhafızları ordusu'nun (ırgc) sabirin birimi halep civarında (kuzey, güney, doğu ve batı bölgelerinde) yoğun bir şekilde faaliyet yürütüyor. bu birim iran'da on yılı aşkın bir süre önce kuruldu ve özel elit kuvvetler olarak seçildiler."
bbc gibi kuruluşlar, 2014 yılında yermuk’ta çekilmiş görüntüleri kullanıp 2016’da medaya’da çekilmiş gibi göstermeyi ve bu sorgulandığı zaman herhangi bir izahat yapmaksızın ve bilgiyi engelleme ve yanlış bilgilendirme taktikleri sebebiyle sorumluluk üstlenmeksizin bu can sıkıcı görüntüleri kaldırmayı, mükemmel derecede kabul edilebilir buluyorlar.
şeyh nimr’in idamı, rejimin hem içerideki hem de dışarıdaki başarısızlıklarını yansıtıyor ve onun çöküşünü yalnızca hızlandıracaktır. necd’in ıssız çöllerinden gelen bu vahşiler topluluğu olmadan dünya çok daha iyi bir yer olacaktır.
11 eylül günü filistin’e dönüş için küresel kampanya konferansı’nda, sahraaltı kıtanın en esin verici liderlerinden biri, gayrimeşru israil devletinin en adanmış karşıtlarından biri ve filistin’in özgürlüğünün daimi savunucusu, şeyh ibrahim zakzaki’nin oğlu hamad zakzaki’ye veda ettik. 12 aralık günü, hamad’ın siyonist yanlısı nijerya hükümet güçleri tarafından öldürülmesi haberi...
elbette aklı başında hiçbir makul insan, israil’in suriye’de, özellikle de golan tepeleri’nde ışid’le ve rejim karşıtı öteki teröristlerle olan askeri temasları, aynı yerde genie energy’nin petrol bulması ve netanyahu’nun obama’ya yaptığı, golan tepeleri’ni “yeniden düşünme” çağrısı arasında bir bağ olduğunu düşünmez. bu fazla “komplo teorisi” kokar ve bütün makul insanlar bu tür şeylerin gerçekt
rusya, terörizmle mücadele içinde geçen birkaç gün içinde, abd öncülüğündeki koalisyonun yıllar içinde yaptığından fazlasını başardı. new york times gazetesine göre rus savaş uçaklarının bir günde düzenlediği ortalama hava saldırısı sayısı neredeyse, amerikan öncülüğündeki koalisyonun bu yıl ortalama bir ayda – suriye’nin yanısıra ırak’ta da – gerçekleştirdiği hava saldırıları kadar.
BBC ve Associated Press gibi önde gelen medya kuruluşlarına göre, Suriye’yi silip süpürdüğü iddia edilen gösteriler yalnızca yüzlerce kişiden oluşuyordu, ancak ilave Wikileaks yazışmaları, CIA’in Mart 2011 gibi erken bir tarihte bu gösterileri kışkırtmak için sahada müdahale ettiğini ortaya çıkarıyor.
abd’de faaliyet yürüten şirket finansmanlı düşünce kuruluşu brookings ınstitution, haziran 2015’de “suriye’nin yapısökümü: konfederal bir ülke için bölgeselleşmiş bir stratejiye doğru” başlıklı bir rapor yayınladı. suriye’yi bölme, yok etme, istila etme, ardından da uçuşa yasak bölgeleri ve hem abd hem de ingiliz özel kuvvetlerini kullanarak kademeli olarak işgal etme yönündeki, imzalanıp üzerine
bu anlatıya göre bütün mültecilerin sorumlusu da varil bombaları – hükümetlerimizin egemen ülkelere yönelik emperyalist, cani saldırıları değil. “sevimli” insan annie sparrow da [ roth’un eşi] idlib’deki bütün yıkım nedeniyle suriye arap ordusu’nu suçluyor. teröristlerin kimyasal silahlarından, cehennem toplarından, havan toplarından, intihar bombacılarından, kafa kesenlerden, ırkçılardan ve teca
"gerçekten de, pazar günü kalabalık bir pazara düzenlenen ve yüzden fazla kişinin ölümüne yol açan bir hava saldırısında, patlama nedeniyle ölmüş insanların bedenlerini görmemek tuhaf değil mi? bir kişi, ezilmiş cesetler, yerlere dağılmış kol-bacaklar, kan gölleri, vs. görmeyi bekler. bunların hiçbiri görünmüyor."
ancak şirket medyası bu yaşananlara ancak gözünün ucuyla baktı, zira batı destekli “ılımlıların” işlediği katliamlar medyada haber yapılmayı hak etmez, savaş gündemine uymaz.
cumhuriyetçi senatör rand paul, 2014’de cnn’e verdiği röportajda kendi partisiyle zıt düşerek, “biz [amerika birleşik devletleri hükümeti], suriye’de ışid ile müttefikiz,” dedi.
selahaddin eyaletinden yer değiştirmiş bir sünni olan said hassan, al-monitor sitesine “resmi olarak kerbela şehrine yerleşmek istediğini” söyledi ve “taksi şoförü olarak iş bile buldum ki, bunu kendi şehrimde hiçbir zaman yapamamıştım” dedi.
neden suriye krizi ve suriye’yi harap eden yabancı savaşçılara giden suudi desteği bu sızdırmaların dışında kaldı? eğer wikileaks’in ortaya çıkardığı belgelerde suudilerin suriye savaşına müdahalesinden geniş bir şekilde bahsediliyor olsaydı, bu, abd, britanya, fransa ve türkiye gibi başka ülkelerin suçunu ortaya koyabilirdi.
iran’ın bölgesel güç olarak yükselişini anlayabilmek için, öncelikle dost edinme ve insanları etkileyebilme mekanizmasını incelemek gerekiyor. iran stratejisinin merkezinde, emperyalist güçlere ve aşırı dincilere karşı bir varlık savaşının sürdürüldüğü islami direniş diye de terimleştirilen devrimci ideolojisi yatmakta.
röportajda cülani, nusra cephesi’nin “fetih ordusu”nu oluşturan örgütlerden bir örgüt olmadığını bilakis “herkesin bildiği üzere” fetih ordusu’na öncülük eden en önemli örgüt olduğunu söylüyor ki bu açıklama da gerçeği iyiden iyiye berraklaştırıyor.
yazıda ayrıca türk yetkililerden bizzat aktararak "ışid'in aksine nusra'yı türkiye için güvenlik riski saymadıkları" da belirtiliyor ve "ahraru'ş şam'ı ise küresel bir cihad anlayışına sahip olmadıklarından farklı bir kategoride değerlendirip destekledikleri" ve "nusra'yı el kaide'den koparmak için uğraştıkları" itiraflarına da yer veriliyor.
1979 yılında abd destekli şah’ı deviren iran islam devrimi’nden bu yana, abd dış politikasında değişmez bir unsur, iran’a karşı amansız bir düşmanlık oldu. washington, ırak’ın eski diktatörü saddam hüseyin’in iran’a karşı savaşını (1980-1988) destekledi. 2003 yılında bush yönetimi, iran’la savaş hazırlıkları yaptı. 2011 yılından beri abd ve onun avrupa birliği’ndeki müttefikleri, iran’ı tarihinde
iran’ın 1979 islam devrimi’ni izleyen pek çok başarısı vardır ve bunlar tüm sosyal, siyasi, askeri ve teknolojik alanlarda görülebilir. iran, bilimsel çıktılarda dünya lideridir ve çıktı oranı şu anda dünya ortalamasının on bir katıdır. iran hükümeti, bütün bir toplumun çıkarına olacak şekilde, petrol gelirlerini her zaman okul, hastane, otoyol, tren yolu, havaalanı ve enerji tesisi alanlarına yat
“bir kaynak, ‘abd id’nin faaliyetlerini hep kınadı, ancak maalesef abd üzerinden bu örgütlerin finanse edilmesini durduramadı’ şeklinde konuştu. kaynak, ‘abd, grubu kendi çıkarları için finanse ettiği yönündeki izlenimi ortadan kaldırmak zorundaydı, bu yüzden de ırak’ta örgüte karşı saldırılar düzenlemeye başladı – ancak suriye’de değil’ diye ekledi.”
2014 yılı sonunda bm barış gücü (undof) tarafından yayınlanan bir rapor, israil ile [anti-]islam devleti örgütünün, özellikle de onun suriye kolunun düzenli olarak iletişim kurduğunu, israil’in yaralı teröristleri tedavi etmek üzere kendi hastanelerine dahi götürdüğünü ortaya çıkardı.
charlie hebdo olayı, bir yanıltma harekatının pek çok özelliğini taşıyor. karikatüristlerin bürosuna yönelik saldırı, ileri derecede eğitim almış özel güçlerle ilişkili türden, disiplinli bir profesyonel saldırıydı; ancak daha sonra kuşatılıp öldürülen şüpheliler, profesyonel olmayan beceriksiz insanlar gibi görünüyor. adeta ortada iki farklı insan grubu varmış gibi.
suriye'de faaliyet yürüten, israil’in misyonunu kolaylaştıran ve tamamlayan terörist örgütler, pek çok defa aynı hedefleri vurmaya çalıştı. israil istihbarat servislerinin vurmak için ağır bedel ödeyeceği çok sayıda askeri pilotu ve uzmanı öldürmeyi başardılar.
rusya-çin entegrasyonuna doğru giden bir ekonomik yönelimin, son 100 yılın en büyük stratejik manevrası olduğu söylenebilir. xi'nin nihai master planı gayet açık: bir rusya-çin-almanya ticaret ittifakı. alman iş ve sanayi çevreleri bunu hararetle istiyor, ancak alman politikacılar mesajı henüz almış değiller. xi - ve putin – avrasya sahasında, hayati önemde siyasi, ekonomik ve stratejik sonuçlarl
2008'de yazılmakla birlikte günümüzdeki hadiseleri anlamada hala çok faydalı olduğuna inandığımız önemli bir analiz daha...
Press TV'nin bildirdiğine göre IŞİD'e karşı savaşan gönüllü güçler Amerikan hava kuvvetlerinin terörist grubun hakim olduğu bölgelere silah yardımı attıklarına şahit olduklarını belirtiyorlar.
“ab’nin kanlı bir savaştan sonra, tarihin en başarılı barış ve kalkınma projesi olarak ortaya çıktığını hepimiz biliyoruz. bugün, ortadoğu için aynı beklentilere sahibiz.” bir “ortadoğu birliği”nin kurulup kurulamayacağını tarihin şu anında belirlemek zordur, ancak ortadoğu haritasını yeniden çizme sürecinin seyir halinde olduğu kesindir.
fakat emperyalizmin araçları olarak islamcılara veya devlete işaret eden mısırlılar ve suriyeliler yanılıyor: imparatorluk oportünisttir. her ikisinden de fayda sağlamanın yollarını bilir.
russia today yazdı: 11 ağustos 2013 tarihinde türk gazetesi today’s zaman’da yayınlanan ifşa edici bir röportajda sezar’ın müzedeki tercümanı, wiesel’in başkan obama’ya, neo-conların ve suriye’de daha fazla amerikan müdahalesi arayan “liberal müdahalecilerin” emirlerini yerine getirmeye direnmesi nedeniyle yönelttiği eleştiriyi yansıttı.
abd uluslararası kalkınma ajansı (usaıd) gibi kuruluşların etkisi, [geçen yüzyılda] amerikan gücünün yükselişine paralel olarak büyüdü. güney amerika ülkeleri – deneyimlerinden hareketle – bu tür hükümet kuruluşlarının getirdiği riskleri erkenden anladı.
daha büyük bir ihtimalle riyad, “petrol silahını” basit bir şekilde, amerika birleşik devletleri’ne tahran’la nükleer anlaşmadan uzaklaşması için baskı yapmak ve rusya’yı şam’a verdiği desteği sonlandırmaya zorlamak için ileri sürmüştür.
siteye göre bir haber kaynağı "bu ordu lübnan hizbullahı'na benzeyecek ve zamanla bünyesine suriyelileri de katacak. bu organizasyon çok iyi silahlandırılıp eğitilecek ve cumhurbaşkanı esad rejimi düşse bile uzun süreli olarak suriye'de kalacak bağımsız bir güç halini alacak" açıklaması yapmış.
20 ekim 2014 haftasının ortalarına doğru körfez arap medya kuruluşları, (facebook ve twitter gibi) sosyal medya sayfalarında, reyhane cabbari’nin sünni olduğu, şii iran’ın onu mahkum edip idam etme isteğinin altındaki temel motive edici faktörün bu olduğu yönünde çirkin dedikodular yaydı.
"beşar esad yönetiminin petrol bakanlığı, iran ve ırak’la anlaşma imzalanmasından kısa süre sonra, 16 ağustos 2011’de, suriye’nin orta bölgesinde, humus yakınlarındaki kara bölgesinde bir doğalgaz kuyusunun keşfedildiğini açıkladı." ve sonra olanlar oldu...
foreign policy yazdı: "islam cumhuriyeti’nin laik ırak rejimi karşısındaki ruhani ve manevi üstünlük iddiasına gönderme yapan rafighdoost, humeyni’nin retorik bir dille 'eğer biz kimyasal silah üretirsek, benimle saddam arasında ne fark kalır?' dediğini hatırlıyor.
"şu an içinde yer aldığımız bölge bağdat havaalanına 45 km uzaklıkta yer alıyor. el-şarkiye, el cezire ve el arabiye kanallarının ışid'in havaalanına yaklaştığı şeklinde yaydığı söylentiler doğru değil. başkentin güvenli olduğu ve ışid'e karşı ilerlediğimiz konusunda size garanti veririm."
suriye’de aşırıcı grupların yayılması nedeniyle kimi suçlamalı? batı çoğu zaman esad’a ve müttefiklerine işaret ediyor, ancak iki gizli abd belgesi, farklı bir hikayeyi ortaya koyuyor.
neo-con’lar için hakikatin söylenmesi, iğrenç bir şeydir. yeni-muhafazakarlığın kurucusu leo strauss, hakikatin kitlelerle paylaşılamayacak kadar tehlikeli bir şey olduğunu öğretmişti. strauss, hakikatleri şehir meydanında anlattığı için sokrates’in idam edilmesini bile onaylıyordu!
kasım 2013’te the new york times, suriye’deki silahlı gruplar için fon sağlama kampanyalarının birinden sorumlu bir kuveytli olan ghanem el-muteyri'nin, nyt’ye, “biz bir zamanlar (1991’de) ırak’ta amerikalılarla işbirliği yaptık. şimdi suriye’de beşar’dan kurtulmak istiyoruz, o halde neden el kaide’yle işbirliği yapmayalım?” dediğini yazdı.
“suriye topraklarına yönelik hava saldırılarının sadece [ışid] militanları tarafından kontrol edilen bölgeleri hedef almayabileceği, beşar esad’a bağlı ordunun pozisyonlarını zayıflatmak için sessizce hükümet askerlerinin de vurulabileceği yönünde şüphe taşımak için sebepler var” diyen lavrov, böyle bir gelişmenin “ortadoğu ve kuzey afrika’daki çatışmada çok büyük bir tırmanışa yol açabileceğini”
bbc bir kez daha eski hilelere başvurarak, iran için sorun çıkarmak amacıyla hükümet dezenformasyonu yayıyor. yakın zamanda yayınlanan bir haberde bbc, iran liderliğinin ırak ve suriye’deki aşırıcı, sözde “islam devleti” (id) grubuyla mücadele etmek için amerika birleşik devletleri’yle “işbirliğine onay verdiğini” iddia etti.
eylül 2001 suçlarının 13. yıldönümü yaklaşırken, yeni-muhafazakarlar çatılardan bağırıyor ve 11 eylül ve şarbonlu yanıltma harekatının gerçek failleri olduklarını etkin bir şekilde itiraf ediyorlar. (belki hatırlarsınız, neo-con’lar eylül 2000’de açıkça “yeni pearl harbor” çağrısı yapmış ve tam bir yıl sonra bunu elde etmişlerdi.
“bugün, islam dünyasının birinci meselesi gazze meselesidir. belki bunun, insanlığın birinci meselesi olduğu da söylenebilir.” - islam devrimi lideri ayetullah seyyid ali hamaney
"gerçek kazanan muhtemelen gazzeliler olacaktır… bu, eski gerilla savaşı çizgisinin soğukkanlı kanıtıdır: ‘zafer, en fazla kayıp verdirenin değil, en fazla ayakta durabilenin olacaktır.’ ve bu yarışı kimin kazandığına dair şüphe yoktur.” profesör dolan filistin yanlısı biri değildir, yalnızca gerçekçi biridir.
israil ordusunun baskın gücüne ve israil ekonomisine sert bir darbe indirdi. bu hafta mağrur israilliler, 1600’den fazla israil askerinin ciddi şekilde yaralandığı haberiyle şok oldular. raporlar, israil’in resmi ölüm rakamının, yani altmış dördün, gerçek sayının çok altında bir fabrikasyon olduğunu gösteriyor.
siyonist rejime bağlı jerusalem center for public affairs adlı araştırma merkezinin iran islam cumhuriyeti'nin hamas ve islami cihad'a verdiği desteği ayrıntılı bir şekilde ele alan bu analizinin tam tercümesini sunuyoruz.
ırgc ile tanımlanan bir twittter hesabında “ey büyük komutanımız şehid hasan tehrani, fecr füzeleri her sabah tel aviv’e düşüyor” ve “ben-gurion havaalanı’nı bombalayan, devrim muhafızları’nın füze programının babası şehid tehrani mogaddem’dir” denildi.
güvenilir kaynaklar, suudilerin israil’in iran’a karşı yürüttüğü hayli pahalı kampanyayı finanse ettiğini dahi söylüyorlar.
yanlışlıkla sivil bir uçağı düşürdüklerini tartışan bir rus generali ile ayrılıkçılar arasında geçtiği iddia edilen bir youtube videosu bulunuyor. raporlara göre video üzerinde yapılan uzman incelemesi, videonun uçağın vurulmasından bir gün önce hazırlandığını ortaya çıkardı.
aşağıdaki üç nokta, abd, israil ve suudi arabistan tarafından ortak olarak tasarlanmış olan bu filistin karşıtı senaryoya ışık tutmaktadır:
haberlerde roketlerin “ıssız yerlere” düştüğünün aktarılması, hamas’ın menzil ve yönlerde değişiklik yapıp gerçekten de “ıssız yerleri” vurmasını sağlamayı amaçlıyor. bu haberlerin gerçek anlamı, roketlerin isabetli olduğu gibi, hamas’ın israil içindeki istihbarat ağının hedef verisi sunma konusunda hayli etkili bir iş yaptığıdır.
elbette kristof, emperyalist sözcü tom friedman’ın dengi olamaz. söz konusu olan saf mankafa kabadayılığı olduğu zaman friedman hâlâ bir numaradır. işte bu uzman müsveddesinin sunday times’da yayınladığı “ırak için beş prensip” başlıklı makaleden birkaç alıntı...
ben bir gayrimüslim olarak, iran’ın mezheplerinden bağımsız olarak dünyadaki bütün müslümanları destekleme şevkini çok çarpıcı buluyorum. şii çoğunluklu ülkeyi, sünni çoğunluklu filistinlileri desteklemeye iten ve bu yüzden de siyonistlerin iran’ın prensiplerinden nefret etmesine sebep olan, etnik kimlik veya mezhepten bağımsız olarak ayrımsız bütün müslümanları destekleme kararlılığıdır.
pazar günü israil başbakanı benyamin netanyahu, farkında olmadan hakikati açığa çıkardı: ırak’taki trajedi (tıpkı suriye, libya, sudan’daki benzer trajediler gibi) israil yapımıydı. bu ülkelerin hepsi, israil’in ortadoğu’yu balkanlaştırmayı amaçlayan oded yinon planının parçası olarak istikrarsızlaştırıldı.
Press TV, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in, bir dönüm noktası teşkil eden cumhurbaşkanlığı seçiminin ülkesindeki üç yıllık çatışmayı sona erdireceği şeklindeki iddiası hakkında, New York’tan Ortadoğu uzmanı James Petras’la bir röportaj yaptı.
bu hafta rusya ile yakın komşuları belarus ve kazakistan arasında imzalanan ekonomik birlik anlaşması, zayıflayan abd küresel hegemonyasının tabutuna bir çivi daha çaktı.
bu yıl danimarka’nın başkenti kopenhag’da yapılan ve 1 haziran’da sona eren bilderberg konferansı, bir hasar kontrol çalışmasıydı. gazeteci daniel estulin’e göre bilderberg üyelerinin ilk kaygısı, iran, rusya ve çin’in yükselişi. rusya ve çin arasındaki doğalgaz anlaşması – ve iran ile rusya’nın nato öncülüğündeki saldırıya karşı suriye’yi başarılı bir şekilde savunması
48 saat önce, rusya’nın ortadoğu karşı istihbarat servisinin emekli şefi, amerika birleşik devletleri’ni utandırmak ve onların israil’e hizmet ettiğini, nükleerin yayılması eylemlerinde suç ortaklıkları olduğunu göstermek amacıyla, hayli gizli bir raporu yayınladı.
sonuçlardan biri çin ve rusya arasında varılan, 30 yıllığına geçerli olacak olan ve 400 milyar dolar değerindeki büyük doğalgaz anlaşması oldu ve iki ülkenin abd dolarını by-pass edecekleri söyleniyor. abd adımlarını yanlış mı hesapladı?
2012 tarihli bir raporda, abd’li çokuluslu yatırım bankacılığı firması goldman sachs, 2050 yılı itibariyle abd’nin çin’den çok daha küçük bir ekonomiyle, dünyanın ilk beş ekonomisi içindeki tek batılı güç olacağını ileri sürüyordu. ilave olarak dünya bankası, abd dolarının kabaca on yıl içinde şimdiki küresel hâkimiyetini kaybedeceğini öngörüyor.
şimdi bu hafta suudi dışişleri bakanı’nın iranlı meslektaşı muhammed cevad zarif’e bir davet gönderip başkent riyad’a “istediği zaman gelebileceğini” söylemesiyle, birdenbire yeni bir uzlaşma dönemiyle karşı karşıyayız gibi görünüyor.
en çok aranan adamlardan biri olan ebu bekir shekau, nijerya’da beş yıldan beri devam eden ölümcül bir şiddet ve isyan dalgasından sorumlu tutuluyor. kendisine yakın kişiler onu, yalnızlığı seven ve ahmakça bir şekilde, kendisinin yenilmez ve ölümsüz bir insan olduğuna inanan mantıksız bir adam olarak tarif ediyorlar.
şermin nervani'nin russia today'da yayınlanan çok önemli analizi... suriye'de hadiseler nasıl başladı?... şiddetin rejime tepki olarak doğduğu gerçek mi?
başka kurbanların da yanmış başlarında kurşun yaraları görülüyor. en rahatsız edici resimlerden birinde, hamile bir kadın, bir ofis masasında ters yatmış halde fotoğraflanmış. kurban boğularak öldürülmüş gibi görünüyor ve cesedinde de, cesedin bulunduğu ofiste de herhangi bir yangın izi görülmüyor.
mart ayı başlarında, şeyh abdülmelik el husi liderliği altında örgütlenmiş bir şii grubu olan husilerle bağlantılı bir medya kaynağı, abd hükümetinin, eski güney yemen’in başkenti aden ile ülkenin ikinci en kalabalık şehri olan taiz’in tam ortasında yer alan güneydeki lahc eyaletinde bir askeri deniz üssü kurmayı planladığının iddia edildiği bir haber yayınladı.
washington’un, yönettiği ülkenin demokrasi olduğu ve özgürlüğün olduğu iddiası nasıl yanına kâr kalıyor? bu saçma varsayım, tarihteki en temelsiz iddialardan biridir.
başlangıçta euromaidan hareketinden yayılan ayaklanmaya, ulusal demokrasi vakfı, george soros’un açık toplum enstitüsü ve uluslararası cumhuriyetçi enstitü gibi gruplar tarafından koordine edilen şaşaalı halkla ilişkiler kampanyaları yön veriyordu ve zamanla halkla ilişkileri, haklarından yoksun bir gençliğin demokratik yoldan seçilmiş bir başkanın devrilmesine destek vermesi biçiminde yeterli cep
temel olarak, hizbullah böyle bir savaş için hazır değildi. işte o zaman suriye devlet başkanı beşar esad hizbullah’ı destekleyerek büyük bir rol oynadı ki bu, hizbullah’ın suriye’ye müdahil olma nedenleri listesinin en üstüne yazdığı bir borçtur. savaş sırasında, israil hava kuvvetleri’nin daimi izlemesi altında başkan esad cephaneliğini açtı ve hizbullah’ın şunları yapmasına izin verdi:
2003 yılında abd ve müttefik kuvvetler ırak’a girdiği zaman, hizbullah ırak şiilerine “devlet başkanı saddam hüseyin’i destekleme” çağrısı yapan bir duruş almıştı. nasrallah, “öncelik, bölgede önce suriye-iran sınırlarına yerleşmeyi ve arkasından “direniş eksenini” (hizbullah, suriye, iran) vurmayı planlayan en büyük düşmanla (abd) savaşmaktır” diyordu.
suudi tahtının esas halefi, prens mukrin’dir. geçen ay ikinci veliaht prens atanan ve 68 gibi görece genç bir yaşta olan mukrin, suudi arabistan’ın yıpranmış imajını tazelemek için fena halde ihtiyaç duyulan kişi olarak görülüyor. prens, kurucu kralın 22 eşinden olan 45 oğlundan biri; bender ise, mukrin’den sadece üç yaş genç olmasına rağmen torun.
haarp, anten alanından çıkan enerjiye odaklanmak ve bu enerjiyi iyonosfere (atmosferin üst bir tabakası) enjekte etmek üzere tek bir dev anten işlevi görmesi için bir araya getirilmiş, her biri yaklaşık 72 feet (22 metre) uzunluğunda 180 antenden oluşan bir düzen içermektedir. haarp gerçekte, atmosferin küçük bir tabakasındaki milyonlarca watt’lık elf (aşırı düşük frekans) dalgalarına odaklanan de
bu ülkeler, iran’ın desteklediği kofi annan planını izlemek yerine bu planı berbat ettiler, çünkü onlar şam yolunu birkaç hafta veya ay içinde açacaklarını düşünüyorlardı. görünüşte abd ve müttefikleri için bunlar yalnızca “yeni bir ortadoğu’nun doğum sancıları” – yahut belki de islam cumhuriyeti’nin kalbine saplanmış bir hançer – idi ve bedelini masum suriyeliler ödeyecekti. şimdi 100 binden fazl
2011’den bu yana suriye, batı destekli bir rejim değişikliği girişiminin hedefi oldu. abd’nin hazırladığı “arap baharı”nın ivmesine dayanan protestocular, suriye çapında sokaklara çıkarak, abd, israil ve suudi arabistan’ın en azından 2007 gibi erken bir tarihten beri – kayıt altına alındığı üzere – hazırladığı silahlı militanlar için örtü işlevi gördü.
yeni dünya düzeni – tek bir dünya diktatörlüğü kurma peşinde olan karanlık bir küresel banka oligarkları grubu – yeryüzünde kendisine direnen her lideri devirmeye çalışıyor. rusya devlet başkanı putin direniyor. işte bu yüzden batılı propaganda makinesi onun için böyle adlandırmalara gidiyor. rusya ve iran’ın – yeni dünya düzeni’nin rejim değişikliklerine en başarılı şekilde direnen iki ülke –
daha önce belirttiğim gibi, washington’un çarpık mantığını izlersek kırım hiçbir zaman ukrayna’nın parçası olmadı, çünkü sovyet diktatörü kruşçev 1954 yılında rusya’nın kırım eyaletini ukrayna’ya verdiğinde rusların oy vermesine izin verilmemişti.
aktarıcı sinyalleri gizemli bir şekilde kayboldu. jet uçakları güzergahlarından çıktı, arkasından iz bırakmadan yok oldu. imkansız görünen cep telefonu çağrıları da gizemi arttırıyor. 11 eylül’de olmuştu. şimdi malezya’da yine oldu.
önde gelen bir abd istihbarat yetkilisi, iran’ın 2015 yılı itibariyle kıtalar arası balistik füzelere sahip olacağını söyledi.
videolar, kötü şöhretli abd güvenlik firması blackwater üyelerinin, ukrayna’nın donetsk şehrinin sokaklarında dolandığını gösteriyor.
“eğer washington’da insanlar molotof kokteylleri atarak kongre’ye yürüselerdi – ve bu insanlar ukrayna parlamentosu tarafından yönlendiriliyor olsalardı – ve bu kişiler beyaz saray girişinde barikatlar kurup beyaz saray güvenlik muhafızlarına taş atıyor olsalardı, başkan obama güvenlik güçlerini geri çeker miydi?”
bir isyancı komutan, “bu bir sır değil ve onlar [el nusra ve müsenna hareketi] yaralının israil’de yardım alamazsa öleceğini biliyor, bu yüzden de meseleye diğer taraftan bakıyorlar ve yaralı savaşçılar yaşama şansı kazanıyor” dedi.
direniş ekseninin parçalanması, ortadoğu’daki abd politikasını yönlendiren en yüksek önceliktir; abd ve müttefiklerinin başlangıçta yarattığı ve zaman zaman desteklediği militan köktenci militanların getirdiği varsayılan “tehdit”, olsa olsa bundan sonra düşünülecek bir şeydir.
amerikan medyası, işe yaramaz bir haber kaynağıdır. bir hükümet yalanları bakanlığı gibi çalışıyor. yoz propagandacılar, yanukoviç’in anti-demokratik şekilde devrilmesini bir özgürlük ve demokrasi zaferi gibi sunuyorlar. herşeyin kötü gittiği ortaya çıkmaya başlayınca, satılmış basın herşey için rusya’yı ve putin’i suçlayacaktır. batı medyası, insanlık için bir vebadır.
nuland’ın konuşması, ukrayna’nın bağımsızlığını yok etmeye ve ülkelerini, litvanya, yunanistan ve ımf’nin yapısal düzenleme programlarını yaşamış bütün ülkeler gibi “yağmalanacak” şekilde ımf’nin ellerine teslim etmeye “kendini adamış” protestocuları alarma geçiremedi. protestoculara abd ve ab tarafından “ödenen” bütün para, ukrayna batı’nın “yağmasına” göre “düzenlendiğinde” misliyle geri ödenec
iran’ın dünya güçleriyle gerçekleşen son görüşmelerde elde ettiği başarının sırrı, son on yılda elde ettiği nükleer kazanımlardı. eğer iran 19 bin santrifüj inşa edip yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeyi başaramasaydı, batılı taraflar iran’ın yüzde beşlik uranyum zenginleştirme hakkını asla kabul etmezlerdi.
uluslarası kapitalizm, hırsı, dünya tarihinde belirleyici bir güç haline getirdi. kontrol edilmeyen, hırs güdümlü kapitalizm, birinci dünya’nın emek gücünün iş olanaklarını da, tarımları küresel kapitalistlere hizmet eden ihracat amaçlı monokültür alanlarına çevrilmiş olan üçüncü dünya ülkelerinin kendi kendini besleme imkanını da yok ediyor. çatırdama geldiği zaman, kapitalistler “öteki” insanlığ
eylül 2001 sonlarında, 11 eylül’den birkaç hafta sonra amerika birleşik devletleri, bush rejiminin “ikinci dalga” terörizm olarak adlandırdığı şeyle sarsıldı. önde gelen medya figürlerinin ve iki amerikalı senatörün posta kutularına ölümcül şarbon sporları enjekte edilmiş mektuplar geldi. 5 kişi öldü ve 17 kişi enfeksiyona maruz kaldı.
bunun yanında hillary clinton’da “el kaide’yi biz yarattık” diyerek müthiş bir itirafta bulunmuştu. bu açıklama dünyada şok yarattı ve amerikan medyasında bile yer buldu. fakat kısa süre sonra abd’deki ana akım gazetelerden kaldırıldı, zira abd’nin dünya çapındaki suçları tarihinde yeni bir leke olmasından korkuluyordu.
suudi arabistan kralı, ülkenin istihbarat görevlilerini, riyad’ın ırak’ta el kaide tarafından gerçekleştirilen terörist faaliyetlerle bağlantısı olduğunu gösteren gizli bir dokümanı ortalığa çıkardıkları için sert bir şekilde eleştirdi. kral abdullah bin abdülaziz, istihbarat sızıntısını araştıracak ve olayda sorumluluğu olan kişiler hakkında kendisine bilgi verecek özel bir komitenin kurulması em
dammac kuşatması, husilerin suudi arabistan’a karşı savaş kampanyası yürütmesinde nihai bir tetikleyici oldu. 2 binden fazla tekfirci dammac’da eğitilirken, şeyh abdülmalik el husi, yemen halkı adına eyleme girişmekten başka seçenekleri olmadığını açıkladı. bu hafta çatışmaların şiddeti ve yoğunluğu büyük oranda artarken, el ıslah kendini husi savaşçılar tarafından sıkıştırılmış halde buluyor.
Press TV, Yemen’de Selefi militanlar ve Husi savaşçılar arasında yaşanan çatışmaları tartışmak üzere, Orlando’dan, eski bir Amerikan istihbaratı dil uzmanı olan Scott Rickard’la bir röportaj yaptı.
batılı araştırmacıların çoğu, aksiyom olarak, bütün toplumlarda batılı demokratik sekülarizme doğru kaçınılmaz bir ilerleme olduğunu ileri sürdüler ve dinin önemli bir sosyal ve siyasi faktör olduğunu ya küçümseyip görmezden geldiler ya da reddettiler.
“arap dünyasındaki ayaklanmaların yarattığı avantajlar neden oldukları riskleri geçmiş durumda. şii ekseninin özellikle de suriye iç savaşının sonucu olarak zayıflatılmış oluşu israil’in ortadoğu’daki manevra imkânını artırmış ve sünni eksen ile işbirliği fırsatımızı geliştirmiştir.”
"şu anda libya’nın güneyinde yaşanan çatışmalar, basit aşiret çatışmaları değil. tersine, siyah libyalı etnik gruplarla kaddafi’ye yakın güçler arasında, ülkelerini nato tarafından yerleştirilen yeni sömürgeci hükümetten özgürleştirmeyi amaçlayan, filizlenmekte olan bir ittifakı ifade ediyor."
suriye’yle ilgili olarak toplanan bütün batı destekli konferanslarda, görüşmelerin hemen öncesinde, onlara ve önceden belirlenmiş sonuçlarına hem ağırlık, hem de “aciliyet” vermek üzere dramatik fabrikasyonlar ortaya çıkarılıyor. isviçre’de yapılacak “barış görüşmeleri” de bunun istisnası değil. katar’daki seçilmemiş diktatör tarafından uydurulan bir haber, “sezar” kod adlı isimsiz bir kaynağa day
1984 sadece bir roman değil, ileriyi gören orwell’dan gelen bir ikazdır. ancak o hiçbir zaman, avrasya’sının rusya, çin ve iran’dan oluşan çekirdek bir üçlü ittifak ve koalisyon üzerinden doğuasya ile işbirliğine gideceğini veya birleşeceğini tahayyül etmemişti. avrasya, şu veya bu şekilde, okyanusya’nın başlattığı şeyi bitirecektir. bu esnada suud hanedanı ve arap petrol şeyhliklerinin diğer yöne
“gerçekte el nusra tarafından gerçekleştirilen operasyonlar kamuoyu önünde öso’nun operasyonları gibi sunuluyordu” diyen ve ılımlı olduğu varsayılan öso savaşçılarına göre “el nusra savaşçıları, sınırlardan kolaylıkla geçebilmek için öso’da yer alıyorlardı.”
abd’nin bir numaralı diplomatı john kerry bizi aptal yerine koymuş olmalı. bu hafta başlarında suudi arabistan’da konuşan kerry, suriye ve ırak’ta faaliyet yürüten el kaide üyelerinin “bölgedeki en tehlikeli oyuncular” olduğu ikazında bulundu.
gazeteci ve yazar patrick cockburn, “sıklıkla arap yarımadası’ndaki petrol devletlerinden yayılan veya onlar tarafından finanse edilen uydu televizyonu, internet, youtube ve twitter içeriği, müslüman dünyanın her köşesinde mezhepçi nefret yayma kampanyasının merkezinde yer alıyor” ikazında bulundu.
yemenliler aşırılıkçılığın nasıl bir şer olduğunu anladıkça, pek çoğu husileri kurtarıcı bir güç olarak görmeye başlıyor. yemen’in nüfusunun %40’tan fazlası şii iken, husiler muhalif bir hareketten çok daha fazlası haline geldi. grup, yeni bir dini uyanışın tohumlarının içinde, kuzey aşiretlerinin çok uzun zaman önce imam ali’nin (a.s.) huzurunda verdiği yeminin belki de bir teyidini taşıyor.
bombalamalar, yaklaşan soçi 2014 kış olimpiyatlarına sayılı günler kala gerçekleşti. saldırılar, oyunlara katılmayı düşünen atletleri yıldırmak üzere planlanmış gibi görünüyor. geçen yıl temmuz ayında, kafkas emirliği isimli çeçen grubunun lideri dokko omarov, soçi oyunlarını akamete uğratmak için “azami güç” kullanma tehdidinde bulunduğu bir video yayınlamıştı.
suudi cömertliği bir kez daha – ortadoğu’yu ve ötesini vuran şiddetteki, kan lekesi taşıyan ellerinin sorumluluğunu gizlemek amacıyla – para dağıtıyor. en yeni halkla ilişkiler marifeti, haftasonu suudi kralı abdullah’ın lübnan ordusuna yaptığı 3 milyar dolarlık “bağış” oldu.
Press TV, ABD federal yargısının verdiği, Ulusal Güvenlik Dairesi (NSA) tarafından milyonlarca Amerikalıya ait telefon ve ve internet kayıtlarının toplanmasının yasal olduğu yönündeki kararı tartışmak üzere, Veterans Today (Phoenix) editörü Mike Harris ile bir röportaj yaptı.
"george w. bush 11 eylül sabahında, amerika’nın saldırıya uğradığını öğrendiği varsayılan andan on dakika sonra, sınıftan çıkmamış okul çocuklarına bir şey okumaya başladığında, yüzündeki suçlu bakış aşikardı."
Press TV web sitesinde, New York Post’ta ve Veterans Today’de yayınlanan son bulgular, hikayeyi değiştirdi.
katar’ın bunları yapmasının gerekçesini anlamak için tek yapabileceğimiz, bir tür tahmin oyununa girmektir. burada akla yatkın bir iddia, suriye üzerinden iran’ın siyaseten boğulması olabilir, ancak çok daha korkunç bir iddia da ileri sürülebilir: dünyanın bereketli toprağına kötü bir tohumun – dünyanın sistematik ve kademeli olarak vehhabileştirilmesi – ekilmesi.
"zengin petrol kaynakları ve dolayısıyla para kaynakları nedeniyle ortadoğu’ya ve bir ölçüde dünyaya baskı uygulamaya çalışan suud hanedanı, içinden geldiği çöle hızla geri dönüyor olabilir."
2007 gibi erken bir tarihte, abd, israilliler ve suudilerin suriye hükümetini devirmek için el kaide’yi vekil güç olarak kullanmayı planladığı ikazında bulunan pulitzer ödüllü gazeteci seymour hersh, “kimin sarini?” başlıklı yeni bir ezber bozucu makale yayınladı.
el kaide üyeleri gerçekte, onyıllardır yemen’in askeri gücünü kendi avuçlarında tutan ve on yıllardır yemen’in en güçlü sünni fraksiyonu el ıslah’a biat eden patronu ve efendisi general ali muhsin el ahmar’ı iktidara getirmek için cumhurbaşkanı abdurabbu mansur hadi’yi devirme amacı taşıyor.
ilave olarak mandela, abd’nin 2003’teki ırak işgalini yüksek sesle eleştirmiş ve “eğer dünyada kelimelerle ifade edilemeyecek vahşetler işlemiş bir devlet varsa o da amerika birleşik devletleri’dir. onlar insanoğlunu önemsemezler” demiştir.
iran’ın cenevre’deki diplomatik adımları beni, çin yapımı kung fu filmleri izlediğim zamanlara götürdü. kahramanın, inanılmaz bir akrobasi sergileyerek dövüştüğü, düşmanını bloke edip indirdiği darbelerle onu serseme çevirdiği o filmleri hatırlarsınız.
hem ukrayna hem de tayland’da süregiden protestolar, hükümet binalarına saldırma ve buraları ele geçirme girişimlerine sahne oldu. her iki örnekte de protestocular, kendi ülkelerindeki hükümetlerin devrilmesi amaçlanıyor. ancak batı, bunlardan birini soylu bulurken, diğerini bulmuyor.
şam’ın kuzeyindeki kalamun bölgesindeki kara’da bulunan aziz james manastırı’nın başrahibesi rahibe agnes mariam, ülkenin her yerine gittiği bir abd ziyaretinin parçası olarak denver’ı ziyaret etti. iki gün boyunca üç kamuya açık etkinlikte konuştuktan sonra uçakla geçtiği lincoln- nebraska’da da birkaç konuşma yaptı ve bu konuşmalar nebraska basını tarafından yayınlandı.
geçen cumartesi günü, cenevre’de imzalanan tarihi “geçici anlaşma”nın mürekkebi daha kurumamışken, abd dışişleri bakanı’nın, anlaşmanın iran’ın uranyum zenginleştirme hakkını tanıdığını açıkça reddetmesiyle, anlaşma ve kapsamlı bir nihai sözleşmeye giden yol haritası konusunda ilk tereddüt işaretleri doğdu.
rockefeller/rothschild petrol tekelinin bölgedeki (ortadoğu’daki) petrolü keşfetmesinden beri, petrol kazançlarını kendi halkları için elinde tutmak isteyen bumedyen, nasır ve musaddık gibi bölgesel milliyetçi liderler ile, petrolü giderek büyüyen kapitalist şirketin tekerleklerini yağlamak için kullanan illuminati bankacılık karteli arasında kaynak savaşları yaşandı.
"hayır, israil’in sorunu nükleer korkusu veya nükleer iran değil. onun en fazla korktuğu şey, yasadışı yaptırımlardan kurtulmuş istikrarlı bir iran ve onun ortadoğu’yu güvenli bir hale getirmede oynayabileceği roldür. israil başka neye kızgın olsun ki?"
yusuf fernandez'in kaleme aldığı, tarihi anlaşmanın bölgesel ve küresel aktörlere yansımalarını ele alan önemli bir analiz.
john f. kennedy david ben-gurion’dan israil’in, yahudilerin bu denli düşman bir dünyada hayatta kalması için gerekli olan nükleer caydırıcılık programını sonlandırmasını istemişti. jfk suikastını araştıran pek çok kişi, başkan kennedy’nin merkez bankası’nın amerikan doları üzerindeki tekelini sonlandırma kararının suikastın gerekçelerinden biri olduğunu ileri sürüyorlar.
"eğer husiler yemen politik hayatında yer alırlarsa suud hanedanı, 1930’larda yemen’den çaldığı milyarlarca dolar değerindeki petrolü barındıran toprakları kaybetmeye hazır olmalıdır."
abd askerleri ırak’ta savaşırken bile batı ile onların suudi arabistan, katar ve israil’deki ortakları, özel olarak iran, suriye ve lübnan’a karşı yürütülecek bir örtülü vekâlet savaşı için gerekli stratejik varlıkları oluşturmak için tasarlanmış mezhepçi şiddeti körüklemek üzere teröristleri silahlandırıyor ve onları ülkeye sokuyorlardı.
"abd başkanı barack obama, usame bin ladin’in müslüman geleneği uyarınca denize atıldığını söyledi ve bütün dünya bunun kulağa ne kadar da tuhaf geldiğini biliyordu, ancak bu saçmalığın sorgulanmadan kalmasına izin verdiler."
"kuzeydeki sa’ada ilinde bulunan küçük demmac köyü, geride kalan haftalar boyunca husiler – şeyh abdülmalik el husi’nin öncülük ettiği bir şii grup – ile selefi militanlar arasındaki şiddetin alarm verici düzeyde yükselişine sahne oldu."
profesör dehaven-smith, “conspiracy theory in america” [“amerika’da komplo teorisi”] isimli çalışmasında, “komplo teorisyeni” teriminin 1960’larda cıa tarafından, teşkilat’ın binlerce medya kuruluşunun kullanılmasıyla dolaşıma sokulduğunu ortaya koyuyor.
amerikalı müslüman kevin barrett'ten siyonist rejim ile suudi rejimi arasındaki benzerlikleri ele alan önemli bir analiz...
son olarak, amerika’nın başta gelen anaakım araştırmacı gazetecisi seymour hersh, abd hükümetinin üsame bin ladin’i 2 mayıs 2011’de öldürdüğü haberlerini “içinde tek kelime gerçek barındırmayan büyük bir yalan” olarak vasfetti.
"bu hafta, abd dışişleri bakanı john kerry ile, bush ailesiyle olan yakın bağları nedeniyle washington çevrelerinde “bender bush” olarak bilinen prens bender el sultan arasında sert sözler geçti."
"sinir nöbetine girmek – dikkat çekmek için ağlamak gibi – jeopolitik bebeklerin işidir. abd – veya “batı” – olmadan suudi enerji endüstisini kim yönetecek? doktorasız develer mi?"
"suriye’deki abd liderliğindeki kampanyanın gerçek hedefi sadece şam hükümeti değil, suriye ülkesidir. suriye’deki abd ve israil hedefleri, kendi isyancı müttefikleri veya suriye ulusal koalisyonu’ndaki işbirlikçileri kazanıp şam’da bir hükümet kursa bile, bir ulus-devlet olarak suriye’yi ezmektir."
Press TV, Londra merkezli İslami İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Mesud Şecere ile Hac ibadeti hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV İnsan Hakları Gözlem Örgütünden Suriyeli araştırmacı Lama Fakih ile teşkilatının Lazkiye’de tekfircilerce düzenlenen ve 190 sivilin infaz edilip 200’ünün de esir edilmesiyle sonuçlanan saldırılar hakkında hazırladığı raporu ele alan bir röportaj gerçekleştirdi.
washington’un iran’a olan düşmanlığı, abd hakimiyetindeki küresel kapitalizme hizmet eden amerikan emperyalizminden ileri gelmektedir. abd emperyalizmi, bağımsız ekonomik ve siyasi gelişme yolu izleyen her ülkeye düşmandır. iran da bu listenin başındadır. bu nedenle, iran’a yaklaşım konusunda abd ve israil arasındaki fark, strateji farkı değil, taktik farkıdır.
the ındependent, ıhs jane’s savunma firmasından charles lister’den alıntı yaparak, 13 grubun yaptığı açıklamanın koalisyon’a ölümcül bir darbe olabileceğini yazdı: sahanın ortasındaki temel oyuncular -liva el-tevhid, liva el-islam ve sukur el-şam- nereye bağlı olduklarını sonunda açıkladılar; bu da ılımlı muhalefet için çok büyük sonuçlar getirecek.
Press TV’nin bildirdiğine göre kaynaklar, bu kararın Suud Kralı Abdullah bin Abdülaziz tarafından Kasım sonunda verilecek resmi bir buyrukla icra edilebileceğini söylüyorlar.
afganistan eroininin tümü -geçen yıl bir milyondan fazla kişinin ölümüne yol açan madde- amerikalı yetkililerin dillendirilmeyen fakat herkesin bildiği onayıyla üretilip ihraç ediliyor. eroin kaçakçılığı, batılı politik hareketliliğin istenilen yöne gitmesi için tekerleklerinin yağlanmasından ibarettir.
Press TV Berkeley’den yazar ve politik analist Ralph Schoenman ile Rusya’nın Ağustos ayında Suriye’de düzenlenen kimyasal saldırının Suudi Arabistan İstihbarat servisinin kara operasyon timi Liva el İslam tarafından gerçekleştirildiği yönündeki iddiası üzerine bir röportaj gerçekleştirdi.
Kabil’de yaşayan Afganistanlı gazeteci ve politik analist Hamid Noorzad Press TV’deki bir tartışma programına katılarak 12 yıllık Amerikan işgali hakkındaki görüşlerini aktardı.
bence bu önemli ölçüde obama’ya, sağlık reformu nedeniyle değil, benyamin netanyahu’nun suriye’de, iran’da istediklerinin hiçbirini alamaması nedeniyle baskı oluşturmak için yapıldı. hükümet için gerekli olan harcamayı durdurmaktan sorumlu olan tek kişi, benyamin netanyahu’nun yakın arkadaşı ve israil destekçisi olan eric cantor’dur.
“insani” askeri müdahaleyi meşrulaştırmak için suriyeli çocukların öldürülmesi...
"bunu tesadüfi bir musibet olarak adlandırabilirsiniz. abd hükümetinin kepenk kapattığı gün, israil başbakanı netanyahu amerika birleşik devletleri’ne geldi."
sözü edilen videonun “kesin delil” olduğu iddia edilse de, tersine, eleştirel şekilde incelendiğinde bu video, - tek amacı sendelemekte olan bir vekalet savaşını kurtarmak için batı’nın doğrudan askeri müdahalesini haklı göstermek olan - ağustos sonundaki yanıltma harekâtının hangi araçlarla gerçekleştirildiğini göstermektedir.
"el halife’ler, bahreyn’i ilk olarak 230 yıl önce, yağmacı bir deniz korsanları aşireti olarak istila ettiler. bahreyn nüfusunu ve onun gururlu fars kültürünü, kılıç yoluyla ve ingiliz imparatorluğu’nun zalimce yardımlarıyla kendilerine tabi kıldılar."
17 eylül günü, el vefak partisinin genel sekreter yardımcısı, bahreyn’deki şii topluluğunun önemli ve saygı gören bir figürü olan halil el marzuk, “terörizm yandaşlığı ve çağrıcılığı” suçlamasıyla gözaltına alındı.
ufukta abd’nin dış politikasında değişiklikler olabileceğine dair net işaretler vardır, ancak bunların pozitif, ilerleme yönünde sonuçlara mı dönüşeceğini, yoksa abd’nin daha alışık olduğumuz “israil malı” ortadoğu politikaları yolunun izlenmeye devam mı edileceğini zaman gösterecek.
"şimdi, suriye’ye yönelik bir saldırı geçici olarak ertelenmiş görünürken, amerikan halkının üzerine düşen, bu delice önerinin gerçek sorumlusunun kim olduğunu öğrenmek ve bu deliliği kesin surette durdurmaktır."
Press TV Black Autonomy Network Organizasyon üyesi Randy Short ile Nairobi’nin Westgate alışveriş merkezine saldıran militanlarla çatışan Kenyalı güvenlik kuvvetleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
dış görünüş ve batı medyasının betimlemeye çalıştığı hal itibariyle, kenya’nın başkenti nairobi’deki westgate alışveriş merkezi saldırısı, el kaide’nin somali kolu el şebab üyesi “dinci fanatikler” tarafından gerçekleştirilmiş bir diğer anlamsız terörist saldırı gibi görünmektedir.
"şüphe yaratır şekilde atılmış bir dizi manşet, süreci yakından incelemeyen okuyucuların zihninde bm’nin suriye’de kimyasal silah kullanıldığı yönündeki “teyidini” batı’nın bu silahların suriye hükümeti tarafından kullanıldığı iddialarıyla bağlantılandırmaya çalışıyor."
iran-rusya ittifakı suriye’de, tahayyül edilemeyecek sonuçları olabilecek bir bölgesel savaşı engelleyerek ve abd hükümetinin ortadoğu’da yeni bir saldırgan savaşı tetikleme teşebbüsünü durdurarak ilerleme kaydetti.
savaş bulutları dağılıyor gözüktüğü için suriye biraz nefes alabildi -moskova’nın bölgesel bir felaketi engelleyen hızlı kararı ve azmi sayesinde- ve israil yakında kendisini kötü bir durumda bulabilir, zira rusya bm gözetiminde bölgesel bir kimyasal yasak talep ediyor.
araştırmacı gazeteci yazar pepe escobar suriye’nin düşmanlarının savaş için bastırmaktan vazgeçmeyeceklerini söyleyerek cıa tarafından eğitilmiş militanların ülkeye girdikleri uyarısında bulundu.
"çünkü saldırıdan nisan 2001 tarihinde haberdar olmuştum. gerçekleşmesinden aylarca önce cıa’den öğrenmiştim bunu. bu bir sahte bayrak operasyonuydu (yanıltma harekatı), daha aylar önceden bilinmekteydi. bizim dilimizle bu bir aldatma operasyonuydu, bir psikolojik operasyondu. bütün gözler dünya ticaret merkezine doğru uçan uçaklardaydı fakat gerçek eylem kontrollü yıkım idi."
abd’li yetkililere ve suriyeli figürlere göre cıa, obama yönetiminin sözünü verdiği ölümcül yardımda gecikmeyle geçen ayların sonunda, suriye’deki isyancılara silah tedarik etmeye başladı. sevkıyatlar iki haftadır, dışişleri bakanlığı’nın ayrı olarak yaptığı araç ve diğer teçhizat sevkıyatlarıyla birlikte başladı.
"wilkerson da dâhil olmak üzere, abd ordu ve istihbarat yapılarının içinde bulunan ve sayıları giderek artan pek çok kişi, israil’in 11 eylül yanıltma harekatını organize ettiğini de biliyor. ve geri püskürtmeye hazırlar."
abd emperyalizmi ve siyonizmin kimyasal silahlarla gerçekleştirdikleri katliamların çetelesi...
Press TV İdaho’dan yazar ve gazeteci Mark Glenn ile 11 Eylül saldırılarına ve bu hadisenin Amerikan hükümeti tarafından sunulan resmi anlatısına ışık tutmak amacıyla bir röportaj gerçekleştirdi.
"dahası, suriye’nin kimyasal silahlarını bırakması durumunda bir şey kesindir: saldırıya uğrayacaktır (şu anda uğradığı saldırıdan daha fazla). suriye’yi şu ana kadar saldırıdan koruyan sadece suriye’nin kimyasal silahlarının varlığı ve rusya’nın muhtemel askeri desteği olmuştur."
"bir cümleyle söylemek gerekirse, suriye’nin ulusal güvenlik çıkarlarını ters yönde etkileyecek bir savaş önleyici öneri, gelecekte bir savaş davetiyesi de olabilir."
barrett: el kaide’nin batılı gizli servisler tarafından kurulmasının daha önemli bir nedeni de israil’in ve batı’nın tüm dünyadaki düşmanlarına saldırmak için bir arap lejyonu olarak kullanılmak istenmesidir.
cartalucci'den yeni bir analiz...
abd ordusunun suriye’deki askeri hamlesi, abd’nin ulusal güvenlik çıkarlarına ters düşen uygunsuz jeostratejik sonuçları göz önüne almayan, mantıksız bir süper güç maceralığı anlamına gelecektir.
bir hacker, abd istihbarat yazışmalarına erişim sağladı ve abd ordu istihbaratı personel müdür yardımcısı ve operasyon ve plan ofisi başkanı albay anthony j. macdonald’ın kişisel e-postalarını yayınladı: ben de gördüm ve çok korktum. fakat tony beni rahatlattı. çocukların incinmediğini, bunun kameralar için yapıldığını söyledi. o yüzden endişelenme canım.
amerikalı yetkililer, başka ülkelere karşı saldırı başlatmak için yalan söyleme konusunda uzun bir sicile sahiptir. vietnam’dan yugoslavya’ya, ırak’tan libya’ya kadar, abd’nin çalışma tarzı hep bu olmuştur.
obama’nın başkan olarak yaptığı ilk konuşmasından sadece birkaç gün sonra, cıa’in kullandığı bir insansız uçak kuzey veziristan’da fehim kureyşi’nin evine hellfire füzeleri bıraktı ve aile üyelerinden 7 kişiyi öldürerek fehim’i de ağır yaraladı. fehim sadece 13 yaşındaydı ve geriye tek gözü, karnında da şarapneller kaldı.
stopimperialism.com sitesinin kurucusu eric draitser: abd, her şeyden daha önemlisi, stratejik açıdan uzun zamandır şii hilalini kırmanın rüyasını görüyor ve suriye karşısındaki bir savaş gerçekte iran ile yapılacak bir savaşın giriş kısmıdır.
"eğer başkan obama gerçekten, netanyahu’nun büyük bir ortadoğu savaşı başlatma emirlerine karşı pasif-agresif direniş oyunu oynuyorsa, obama’nın gizli servis timinin kennedy’ninkinden daha sadık olduğu umulmalıdır."
ünlü stopimperialism.org sitesinden analist eric draitser, abd'nin suriye devletinin kimyasal silah kullandığına dair yayınladığı raporu çürütüyor...
"suriye krizinden evvel abd el kaide’yi washington’un çok kritik menfaatlerini tehdit eden tehlikeli bir grup olarak kabul ediyordu. ancak suriye krizinden sonra bu konsept dönüşüme uğradı."
Press TV Lübnanlı emekli General Hişam Cabir ile gerçekleştirdiği röportajda ABD ve müttefiklerinin Suriye karşısında savaş başlatma çabalarını ele aldı.
"siyonistler, dünyayı 3. dünya savaşı’nın eşiğine – hatta belki eşiğin de ötesine – getirmenin, kaderine terk edilmiş “büyük israil” projesini kurtaracağını umuyorlar."
"bm diplomatı del ponte, nisan ayındaki kimyasal silah saldırısının yaygın bir şekilde varsayıldığının aksine rejim tarafından değil, suriyeli isyancılar tarafından gerçekleştirildiğini duyurmuştu."
her ne kadar bu kuruluş batı medyası tarafından genellikle “bağımsız” olarak tanımlansa da, gerçeklikten bundan daha uzak bir şey olamaz. sınır tanımayan doktorlar, suriye’de ve komşu iran’da rejim değişikliği de dâhil olmak üzere wall street ve londra’nın kolektif dış politikasının arkasında bulunan şirket-finans grupları tarafından finanse ediliyor.
"abd ve israil, fakat özellikle de israil suriye krizinin siyasi bir çözümle neticelenmesine tahammül edemez. israil, suriye’yi, tıpkı ırak ve libya’da olduğu gibi yıkıma uğramış görmek zorundadır."
aşağıda daha önce yayınladığım, son kimyasal silah yalanları gerçek bile olsa suriye’ye saldırılmaması gerektiğini anlatan 10 önemli nedenim bulunuyor:
"bugün artık, suriye ve müttefikleri her zamankinden daha çok, provokasyonlara karşı askeri ve diplomatik olarak savunmaya geçmeye hazır olmalıdırlar."
suriye’nin yıkılması, on yıllardır var olan bir israil projesinin – ortadoğu’nun balkanlaştırılmasını hedefleyen oded yinon planının – doruk noktası olacaktır. israilli stratejistler en azından 1970’lerden beri, komşu ortadoğu ülkelerini ezerek küçük etnik ve mezhepsel temelli bantustan’lara dönüştürmeyi planladılar.
cıa'ye yakınlığıyla bilinen site bile şam'daki son kimyasal saldırı hakkındaki yorumlara şüpheci yaklaşıyor...
"mayıs başında israil’in dolphin denizaltılarından birini kaybettiği ve rusya’ya meydan okuması halinde daha fazlasını da kaybedebileceği düşünülüyor."
"aynısı mısır için de geçerli, abd bir gün içinde yedi yüz (ya da çok daha fazla) silahsız insanı katleden askeri cuntayı destekliyor. ne kadar cesurlar! amerikalılar ve israilliler kendileriyle gerçekten gurur duymalıdır! normalde bu rakama ulaşmak en az bir ay alır."
temmuz ayında birleşmiş milletler, 1057 ıraklının öldürüldüğünü ve 2326’sının yaralandığını açıkladı. sadece bir ay içinde! bu rakamlardan, suudi arabistan’ın vahhabi rejiminin, ingilizler tarafından suudi arabistan’da kurulan bu canavarca sistemin en başından beri bölgede ne yapmak istediğini anlıyoruz.
"mısır ordusunun ve polisinin masum sivillere karşı yaptığı toplu katliam mısır toplumunda doldurulması zor bir uçurum yarattı. ileride çok ciddi sonuçları ortaya çıkacak olan bu katliamdan sonra mısır’ın kendini toparlaması onlarca yıl alabilir. toplumun içindeki farklılıklar daha da netleşirken, ordu insan hayatına karşı takındığı bu duyarsız tavrın bedelini en ağır şekilde ödeyecektir."
mısır'daki son katliamdan birkaç gün önce yazılmış, olacakları öngören önemli bir analiz. ırak, suriye ve mısır fitnelerinde etkili olan robert ford kimdir? büyük israil planının son yıllardaki hadiselerdeki yeri ne?
abd nusra dahil tüm silahlı selefi unsurlara nasıl destek veriyor? libya'daki abd elçiliğine yapılan saldırının arka planında ne vardı?
katar suriye’deki isyancıların önde gelen silah tedarikçisi. cıa’in himayesinde ve türkiye’nin nezaretinde silah yüklü 85 uçak doha’dan ankara’ya geldi ve bu silahlar kamyonlarla suriye’ye sokularak isyancı gruplar arasında dağıtıldı. suudi arabistan ise 37 uçakla hayli uzak arayla ikinci sırada geliyor.
Bir politik analist Press TV’ye, ABD askeri kaynakları İsrail Lübnan Direniş hareketi Hizbullah’a karşı bir saldırı planlıyor diyor, dedi.
Londra’daki İslami İnsan Hakları Komisyonu’ndan Mesud Şecere Irak’ın tümündeki en son ölümcül bombalı saldırılar zinciri hakkındaki düşüncelerini paylaşmak üzere Press TV’nin Debate (Münazara) programına katıldı.
lübnanlı ünlü solcu akademisyen amal saad-ghorayeb'den dosyalık çapta önemli bir analiz daha...
"aktarılan haberlere göre birkaç hafta önce bender washington’u ziyaret etti ve orada cıa ve beyaz saray yetkilileriyle bir araya geldi. başkan barack obama ile de gizli bir toplantı yapmış olmalıdır."
geçtiğimiz haftasonu suriye’nin kuzeyindeki han el asel kasabasında gerçekleşen ve çoğu sivil yaklaşık 150 kişinin batı destekli tekfirci militanlar tarafından soğukkanlılıkla öldürüldüğü katliam, kasaba sakinlerine travma yaşatan ikinci vahşet oldu.
modern literatürde “uluslararası ilişkilerde gerçekçilik” kisvesi altında sunulan yaklaşım, daha güçlü olanı haklı kabul eder ve hak için doğal bir temel düşünmez. imam humeyni uluslararası kudüs günü’nü ilan ederek bu tutuma karşı dünya çapında başkaldırı tesis etmiştir ve 34 yıldır kudüs günü’nün ayakta kalmasının temeli bu hak arayışıdır.
Press TV Beyrut’tan politik yorumcu Rıdvan Rızk ile İsrail medyasında yer alan, İsrail’in Suriye’deki isyancılar için silah ve malzeme sağlamak üzere Suudi Arabistan ile 50 milyon dolarlık bir anlaşma yaptığına dair haber hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV Washington’daki Orta Doğu Enstitüsü’nden Martin Weinbaum ile Pakistan’daki Şii toplumunu hedefleyen ve 53 kişinin ölümüyle neticelenen bombalı saldırılar konusunda bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV, Mısır’daki karşıt gösterilerde süregiden çatışmalarla ilgili olarak, Detroit’ten Pan-Afrikan haber ağı editörü Abayomi Azikiwe ile bir röportaj yaptı.
İsrail radyosu Suudi Arabistan’ın yabancı destekli militanlara eski İsrail askeri malzemesi ve silahları sağlamak üzere İsrail ordusu ile 50 milyon dolarlık bir anlaşma imzaladığını haber verdi. Press TV’nin aktardığına göre, haberde bu silahların farklı türlerde anti tank mayınları, askeri araçlar, topçu malzemesi ve gece görüş araçları içeriyor.
Press TV, Kahire’den politik yorumcu Şakir Rızk ile Mısır’daki durumu tartışmak için bir röportaj gerçekleştirdi.
mısır'daki son katliamdan birkaç gün önce yazılmış bir yazı...
Press TV emekli General Hişam Cabir ile Katar Emiri Şeyh Hamad bin Halifa El Sani’nin iktidarı oğlu Şeyh Tamim bin Hamad El Sani’ye devretmesi hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
"el kaide şimdi suriye’de batı’nın sevgilisidir. dolayısıyla el kaide’ye direnen herkes – kısa süre önce bu yönde karar alan hizbullah gibi – “terörist”tir. bundan büyük bir ironi olamaz."
Suriye’den yayın yapan Dam Press haber sitesi, Bin Sultan’ın Lübnanlı El Müstakbel partisi lideri Saad el Hariri ve Semir Caca dahil olmak üzere Lübnanlı politikacıların işbirliğiyle çeşitli terörist gruplar oluşturduğunu bildirdi.
11 eylül'ün siyonist bir komplo olduğunu iddia eden önemli bir analiz daha...
müslüman kardeşler’in en büyük destekçisi olan katar’ın rolü, bölgesel alanda, mısır ve suriye’yle ilgili meseleler gibi temel gündemin başlıca yürütücüsü haline gelen suudi arabistan’ın lehine olacak şekilde gerilemeye başladı.
suriye'deki kimyasal silahların gerçekte kimler tarafından kullanıldığıyla ilgili önemli bir analiz...
"kısaca söylemek gerekirse, öso olarak tanımlanan kişiler suriye içinde hiçbir değer taşımıyor ve sahada savaşan bol miktardaki milis gücü arasında hiçbir otoriteye sahip değil."
Press TV'de yayınlanan bu analizde, çok önemli iddialara yer veriliyor...
“15 haziran’da yapılan gösteride sünni müslüman din adamları, hem suriye devlet başkanı beşar esad’ı savunmak için savaşan şiileri, hem de ülke içinde mursi’ye karşı çıkan islamcı olmayan kişileri suçlamak amacıyla, mursi'nin yanında, ‘kafirler’ kelimesini kullandı.”
"fakat yine de unutulmamalı ki, amerika bu ulus devleti istikrarsız hale getirmeyi hedeflediği için her iki tarafı da desteklemeyi öngören bir strateji benimsemiştir."
mısır'daki son durumla ilgili farklı bakış açılarını yansıtan analizlerin çevirisini sürdürüyoruz...
mursi yanlısı bir perspektiften önemli bir analiz...
"uzun süredir acı çeken mısır halkı için en iyisini umut edeceğiz, fakat belki en azından suriye halkı, ülkelerine terörist ve yamyamlar olarak eğitilmek üzere gelen mısırlı selefilerden kurtulurlar."
"ihvan'ın en büyük hatası, direniş eksenine, yani büyük bir başarıyla siyonist ve emperyalist güce karşı duran hamas-hizbullah-suriye-iran eksenine katılmayı reddetmekti."
hizbullah, bu projeye karşı suriye’de savaşma kararı alarak, bölge halkını, dinlerini, çeşitliliklerini, toplumsal dokunun birliğini ve israil hegemonik projesine karşı direnme iradesini koruyor. partinin savaşının merkezinde olan budur. hizbullah, israil-amerikan projesine karşı öncü savaş geleneğine bağlıdır.
"çocukların bu şekilde eğlence için öldürülmesi, israil hükümetinin de facto resmi politikasıdır. israil ordusu askerleri hamile bir kadının karnından vurulduğunu gösteren tişörtleri gururla giyiyorlar. tişörtün üzerinde şu yazıyor: bir atış iki ölü.”
"insanlığın düşmanları suriye’de, iyi hazırlanmış bir kurguyu hayata geçirmeye başlayalı yaklaşık iki buçuk yıl oluyor. amaç, beşar esad hükümetini devirmek ve bunun sonucunda, siyonizm’e karşı direnişin diğer organlarına giden kan akışını kesmekti."
"mübarek, israil’le gizli işbirliği nedeniyle yargılanmayı ve idam edilmeyi beklerken, mursi mısırlılara israil adına bir cihad için suriye’ye yürüme çağrısı yapıyor. böyle bir şeye mübarek bile niyetlenmezdi."
iletişim uydusu hizmet sağlayıcısı ıntelsat, batı’nın ifade hürriyetine karşı kampanyasını derinleştirmek için gelecek haftadan başlamak üzere iran kanallarını yayından kaldıracağını ilan etti.
Press TV, Londra’dan siyasi yorumcu Charles Shoebridge ile, ABD Başkanı Barack Obama’nın militanları silahlandırma sözü verdiği ve Suudi Arabistan’ın El Kaide bağlantılı gruplara füze vermek istediğini söylediği bir süreçte, Suriye’deki vekalet savaşı hakkında bir röportaj yaptı.
"binlerce kitle imha silahıyla yüklü siyonist topluluğun bu maceraperest davranışları er ya da geç, üçüncü dünya savaşı, yahut islami kıyamet terminolojisinde melhame-i kübra olarak adlandırılabilecek bir savaşı tetikleyecektir."
Press TV Orta Doğu Çalışmaları Merkezi’nden Hişam Cabir ile Suudi Arabistan’ın Suriye’deki militanlara Rus yapımı Konkurs tanksavar füzeleri sağlaması hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
abd’de, milyarlarca dolar finansman almadan kimse seçime katılamaz. en üstteki yüzde birde yer alan şirket ve finans yöneticileri, seçmenlerin “seçmesine” izin verilen başkanlık adaylarının kısa listesini hazırlar. abd sistemi demokrasinin antitezidir ve bu yüzden de seçmenlerin neredeyse yarısı (100 milyondan fazla kişi) seçime gitmekle uğraşmaz bile.
"abd şimdi, ürdün ve türkiye içinde özel harekat takımlarını “çalıştırıyor”. bu gruplar, suriye içinde faaliyet yürüten isyancı grupların kendilerine verdiği istihbarat bilgilerini topluyor."
Press TV, Beyrut’tan siyasal yorumcu Kamel Wazne ile, 2013 İran Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki katılım oranı ve demokratik süreç konuları hakkında bir röportaj yaptı.
Press TV, San Antonio’dan siyasal yorumcu Mark Dankof’la, İran’ın 11. Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki yüksek katılım oranının dış dünyadan nasıl görüldüğü hakkında tartışmak üzere bir röportaj gerçekleştirdi.
"abd'de, başkanlık yarışındaki katılım oranı yüzde elli civarındadır. başkanlık yarışı dışındaki şeylerde ise çok daha düşüktür. belediye, eyalet meclisi gibi şeylerde katılım ancak yüzde kırk, yüzde otuz civarındadır."
"biz amerika birleşik devletleri gibi 2 adaya değil, 8 adaya sahibiz. bizim adaylarımız finansman için en üstteki, en zengin yüzde 1’e gidip dilenmiyor, bizim böyle bir sorunumuz yok çünkü medya, adaylara bedava erişim sağlıyor."
bu kapsamlı dosyada, islami direnişin neredeyse her bir günü (33 gün savaşı da dahil olmak üzere) tarihe not düşecek şekilde kayıt altına alınmış. medya şafak gururla sunar...
İngiltere’deki Suriye Gençliği grubunun eş kurucusu Danny Makki, Suriye Ordusu’nun ülke çapında isyancıların elinde olan çok sayıda şehrin özgürleştirilmesinde yakın zamanda elde ettiği zaferlere dair fikirlerini paylaşmak üzere Press TV’nin Tartışma programına katıldı.
Press TV, Suriye’ye yabancı askeri müdahale ihtimali hakkında, “Executive Intelligence” dergisinden Lawrence Freeman ile bir röportaj yaptı.
Press TV, Suriye ordusunun Kuseyr şehrini özgürleştirmesinin ABD tarafından kınanmasına dair, siyasi analist Kamel Wazne ile bir röportaj yaptı. Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır.
“kuseyr’deki olaylar bölge stratejileri ölçeğinde bir dönüşüm anlamına gelmektedir ve suriye, ‘israil’ ve abd’nin lehine olmayan yeni bir safhaya girmiştir.”- hizbullah yürütme kurulu başkan yardımcısı şeyh nebil kavuk.
"sokaklarda olan ve sayılarının yüzbinlerce olduğunu tahmin edilen insanlar arasında laiklik yanlıları, islamcılar, serbest meslek sahipleri, işyeri sahipleri, işçiler, işsizler, çevreciler ve insan hakları aktivistleri var."
"hükümetteki adalet ve kalınma partisi’nden (akp) olan belediye başkanının, bu alışveriş merkezinde önemli bir yeri olacak bir perakende zincirinin sahibi olduğunu belirtmekte fayda var. bu şehir geliştirme anlaşmasının sahibi olan kişi ise, erdoğan’ın damadı."
israil askeri yetkilisi amos gilad, çok dürüst bir şekilde, el kaide’nin israil için kaygı olmadığını söyledi ve “her ne kadar ülkenin iç savaşının yarattığı kaos içinde [onun] unsurları suriye’de tutunma noktası kazansa da, onu önceleyen suriye-iran-hizbullah ekseni çok daha tehdit edicidir” dedi.
"hizbullah yalnızca bir direniş [hareketi] değildir, 1948, 1967, 1973, 2006 savaşlarından sonra bu bölgeleri savunmaya çalışan, dünyanın özgür insanlarının ruhudur. hizbullah bu dünyanın ruhudur."
Press TV, Montreal’daki Küreselleştirme Araştırmaları Merkezi Müdürü Michel Chossudovsky ile, İsrail rejiminin Suriye’de süregiden yabancı destekli ayaklanmadaki rolü hakkındaki fikirlerini edinmek üzere bir röportaj yaptı.
Press TV, Londra’dan Irak uzmanı Zeyd el-İsa ile, Irak’taki durum hakkında bir röportaj yaptı. Aşağıda bu röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır.
Aşağıda Press TV’nin Şam’dan bir siyasi yorumcu olan George Jabour ile Suriye’deki durum hakkında yaptığı bir röportajın yaklaşık bir çözümlemesi sunulmaktadır.
"bugün, kitlesel ölçekteki yanlış yönlendirmeye ve sansüre rağmen, israil devleti yok oluşa yakın duruyor. rusya, başka seçeneği olmayan bir köşeye sürüklendiğinde, yahudi devletini termo-nükleer silahlarla yok etmeye hazır."
"bankerler ilk gerçek küresel imparatorluğu yaratmaya çalışıyorlar. john perkins’in söylediği gibi, onların en büyük silahı aşırı faizdir; askeri güç ikinci sıradadır."
son derece önemli bir analiz: hizbullah ve iran, hangi istihbari veriler üzerine doğrudan sahaya girmek zorunda kaldı? / israilliler nusralıları nasıl eğittiler? / hizbullah'ın hamas'a aktardığı teknik bilgiler nusra'nın eline nasıl geçti?
bm verilerine göre nisan ayı, haziran 2008’den bu yana ırak'taki en kanlı ay oldu. 161’i polis olmak üzere 712 kişi öldürüldü. 290’ı polis olmak üzere 1,633 kişi de “terör ve şiddet eylemlerinde” yaralandı.
Press TV Leesburg’tan haftalık Üst Düzey İstihbarat İnceleme dergisinin Afrika Masası’ndan Lawrance Freeman ile bir röportaj gerçekleştirdi.
Press TV Beyrut’taki Lübnan Üniversitesi’nde profesör olan Muhsin Salih ile Şii alim Şeyh Hasan el Ziyad ve ailesinin Suudi Arabistan’da casusluk suçlamasıyla tutuklanması hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
ırak’ta, temel olarak şiileri hedef alan yeni bir ölümcül terörist bombalamalar dalgası, 2013 yılının nisan ayında 700’den fazla sivilin ölümüne, 1600’den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.
11 mayıs günü rusya dışişleri bakanı sergey lavrov, ülkesinin suriye’ye yapılan karadan havaya füze teslimatını tamamladığını ileri sürdü. lavrov, varşova’da gazetecilere “rusya satış yapmayı planlanmıyor, rusya uzun zaman önce satış yaptı ve sözleşmeler imzaladı" dedi.
bu, el-kaide orijinli gruplar, uluslararası savaşlarda görev almaktan da fazlasını yapabiliyor, abd ve müttefiklerinin çok zaman önce anlaştıkları üzere “şii hilali’nin direnişini” kırmak için besleniyor, büyütülüyor ve kontrol ediliyorlar. cıa “danışmanlığı” altındaki katar suriye’de şu an liderlik eden adı geçen bu grubu açıkça destekliyor.
"suriye herkesi şaşırttı. uzun süre önce çökecekleri varsayılıyordu. çökmediler, bunun çok uzağındalar. suriye hükümetinin gerçekte bir iç savaş olmayan şeyi kazandığının bütün göstergeleri mevcut."
Press TV Baltimore’daki Uygulamalı İstihbarat İnceleme’den Lawrence Freeman ile Muammer Kaddafi’yi devirmek için yapılan NATO müdahalesinden sonra ülkeyi enkaza çeviren şiddet ve istikrarsızlık hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
"geçen ay ırak'taki bombalamalar ve ateş açmalar sonucunda yaklaşık 700 kişi hayatını kaybetti – bu, son beş yılın en yüksek ölüm rakamı ve 2003-2012 yılları arasında ülkede gerçekleşen amerikan liderliğindeki askeri işgalin yarattığı mezhepçi kan banyosunun kalıntıları."
Press TV Uluslararası Reformlar ve Araştırmalar Derneği başkanı Seyyid Ali Vasif ile Suriye’deki yabancı destekli isyancıların zulümleri hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
"bu gelişmelerin ortaya koyduğu şey, el nusracı isyancıların harcandığıdır. artık desteklenmiyor ve özgürlük savaşçıları olarak savunulmuyorlar. washington, batılı müttefikleriyle istişare içinde, şimdi suriye ordusu tarafından yenilgiye uğratılan el kaide bağlantılı piyade askerlerini feda etmeye karar verdi."
İran’ın El Alem ve Press TV kanallarının Suriye bürosu müdürü Hüseyin Murteza, eşlik ettiği Suriye ordusunun gerçekleştirdiği bu operasyonu ‘El Ahed’ sitesi için kaleme aldı.
ilave olarak suriye ordusu ve direniş ekseni içindeki müttefikleri, öngörülenden çok daha fazla yetenekli ve azimli bir savaş gücüne sahip oluğunu kanıtladı. suriye’nin uluslararası müttefiklerinin, pes etmeye ve abd’nin ezip geçerek modernize edilmiş sykes-picot anlaşmasını hazırlamasına izin vermeye niyeti yok gibi görünüyor.
"siyonistler, golan tepeleri’nin direnişe açılmasından korkuyorlar. bu onlar için büyük tehlike getirecektir çünkü pek çok filistinli ve lübnanlı ve suriyeli, 1973 savaşı sonrasındaki mütareke sonrasında kapanan bu cephenin açılması için can atıyordu."
cartalucci'den, suriye'deki kimyasal silah bilmecesini ve bağlantılı konuları masaya yatıran önemli bir analiz...
israil’in yaptığı gibi, iran’ı da bataklığa çekme girişimi olan saldırılar düzenlersiniz. eğer iran soğukkanlılığını korur ve oltaya takılmazsa, malum kişileri suçlamak için bir yanıltma harekâtı sahnelenebilir, bunun nedeni de iranlıların suriyelilere karşı sözü geçen önleyici saldırılara karşı misillemesi olarak duyurulacaktır.
"tekfirci hareket, siyonizm’in mükemmel aracıdır. nerede bir müslüman birliği, sürdürülebilir bir devlet veya başarılı bir toplum varsa, mezhepçi nefret yaymak üzere oraya tekfircileri göndermek gerekir."
"suriye’deki batı destekli terörist cephe, ölümcül bir darbe almış ve topyekûn çöküş içinde gibi görünüyor. israil’in saldırısı bir umutsuzluk işareti ve bitmek üzere olan bir çatışmayı genişletmeyi amaçlıyor."
abd savunma bakanı chuck hagel, beyaz saray’ın suriye hükümetiyle savaşan yabancı destekli militanlara ölümcül silahlar sağlamayı değerlendirdiğini söyledi.
Press TV Londra’dan İşgale Karşı Iraklı Demokratlar’dan Sabah Cevad ile Irak’ta yükselen şiddet hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
suriye’de meydana gelecek herhangi bir değişiklik iran’ı (ve beraberinde rusya’yı) olumsuz yönde etkileyebilir. fakat bu, ikincil bir etmendir. genel kabul gören anlatı, odak noktasını suriye’ye yönelik devam eden saldırının asıl nedeninden uzaklaştırıyor: israil.
15 nisan günü, israil askeri istihbarat şefi ve eski ulusal güvenlik enstitüsü başkanı general amos yadlin, suriye devlet başkanı beşar esad’ı zayıflatmak ve yönetimini en yakın zamanda sonlandırmak yoluyla, iran, hizbullah ve suriye’den oluşan direniş eksenini kırmak için adım atma çağrısı yaptı.
emperyalist zihin kontrol araçları veya noam chomsky’nin bahsettiği şekliyle “rıza üreticileri”, amerikan halkının beynini yıkamayı ve dünyanın her yerindeki bu pis ve yasadışı saldırı savaşlarını sürdürmeyi giderek çok daha zor buluyorlar.
fbı, boston maratonu bombalamalarının doğrudan içinde olduğunun açığa çıkması gibi görünen durum karşısında sarsıntı geçirirken, “tesadüfen” batı manşetlerine fbı’a dair bir dizi “başarı” hikâyesi düştü.
"resmi açıklamalarında devamlı olarak, retorik ve diplomatik açıdan iran’a saldırıyı ne zaman ve nasıl yapacaklarına dair seçme hakkını saklı tutuklarını ve bu günün yaklaştığını vurguluyorlar.insan bu savaş tellallığına sadece dünya halklarını tehdit olarak bakabilir ve biz bunu önemsemek zorundayız."
"fbı, teröristleri istihdam edip amerika birleşik devletleri’ne saldırmak üzerine eğitmek ve daha sonra onları “tam zamanında” tutuklamakla geçen uzun bir tarihe sahiptir. fbı kaç defa teröristler kiralayıp eğitti ve “tam zamanında” tutuklamayı başaramadı? bunu hiçbir zaman bilemeyebiliriz."
bir analist, boston bombalamasının bir yanıltma harekâtı olduğunu ve abd’de iktidarda bulunanların bunu, obama’nın suç dosyasını gizlemek ve hak ve özgürlükleri kısıtlayan bir beyannameyle topluma darbe vurmak için kullandığını söyledi.
boston maratonu bombalamalarının şüphelilerinin babası, oğullarının masum olduğunu yineledi ve tamerlan ve dzhokhar’a fbı tarafından komplo kurulduğunu vurguladı.
Press TV, Afganistan'daki haşhaş ekiminin artışı konusunu tartışmak üzere, New York City’den, stopimperialism.com adlı internet sitesinin kurucusu Eric Draitser’le bir röportaj gerçekleştirdi.
"batı, bu silahların “ılımlılara” gönderildiğini iddia ederken, bizzat abd dışişleri bakanlığı el kaide’nin suriye’nin bütün büyük şehirlerinde faal olduğunu, yüzlerce terörist saldırı gerçekleştirdiğini ve çatışmada açık ara en örgütlü ve en fazla öne çıkan militan cephesi olduğunu kabul ediyor."
Bir Latin Amerika uzmanı Press TV’ye, Amerika Birleşik Devletleri’nin Venezuela’ya karşı “istikrarsızlaştırma çabaları” içinde olduğunu söyledi.
iran'da 14 haziran'da gerçekleştirilecek seçimlere katılacak akımlar ve şahsiyetler ve her birinin galip gelme ihtimalleri hakkında doyurucu veriler içeren önemli bir analiz...
Bir siyasal analist Press TV’ye, Özgür Suriye Ordusu’nun CIA’e bağımlı olduğunu, Suriye’yi yıkmak istediklerini ve Suriyelileri önemsemediklerinin açık olduğunu söyledi.
"ülke son yıllarda petrokimya üretiminin kapsamını ve hacmini belirgin şekilde genişletti ve npc, suudi arabistan’dan sonra ortadoğu’daki ikinci büyük petrokimya ürünleri üreticisi ve ihracatçısı haline geldi."
"dolayısıyla müslümanların ezici çoğunluğu el kaide’nin, uğruna savaştığını iddia ettiği şeyleri destekliyor. ancak müslümanların %20’den azı el kaide hakkında olumlu görüşe, yaklaşık %80’i ise olumsuz görüşe sahip."
yazar ve tarihçi webster tarpley, pakistan’da abd öncülüğünde katliam uçaklarının kullanılmasının ve afganistan’daki süregiden savaşın, washington’un “kendini savunabilecek kadar büyük” devletleri parçalama politikasının parçası olduğunu söyledi.
"iran kanunları cumhurbaşkanını doktora derecesine sahip olmasını zorunlu kılarken, sadece bir abd başkanı - woodrow wilson – doktora derecesine sahiptir."
"bunun için, böyle yıkıcı hegemonik güçleri ortaya çıkan kapitalist ekonomik sistemi yıkmalıyız. iran, amerikan imparatorluğuna karşı öldürücü bir darbeyi ifade ediyor, fakat dünya halklarının yıkıntılar üzerinde yeniyi inşa etmesi gerekecektir."
ıraklı bir arkeolog ve mimar, amerika birleşik devletleri’nin bu arap ülkesiyle olan savaş sırasında “ırak’ın kültürel hazinelerinden” on binlercesini çaldığını söylüyor.
suriye’deki olaylar (ve belki de abd’nin kuzey kore’yle olan gerilimi) ile rusya’nın önceden tasarlanmaksızın 28 mart 2013’te başlayan karadeniz tatbikatları arasında bağlantı var mı?
ingiliz emperyalizminin köhne, kanlı ve soğuk yüzü, "karanlıklar prensesi" thatcher için bir "uğurlama" yazısı...
"suriye’nin direnci, iran’la savaşı süresiz olarak ertelemek de dâhil olmak üzere, batı’nın ortadoğu çapındaki hegemonyasını yeniden tesis etmeyi amaçlayan tasarımları ertelemiş ve hatta rafa kaldırmış olabilir."
"el kaide bağlantılı nusra cephesi’nin şu veya bu ülkeden para aldığını kesin olarak biliyoruz, ama en önemlisi istihbarat. kim onlara istihbarat sağlıyor? bir uydusu olan ve onlara suriye ordusunun ve birimlerinin bütün suriye topraklarındaki hareketlerine dair bilgi veren kim?"
"arap birliği’nin yaptırımlarının neden filistin’de olanlar hakkında eyleme geçmeyi hiçbir zaman başaramadığını ve neden halklarının iradesine aykırı bir şekilde israil büyükelçiliklerine ev sahipliği yapan ülkelerin arap birliği üyeliğini askıya alma sözünü hiçbir zaman tutmadığını soruyor.”
ideolojik olarak yozlaşmış batı hükümetleri ile onların batı dünyasındaki kuklalarının desteğiyle, sipah-i sahabe-i pakistan (ssp), nam-ı diğer ehli sünnet vel cemaat (aswj), leşker-i-cengvi (lej), tehrik-i-taliban pakistan (ttp) gibi örgütler pakistan’ı kan gölüne çevirmeye devam ediyor.
bir istihbarat analisti, kısa süre önce fbı’ın, abd askeri olan ve cıa ajanı olduğu da düşünülen eric harroun’u suriye’deki el kaide militanlarına katılması nedeniyle tutuklamasının abd operasyonlarını gülünç kıldığını ve cıa ile fbı arasındaki anlaşmazlığı gösterdiğini söyledi.
geçen hafta, simgesi ünlü “guy fawkes” maskesi olan hacker örgütü “anonymous”, israil’in mossad teşkilatını hack’ledi.
suudilerin islam mirasına karşı savaşı siyonistler tarafından mı düzenleniyor? bazıları suudi hanedan ailesinin sapkın siyonist “dönme”lerden -siyonist sahte peygamber sabetay sevi’nin gizli takipçilerinden- geldiğini iddia ediyor. eğer bu iddialar doğruysa bu, suudi prenslerinin meşhur kumar alemlerini açıklamalıdır. suudilerin neden rothschild temelli yeni dünya düzeni’ni desteklediklerini de...
bu basın raporları ayrıca zygier’in hizbullah temsilcisini mossad için çalışmak üzere istihdam ettiğine inandığını, ancak gerçekte hizbullah üyesinin onunla ikili oynayarak, zygier’in verdiği bütün bilgileri hizbullah liderliğine aktardığını açığa çıkardı.
bir analist, lübnan’ın iç güvenlik kuvvetleri’nin başındaki general eşref rifi’nin görev süresinin olası uzatılması etrafındaki olayların, abd ve suudi arabistan’ın ülkenin siyaset sahnesine müdahalesini gösterdiğini söylüyor.
bir analist, abd başkanı barack obama’nın son israil gezisinin amacının, washington’un ortadoğu’daki savaş kışkırtıcısı emperyalist gündemini hazırlamak olduğunu söylüyor.
adı verilmeyen ve eski abd yetkililerinin açıklamalarına yer veren the wall street journal gazetesi cumartesi günü cıa’in, fars körfezi arap devletlerinden silah desteği alan militanların teftiş edilmesine yardımcı olmak üzere subaylarını türkiye’ye sevk ettiğini yazdı.
"bizzat sarkozy, bernard kouchner veya laurent fabius gibi politikacılar ile bernard henry-levy gibi siyonist aktivistlerin etkisi altında yeni fransız dış politikası, denklemi değiştirdi. fransa, afrika’da ve ortadoğu’da israil yanlısı ve yeni sömürgeci politikalar geliştirmeye başladı."
batı, malezya’nın sabah eyaletinin ormanlarına tutulan militanların kimliği hakkında bilgisiz gibi davranırken, militan örgütlerin kendileri, çatışmaya katılmak ve çatışmayı kızıştırmak üzere binlerce takviye gücün filipinler’de hazırlandığını açıkladı. “free malaysia today” gazetesi, “10 bin tausug sabah’a açılacak” başlıklı yazıda şunları söyledi:
iran, dünyanın iki büyük enerji “şalter”ini kontrol ediyor. eğer bunlar “kapatılırsa”, dünyadaki hiçbir ekonomi, hiçbir döviz, hiçbir borsa, 24 saat ayakta kalamaz. o halde şu soruyu soralım: ‘böyle bir şeyden kim kâr eder? rothschild ve rockefeller isimleri tanıdık geliyor mu?’
"öngörülebilir bir şekilde, ölümüne yanıt olarak wall street’in sarhoş kapitalistleri, new york borsasında kırılan rekorların verdiği hazla ve şüphesiz beraberinde venezuela’yı 'ıslah etmek' için kurulan vahşi hayallerle kendinden geçti."
son yıllarda medyadaki haberler ve belgeseller, giderek artan sayıda kadının müslüman olduğuna dair artan kaygıları gösteriyor.
raporlar ayrıca onun, abd destekli suriyeli isyancılara silah sevkiyatlarını düzenleyen başlıca el kaide bağlantılı libyalı silah tüccarı (ve cıa ajanı) abdülhakim bilhac’la bağlantıları olduğunu gösteriyor. dolayısıyla muhtemelen, stevens’ın 11 eylül 2012’de “el kaide” tarafından öldürülmesi bu faaliyetle bağlantılıydı.
cartalucci'den, abd'nin ve öso'nun el kaide üzerindeki hesapları üzerine bir analiz...
chavez, 27 şubat 1989’da ımf karşıtı protesto düzenleyen halkı acımasızca ve kanlı bir şekilde bastırma emri veren (3000 kişi ölmüştü) yozlaşmış, amerikan yanlısı venezüella hükümetinin cumhurbaşkanı carlos andres’i 1992’de, öncülüğündeki bir grup subay ile devirmeyi denemesinin ardından adı kötüye çıkan birisi oldu.
bir yıldan biraz fazla zaman önce chavez, venezuela ulusal radyosuna çıktı ve şunları söyledi: “bilmiyorum ama… lugo’nun, aday olduğu zaman dilma’nın, seçim yılına girerken benim, bir yıldan daha az zaman önce lula’nın ve şimdi de cristina’nın kanserden etkilendiğini görmemiz çok tuhaf!"
Bir Latin Amerika uzmanı Press TV’ye, Washington ve New York’taki Amerikalı politikacıların Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez’in trajik ölümünü kutladığını söylüyor.
bir analist, avrupa merkez bankalarının ekonominin tümü yerine bankerler ve zengin kurumlar adına hareket etmeye devam etmesi halinde avrupa’nın yakında bir “ekonomik ayrıcalık” ile karşı karşıya geleceğini söylüyor.
"abd dışişleri bakanlığı ve onun politikalarını yazan aynı şirket finans çıkarları tarafından finanse edilen sahte stk’lardan oluşan kapsamlı ağ, 'syriasly' adını verdikleri bir cephe örgütü oluşturdu."
"film, aptalcasına acemi tarzıyla, iranlıları duygusuz, irrasyonel, deli ve şeytani olarak resmetmeye çalışmakta, beraberinde cıa ajanları kahraman yurtseverler olarak sunulmaktadır. argo, tarihsel eksiklikler ve çarpıtmalarla dolu."
Press TV tarafından ele geçirilen mektupta, Frenk-İsrailli Eutelsat şefi uydu şirketlerini İran kanallarını uzaklaştırmaları yahut emirlerine meydan okumanın sonuçlarıyla yüzleşmeleri hususunda uyarıyor.
siyasal analistler, en iyi film oscarı’nın iranofobik argo filmine verilmesinin, hollywood propagandasının makyavelci manevralarının giderek ayrıntılandırılan bir emperyalist şema izlemesi nedeniyle uzun süredir öngörülebilir olduğunu söylüyor.
argo, bir propaganda filmi. nazi yönetmen leni riefenstahl’ın filmleri gibi, iyi yapılmış. riefenstahl’ın filmleri gibi, katil bir suç örgütünü övüyor. ve riefenstahl’ın filmleri gibi, nihai amacı nefret yaratmak ve izleyicilerini kitle katliamcılarına çevirmek.
bir politik analist son gelişmeler sadece mali ve nijer’i değil afrika’nın batı bölgesinin tamamını olduğu kadar kıtanın kuzey bölgelerini de istikrarsızlaştıracak ve gerilimi yükseltecek, dedi.
kuetta’daki en kanlı saldırılardan sadece 24 saat sonra, leşker-ı cengvi’nin zehir kusan bir lideri, coşkusunu ortaya koyan bir tonla, hazara şiilerinin kan banyosundan nasıl ‘eğlendiğini’ söylüyordu. kendisi de bir baba mıdır bilmiyorum, ama bir babanın ve bir annenin oğlu olmalı.
iranlı el alem tv yakında şehid imad muğniye’nin hayatı hakkında bir belgesel yayımlayacak. lübnanlı khodor awarki tarafından yazılıp hazırlanan bu belgeselde şehid muğniye’ye mücadele ve kişisel hayatında refakat eden bazı kişilerle ilk defa mülakat yapılıyor.
ratzinger, 2005’te papa olduktan sonra, barış için dua etmekten başka ırak hakkında hemen hemen hiçbir şey söylemedi. 16. benedict libya ve suriye savaşlarının önlenebilmesi için etkili olmadığı gibi obama’nın afrika’yı katil savaş uçakları için serbest atış bölgesi haline getirme politikasına karşı da ikna edici bir şekilde sesini çıkarmadı.
yeni yayınlanan bir kitap, fbı’ın dünyanın en büyük terörist istihdamı örgütü olduğunu ifşa etti. ancak kanıtlar, yalnızca terörizmin en temel unsurunun “yanıltma harekâtı” olmadığını, aynı zamanda “terörizm felaketi” yaratıp buna çare bulmanın dünyadaki en büyük işlerden biri olduğunu gösteriyor.
Bir politik yorumcu Press TV’ye Pakistan’daki Şii Müslümanların katledilmesi dini veya mezhebi bir mesele değil bilakis ülke dışından bazı oyuncular tarafından yönetilen bir komplodur, dedi.
"alternatif medya, çoğu zaman iran islam cumhuriyeti’ne muhalefet etmez, hatta kimi zaman islam devrimi ile siyasî birlik yapar. bu medya kuruluşlarının internet sitelerinde yer alan kimi yazılar islam cumhuriyeti’nin siyasî tavrına paralellik gösterir."
"laşkar-i-cengvi, 1980’lerin ortasında o zamanın pakistan devlet başkanı, pencap eyaletinin askeri diktatörü tarafından kurulmuş olan bir diğer terör gurubu olan sipah-i-sahabe pakistan (ssp) örgütünden ayrılmış bir gruptur."
ınformationclearinghouse sitesinde yer alan ve suriye'deki savaşta uygulanan medya dezenformasyonunu ele alan önemli bir analiz...
bir analist, batı’nın amacı her zaman bu olduğundan, suriye cumhurbaşkanı esad’ın iktidardan vazgeçmesi ön şartı dahil olmak üzere her hangi bir ödün vererek anlaşma kabul edilemezdir, diyor.
Bir politik analist Press TV’ye Amerika Birleşik Devletleri sadece bir “çekici” olan emperyalist devlettir ve bütün dünyayı “çivi” olarak görür, dedi.
"johns hopkins’in yakın zamanda “ırksal kökenler” hakkında yaptığı bir araştırma, filistinlilerin büyük çoğunluğunun sami olduğunu, yahudi israillilerin ise %10’dan daha azının “sami dna’sı” taşıdığını ortaya koydu."
"ayetullah humeyni iki ülkeye karşıydı ve devrimci hareket de böyle oldu. bunlardan biri güney afrika apartheid yönetimi, diğeri de israil apartheid devleti idi."
"11 eylül hakkında seksen civarında çözülmemiş ciddi mesele var, fakat cinayetin tartışmasız bir kanıtı, bir uçağın çarpmadığı bir gökdelenin, yedi numaralı kule’nin enkaza dönmüş olması."
iran halkı şah’ı sömürgeci güçlerin desteği olmaksızın kendisi devirdi. bu, bugün benim yaptığım gibi az sayıda insanın dikkat çektiği çok önemli bir noktadır.
bana göre iran islam cumhuriyeti’nin ortaya çıkışı, şah’ı, savak’ı ve iranlı kardeşlerinin ve kız kardeşlerinin elindekileri çalan yağmacı seçkinleri alaşağı eden devrimci hareket, hâlâ ortadoğu ve dünyanın geri kalanında yankılara sahip.
"iran islam cumhuriyeti ise iki temel ilkeyi izlediği için bağımsızdır: onlar salih rehberliği, velayet-i fakih’i izledi ve islam’a olan inançlarına sıkı sıkıya bağlı kaldılar. bu, onların her tür meydan okumanın üstesinden gelmelerini sağladı. meydan okumaları fırsata çevirdiler. sorunları çözüme çevirdiler."
bir analist, suriye’deki el kaide üyesi silahlı teröristlerin, israil’in bölgesel çıkarlarına hizmet etmek üzere ülkeyi “bölünme yaratarak” istikrarsızlaştırmaya çalışan “israil’in fiili paralı askerleri” olduğunu söylüyor.
bir analist, israil rejiminin ve el kaide terör grubunun suriye’nin 22 aydan uzun süredir içinde bulunduğu karmaşanın iki bileşeni olduğunu söylüyor.
jerusalem post gazetesince verilen haberde nakledildiğine göre tümgeneral amos yadlin, israil suriye’de yeni ortaya çıkan sünni kuvvetlerle “büyük düşman iran”a karşı ilişkisini güçlendirmelidir, dedi. yadlin, suriye’de devam eden yıkıcı şiddetin israil için stratejik menfaat sağladığını açıkladı.
bir analist, israil’in suriye saldırısının gelecek olan çok sayıda saldırıdan bir tanesi ve abd ile koordinasyon içindeki bir savaş için hazırlık olduğunu söylüyor.
bir analist, şam yakınlarında gerçekleşen son israil saldırısına washington’un yeşil ışık yaktığını, bunun nedeninin abd’nin suriye’de vekâlet savaşını kazanamaması ve sıcak savaş durumuna geçmek için doğrudan misillemeyi provoke etme ihtiyacı olduğunu söyledi.
"istihbaratımız bize suriye ordusuna karşı silahlılara rehberlik etmek ve onları organize etmek üzere yaklaşık 40 israilli subay oradadır ve bunların bazıları suriye’de öldürüldüler, diyor; bu çok gizli bir bilgidir. suriyeliler bunu basına açıklamadılar."
"israil yeni bir karşılık alacak ve bu sefer bence bu savaşın başlangıcı olacak ve hizbullah’ın da lübnan’da sessiz kalacağını düşünmüyorum, belki iran’ın da müdahil olacağı bir bölgesel savaşı konuşacağız."
bir analist, batı medyasının mali başkentinin kuzeyinde süregiden fransız askeri müdahalesi üzerinde tam bir yayın yasağını dayattığını söylüyor.
"doğrusu çok ilginçtir ki, 11 eylül’den sadece bir ay evvel, ağustos 2001’de, suudi arabistan kralı yolların ayrılma vaktinin geldiğini ilan etmişti. suudi arabistan amerikan emperyalist yörüngesinden çıkacaktı. ve 11 eylül daha evvel benzeri olmamış bir şeyi garantiye almak için planlandı."
Amerikalı akademisyen Noam Chomsky Press TV’ye eğer uluslararası kanunlar uygulansa Amerika Birleşik Devletleri başta gelen terörist devlet olarak tanımlanacak, diyor.
bir analist orta doğu bölgesinin en büyük ordularından birisi olan “güçlü, iyi eğitilmiş ve iyi techiz edilmiş” suriye ordusu inkâr edilemeyecek bir şekilde yabancı destekli militanlarla savaşta üstün haldedir, dedi.
Önde gelen bir siyasal analist Press TV’ye, Bahreyn’de halkın devriminin başarı şansının Suudi Arabistan’daki büyüyen ayaklanmaya bağlı olduğunu söyledi.
washington, “özgür suriye ordusu”na (öso) yakın çevrelerden gelen ve kuzey suriye’de, ölüm mangalarının buradaki işgali altında yaşanan felaket derecesindeki karışıklığa karşı yükselen bir nefret dalgasını ortaya koyan haberlerle sarsıldı.
28 aralık’ta amerika birleşik devletleri başkanı barack obama amerika birleşik devletleri tarafından geleneksel olarak arka bahçesi ve etki alanı olarak görülen latin amerika ile iran’ın giderek artan ilişkilerini baltalamak için “batı yarımkürede iran’a karşı kanun” isimli kanunu kabul etti.
2007 yılında wall street journal, "abd suriye’yi kontrol etmek için müslüman kardeşler’le ilişki arıyor” başlıklı bir makale yayınladı. o zaman bile, müslüman kardeşler’in abd’nin terör örgütü olarak kabul ettiği ve listeye eklediği, aralarında el kaide’nin bile bulunduğu gruplarla yakın bağları olduğu görülüyordu.
"prens harry bir çakaldır. afganları havadan avlamayı planlıyor ama neredeyse kendisi helmand’daki askeri üstte avlanıyordu; mücahitler üsse saldırdığında saklanmak için bir delik arıyordu. yani bu, bir prensin hareket edebileceği bir yol değildir."
prof. chossudovsky'nin mağrip el kaidesi'ni ve fransa'nın mali saldırısının nedenlerini ele alan son analizi...
Londra merkezli bir gazeteci Press TV’ye, Fransa’nın isyancı güçlere karşı gerçekleştirdiği Mali müdahalesinin savaşı Avrupa ülkelerine ve Cezayir’e taşıyacağını söyledi.
Ağırlıklı olarak Suriye dışından gelen aşırıcı unsurlardan oluşan ağır silahlı muhalefete verilen devasa yabancı desteğine rağmen Esad hükümeti, emperyal saldırıya karşı 20 aylık direnişin sonunda hâlâ sağlam bir şekilde ayakta duruyor. Press TV, Beyrut’tan uluslararası avukat Dr. Franklin Lamb’le bu konuda bir röportaj yaptı
gerçekte kono’da dün bombalar düşmeye başladığı zaman çok sayıda insan, çok sayıda masum sivil hayatını kaybetti. küçük bir kasabaya düşen topların etkisinden kaçmak için bir kanala atlayan çocuklardan bile üçü hayatını kaybetti. onlar, fransız askeri operasyonunun bir sonucu olarak boğuldular.
bir analist, abd-ingiltere-fransa sömürgeci şeytan üçlüsünün mali’ye başlattığı saldırının bu afrika ülkesinin halkına yönelik “soykırım boyutunda katliama” yol açacağını söylüyor.
"batı afrika’nın istikrarı kesinlikle tehlikededir. politik çözüm şanslarının tümü israf edilmiştir. büyüyen kaos kuvvetle muhtemel müdahaleci devletlerin, fransa ve özellikle amerika birleşik devletleri’nin lehine olacaktır."
"katar’ın da protestolara yoğun bir şekilde müdahil olduğuna inanılıyor. bu ülkeden yayın yapan el cezire kanalı, ırak’taki protestolara oldukça geniş bir şekilde yer verdi ve çalışanları internet’te şii karşıtı bir kampanyaya katıldı."
"bir kaynak bu grubun (sipah-ı sahabe) iran’daki islam devrimi’ne ve pakistan’da şii etkisinin yayılması olarak görülen şeye yanıt olarak kurulduğunu belirtmektedir."
"pulitzer ödüllü gazeteci seymour hersh’a göre amerikalı, suudi ve lübnanlı yetkililer yıllar evvel, henüz 2007 yılında plan yaptılar ve planları mezhepçi aşırıların bölgesel ordusuyla suriye halkını düşürmekti ve bu çatışma binlerce insanın hayatına mal oldu."
tony cartalucci'den fransa'nın mali'deki operasyonunun sözde gerekçesi olan örgütlerle kurduğu eski ittifakını ele alan bir analiz...
... bir üst düzey pakistanlı memurun kendisine, “1980’lerin başlarında mücahitler ve daha sonra taliban için abd silah ve teknik sağladı; suudiler fon sundu; biz de eğitim ve operasyon üsleri sağladık” dediğini söylüyor...
"bazı gözlemciler en başından beri, bütün suriyeli silahlı isyancıların “arap baharı” olarak anılan devrimler sonucunda olması muhtemel iyi bir gelişmenin önünü almak için müslüman zümreler arasında ciddi ihtilaflar yaratmayı tezgâhladıkları doktrinini sürdürmeye devam ettiler."
"yeni dünya düzeni’nin suriye’deki niyeti rothschild kontrolüdür. aynı zamanda monsanto ve diğer büyük uluslararası tarım şirketlerinin kontrolüdür. suriye’de genetiği değiştirilmiş organizmalar yoktur çünkü suriye kanunları gdo’lara karşıdır."
nusra cephesi hakkında bilinmeyenler... nusra gerçekten de el kaide'nin doğrudan şam şubesi mi? el kaide her biri başka merkezlere bağlı çok başlı bir yapı mı? ilginç bir analiz daha...
beyaz saray ve abd savunma bakanlığı tarafından yapılan yeni asya-merkezli stratejilere ilişkin son açıklamalar, abd'nin gelecekteki askeri odaklı çabalarının, çin’in yeni düşman olarak belirlenmesiyle birlikte asya pasifik bölgesi üzerinde yoğunlaşacağını ortaya koymuştur.
"istedikleri ilk olarak bir boru hattı inşa etmektir. inşa etmek istedikleri boru hatları var çünkü suriye yakın zamanda bulunmuş önemli miktarda doğal gaza sahip. ve elbette katar suriye’ye bir boru hattı kurmak istiyor."
chossudovsky bu analizinde abd'nin bop projesi çerçevesinde pakistan'ı balkanlaştırma projesini ve belucistan'daki zengin petrol ve doğal gaz kaynaklarının bundaki etkisini ele alıyor...
"2011-2012’de suriye’nin nato ve gerici fars körfezi monarşileri tarafından istikrarsızlaştırılmasının, büyük ölçüde hitler’in 1938 yazında çekoslovakya’ya yaptığı saldırının yolunu izlediği, çok daha az kişi tarafından söylenir."
Press TV Londra’dan Latin America Bureau editörü Javier Farje ile meseleyi derinlemesine tartışmak için bir röportaj gerçekleştirdi. Farje’ye San Francisco’dan Latin Amerika uzmanı Gloria Estela Riva ile Londra’dan Latin Amerika uzmanı Isaac Bigio eşlik ediyor.
"amerikan askeri üsleri ve uçak gemileri tarafından kuşatılmış bir ülke her nasılsa özgür olmayı başarıyor! televizyon ve radyo yayınları bastırılan bir ülke mesajını ulaştırmayı bir şekilde başarıyor!"
Bir analist Press TV’ye Suudi ailesinin sonu; ülkenin ve halkın sahibi ve yönetici pozisyonunda bulunmalarının Allah’ın verdiği bir hak olduğuna dair saçma mantığı sebebiyle yakındır, dedi.
bir analist, büyük bir amerikan donanmasının akdeniz’deki suriye sahiline çıkarılması ve ülkedeki patriot füzelerinin hazırlanıyor olmasıyla nato’nun yeni yılda “suriye’ye askeri müdahale” için hazırlandığını söylüyor.
bence bay mursi’nin bir problemi var ve o, amerika birleşik devletleri’ne israil’e karşı hiçbir düşmanca davranışa girmeyeceğine dair söz vermişti ve mursi camp david anlaşmasını değiştirmeyi denemeyecek
"amerikan "popüler kültür" haberleri iran’ın yaptırımlar altında mali olarak acı çektiği haberleriyle dolu. uzun süredir iflas halinde olan, 16 trilyon abd doları dış borcu olan, israil’e nakit akıtan, amerika’yı kaybedeceği yeni bir savaşa sürüklemek için paralar harcanan bir ülkede yaşıyoruz ve basınımızın bahsedebildiği tek şey iran."
"russia today öldürülen suriyeli askerlerin yedi kişi olduğunu söyledi. sayıyı doğrulayamam ama bazı askerlerin çatışmada yara almaksızın öldüklerini doğrulayabilirim ve onların komutanları bunun sebebinin onlara temas eden biyolojik veya kimyasal içerik olabileceğini tahmin ettiler."
Beyrut merkezli politik analist Press TV’ye Hispasat’ın İran’ın Press TV ve Hispan TV kanallarının yayınlarını kapatma kararı Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupalı ülkelerin İran kanallarının dünya halklarına gerçeği söylemesinden bıktığını ortaya koyuyor, dedi.
"israil’in washington elçisi michael oren’in bir yorumu var, biz el kaide suriye’sini esad suriye’sine tercih ederiz, diyor. israil amerikalılar bir çözümü desteklese bile bazı fars körfezi arap ülkelerini bir çözümü bloke etmek üzere birlikte olmaya zorluyor mu?"
strateji, savaş ve uluslararası politika öğrencileri ve profesyonelleri, iran’ın (sivil veya askeri amaçlı, bu konuda tartışma yersizdir) nükleer kapasite peşinde koşmasının çağdaş batı emperyal güçleri neden korkuttuğunu hiç merak etti mi?
1996 yılında ulusal televizyonda amerika’nın birleşmiş milletler’deki büyükelçisi madeleine albright’a, abd’nin açtığı savaş ve uyguladığı yaptırımların yarım milyon ıraklı çocuğun ölümüne neden olmasının ödenebilecek bir bedel olup olmadığı sorulmuştu. albright şu cevabı vermişti: “bu çok zor bir seçim, ama bunun ödemeye değer bir bedel olduğunu düşünüyoruz.”
bir analist; batı, suriye ile sürdürülende olduğu gibi, iran ile de amerika birleşik devletleri tarafından açılmış emperyalist gündemi devam ettirecek bir ekonomik savaştadır, diyor.
washington’daki el islam camii imamı amerika birleşik devletleri ve müttefiklerinin sözde “teröre karşı savaş” adı altında gerçekte sadece orta doğu’da değil bütün dünyada islam’a ve müslümanlara karşı savaştıklarını düşünüyor.
diğer taraftan hamas destekçileri, 25 yıllık hareketi, diğer önde gelen filistinli grupların aksine, uzlaşmayı reddeden, filistin direnişinin zirvesi sembol bir hareket olarak görmekte. meseleyi daha iyi anlamak açısından, israil’in 2004’te merhametsizce katlettiği, tekerlekli sandalyeye mahkum şeyh ahmed yasin dahil, hamas liderlerine yönelik bir çok suikast ve çatışmayı zikrediyorlar.
batı islam’dan korkuyor mu? ve batı, bir milyar insanın dinine karşı küresel bir savaş yürütüyor mu? cevap açık: evet! islam’a ve islam’ın savunucusu olduğu her şeye karşı sistematik bir savaş yürütülüyor.
Bir siyasal analist Press TV’ye, Suudi Arabistan’ın kalbinin attığı merkezler olan Riyad ve Cidde’de gösterilerin yayılmasının, ABD’nin Suud hanedanının günlerinin sayılı olduğu endişesi yaşamasına neden olduğunu söyledi.
ünlü amerikalı radikal site counterpunch.org'ta yayınlanan bu analiz, müslüman kardeşler'in emperyalizm karşıtlığını sorguluyor. tartışılabilir olmakla birlikte ufuk açıcı...
mursi muhaliflerini abd adına hükümeti markaja almakla itham eden farklı bir analiz...
mursi hakkında eleştirel bir yorum...
bir analist, amerika birleşik devletleri ve avrupalıların yaptırımları iran ekonomisini felç etmek ve sıradan iranlılara zarar vermek için bir amerikan politikasıdır; müzakere teklifleri ise sadece propagandadır, dedi.
Suriye’de yayın yapan Dampress’in internet sitesinde yayınlanan haberde, artarda yenilgiye uğraması sonucunda Amerika’nın Özgür Suriye Ordusu adlı grubun yetersizliğini itiraf etmek zorunda kaldığı ve bunun üzerine tecrübeli İsrailli subayları sokak savaşlarında kullanmaya karar verdiği kaydedildi.
Press TV’nin aktardığına göre 3 bini aşkın ABD askeri Suriye ve Kuzey Irak’taki son gelişmelerle ilgili görevler için Kuveyt üzerinden Irak’a döndü.
kimyasal silah senaryosu, washington ve batılı müttefiklerinin uluslararası toplumu ortadoğu’da başka bir maceraya itmek için en iyi bir bahane olarak görünüyor.
Bir siyasal analist Press TV’ye, Filistin’i özgürleştirme yönündeki retorik ve duruşun emperyalizmin bölgedeki araçlarıyla ittifak bağlamında görüldüğünü söyledi.
"kendi adına washington, iran’ı izole edip zayıflatmak için suriye’yi istikrarsızlaştırmaya, gerek ortadoğu’da gerekse basra körfezi’nde abd hegemonyasını güçlendirmeye çalışıyor. ancak bu tür komplolar abd’yi, rusya ve çin’le çok daha tehlikeli bir çatışmaya sürüklüyor."
Bir analist Press TV’ye Suriye’deki kanlı silahlı krizlerin ardında ülkeyi Siyonist rejimin menfaatleri lehine bölmek isteyen İsrail yanlısı ajanda var, dedi.
mısır halkı, dışarıdan para alan emperyalizm maşalarının islam devrimini engellemesine izin verecek mi? yahut iran’ın ayak izlerini takip ederek ülkelerini yükseltecek, tek talep olarak siyo-emperyalizmden tam bir kopuş ve gerçekten bağımsız bir islami mısır’ın kurulmasını mı isteyecek?
bir analist siyonistler ve emperyalist kuruluşlar birleşmiş milletler’in filistin’in uluslararası ceza mahkemesi gibi uluslararası kuruluşlarda bağımsız bir sese sahip olmasını onaylamasından korkuyorlar, dedi.
"önemli ölçüde saygınlıklarını yitirdiklerini düşünüyorum, eğer var idiyse tabi… temel olarak, katliamın sonuçlarının, oy kullanan pek çok üye devletin tutumunu belirlediğini düşünüyorum."
"bu çarşamba sabahı, işçiler, anneler ve okul çocukları günlük hayatlarını sürdürürlerken iki büyük ani patlama caramana’nın merkezini kasıp kavurdu. ikincisi, olayın şahitleri yaralılara yardım etmek için akın ettiklerinde, birincisinden birkaç dakika sonra patladı. suçluların iğrenç hesapları azami derecede öldürme ve acı çektirmeydi."
"hayatta bazı şeyler, resmi söylemler bir yana, olağan mantık veya teknik dille açıklanamaz. kanlı bir ablukayla geçen yıllara ve 2008-2009’daki tek taraflı savaşa rağmen gazze nasıl olup da son israil saldırısını durdurmak için böyle bir katılık ve ölümsüz bir coşkuyla savaşabildi?"
kral abdullah bin abdulaziz’in komada olduğuna ve riyad hastanesinde gerçekleştirilen 14 saatlik bir ameliyatın ardından yaklaşık bir haftadır klinik olarak öldüğüne dair haberler geliyor.
"bu iran için kesinlikle büyük bir kazanımdır ve şii iran’a karşı birer siyonist araç haline gelmiş olan sünni önderler ve arap monarşilerinin aleyhine olacak şekilde, iran’ın arap sokaklarındaki ağırlığını arttırmasını sağlamıştır. aynı zamanda iran, israil’i savaş cephelerinden birinde önemli ölçüde zayıflatmıştır."
"gerçek şu ki, orta doğu’da şimdi israil’in jeostratejik zafiyetlerini açıkça gösteren yeni bir politik ve askeri denge var. israilli siyasi liderler bu acı yeni hakikat için hazırlıksız görünüyorlar. bunun başlıca tezahürü filistin direnişinin siyonist yapının derinliklerine saldırma kapasitesidir, bu yetenek gelecekte daha da artacaktır."
Beyrut merkezli politik analist Press TV’ye Hizbullah direniş hareketi İsrail destekli bir iç savaşa sürüklenmeyecektir ve Lübnan’ı Siyonist rejime karşı savunacaktır, dedi.
"israil abd’nin resmi bir müttefiki değildir. bu gerçeği birçok şekilde görebilirsiniz. bunun nedeni ise israil’in sınırlarını ilan etmeyi reddetmesidir, çünkü nil ve fırat arasındaki her şeyi içine alacak olan büyük israil kurulana kadar hep daha fazla toprak çalmak, hep daha fazla insan öldürmek istiyor."
"filistin’deki, lübnan’daki direnişlerin her çeşidi, imam hüseyin’i, tiranlığa ve baskının her türlüsüne karşı tarihi, manevi ve politik liderleri olarak anıyor ve bunu lübnan’da görüyoruz, filistin’de görüyoruz; bu nasıl bir haldir, imam hüseyin’in ruhu nasıl bu insanlara geçti ve onları kendilerini kanlarıyla savunabilir hale getirdi?"
"burada, lübnan’daki insanların bir kısmı imam hüseyin’in mesajını aldı ve israil 1982’de lübnan’ı işgal ettiği zaman bazı insanlar, amerika tarafından desteklenen israil saldırganlığına karşı durdu. aynı şey gazze için de geçerli. lübnan tecrübesi gerçekte kerbela tecrübesine dayanıyor."
"israil, saldırının başlangıcından bu yana filistin roketlerini imha ettiğini ilan etmiş olsa bile, sadece iki saat içinde tel aviv’e ateşlenen bir füze başbakan benjamin netanyahu’yu savunma bakanlığının sığınağına kaçmaya mecbur etti. filistin direnişinin füze gücünü gizleme kapasitesi dikkate değer bir gelişme olarak yorumlanmalıdır."
"ama ben bir tek şey hatırlatmak isterim ki, filistinlilerin f-16 düşürebildikleri anlaşıldıysa bundan sonra bu olay bölgedeki çatışmanın tarihi seyrini değiştirecek ve bence bu stratejik olarak israillilerin stratejilerini bütünüyle etkileyecektir."
Bir siyasal analist Press TV’ye, Tel Aviv’e ulaşan roketlerin, İsraillilerin Davut’un Sapanı ve Demir Kubbe gibi savunma sistemlerinin iyi çalışmadığını gösterdiğini söyledi.
"mursi refah sınır kapısını açmalıdır, konuşmayı kesip bir yana koyalım ve kurban edilen, ağır ağır işleyen bir soykırımla yüzleşen insanları kurtaralım. demek istediğim eğer o ciddiyse bunu şimdi yapmalı! refah sınır kapısını şimdi aç..."
"pentagon, avrasya’yı kuşatmak ve çin, rusya ve iran’dan oluşan üçlü ittifak’ın etrafını sarmak için çalışıyor. ancak her hamlesi, bir karşı hamleyle cevaplanıyor. bu üç avrasya gücünün hiç birisi de, amerika’nın arzulayacağı gibi pasif birer hedef olmayacaklar."
Önde gelen bir siyasal analist Press TV’ye, önümüzdeki günlerde yapılacak Tahran Toplantısı’nın Suriye içindeki Ulusal Muhalefet’in hükümetle müzakereye girmesi için iyi bir fırsat sunduğunu söyledi.
Meşhur analist Press TV’ye son kuşatma altındaki Gazze’ye yönelik İsrail saldırılarının “bölge ülkelerini birleşmeye” yönlendireceğini söyledi.
"ulusal konsey kısa zaman içinde amaçlarına ulaşıp şam’da istediği hükümeti kurabilse bile, ertesi gününde katı vahhabi gruplar ile suriye’deki diğer silahlı gruplar arasında yeni bir iç savaş patlak verecektir."
"amerika birleşik devletleri’nin gözünü diktiği şey ilk etapta suriye, ikinci etapta iran’dır ve iran-suriye-hizbullah eksenine saldırmak istiyorlar. amerika birleşik devletleri ve bölgedeki müttefiklerinin çizdiği gerçek yol haritası budur."
fars körfezi arap bağımlılığı olmaksızın anglo-amerikan küresel finans sistemi hızlı bir şekilde çökecektir. daha demokratik, bağımsız bir fars körfezi bölgesi sadece amerikan ve ingiliz küresel kapitalizmine ölümcül bir darbe indirmeyecek, kuvvetle muhtemel iran ile bölge ülkeleri arasında daha uyumlu can alıcı ilişkilere de öncülük edecektir.
"suriye, israil’in doğal düşmanıdır. zaman zaman bazı anlaşmaları olsa da, temel olarak kesin bir karşıtlık içindedirler. dolayısıyla yahudi lobisinin istediği şey zayıf bir suriye."
balfour deklarasyonu’ndan bahsetmek istiyorum. birinci dünya savaşı süresince çok fazla ingiliz askeri öldürüldü, öyle ki ingilizler tek bir savaşta yüz bin askerlerini kaybettiler ve umutsuz durumdaydılar. hal böyleyken, siyonistler, böyle bir deklarasyon karşılığında, amerika’yı da savaşa ingiltere tarafında müdahil edebilecekleri sözünü verdiler
bir politik analist, suriye muhalefeti “sürgündeki suriye hükümeti”ni kurmak için “batı destekli ilgiyi” cezbetmek istiyor, diyor.
bir siyasal analist, israil’in sudan’a yaptığı saldırıların, afrika ülkesinin amerika birleşik devletleri ve israil’le olan diplomatik ilişkilerinin zayıflığı nedeniyle olduğunu söylüyor.
"bu düşman esad değil, kaddafi değil, hizbullah değil, iran devleti değil. daha güneydeki fars körfezi monarşilerine ve siyonist devlete bakmak gerek. bunlar, bölge halklarının, müslümanların ve dünyanın tüm mazlumlarının düşmanlarıdır."
bir politik yorumcu batı’nın ve orta doğu’daki müttefiklerinin suriye’de libya senaryosunu tekrarlamayı amaçladıklarını söylüyor.
Sudan’ın İngiltere elçisi Press TV’ye İsrail’in Sudan silah fabrikasına son saldırısının Sudan’ın Filistin meselesine desteği sebebiyle ülkeyi istikrarsızlaştırmak için gerçekleştirdiği ilk saldırı olmadığını söyledi.
"cameron, oxford’dan birinci sınıf kalitede felsefe diploması almış ve kraliçe ingilizcesiyle konuşuyor olabilir, fakat o, kirli bir silah tüccarından, para karşılığında öldürme makinaları satan bir ölüm tüccarından başka bir şey değil."
"suriye krizinin başlangıcından 20 ay sonra, amerika birleşik devletleri nihayet ana muhalefet liderini görevden almaya ve onun yerine kendi seçtiği konseyi yerleştirmeye karar verdi.suriye ulusal konseyi ismiyle anılan oluşumun liderlerinin bazılarından gelen tepkiler yayımlanan haberden evvel kararın farkında olmadıklarını gösteriyor."
"yaşanan sadece suriye içindeki bir savaş değil. bazı gözlemcilerin bu durumu bir iç savaş olarak tanımlamasını anlayamıyorum. kesinlikle bir iç savaş değil bu. belki bir vekâlet savaşı denilebilir."
"1968 yılında, vietnam’ın my lai köyünde, amerikalı askerler beş yüz civarındaki silahsız sivili katlettiler. kurbanların çoğu, kadınlar, çocuklar, bebekler ve yaşlılardı."
birleşmiş milletler insan hakları kurulu, bir web sitesinde yayımlanan, suriye’deki isyancıları askerleri katlederken gösteren videonun muhtemelen “savaş suçları”nı gösterdiğini söyleyerek tepkide bulundu.
Bir politik analist Press TV’ye, 1979’da Tahran’daki Amerika Birleşik Devletleri Elçiliğinin gençlik tarafından kontrol altına alınmasının tüm dünyadaki insanlarca izlenen ve benzerlerinin gerçekleştirilebilir olan iyi bir model yarattığını söyledi.
"yaptığı kesintisiz fedakârlıklar düşünüldüğünde, iran’ın devrim’den bu yana ekonomisini bu kadar iyi düzeyde tutması mucizevi bir olay. dünya imparatorluğunun ve hatta onunla ittifak halindeki diğer müslüman ülkelerin engelleyici girişimleri arasında bir islam toplumu inşa etmek için gösterdiği inatçı cesarete ancak hayret edilebilir."
bir politika uzmanı, avrupa birliği’nin iranlı televizyonların yayınlarını bloke etme kararı özünde islam cumhuriyeti’ne karşı bir savaş ilanıdır, dedi.
tehran times’ın thierry meyssan ile röportajı, voltaire network'ten...
"belki iran’dakileri hariç tutarsak, bahreyn halkı dünyanın en demokratik halkıdır, halkın demokratik gösterilere katılma oranı açısından bahreyn’deki gösteriler en büyüğüdür."
"siyonist stratejist ve şarkiyatçı bernard lewis, el kaide’nin ortaya çıkmasından uzun yıllar önce, ortadoğu’yu batı müdahalesi lehine istikrarsızlaştırmak için ortaçağ’daki ismaili katillerini model alan bir grup oluşturma ihtiyacından söz ediyordu."
polis ve hastane kaynakları, son bayram tatili sırasında ırak çapındaki bombalama ve ateş açma olaylarında en az 49 kişinin öldüğünü, 63 kişinin de yaralandığını bildirdi.
Meşhur analist ve Conscience International’in (Uluslararası Vicdan) başkanı Press TV’ye Myanmar’da sürmekte olan Müslüman karşıtı şiddetin Budist rahipler tarafından kışkırtıldığını söyledi.
"%70 tarafından onaylanan imran han, amerika birleşik devletleri’ne nazikçe, seçilirse/seçildiği zaman abd’den artık yardım alınmayacağını ve normal dostane diplomatik ilişkiler dışında pakistan’da amerikan mevcudiyetinin olmayacağını bildirdi."
Bir analist Press TV’ye, İran’a karşı ABD öncülüğünde dayatılan yaptırımların uluslararası iş dünyasında talihsiz etkiler yarattığını, küresel ekonomiye zararlı etkileri olduğunu anlattı.
"bence bay romney tartışma sırasında, bedelini ödeyebileceği iki gaf yaptı. öncelikle o, suriye’yi iran’ın denize ulaştığı yolu olarak andı ve bence o, bölgeyi, iran’ın zaten bir kıyı şeridine sahip olduğunu fark edecek kadar, yeterince tanımıyor."
Bir siyasal analist Press TV’ye, Avrupa Merkez Bankası ve ABD Merkez Bankası da dâhil olmak üzere bankerlerin, Avrupa’da İran kanallarına koyulan yasaktan sorumlu olduğunu söyledi.
Bir politik analist Press TV’ye, Amerika Birleşik Devletleri Suriye’deki çatışmayı Sovyetler Birliği – Afganistan savaşına benzer bir hale getirmeye çalışıyor, dedi.
Bir analist Press TV’ye, ABD ve Batılı müttefiklerinin, Rusya ve Çin’e de yayılacak büyük bir “jeopolitik çatışma” şeması dahilinde egemen ülkeleri yıkma yolları aradığını söyledi.
“homeland” (“anayurt”) isimli amerikan tv şovunu daha bir ay önce değerlendirmiştik. bu şov, başkan obama çok sevdiğini söylediğinde haber olmuştu. “homeland”in tel aviv’de çekilen ve geçen hafta yayınlanan bölümü, lübnan’ı silahlı insanların kol gezdiği, kanunsuz, ilkel derecede barbar bir ülke olarak gösteriyordu.
"ve bir gerçek ki, o cıa, mı6 ve mossad dahil olmak üzere farklı istihbarat teşkilatları ile çok can alıcı ilişkilere sahipti, bunlar onu yönlendiriyor bile olabilirdi, bunun için herhangi bir bilgi ifşa etmeden tasfiye edilmesi emredilmiş olabilir."
bazı politik analistler lübnan’ın başkentinde aralarında üst düzey istihbarat yetkilisinin de bulunduğu en az sekiz kişinin öldürüldüğü ve onlarcasının yaralandığı ölümcül bombalı araba saldırısından israil rejimini sorumlu tuttular.
"abd 1980’lerde nikaragua’da kontraları kurduğunda şimdikiyle tamı tamına aynı şeyi yapmıştı, bu grup insanları öldürüyor, katliam yapıyordu, fakat abd medyası elbette kontraların işlediği suçlardan hiçbir zaman bahsetmiyordu, zira onlar abd tarafından destekleniyor ve finanse ediliyordu."
"Ben Press TV’de karşı tarafta (muhalif görüşte) birisi olmaksızın asla bir programa katılmadım. Siz her zaman, onların terk ettikleri kendi standartlarını, bazı tarafsızlık hedeflerini sürdürmeye çalıştınız."
"beyaz saray’da kimin oturacağına bakmaksızın eşit derecede önemli olan, durgun ekonomi ve yeni askeri maceralara dolanmak korkusu muhtemelen amerika birleşik devletleri’nin gelecekte bölgeyle ilişkilerini yeniden tanımlayacak."
"abd’nin resmi 11 eylül soruşturmasını yürüten kişilere baktığınızda, soruşturmanın başındaki chertoff ve philip zelikow’un her ikisinin de aynı zamanda israil vatandaşı olduğunu görürsünüz."
"bu, dünyadaki haber programlarının %25’ini yayımlayan israil sahipliğindeki eutelsat şirketini kontrol eden israil vatandaşı michelle de rozen tarafından alınmış aslında tek taraflı bir karardır."
"yeni savaşlar suriye’den ırak’a oradan iran’a ve yemen’den somali’ye ve oradan mali’ye ve yine nijer’den nijerya ve kamerun’a ve sonra uganda ve kenya’ya kadar hayali el kaide peşinde olacak."
"nil’den fırat nehri’ne kadar olması önerilen büyük israil’i yaratmak için israilliler komşularını küçük parçalara bölmek ve amerika’nın askeri gücünü orta doğu’ya karşı faaliyete geçirmek, bütün orta doğu ülkelerini küçük etnik ve mezhepçi parçalara ayırmak ve asla büyük israil’e tehdit olamayacak hale getirmek zorundalar."
Press TV emekli Lübnanlı general ve Orta Doğu Çalışmaları Merkezi başkanı Hişam Cabir ile meseleyi derinlemesine konuşmak için bir röportaj gerçekleştirdi.
"Bir siyasal analist, Press TV’ye Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye’deki isyancıların aldığı yenilgiler karşısında histerik bir hal aldığını söyledi."
"israillilerin korkusu bu insansız uçakları iran veya hizbullah’ın geliştirebilmesi, bunları füze fırlatma kapasitesine ulaştırması veya bunları kılavuz olarak kullanmak suretiyle israil’deki hedeflere saldırmalarıdır.bu sebeple ben gelecekte hizbullah ile israil arasında yaşanacak çatışmalarda bunları çok daha fazla göreceğimizi düşünüyorum."
"yaptırımlar altında geçen 33 yıl içinde iranlılar, uzaya uydular göndermeyi başardı, insanlığın iyiliğine hizmet edecek genetik bilimlerini geliştirdi ve yüz milyonlarca insana elektrik, temiz içme suyu ve gıda sağlayan sivil projeler sayesine dünya çapında büyük bir popülerliğe sahip."
"bir pazar günü (7 ekim 2012’de) yoğun nüfuslu gazze bölgesine saldıran israil ordusu beşi çocuk olmak üzere 11 kişiyi yaraladı. yaralanan bu çocuklar israil’in yabancı bir uçağın onun hava sahasına nüfuz etmesine ilk tepkisiydi."
"bu, brezilya’nın eski başkanı lula da silva’nın söylediği şeydir, 'chavez için bir zafer sadece venezüella halkı için bir zafer değildir bilakis bir zafer bütün latin amerika halkı içindir.'”
"rus televizyon haber ağır rt’ye göre rusya’da ve ukrayna’da, finansman kodamanı george soros ve kyiv post’un brooklyn doğumlu yayıncısı jed sunden’in de aralarında olduğu yahudi bağışçılar tarafından finanse edilen femen bağlantılı protesto grupları, kiliselerin içinde haçları zincir testerelerle kestiler ve holiganca eylemler gerçekleştirdiler."
ünlü politik analist, batılı medyanın mevcut gerçeklikten çok farklı haberler hazırlaması batılı medya yayınlarına karşı halkın güveninin azalmasına sebebiyet veriyor, diyor.
"meşhur politik analist amerika birleşik devletleri’nin suriye’ye libya benzeri bir müdahale istediğini, er ya da geç geniş kapsamlı bölgesel bir savaşın başlayacağını, söyledi."
"libya islami mücadele grubu’nun uzun süredir mı6, cıa ve fransız istihbaratı ile bağları olduğu biliniyor, liderleri bay belhac, nato için tripoli’de askeri liderdir, yakınlarda the guardian uk’de çok garip, kısa bir yazı yazdı."
"demek istediğim, arşidük (saraybosnalı francis ferdinand) bir gün saraybosna’yı ziyaret edecek ve şimdiki yaygın şartlar birinci dünya savaşı kadar büyük bir çatışmayı başlatacak."
Press TV Beyrut’taki Orta Doğu Çalışmaları yöneticisi Hişam Cabir ile Suriye ve Türkiye arasındaki gerginlik meselesini daha fazla aydınlatmak için bir röportaj gerçekleştirdi.
"suriye’den ateşlenerek bir türk kasabasına düşen havan topunun beş kişiyi öldürmesinin ardından türk askeri kuvvetleri çatışmalara angaje oldu ve suriye içine top atışı yaptı."
"bir mali uçurum abd’yi daha derin bir ekonomik küçülmeye çekmeye başladı ve bunun derin bir ekonomik krizle mücadele eden euro bölgesi ekonomileri üzerinde de daha fazla baskı yapması bekleniyor."
Press TV Washington’daki Onur, İnsan Hakları ve Barış organizasyonundan Dr. Randy Short ile Yemen ve Suriye müdahaleleri ve Suudi Arabistan ile özellikle Amerika Birleşik Devletlerinin desteği hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
batılı analist stephen lendman, batılı ülkelerin suriye’de şiddeti canlandırdığını, yerel halka zarar verdiği kadar hükümet hizmetlerini de baltalayan ölüm mangalarını desteklediğini söylüyor.
"abd ve suudi istihbaratı ve askerleri, salih rejiminin ve ordusunun kalıntıları korumak ve herhangi bir halk ayaklanmasını önlemek üzere yemen’deler."
israil’in kaçınılmaz çöküşü fikri artık bir tabu olmadığı gibi üst düzey amerikalı yetkililer açık bir şekilde bu gerçeği bildiriyorlar. birleşik devletler’in meşhur diplomatı henry kissenger, “on yıl içinde artık israil olmayacak”, diyor.
“görünüşte el kaide’nin düşmanı olan siyonistler ve amerikalılar, öyle bir noktaya geldiler ki, bugün el kaide amerikalıların, siyonistlerin lübnan ve filistin’de işlediklerine benzer suçları işleyen askeri oldu.”
bir analiste göre washington yakın doğu politikaları enstitüsü (wınep) gibi siyonist kuruluşlar açıkça, iran’a yönelik bir askeri saldırıyı meşrulaştırmak amacıyla amerikalılar için “yeni bir 11 eylül tarzı kitle katliamı” tasarlıyor.
Press TV, New York’taki Binghamton Üniversitesi’nden emekli öğretim üyesi ve yazar James Petras’la, Erdoğan’ın seçimleri sonucunda Suriye-Türkiye sınırındaki gerilimin artması ve NATO adına koruma altına aldığı terör gruplarının Suriye’deki savaşı Türkiye’nin kapısının eşiğine kadar getirmesi hakkında röportaj yaptı.
"bahsettiğimiz şirket (barak'ın) wayne-pennsylvania siciline kayıtlı ve nanotermit ve süper nanotermit üretimi alanında uzmanlaşmış bir şirketti ki, ben ve benimle birlikte birçok kişi, new york’taki ikiz kuleleri ve dtm’yi yıkanın bu madde olduğuna inanıyor."
"bizler, abd öncülüğünde iran’a karşı başlatılacak olası bir savaşın inşa sürecini izleyip propaganda çığlıklarına ve barış umutlarının silah namlusunun ucunda yok olmasına tanıklık ederken, dünyaya iran’ın küresel istikrarı tehdit ettiği anlatılıyor."
Press TV, Washington DC İslam Merkezi İmamı Muhammed El Asi ile Batı’da yakın zamanda düzenlenen İslam karşıtı hareketler meselesini açıklığa kavuşturmak için konuştu.
bir amerikalı gazeteci aralık 2010’da başlayan demokrasi yanlısı ayaklanmalar sebebiyle sonsuza kadar değişen yeni orta doğu ve kuzey afrika bölgesindeki veraset meselesiyle uğraşmak zorunda kalacağından suudi arabistan’ın kriz noktasının yakınında olduğuna inanıyor.
"öyleyse, bir sonraki sefer hilary clinton’u özgürlük, demokrasi, ahlak ve bir ekonomi en iyi nasıl yönetilir konularında ders verirken duyarsanız hemen hatırlayın ki, bunların tümü ikiyüzlü laflardır ve bu sahnenin arkasında o, büyük bir saldırıya hazırlanıyor."
"jones 1981’de almanya’ya taşındı ve cologne’de bir dini tarikat kurdu. böylelikle, israil istihbaratı ve p2 mason locası ile, daha çok “operation gladio” olarak tanınan, italyan başbakanı aldo moro’nun öldürülmesinden ve 90’lar boyunca devam eden terör bombalamalarından sorumlu tutulan grupla bağları oluştu."
Press TV Veterans Today’in üst düzey editörü Gordon Duff ile Amerikan yapımı son İslam karşıtı film ve buna karşı İslam Dünyası’nda büyüyen protestolar hakkında bir röportaj gerçekleştirdi.
"medya, konsolos ile birlikte ölen diğerlerini elçilik görevlileri olarak tanıttı ki, bu ihmal edilen bir yalandır. onlar çok özel kişilerdi ve ben onların kim olduklarını ifşa etmekte şu an için özgür değilim. gordon daha sonra bunu yapabilir. ancak ben bunu öğrendiklerinde karşı-terörizme hizmet eden birçok kişinin üzüleceğini söyleyebilirim."
"honegger, bu binanın bombalandığını ortaya koymaktadır. cerrahi bir hassasiyetle yerleştirilmiş ve zamanlanmış olan patlayıcılar ordu mali denetim alanında patladı ve rumsfeld’in 10 eylül 2001 günü, pentagon bütçesinden gizemli bir şekilde yok olduğunu söylediği 2,3 trilyon doların izini sürmeye çalışan muhasebecilerin ölümüne neden oldu."
haşimi, kasım 2011’de başkent bağdat’ta, anlaşıldığı kadarıyla ırak başbakanını hedefleyen araba bombalama dahil olmak üzere, geçmiş yıllarda hükümet ve güvenlik yetkililerine karşı bombalı saldırılara karışmakla suçlanıyor.
bir analist, abd başkanlık seçimini kimin kazanacağından bağımsız olarak ülkenin, bankerler, petrol konsorsiyumları ve israil lobisi tarafından kontrol edildiğini ve daha fazla borç, askeri maceracılık ve müdahaleci dış politikaya doğru sürüklendiğini söylüyor.
"muhteşem bir etkinlikti. tarihi bir etkinlikti. en azından son birkaç on yılın en önemli nam zirvesi oldu. inanılmaz bir şey bu, kesinlikle inanılmaz! bir kez daha vurguluyorum, eğer bir anlam taşıyor olmasaydı, netanyahu tek kelime etmezdi."
"bir siyasi yorumcu, bağlantısızlar hareketi’nin iran’da gerçekleşen 16. zirvesine geniş ölçekli katılımın islam cumhuriyeti’nin diplomatik bir zaferi olduğunu söyledi."
Press TV, Washington’dan insan hakları aktivisti ve uluslararası hukuk uzmanı Paul Wolf’la, nüfusun yoğun şekilde yaşadığı yerlere yerleşen ve sokak savaşları yürüten Özgür Suriye Ordusu militanlarının neden olabileceği yoğun sivil ölümleriyle ilgili bir röportaj yaptı.
"yapmayın başkan mursi! uluslararası para fonu’ndan 4,8 milyar dolar borç almayın! bu bir hile, üçkâğıt, tuzak. batı’nın kötü cadısı, ımf başkanı christine lagard sizi ayartıyor. onu reddedin!"
önümüzdeki hafta, 192 dünya devletinden 118’inin temsilcileri, 16. bağlantısızlar hareketi (nam) zirvesi için tahran’da bir araya gelecek.
"suriye’de olanlar, bölge için yaklaşmakta olanın habercisi. rejim değişikliği, abd’nin ve müttefiklerinin suriye’deki tek amacı değil. suriye arap cumhuriyeti’ni bölmek, washington’un nihai amacı."
"ingiliz himayesinde osmanlının enkazı üzerine kurulmuş olan arap monarşileri, sürekli bir anakronizmi temsil etmiştir ve modern tarihin yönüne keskin bir karşıtlık ve yeryüzünün her köşesindeki insanlığın gelişimiyle bir çelişki oluşturmaktadırlar."
"islam işbirliği örgütü, mekke’de bu hafta acil olarak düzenlediği zirve toplantısında suriye’nin üyeliğinin askıya alınması kararını verirken, üye devletlerin örgütün adını yeniden gözden geçirmeli ve adını abd emperyalizmiyle işbirliği teşkilatı olarak değiştirmeliler."
"ancak israil, iran’a karşı askeri bir saldırı macerasına kalkışırsa öncelikle kendisine şu soruyu sormalıdır: siyonist rejimi kaç iran füzesi vuracak; 10, 20, 50, 100 ya da 150 bin mi; yoksa daha fazlası mı?"
Myanmar’da, hükümet, Müslümanların köylerini yakan, camilerini tahrip eden Budistlere arka çıkıyor. Press TV, Myanmar’a bağlı Rakhin eyaletindeki durumu daha yakından incelemek için bir röportaj yaptı.
Bir politik aktivist Press TV’ye, İsrail rejimi savunmasız sivillere karşı saldırılar düzenledikleri için Gazze Şeridi’ndeki Filistinliler şimdi “çok çok ciddi” şartlar altındalar, dedi.
Press TV’nin bildirdiğine göre Suriye ordusu Halep’in kuzeybatısındaki çatışmalar sürerken Türkiye’nin sağladığı telekomünikasyon sistemlerini tahrip etti.
britanya basını ingiliz sas (hava kuvvetleri özel harekât) komandolarının suriye rejimine karşı savaşan silahlı grupları eğittiklerini yazdı.
önde gelen amerikalı bir siyasi analist; abd’nin iran karşısında uzunca bir süredir; arkasından ortadoğu’da başka ülkelere karşı da bir dizi çatışmanın geleceği savaş arayışı içerisinde olduğunu kaydetti.
"ancak bildiğimiz gibi doğu bölgesinde şiiler çoğunlukta, hicaz ise sünni çoğunluğun bulunduğu bölge. buradaki sünniler ne vahhabi ideolojiye mensuplar ne de hanbeliler. bu insanların çoğu ya hanefi ya da şafii mezhebini benimseyen insanlar."
"dürüst olmak gerekirse aynı insanlar ve sözde “özgür suriye ordusu” libya’dan gelen insanlarla oluşturulmuştur. selefiler ve diğer terörist gruplar, nato’nun, abd’nin, m15’in, mossad’ın ve israil’in çıkarlarına hizmet etmekteler."
"bu sadece şeyh nemr en-nemr’ın tutuklanmasıyla ilgili bir şey değil, suudi arabistan’da yaşayan herkesin karşı karşıya kaldığı bir baskı bu. ister şii ister sünni olun fark etmez çünkü suudi arabistan ülkenin bütün ekonomik, siyasi, sosyal ve dini kaynaklarını elinde tutan bir azınlık tarafından yönetiliyor."
"ülkenin doğu yakasına gelince ülkenin bu bölümü, ağır bir ayrımcılığa maruz kalmakta. insanlar ne üst ne de alt ve orta derecede bir işe girmeye layık görülmüyor, polis ve askeriyede istihdam edilmiyor, her ne kadar suudi propagandası bunun tersini iddia etse de."
iran’ın başkenti tahran’da kadın ve islami uyanış üzerine yapılan sempozyum ikinci ve son gününe girdi. 80 farklı ülkeden gelen müslüman kadın temsilcileri, müslüman kadının ortadoğu ve kuzey afrika’daki otokratik yönetimlere karşı gerçekleştirilen halk devrimlerinde müslüman kadının rolünü tartıştılar.
yeni yayınlanan bir kitap, kidon adlı mossad içerisindeki departmanın, nükleer bilim adamlarını öldürmek ve ülkenin nükleer enerji programını sabote etmek üzere iran’a suikastçılar gönderdiğini dile getiriyor.
Küreselleşme Araştırmaları Merkezi Başkanı Prof. Michel Chossudovsky Press TV’ye verdiği demecinde “Savaşın çoktan başladığını anlamamız gerektiği kanısındayım. Bu isyancılar NATO’nun sıra neferleridir. ABD ve müttefiklerinin komutları altında açık bir şekilde silahlandırılmaktadırlar” şeklinde konuştu.
Beyrut Lübnan Üniversitesi’nde profesör olan siyasal analist Muhsin Salih Press TV’ye yaptığı açıklamada “Medya ambargosu ve dünya kamuoyunun sessizliğine rağmen Suudi Arabistan’daki devrimci hareket zaferle neticelenecektir” yorumunda bulundu.
Amerikalı askeri analist Gordon Duff Press TV’nin web sitesinde yayınlanan bir makalesinde “bir saldırı olması durumunda İsrail ordusunun İranlılar tarafından kolayca berhava edileceğini, zira İsrail ordusunun lojistik operasyon imkânına sahip olmadığını ve zorunlu askeri hizmete muhalefet eden bir nüfusla uğraştığını” yazdı.
Tahran Üniversitesi profesörlerinden siyasal analist Seyyid Muhammed Marandi Press TV’de yayınlanan bir programda İran ve ABD arasında son dönemde tırmanan gerginlik hakkında konuştu.
Amerikalı politik analist Mark Dankof Cumartesi günü Press TV’ye verdiği demecinde “Meselenin aslı, İsrailliler ve onların Amerika’daki Yahudi neo-con (yeni muhafazakâr) müttefikleri Esed’in gitmesi kararını aldılar bile” yorumunda bulundu.
Press TV’nin bildirdiğine göre Türkiye sınırına yakın Lazkiye bölgesinde silahlı çetelere ait İsrail yapımı silahlar ele geçirildi.
"kürt kökenli abdülbasit sida’nın başkanlığa seçilmesinin, suudi arabistan’daki âl-i suud ile kuzey ırak’taki kürdistan bölgesel yönetimi başkanı mesud barzani’nin anlaşması sonucunda gerçekleştiği kanaatinde olan kimi siyasi gözlemciler, bu dosyanın resmen amerika ve arabistan’a teslim edildiğinin altını çiziyorlar."
Press TV’nin kuzey Lübnan’daki kaynaklarına dayandırdığı haberine göre bir grup Katarlı istihbaratçı El Kaide’ye bağlı komutanlardan Abdülgani Cevher ile buluşarak kendisine milyonlarca dolar yardım sundular.
chossodovsky, “kitlesel sivil ölüm operasyonlarının” kökünün, 1962 yılında pentagon tarafından planlanan ve küba karşısındaki bir savaşı meşru göstermek için miami’deki kübalı göçmenlerin öldürülmesini içeren uğursuz hadiseye kadar gittiğini belirtti.
Şam’da yaşayan siyaset analisti Maya Nasser, Pazartesi günü Press TV’ye verdiği demecinde “İsrail rejimi, dünyayı ve uluslararası güçleri Suriye karşısında hava saldırıları düzenlemeye teşvik ediyor” yorumunda bulundu.
Press TV’ye konuşan Amerikalı uzman Suriye içeresinde silahlı gruplarca gerçekleştirilen katliamların CIA ve MI6 ajanları tarafından komuta edildiğini söyledi.
"savaşın gelmekte olduğu çok açık. 2012’deki aç aslan operasyonu’nu biliyoruz. ürdün’de 17 farklı ülkeden 12 bin kişilik birliğe sahibiz. bu güçlerin büyük bölümü abd, ürdün ve nato’dan. bu senaryo hemen gündeme gelebilir. bu tür bir savaşın öncülleri, suriye sınırını aşarak ürdün çevresinde uygulamaya konulabilir."
"bütün devrimlerde liderlik, devrimci hedefleri gerçekleştirmek için verilen mücadeleye rehberlik ederek ve ona ilham kaynağı olarak çok hayati bir rol oynar. devrimci kitleleri yönlendiren ve isteklerini karşılayan karizmatik bir şahsın varlığı devrime destek sağlamak bakımından çok önemlidir."
Şam’da ikamet eden politik analistlerden Talib İbrahim, Pazartesi günü Press TV’ye verdiği röportajında Amerikan özel güvenlik şirketi Blackwater ajanlarının Suriye içinde faaliyet yürüttüklerini ve ölümcül eylemlerde yer aldıklarını iddia etti.
suudi arabistan’daki vahhabi çevrelerin bu sene başında iran’ın sistan ve belücistan eyaletindeki sünni cuma imamı mevlevi cengi zehi’nin öldürülmesi için yaklaşık 500 bin dolar ödedikleri açığa çıktı.
global research'da yayınlanan bu analizde, hegemonik batı sisteminin iran ve suriye'de peşinde olduğu hedef gözler önüne seriliyor.
mısır’ın cumhurbaşkanlığı yarışındaki en iddialı adayları televizyonda yayınlanan tartışma programında israil’i ülkelerinin bir numaralı düşmanı olarak tanımladılar.
"işçilerin ve diğer halk kitlelerinin sınırları aşan barış ve ekonomik adalet mücadelesi, dünya ürün ve hizmet üretimini durma noktasına getirecek, statükoyu değiştirerek daha iyi ve yaşanabilir bir dünya yaratacaktır. insan emeğinin ürününün ve doğanın armağanının bize yarar sağladığı bir dünya."
Press TV'nin internet sitesinde Yusuf Fernandez imzasıyla yayınlanan analizde, Vietnam halkının ABD emperyalizmi karşısında kazandığı zaferin yıldönümü dolayısıyla bu savaşın önemi ele alınıyor.
“bizim tahrir meydanı’ndaki sloganlarımız, ekmek, özgürlük, şeref ve sosyal adaletti. bu neredeyse bir yıl önceydi. inşallah çok yakında camp david anlaşmasının iptali ve filistin işgalcisi siyonist rejimin tanınmasını geri çekmek şeklindeki tarihi devrimimizi gerçekleştireceğiz."
"bu yüzden israil’e verilen gazın kesilmesi olayı mısır’ın tahakküm altında olması, emperyalizme bağımlılığı ve siyonist devletin çıkarlarına itaat etmesiyle ilişkilidir ve bu mısır halkının anlaşmanın iptaliyle gün yüzüne çıkan devrimci mücadelesinin bir parçasıdır."
Press TV El-Cezire’nin ana akım medyaya karşı büyük bir rol oynadığı 90’lı yıllarda kanalın medya ilişkileri yöneticisi olan Jihad Ballout ile Irak işgalinden bu yana El-Cezire’nin değişen yayın stratejisi hakkında bir söyleşi gerçekleştirdi. Aşağıda sizlere bu söyleşinin metnini sunuyoruz:
suudi haber kanalı el-arabiya’nın doha’da askeri darbe olduğuna dair doğrulanmamış haberiyle birlikte tırmanan suudi arabistan – katar arasındaki tansiyonun yeni boyutları ortaya çıktı.
"clinton senato’nun dış ilişkiler komitesinde mart ayında yaptığı konuşmada al-cezire, russia today, china central television gibi televizyon kanallarının ingilizce yayınlarının yapılmasıyla, abd’nin bir “bilgi savaşına” girdiğini dile getirdi. ayrıca “bu savaşı kaybediyoruz” diye tamamladı sözlerini."
"uluslararası atom enerjisi ajansı iran’ın düzenli bir nükleer programı olduğu ve ortalama sekiz bin santrifüj ile iki ana sitede çalışan ve az yoğunlaştırılmış beş ton uranyumu bulunduğu hakkında bir rapor yayınladı. bu durum, onlar açısından stratejik bir yenilgiyi göstermektedir."
"gözlemcilerin birçoğu 14 ay aradan sonra gerçekleştirilen görüşmeleri yapıcı ve cesaret verici olarak değerlendiriliyor, çünkü iki taraf da ana hatlarda bir anlaşmaya vardı ve gelecek müzakerelerin tarihi konusunda anlaştılar."
önemli bir siyaset analisti nato ve abd’nin “iran’a saldırı proje ve planları doğrultusunda israil’in füze kapasitesini artırdıklarını” söylüyor.
"90’larda suudiler katar’daki bir darbeyi desteklemişlerdi, her ikisi de görüntüde vahhabi olsa da, iki ülke tarihsel olarak yarımadayı yönetme mücadelesinde rakiptir."
"bu yüzden de islamcı ve gayri-islamcı gruplar arasında belli sıkıntıların yaşandığını göreceksiniz. öte yandan bence ürdünlüler bunun üstesinden gelecek ve şu anki mevcut monarşi rejiminden daha halkçı bir rejim getirmek için birleşeceklerdir."
basın bültenlerinde bazı arap yöneticilerin gizlice şam ile ilişki içerisinde oldukları da belirtiliyor. suudi soyluları ve kral’ın ailesi arasında, dışişleri bakanı prens suud el-faysal’ın aşırı görüşlerini yumuşatma konusundaki anlaşmazlıklar gün yüzüne çıkıyor.
geçen hafta, iran nükleer meselesi yine gündemi meşgul etmeye devam etti ve batı medya ve gazetelerinde nükleer programın ilerleme derecesi ve iran’ın nükleer tesislerine olası bir israil saldırısı hakkında bir sürü hikâye yazıldı çizildi
"katar, suudi arabistan ve elbette türkiye de suriye’de elleri olsun istiyor. bunu rejimi alaşağı etmeden yapamazlar çünkü bu rejim amerikan ve suudi plan, program ve çizgisine ait değil direniş hattına aittir."
ırak, katar’ın kaçak başkan yardımcısı tarık haşimi’ye kapılarını açmasını “kabul edilemez” olarak değerlendirdi ve doha’ya haşimi’yi teslim etmesi uyarısında bulundu.
hums’un ordu tarafından silahlı gruplardan tamamen temizlenmesinden birkaç gün önce, batılı istihbarat ajanları bu silahları ve cihazları yok etmeye başladılar. amerikan insansız uçaklarıysa virüs içerikli programlar göndererek bu cihazları yok etmeyi beceremedi
"savaş karşıtı cephede fark ettiğimiz şey, birçok insan iran’a sempati besliyor ve beslemeye başlıyor..."
önemli analistlerden biri körfezdeki krallıklardan suudi arabistan ve katar’ın bölgeyi kendi çıkarlarına uygun şekle getirmek için kofi annan’ın suriye’ye sunduğu altı maddelik barış planını çarpıtmaya çalıştıklarına inanıyor
barış planının ana sorunu, problemin geçen yıldan bu yana ülkeye sokulan nato destekli ölüm mangalarının ve rejimin müzmin karşıtlarının bir araya getirilmesinden kaynaklandığını kavrayamamasıdır.
suriye'de kaçırılan 11 iranlı serbest bırakıldı...
bahreyn adalet ve kalkınma hareketi’nin önde gelen üyelerinden kavakeb, bahreyn kralının halkına nasıl davranması konusunda suudi arabistan ve abd’den emir aldığını dile getiriyor
bahreyn halkının, insanları soğukkanlılıkla öldüren, binlerce insanı, masumu katleden ve binlercesini de hapislere atan bir rejimle yaşamasına imkân yoktur. bu yüzden, taraflardan birisi kazanıncaya kadar, bu böyle devam edecektir.
suriye’nin başkenti şam’da meydana gelen iki kuvvetli patlama yirmiden fazla sivilin ve güvenlik görevlisinin ölümüne sebebiyet verdi.
öte taraftan yabancı hükümetler sadece bölgesel ve uluslararası dengeler içerisinde kendi konumlarını korumayı düşünürler ve bir anlaşmaya vardıklarında, esed muhalifleri marjinal bir konum alacaktır.
trafik dolayısıyla sınır noktasını geçmek bir saatten fazlasını alacak insanın. bunun suriye’ye “baharın” geri geldiğinin göstergesi olduğunu söylüyor bir üst düzey görevli, “bahar” sözcüğünü edebi anlamda kullandığını ifade ederek.
Montreal’de bulunan Küresel Araştırmalar Direktörü Profesör Michel Chossudovsky ile Press TV’nin yaptığı söyleşi:
mısır parlamentosu alt-meclisi mısır’ın baş düşmanının israil olduğunu belirten, israil büyükelçisini sınır dışı etmeye çağıran, israil’e gaz satışını durdurmayı öneren bir belgeyi oybirliği ile kabul etti.
Press TV Gazze İslam Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Hani al-Basous ile bir mülakat gerçekleştirdi. Aşağıda size bu söyleşinin metnini sunuyoruz:
sean christopher ali stone fars haber ajansına wall street'te gerçekleşen harekete ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Press TV, BM ve müttefiklerinin Suriye’ye askeri bir müdahale için sebep aradığını öne süren siyasi analist ve Uluslararası Barış Federasyonu (UPF) Beyrut temsilcisi Maher Salloum ile mülakat gerçekleştirdi. Aşağıda mezkûr mülakatın metnini sunuyoruz.
BM, Suriye konusunda, hükümeti muhalifler karşısında yenilgiye uğratacak Arap Birliği destekli çözüm önerisini kabul etti. Press TV, politika analisti Tahsin el-Halebî ile bu konuda bir mülakat gerçekleştirdi. Aşağıda size bu söyleşinin metnini sunuyoruz:
pakistan tehrik-i taliban hareketi washington’un afganistan taliban’ı ile barış görüşmesi yapmaya çalışmasının bu ülkedeki yenilgisinden kaynaklandığını söyledi.
"bugün iran medyası batı’ya ayna tutuyor. batı ise gördüğü şeyden hoşlanmıyor. fakat korkmuş batı, kendi çirkinliğini kabul edip kendini değiştirmeye karar vermek yerine, aynayı yasaklamak ve elçiyi öldürmek istiyor."
"israil militarizmi için oyun bitti. buna rağmen hala bir miktar öldürüyorlar ama onların caydırıcı gücü gerçekten geçmişte kaldı. bölgede bir gelecekleri yok. tarih oldular."
"suudiler petrol için sadece dolarla ödeme yapılmasını kabul ederek nasıl bir kazanç sağladılar? petro-dolar sistemini kurma karşılığında suudi kraliyet hanedanına abd hükümeti tarafından hem ülke içinde hem de dışarıdaki her tür ayaklanmaya karşı koşulsuz askeri destek sunuldu. beraberinde, israil’e karşı korunma garantisi de verildi."
bir başka ifadeyle yalnız üç batılı devlet, emperyalist ajanda ve karaktere sahip ülkeler ve şer ekseni olarak anılmayı hak ediyorlar. bütün dünyadaki savaşların üçte birinden fazlası ve şu anda devam etmekte olan uluslararası savaşların %99,99'u bu üç emperyalist devlet tarafından gerçekleştirilmekte. kalan %0.01'i ise el kaide tarafından bu üç devlete karşı verilmektedir.
"tam şu andaki amaçları suriye’nin kontrolünü kurmak, israil’i kuşatan şii yayını kırmak. bunu suriye’yi yıkmak yoluyla yapmak istiyorlar, fakat iktidara getirmek istedikleri kişilerin israil’in dış politika amaçları için makul olacağını da düşünmüyorum."
Londra’dan önde gelen bir analist Press TV’ye, ABD’nin ikiyüzlü bir şekilde, kendisinin terör listesine koyduğu Suriye karşıtı terörist grupları silahlandırmak yoluyla uzun süredir Suriye’nin içişlerine müdahale ettiğini söyledi.
Meşhur bir politik analist Press TV’ye, Amerika Birleşik Devletleri İsrail’in yanı sıra Suudi Arabistan ile de Orta Doğu’daki Müslümanlar arasındaki bölünmeyi yaymak için birlikte çalışıyor, dedi.